Kuzu ve toklu besİsİ
KUZU VE TOKLU BESİSİ İnsan beslenmesinde hayvansal proteinlerin önemli bir yeri vardır. İnsanların dengeli beslenebilmesi için, günlük protein ihtiyacının hiç olmazsa % 40-50’sini hayvansal kökenli proteinlerden karşılaması gerekmektedir. Yüksek kalitede protein ihtiva eden et, hayvansal proteinin sağlanmasında en önemli kaynaklardan biridir. Türkiye’de kişi başına kırmızı et tüketimi yaklaşık olarak 13 kg civarındadır. Bu tüketim seviyesi gelişmiş ülkeler ile kıyaslandığında oldukça düşüktür. Türkiye’de kişi başına koyun eti tüketimi ise 1.3 kg’dır. Esansiyel amino asitler daha çok hayvansal kökenli protein kaynaklarında Zeka gelişiminde de önemli
KUZU VE TOKLU BESİSİ Koyun yetiştiriciliğinde elde edilen gelirler dikkate alındığında et üretimi diğer verimlere kıyasla önemli bir yere sahiptir. Elde edilen gelirler dikkate alındığında et % 70, süt % 25, yapağı % 5 ve gübre de %1 seviyelerindedir. Koyunculukta et üretimi denildiğinde az yağlı kuzu eti üretimi anlaşılmalıdır. Kuzu eti üretiminde ise döl verimi ve süt verimi yüksek ana hatları ile besi performansı ve karkas kalitesi yüksek baba hatlarının kullanılacağı ticari melezler popüler hale gelmektedir. Besi materyali bulmada sıkıntı yoksa yetiştiricilik yapmadan da kuzu eti üretim faaliyeti yapılabilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta yemin kolay temin edilebilmesi ve ucuz olmasıdır.
KUZU VE TOKLU BESİSİ Et üretimi için kuzu besisinde amaç en kısa sürede en az masrafla en yüksek verim ve kaliteyi elde etmektir. Bunun için sütten kesimden sonra kuzular 2-3 ay süre ile entansif besiye alınmaktadır. Zaman zaman farklı sebeplerden dolayı yetiştiriciler erken kuzu kesimlerine başvurmak zorunda kalabilmektedir. Bu durum özellikle üretim kayıplarına yol açtığı gibi, damızlık olarak kullanılabilecek üstün genotipli hayvanlarında erken yaşta elden çıkarılmasına da neden olmaktadır.
aynı zamanda deri ve yapağı kaybı KUZU VE TOKLU BESİSİ Geleneksel yetiştiricilikte kuzular sütten kesimden sonra ya hemen kasaba verilmekte yada yeterli olmayan bir mera otlatması ardından kısmen kısa bir besi ile toklu çağında kasaba gönderilmektedir. Bu uygulamada; kuzular henüz büyüme çağında iken düşük canlı ağırlıkta, aynı zamanda deri ve yapağı kaybı toklular ise yağlanmış ve etleri sert olarak gitmektedir. Koyun yetiştiriciliğinde et üretimi içinde koyun eti üretimi kuzu eti üretiminden fazla olmamalı TÜİK et üretimini toplam vermemeli Kuzu karkaslarının önceki yılllarda düşük son yıllarda nispeten yüksek olmasının sebebi; genotipik ıslahtan ziyade çevresel şartların iyileştirilmesinden kaynaklandığı Erken kuzu kesimlerinin önlenmesi (halen bazı bölgelerde devam etmekte)
KUZU VE TOKLU BESİSİ Yıllar itibariyle kişi başına düşen koyun sayısı (*1000 baş) Et üretimi, et üretiminde türlerin payı ve karkas ağırlığı ortalamaları
Zor şartlara dayanıklı KUZU VE TOKLU BESİSİ Söz konusu rakamlar yerli ırklarımızın genetik kapasitesinin düşük verimli olduğunu göstermemektedir. Akkaraman’ların beside etçi koyun ırklarının kuzularına benzer şekilde günlük 300 g civarında canlı ağırlık kazandıkları, bir kg canlı ağırlık artışı için 5 kg civarında yem tükettikleri, karkas randımanlarının ise % 50 civarında olduğu dolayısıyla uygun bir besi ile amaca ulaşabileceği unutulmamalıdır. Zor şartlara dayanıklı Kafa yapısı narin, bacakları daha ince
KUZU VE TOKLU BESİSİ Et Üretiminde büyükbaş-küçükbaş tercihi Büyükbaş hayvanlardan sığırlarla yapılan besi çalışmalarında bir kg canlı ağırlık artışı için 7-8 kg kesif gerekli olduğu ortaya konmuştur. Yaklaşık 300 kg ağırlığında besiye başlanan bir tosun ya da düvenin besi süresince günlük ortalama canlı ağırlık artışı iyi şartlarda 1500 g civarında olmaktadır. Otuz kg ağırlığındaki bir kuzu beside bir kg canlı ağırlık artışı için 4-5 kg (sığırın neredeyse yarısı) kesif yem tüketmekte ve günlük ortalama canlı ağırlık artışı 300 g civarında olmaktadır. Yani 300 kg bir tosuna 10 tane kuzu (30 kg x 10 adet = 300 kg) karşılık gelmektedir. Buna göre 10 kuzunun günlük canlı ağırlık artışı 300 g x 10 = 3000 g’dır. Aynı ağırlıktaki bir tosunun yaklaşık iki katı canlı ağırlık artışı sağlanmaktadır. Kaldı ki bu artışlar yerli koyun ırklarımızın kuzularının birçoğunda mümkün olabilmektedir. Yani yerli koyunlarımızın bahsedildiği gibi verimleri düşük değildir. Kuzu besisi 60 günde tamamlanır ve toplam 15-18 kg bir artış sağlanırken, 10 kuzu için bu rakam 60 günde 150-180 kg kadardır. 300 kg’lık bir tosunda aynı miktar artış (1500 g/gün kabul edildiğinde) 100-120 gün sürmektedir. Bu bakımdan kırmızı et üretiminde sığıra olan bağımlılığın azaltılmasında koyun yetiştiriciliğine önem verilmelidir.
KUZU VE TOKLU BESİSİ Sığır ve koyunda et-kemik-yağ oranlarının karşılaştırılması Değerler dikkate alındığında 60 günlük besi süresince 10 adet kuzudan elde edilen 180 kg canlı ağırlık artışından karkas randımanına yansıyan kısım 180x 0.50 = 90 kg olup, bunun %55’i yani 49.5 kg’ı et, 15.3 kg’ı kemik ve kalan kısım 25.2 kg’ı da yağdır. Aynı miktar canlı ağırlık artışı dikkate alındığında sığırda karkas randımanına yansıyan kısım 180 x 0.60 = 108 kg olup, bunun ise % 52’si yani 56.16 kg’ı et, 17.28 kg’ı kemik ve 34.56 kg’ı yağdır. Yani iki et üretim kaynağının et, kemik ve yağ üretim potansiyelleri birbirine yakındır.
KUZU VE TOKLU BESİSİ Kuzu besisinde başarı; Besi materyallerinin normal bir büyümeye tabi tutulmalarına bağlıdır. Yüksek bir doğum ağırlığına sahip olmaları (gebelikte ananın beslenmesi önemli) Kuzu büyütmede olduğu gibi belirli bir süre ana sütü içmeleri 2.-3. haftadan sonra kesif yemlere ve iyi kalitede kuru yonca otuna başlaması 5-6 haftalarda doğum ağırlığının 3 katına gelmeleri gerekmektedir. Kuzu besisi; Besi sonu ağırlığına, besi süresine ve uygulanan yemleme programına göre değişik şekillerde yapılır. Beside amaç, kas lifleri arası mozaik yağ oluşumu, açık kırmızı etli ve yumuşak yani tüketici taleplerine uygun bir ürün eldesidir. İki şekilde yapılır; 1-Süt kuzusu besisi 2-Entansif besi (yoğun)
3.5-4 aylık sürede 30-35 kg canlı ağırlıkta kesim hedeftir. KUZU VE TOKLU BESİSİ Besi Yöntemleri Süt Kuzusu Besisi 3.5-4 aylık sürede 30-35 kg canlı ağırlıkta kesim hedeftir. Süt emen kuzular analarının yanında beslenirler. Bu besi de analarının süt verimleri iyi olmalıdır. Kuzunun zamanla büyümesine karşın laktasyonun da ilerlemesiyle ana sütü kuzunun besin madde ihtiyacını karşılamadığından ayrı olarak iyi kalitede kaba ve kesif yem verilmelidir. Kuzular 2 haftalık olunca adlibitum kesif yem ve kuru ot verilir. Ülkemizde süt verimini önemsemeyen yetiştiriciler koyunlarını sağmayıp kuzularına emiştirmekte ve aynı zamanda meraya çıkarmaktadırlar. Kuzular kasaplık edilene kadar (4-4.5 aylık) anaları ile meraya çıkmaktadır. Kesif yem de vermezler. Dolayısıyla yapılan uygulama bu besi şekline uymamaktadır.
KUZU VE TOKLU BESİSİ Besi Yöntemleri Süt Kuzusu Besisi Süt kuzusu besisinde yüksek enerjili yemler kullanılır. 2500-2750 kcal/kg ve en az % 13 ( tercihen %16-18 HP) Yem karmasının % 70-80’ini tahıllar ve %20-30’unu küspeler En iyi kaba yem KYO ve iyi kaliteli kuru otlar Kesif yem oranı % 70’i geçmemeli (ort. %55-60 kesif ve % 40-45 kaba) sindiririm sistemi hastalıklarına yol açar Yoğun yem 2 öğünde yada sınırsız verilebilir. Taş oluşumunu engellemek için kesif yeme %0.25-0.40 amonyum klorit katılmalı Suya her zaman ulaşabilmeliler
Alıştırma periyodu hariç 2 ay sürer KUZU VE TOKLU BESİSİ Besi Yöntemleri Entansif Besi Kuzular 2-2.5 aylık yaşta 16-20 kg canlı ağırlıkta sütten kesildikten sonra ağılda yapılır. Alıştırma periyodu hariç 2 ay sürer Bu beside yüksek enerjli ve yüksek proteinli yemler kullanılır 2500-2800 kcal/kg ve en az % 14-19 HP En iyi kaba yem KYO ve iyi kaliteli kuru otlar 150-300 g kaba yem verilebilir. Besi öncesi 10 günlük bir alıştırma devresi metabolik rahatsızlıkları önlemek için önemlidir. Not: İster ana sütü ile beslenen kuzular isterse kolostrum sonrası yapay sütle beslenen kuzularda 3. haftadan itibaren içirilen süt miktarı azaltılarak kuzular günde 400 g (en az 250-300 g) kesif yem tükettiklerinde sütten kesilebilirler. idrar taşlarını önlemesi için %0.25-0.40 amonyum klorit, %1-2 tuz, antibiyotik (Chlortetracyclin) Süt ikame yemi: %60 Yağsız süt tozu, % 30 yağ ve % 15 kurutulmuş peynir suyu
KUZU VE TOKLU BESİSİ Besi Yöntemleri Uzun Süreli Besi Ucuz yem kaynaklarının kullanımı besinin temelini oluşturan bu besi şekli merası iyi olan bölgelerde ve göçer koyunculukta tercih edilir. 2-3 aylık sütten kesilen kuzular merada beslenir. Besi süresi meranın durumuna bağlıdır. Mera iyi ise daha ekonomiktir. 6-7 aylık yaşta 45-50 kg besi sonu canlı ağırlık amaçlanır. Mera kötü ise kuru ot, silo yemi ve kesif yemle desteklenir.
Türkiye’de en fazla uygulanan (geleneksel) besi şeklidir. KUZU VE TOKLU BESİSİ Besi Yöntemleri Toklu Besisi Türkiye’de en fazla uygulanan (geleneksel) besi şeklidir. Bu beside hayvanlar kısmen mera kısmen ağıl olmak üzere işletmede tutulurlar. Yetiştiriciler kuzularını çoğunlukla ilk meralama sonunda sonbaharda elden çıkartırlar. Besiciler ise aldıkları bu kuzuları ya kışın uzun süreli beside (maliyetlidir) ya da izleyen meralama mevsiminde yaylalarda toklu besisinde kullanırlar. Toklu besisinin ekonomikliği açısından bu üretim biçimi önerilmese de, yetiştiriciliğin büyük ölçüde doğaya bağlı olması ve meraların sömürü biçiminde kullanımı sonucu ortaya çıkmaktadır Besi daha çok kaba yem ve meraya dayalı olup, 50-60 kg’ da kesilirler. Günlük canlı ağırlık arışı 150 g dolayındadır. Besi sonunda 2500 kcal/kg ve en az % 15 HP - Kesif / kaba yem, 60/40 veya 80/20
KUZU VE TOKLU BESİSİ Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için et üretimiyle ilgili bazı kavramlar aşağıda sunulmuştur.
Besi performansını etkileyen faktörler iki grup altında toplanabilir. KUZU VE TOKLU BESİSİ Besi performansının yüksekliği, elde edilen ürünün arzu edilen fiyatla satışı ve tüketici talebini karşılaması besinin başarısını göstermektedir. Besi performansını etkileyen faktörler iki grup altında toplanabilir. Hayvanla ilgili faktörler Irk Genotip Cinsiyet Yaş Doğum tipi Besi başı canlı ağırlığı Konstitüsyon Kondisyon Elde edildiği bölge Çevreden kaynaklanan faktörler Bakım Besleme Barınak Mevsim Hastalıklar Pazarlama
BESİYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Irk veya genotip Bakım ve besleme ne derecede iyileştirilirse iyileştirilsin besiye alınacak ırkın kalıtsal yatkınlığı (et/et-süt/et-yapağı) besi verimliliğini önemli derecede etkiler. Kullanma melezi tercih (sütçü ana hat ve etçi baba hatların dölleri-heterosis etkisi) Cinsiyet Testesteron hormonu kas gelişimi ve yemden yararlanmayı artırırken, dişilik hormonu olan östrojen yağlanmayı teşvik etmektedir. Kastre edilen erkeklerin edilmeyen erkeklerden beside daha düşük performans Yaş Gençlerde kas, kemik, organ ve dokulardaki ağırlık artışı yüksek olmakta, dolayısıyla kazandıkları canlı ağırlığın büyük bir kısmını yağ değil, et ve kemik oluşturmakta Erken gelişen ırklarda hızlı büyüme dönemi 2. ay ile 5. ay arasında Doğum tipi ve besi başı ağırlığı Doğum tipi önemsiz, aynı padoğa konulanların canlı ağırlıkları aynı olmalı (GCAA !)
Besiyi etkileyen faktörler Konstitüsyon ve Kondüsyon KUZU VE TOKLU BESİSİ Besiyi etkileyen faktörler Konstitüsyon ve Kondüsyon İri cüsseli ve yüksek yapılı kuzularda kas gelişimi iyidir. 2-3 aralığında olması istenir Beslenmeye bağlı olarak zayıf kalmış hayvanların iyi bir besleme programıyla bu eksiklikleri telafi edilebilir. Çünkü böyle hayvanların günlük canlı ağırlık artışları yüksek olacağı gibi besi başında da alıcısına daha az maliyetleri olmakta ve karlılığı artırmaktadır. Orjin/Yetiştirilen bölge İklim ve çevre faktörleri bakımdan çok farklı bölgelerin hayvanları farklı yerlere götürülüp beslemek performansı düşürebilir. Besleme İhtiyaç duyduğu besin maddeleri uygun miktar ve kalitede ucuz olarak sağlanmalı Tüketici taleplerine uygun besleme programları
Enerji düzeyinin besi performansı ve karkas kalitesine etkileri İvesi Görgülü, 1994 Enerji düzeyinin besi performansı ve karkas kalitesine etkileri Enerji, kuzu besisinde maksimum canlı ağırlık kazancının elde edilmesi bakımından en önemli faktördür. Beside enerji iki sırtı da keskin olan bir bıçağa benzer, yetersizlik söz konusuysa performans geriler, fazlalık söz konusu ise aşırı yağlanmaya neden olur. Her iki durumda da beside ekonomik etkinlik düşer.
Rasyon kaba yem düzeyi de rasyonun enerji düzeyi ile yakından ilişkilidir. Rasyonda kaba yem oranının yükseltilmesi rasyonun enerji içeriğini seyreltmekte ve ruminal fermantasyonu asetik asit lehine çevirmektedir. Oysa beside ruminal fermantasyonun propionik asit lehine olması arzulanır. Bu nedenle rasyonda kaba yem düzeyinin belli bir düzeyde tutulması gerekir. Entansif besi rasyonlarında kaba yem düzeyi besi performansı bakımından %10'un üzerine çıkarılmamalıdır.
Rasyon kesif yem düzeyi (Kaba/Kesif Yem Oranı) Rasyonda kesif yem düzeyinin %90 veya %75 olması, %100 veya %50 olmasına göre canlı ağırlık kazancını önemli düzeyde artırmıştır. Yemden yararlanma ise rasyonda kesif yem düzeyinin artması ile iyileşmiştir. Bununla birlikte rasyonda %100 kesif yem kullanılması önerilmez. Enterotoksemi ve asidozis riski artar.
Kaba/Kesif Yem Oranında Dikkat Edilecek Diğer Bir Konu Rasyonda kaba yem düzeyini %10 ve daha aşağı düzeyde tutulması karkas yağında yumuşamaya neden olabilir. Karkas yağında yumuşama sorunu varsa bundan kurtulmak için; Rasyonda küçük partiküllü kaba yem (saman) yerine, sap formunda kuru ot kullanılabilir. Rasyonda kaba yem oranını %15-20’ye çıkarılabilir. Rasyonlarda kullanılan tahıllar bütün olarak kullanılabilir. Besinin son haftalarında kesif yem tüketimi sınırlandırılabilir. Rumen fermentasyonunun manipülasyonunu sağlayan tampon maddeler, probiotik ilavesi yüksek kesif yemli rasyonları alan kuzuların rumeninde büyük oranda propionik asit ve ara metabolitler oluşmakta
Rasyonda Protein Düzeyinin Besi Performansına Etkileri Rasyonda protein düzeyinin artırılmasına alınacak cevap; rasyonun enerji düzeyine bağımlıdır.
Rasyondaki Enerji ve Protein Düzeyinin İvesi Kuzularda Besi Performansına Etkileri Düşük ve orta enerjili rasyonlarda protein düzeyinin artırılması canlı ağırlık kazancını artırırken, yüksek enerjili rasyonda canlı ağırlık kazancı protein düzeyinin artırılmasından etkilenmemiştir. Rasyon maliyeti dikkate alınarak hareket edilmeli.
SONUÇ Küçükbaşlarla ilgili olarak Türkiye koyun populasyonunda sayısal varlığı oldukça yüksek olan Akkaraman ve melezleri beside yoğun olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte diğer yağlı ve ince kuyruklu koyun ırkları da beside kullanılmakla birlikte etinin lezzetli oluşuyla tanınan Kıvırcık koyunu da tercih edilmektedir. Türkiye’de zamanla yetiştirici düzeyinde yapılan kontrolsüz melezlemeler ile bölgelere özgü yeni koyun tipleri meydana gelmektedir. Bu kontrolsüzlük yerli hayvan gen kaynaklarının dejenere olması sonucunu doğurmaktadır. Koyun yetiştiriciliğinde yetiştiriciler ekonomik nedenlerden dolayı entansif besiciliği tam olarak benimsemediğinden yem kaynağı olarak daha ucuz olan meralardan faydalanmakta ve bu durum da kuzu besisinden ziyade toklu besinin daha çok yapılmasına neden olmaktadır. Oysa koyunculuktan elde edilen etin büyük kısmının kuzu eti olması gerekmektedir. Kuzu eti üretimi koyunculukta karlılığın esasını oluşturmaktadır.
Teşekkürler…