TÖVBE VE ÖNEMİ
Peygamber Efendimiz (s.av) : Yaratıkların en mükemmeli olan insana yüce Allah, çeşitli özellikler vermiştir. İnsan iyi ve kötü, hayır ve şer, sevap ve günah olan şeyleri yapabilecek yetenekte yaratılmıştır. Günahsız olarak yaratılan insan, ergenlik çağından sonra nefsine ve şeytana uyarak günah işleyebilir. Bu itibarla peygamberler hariç bütün insanların günahı vardır. Peygamber Efendimiz (s.av) :
كُلُّ بَنِى آدَمَ خَطّاَءٌ Ademoğullarının hepsi günahkardır. Günah işleyebilen bir varlık olması nedeniyle, Allah günahtan kurtuluş yolu olarak “TÖVBE KAPISINI” insanlara açmıştır. Her insanın tövbeye ihtiyacı var. Önemli olan günah işlememek değil, günahta israrısrar etmemektir. Peygamberimiz (s.a.v): خَيْرُ الْخَطّاَئِينَ التَّوّابُونَ Günahkarların en hayırlısı tövbe edenlerdir
Müslüman’ın günahlarına tövbe etmesi dini bir görevdir Müslüman’ın günahlarına tövbe etmesi dini bir görevdir. Bu görev ömür boyu devam eder. Beşer olarak günah işlemekten kendimizi tamamen koruyamayız. Ancak hatalarımız ve günahlarımız bizi huzursuz eder, bir çıkış yolu ararız. İşte böyle bir durumda Rabbimiz, bize çıkış yolunu göstermiş, günahların affına vesile olacak tövbe kapısını ardına kadar açmıştır, yeter ki insan tövbe etsin, Allah’ a yönelebilsin.
Tövbe, insanın işlediği günahını anlayıp onu bırakması ve Allah’a dönüp O’ndan, yaptığı kötülüğü ve işlediği günahı affedip bağışlamasını dilemesi, pişman olduğunu da belirterek yalnız O’na yalvarması demektir. Tövbe, kişinin şirk, küfür ve nifaktan imana, isyandan itaate, günahtan sevaba,yanlıştan doğruya yönelmesidir. Bu itibarla tövbe, imanın ilk makamı, hak yolculuğunun başlangıcı ve Allah’a ulaşma kapısının anahtarıdır.
Ey Mü’minler ! Hepiniz Allah’a tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz. TÖVBENİN ÖNEMİ : Tövbe, günah işleyen insanın kurtuluş ve Allah’a sığınma kapısıdır. Bu kapıya muhtaç olmayan hiçbir insan yoktur. Allah (c.c): وتُوبُوا الى اللهِ جَمِيعاً اَيُّهَ المُؤْمِنُونَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ Ey Mü’minler ! Hepiniz Allah’a tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz. Nur suresi: 31
Peygamberimiz (s.a.v) : لَوْ لَمْ تُذْنِبُوا لَذَهَبَ اللهُ بِكُمْ وَلَجاَءَ بِقَوْمٍ يُذْنِبُونَ فَيَسْتَغْفِرُونَ اللهَ فَيَغْفِرُ لَهُمْ Eğer siz günah işlememiş olsaydınız Allah sizi yok eder, başka bir kavim getirir, onlar günah işlerler,günahlarının bağışlanmasını Allah’tan isterler.
وَمَنْ لَمْ يَتُبْ فَؤُلئِكَ هُمُ الظّاَلِمُونَ Tövbe etmek, hem Allah ve Peygambere itaattir, hem de günahlardan kurtuluştur. Tövbe etmeyen insan, kendine zulmetmiş olur. Allah (c.c) şöyle buyuruyor : وَمَنْ لَمْ يَتُبْ فَؤُلئِكَ هُمُ الظّاَلِمُونَ Kim tövbe etmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir. Hücurat suresi : 11
Kur’anda bu durum şöyle ifade ediliyor : Hz. Allah (c.c), Hz. Adem (a.s) ve eşini cennete koymuş ve orada her türlü nimetlerden yiyebileceklerini bildirmiş, imtihan için bir ağacın meyvesinden yemeyi yasaklamıştır. Hz. Adem (a.s) ve eşi şeytana kanarak bu yasağa riayet edememişlerdir. Hz. Adem ve eşi yaptığına pişman olmuşlar ve günahlarına tövbe etmişlerdir. Kur’anda bu durum şöyle ifade ediliyor :
قاَلَ رَبِّ اِنِّى ظَلَمْتُ نَفْسى فاَغْفِرْلِى فَغَفَرَ لَهُ قاَلاَ رَبَّناَ ظَلَمْناَ اَنْفُسَناَ وَاِنْ لَمْ تَغْفِرْلَناَ وتَرْحَمْناَ لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخاَسِرِينَ “ Rabbimiz ! Biz nefsimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen mutlaka biz ziyana uğrayanlardan oluruz” A’raf suresi : 23 Musa (a.s), birine bir yumruk vurmuş ve adam ölüvermişti. Bunun üzerine ; قاَلَ رَبِّ اِنِّى ظَلَمْتُ نَفْسى فاَغْفِرْلِى فَغَفَرَ لَهُ Rabbim, ben nefsime zulmettim, beni bağışla. Kasas suresi :16
Günah, Kur’anda “BÜYÜK GÜNAH “ve “KÜÇÜK GÜNAH” diye zikredilir. اِنْ تَجْتَنِبُوا كَبآئِرَ ماَ تُنْهَوْنَ عَنْهُ نُكَفِّرْ عنكم سَيئآتِكُمْ ونُدْخِلْكُمْ مُدْخَلاً كَرِيم Eğer siz, size yasaklanan günahların büyüklerinden kaçınırsanız sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere (cennete) koyarız. Nisa suresi :31
** Küçük günahlar, ibadetler, musibet ve felaketlere sabır gibi yapılan güzel ameller sebebiyle bağışlanır. Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor : اَلصَّلَواَتُ الْخَمْسُ والْجُمعةُ الى الجمعةِ مُكَفِّراَتٌ لِماَ بَيْنَهُنَّ اذا اجْتَنَبَتِ الْكَباَئِرَ Beş vakit namaz ve Cuma namazı diğer Cuma namazına kadar büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde, aralarında işlenen küçük günahlara keffarettir.
** Büyük günahlara mutlaka tövbe edilmesi gerekir. Büyük günah : Hırsızlık, Yalan söylemek, İftira etmek, Yalancı şahitlik etmek, Zina etmek, Namaz kılmamak, Oruç tutmamak, Zekat vermemek, gibi Allah ve Peygamberin kesin yasaklarına uymamak, haramları işlemektir.
ياايهاالذين آمنوا تُوبُوا الى اللهِ تَوْبَةً نَصُوحاً Tövbenin makbul olması için bir takım şartlara riayet etmelidir. Bu tövbeye Kur’an –ı Kerim şöyle isim verir: ياايهاالذين آمنوا تُوبُوا الى اللهِ تَوْبَةً نَصُوحاً Ey İman edenler, Allah’a içtenlikle tövbe edin. Tahrim suresi : 8
1- Allah’a karşı işlenen günahlar : Günah işleyen insan ya, “ Allah hakkını” veya “ kul hakkını “ ihlal etmiştir. Bir başka ifade ile insan ; Allah’a karşı veya insanlara karşı günah işlemiş olur. 1- Allah’a karşı işlenen günahlar : a) Allah’ın farz kıldığı bir görevi terk etmek. Bu tür günaha tövbe, pişmanlık duymak ve hemen o görevi yapmaya başlamak, geçmişte yapamadıklarını kaza etmek, Allah’tan af ve mağfiret dilemekle gerçekleşir. Mesela Mü’min namaz kılmıyor ve oruç tutmuyorsa, hemen namaz kılmaya ve oruç tutmaya başlar.
b) Allah’ın haram kıldığı ve yasak ettiği bir şeyi yapmak b) Allah’ın haram kıldığı ve yasak ettiği bir şeyi yapmak. Bu tür günaha tövbe, haram ve yasak olan söz, fiil ve davranışı terk etmek, yaptığına pişman olmak, Allah’tan af ve mağfiret dilemekle olur. Mesela içki içenin derhal içkiyi, kumar oynayanın derhal kumarı terk etmesi gerekir “ Allah hakkı “ ile ilgili günaha tövbe etmede, üç şartın birlikte bulunması gerekir : 1- Günah işlediğine pişmanlık duymak, 2- İşlediği günahı terk etmek, 3- O günahı bir daha yapmamaya karar vermek
a) Borcu vermemek, malına veya canına zarar vermek. 2- İnsanlara karşı işlenen günah : a) Borcu vermemek, malına veya canına zarar vermek. b) Gönül kırmak, üzmek, gıybet etmek, su-i zanda bulunmak gibi. Peygamberimiz (s.a.v) mealen şöyle buyuruyor : Kimde başkasının malı ve namusu ile ilgili hakkı varsa, malın ve paranın geçerli olmadığı kıyametten önce o kişiden helallik alsın. Aksi takdirde o kişinin iyiliklerinden alınarak, yaptığı haksızlıklara mukabil hak sahibine verilir. O kişinin iyiliği yoksa hak sahibinin günahlarından alınarak haksızlık edene yüklenir.
TÖVBE ETMEDE ZAMAN VE MEKAN : 1- İşlenen günaha en kısa sürede tövbe edilmelidir. Çünkü tövbeyi geciktirmek de günahtır. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: انما التوبةُ على اللهِ لِلذين يَعملونَ السّوءَ بجهالةٍ ثم يَتوبونَ مِن قَريبٍ فاُولئكَ يَتوبُ اللهُ عليهم Allah katında tövbe ancak bilmeyerek günah işleyip sonra çok geçmeden tövbe edenlerin tövbesidir. İşte Allah bunların tövbesini kabul eder. Nisa suresi :17
2- Tövbe için belirli bir mekana ihtiyaç yoktur. Kişi her zaman her yerde tövbe edebilir. Yeter ki samimiyetle Allah’a yönelsin. 3- Tövbe etmek için aracıya ihtiyaç yoktur. Kişi bütün kalbiyle Allah’a yönelsin ve affını dilesin. ALLAH CÜMLEMİZE TÖVBE ETMEYİ NASİP EYLESİN. ALLAH CÜMLEMİZİ TÖVBE EDEREK SON NEFESİMİZİ VERMEYİ NASİP ETSİN. ALLAH CUMAMIZI VE ÜÇ AYLARIMIZI MUBAREK EYLESİN.
Kazlıçeşme Fatih Camii HAZIRLAYAN Rafet ALTUNCU Kazlıçeşme Fatih Camii İmam-Hatibi ZEYTİNBURNU