Obezite Enerji Dengesizliği Besin tüketimi %65-75 BMH %15 termogenez %8-15 FA
Obezitenin Etyopatogenezi Genetik faktörler Çevresel faktörler Metabolik etki Hormonlar Fiziksel özellikler Nörotransmiterler Kültürel ve sosyoekonomik özellikler Nöroendokrin düzen Enzimler Reseptörler Besin alımı Fiziksel aktivite Bilgiye erişim Enerji alımı ↑ Enerji harcaması ↓ Dinlenme metabolik hızı OBEZİTE Toplam kalori içeriği Termogenez Diyet kompozisyonu Fiziksel aktivite
“Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı 2010 Programın ana amaçları; Obezite ve obezite ilişkili hastalıkların önlenmesi, erken tanı ve zamanında tedavi edilmesi için, obezite ve obezite ilişkili hastalıkların birinci basamak sağlık hizmetlerine entegre edilmesidir. Sunulan sağlık hizmetlerinin kapsamının obezite ve obezite ilişkili hastalıkların müdahalelerini içerecek şekilde genişletilmesi, sağlık sisteminin güçlendirilmesidir. Obezite ile Mücadele Eğitimci Eğitimi, 14-17 Ekim 2014, ANKARA
OBEZİTE İnme Hipertansiyon Kalp Hastalığı Bazı Hiperlipidemi Kanserler Safra kesesi Hastalıkları Tip 2 DM Osteoartrit Gut Hastalığı Duygulanım değişiklikleri Yeme bozuklukları Uyku bozuklukları
Yetişkin Eğitimi, 02.06.2014, Ankara OBEZİTE İNSİDANSI Günümüz dünyasının en yaygın hastalığı olan obezite DSÖ verilerine göre 300 milyon insanı etkilemekte. Giderek artan sıklığı ile obezite,tıbbi harcamalar ve iş gücü kaybı nedeni ile yıllık 100 milyar dolardan fazla maddi zarara neden olmaktadır . Yakın zamanda sonuçları açıklanan TURDEP(Türk endokrin ve metabolizma derneği)-2 çalışmaları kartopunun çığa dönüşerek geldiğinin bir göstergesidir. Yetişkin Eğitimi, 02.06.2014, Ankara
Yetişkin Eğitimi, 02.06.2014, Ankara OBEZİTE İNSİDANSI SONUÇ OLARAK Türkiye’de son 12 yıl içinde obezite artışı kadınlarda %34, erkeklerde %107 olarak gerçekleşmiştir. Birinci basamak sağlık hizmetlerinde mutlaka periodik olarak hastaların BKI ve bel çevresi ölçülmelidir. Yetişkin Eğitimi, 02.06.2014, Ankara
Ekzojen Obezitenin Etyopatogenezi Beslenme Alışkanlıkları (1): Öğün atlama, düzensiz beslenme Günde tek öğün tüketen kadınlarda, yağ oluşumunu artıran enzimatik değişikliklerin olduğu saptanmıştır. Günde üç veya daha fazla beslenen, öğünlerini düzenli tüketen bireylerde, günde bir veya iki kez düzensiz beslenenlerden daha az sıklıkta obeziteye rastlanmaktadır.
Ekzojen Obezitenin Etyopatogenezi Beslenme Alışkanlıkları (2): Öğün sayısı azaldığında, öğünde yenen miktar arttığından daha çok besin öğesinin emilimi insülin yanıtını arttırarak depolamayı arttırmaktadır. Az miktarda ve sık aralıklarla öğün tüketimi ise insülin konsantrasyonunu düşürerek trigliserit sentezini azaltmaktadır. Kahvaltı yapmama, akşam öğününe ağırlık verme obeziteye neden olabilen beslenme alışkanlıklarındandır .
Ekzojen Obezitenin Etyopatogenezi Beslenme Alışkanlıkları (3): Enerji yoğunluğu yüksek besin tüketimi Yağdan gelen enerji oranı yüksek (Termogenezi azaltır) Doymuş yağ içeriği yüksek Basit şeker içeriği yüksek Kompleks karbonhidrat ve posa (sebze-meyve) tüketimi yetersiz Yüksek glisemik indeksli beslenme (fazla insülin salınımına neden olarak enerji substratının yağ dokusuna yönelmesini sağlar)
Türkiye'de cipse ayrılan para 800 milyon dolar. Yağ, şeker ve tuz içeriği yüksek besinler “kortiko limbik” sistemi güçlü bir şekilde uyararak, bu tür besinlerin yeniden arzulanmasını sağlamaktadırlar (Pekiştirme) Küresel “obesogenic”(“insülinojenik” çevre) Günde 35 gramlık bir paket yiyen kişi, yıl boyunca 5 litre yağ içmiş gibi oluyor Türkiye'de cipse ayrılan para 800 milyon dolar. Resmen yağ içiyoruz….
Besin alımı: Homeostatik ve hedonik sinyaller arasında denge Enerji depoları boşaldığında yeme isteğini artırarak enerji dengesinin kontrolünü sağlar. Vücutta enerjinin fazla olduğu durumlarda homeostatik yolun önüne geçerek lezzetli yiyeceklerin tüketilmesi için arzuyu artırmaktadır Şeker,yağ ve tuz içeriği yüksek besinler hedonik sinyallerin ağırlık kazanmasına (Homeostatik sinyallerin geçersizleşmesine) ve dolayısıyla besinlere olan ilginin ve alımın buna göre şekillenmesine neden oluyor
Ekzojen Obezitenin Etyopatogenezi Beslenme Alışkanlıkları (4): Fazla fruktoz tüketimi (Son 30 yılda % 25 artmış) Fruktoz, insülinden bağımsız olarak KC’e girer ve yağ asidi/LDL kolesterol sentezini uyarır. Hayvan modellerinde fruktoz oranı yüksek besinlerin enerji alımını arttırdığı, enerji harcanmasını azalttığı, yağ depolanmasını uyardığı ve insulin direnci oluşturduğu belirlenmiştir. Fruktoz, erişkin bir insanın diyetinde bulunan ikinci önemli şekerdir. Diyetle tüketilen karbonhidratın %30-60 kadarını oluşturur. Meyve (bir çoğunda), sebze ve balda serbest halde, çay şekerinde sakkaroz şeklinde. Sakkaroz, ince bağırsakta glukoz ve fruktoza hidroliz olmaktadır. Glikoliz/glukoneogeneze yönlendirilen ve glukoza göre barsaklardan daha yavaş emilen fruktoz, kandan hızla alınarak metabolize olmaktadır. Serbest fruktoz, kolaylaştırılmış diffüzyonla ince bağırsak epitel hücrelerine ve diğer hücrelere geçer. Fruktozun hücreye alınması ve metabolizması insülinden bağımsızdır. Metabolizması sonucu 2 ATP sağlanır. Fruktoz, serumda yaklaşık %1-6 mg, idrarda 60 mg/gün kadar bulunur Fruktoz, başlıca karaciğerde, bir miktar böbrek ve ince bağırsakta, daha az miktarda ise kas ve adipoz dokuda metabolize olur; fruktoz metabolizmasında etkili enzimler olan fruktokinaz ve aldolaz B, bu dokularda aktiftir. Beyinde metabolize olmaz, pankreastan insülin salınımını etkilemez. Fruktoz veya sakkaroz besinler pirüvat (yağ ve kolesterol sentezinde öncü madde) Yağlı karaciğer
Ekzojen Obezitenin Etyopatogenezi Beslenme Alışkanlıkları (5): Kalsiyum alımında düşüklük Besinlerdeki kalsiyum ile obezite arasında ters ilişki birçok çalışmada gösterilmiştir. Düşük kalsiyum içeren yiyecekler ile beslenme kalsitriol (1,25 dihidroksivitamin D) düzeyini ve adipozitlere Ca girişini arttırır, bu da lipojenik gen ekspresyonunu ve lipogenezi uyarılırken lipolizi engeller. Hızlı yeme, az çiğneme Eser elementler Krom ve vanadyum insulin sinyal mekanizmalarında rol oynamaktadır. Eser elementlerin yetersiz miktarda alınmaları kronik metabolik bozukluğa, DNA hasarına, oksidanların açığa çıkmasına, obezite ve kanser gibi geç ortaya çıkan hastalıklar ile birlikte olan hücresel yaşlanmaya neden olabilmektedir.
Ekzojen Obezitenin Etyopatogenezi Sosyo-ekonomik Kültürel Düzey: Sosyoekonomik düzeyi yüksek olan bireyler aşırı beslenme nedeniyle şişmanlarken, sosyoekonomik düzeyi düşük ve kalabalık ailelerin bireyleri dengesiz beslenmeye bağlı olarak şişmanlamaktadır. Dengeli beslenme alışkanlığı kazanmamış bireylerin yağ ve şeker içeriği yüksek, fast food türü besinlerle beslenmeye eğilimleri daha fazla olmaktadır. Ülkemizde obezite daha çok yüksek ve orta sosyoekonomik düzeydeki bireylerde görülmektedir.
Ekzojen Obezitenin Etyopatogenezi Psikolojik Faktörler: Üzüntü, sıkıntı ve stres gibi durumların, fazla yeme eğilimini artırdığı düşünülmektedir. Obezitenin “duygusal uyaranlara yanıt olarak ortaya çıkan aşırı yeme” olduğunu savunan psikosomatik bir görüş vardır. İnsanlarda kortizolün yükselmesi ve hipotalamo-hipofiz-adrenal eksen düzeninin bozulmasına, abdominal yağ dağılımının artmasına ve metabolik sendrom gelişimine neden olabilmektedir. Öfke, korku ve endişe gibi uyarıcı durumlarda en sık gelişen yanıt iştah kaybıyken, bazı bireyler daha fazla yiyerek tepki vermektedirler. Yeme, emosyonel durumu modifiye eder; örneğin anksiyeteyi azaltır. Bu nedenle aşırı yeme, bir dayanma yanıtı ya da aktivasyon ve stres ile ilişkili iç etkilerden kaynaklanan ipuçları ve doğal açlık ile ilgili ipuçlarındaki karışıklığın sonucu olarak düşünebilecek, öğrenilmiş bir davranıştır. Laboratuvar çalışmaları, obez bireylerin anksiyete yaratan durumlarda normal kilolu bireylere kıyasla anlamlı şekilde daha fazla yemek yediklerini göstermiştir.
Ekzojen Obezitenin Etyopatogenezi Fiziksel Aktivite: Sedanter yaşam biçiminin bir uzantısı obezitedir. Obezite genellikle düşük fiziksel aktivite ile birliktelik göstermektedir. Düşük düzeyde fiziksel aktivitenin obezitenin nedeni olabileceği gibi sonucu da olabilmektedir. Teknolojik gelişmeler, ulaşım kolaylıkları, egzersiz yapılabilecek alanların azalması fiziksel aktiviteyi azaltabilmektedir.
Obezitenin Tedavisi Beslenme tedavisi Davranış tedavisi Egzersiz İlaç tedavisi Cerrahi tedavi
Aile ve arkadaş çevresi Obezitenin Tedavisi Tedavi Diyetisyen Aile ve arkadaş çevresi Psikolog Egzersiz fizyoloğu Doktor Ailenin, çevrenin ve bireyin obeziteyi algılaması ??? İŞBİRLİĞİ Sabır BAŞARI Önemine inanma İstek Uygun süre Bilinç Sabır
BESİN GRUPLARI 2)ET,YUMURTA 1)SÜT VE SÜT KURUBAKLAGİL, YAĞLI TOHUMLAR ÜRÜNLERİ 4)TAHILLAR 3)SEBZE VE MEYVELER