1957 Fethiye Depremi ile evler harabeye dönüşmüş olsa da, canlı müze niteliği ile turistlerin büyük ilgisini çekmektedir. Eski Kayaköy'de halen yaklaşık 40 hane mevcuttur. Kayaköy'de gezilip görülecek yerler arasında büyük ve küçük klise ve onbir şapel bulunmaktadır. Ayrıca küçük klise yanında 2 senedir bulunmakta olan bir çömlek atölyesi (Çömlekhane) vardır 1957 Fethiye Depremi
Kayaköy, birbirinden çok farklı iki yerleşim alanından oluşmaktadır. Bunların birincisi, turizmde de önemli yeri olan, 19. yüzyıl başında kurulmuş, yamaçlara dayalı ve nispeten yakın tarihli bir yerleşim olmakla birlikte, Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde, tamamı Rum, 3000 nüfuslu bir kasaba boyutuna ulaşmış, eski adları Levissi veya Karmylassos şeklinde geçen köydür.19. yüzyılOsmanlı DevletiRumLevissiKarmylassos
Küçük klise yolundan yalnızca deniz veya yürüyerek ulaşımın mümkün olduğu Soğuk Su koyuna yürüyerek yaklaşık kırk dakikada gidilebilir. İkinci yerleşim, 1923 Türkiye- Yunanistan Nüfus Mübadelesi ile Kayaköy'de iskal edilen Batı Trakya Türklerinin buradaki altyapıya ayak uyduramamaları nedeniyle, bu göçmenlerce ovada kurulmuş daha büyük boyutlu kısımdır.1923 Türkiye- Yunanistan Nüfus MübadelesiBatı TrakyaTürklerinin
Eski Kayaköy'ün turistik açıdan daha verimli değerlendirilmesine ilişkin tartışmalar sürmektedir. Cumhuriyet gazetesinin kurucusu ve Atatürk'ün yakın çalışma arkadaşı Yunus Nadi Abalıoğlu (Abalızadelerin Yunus Nadi) 1880 yılında ailesinin buraya yaylaya geldiği sırada Kayaköy'de (Levissi'de) doğmuştur. Cumhuriyet AtatürkYunus Nadi Abalıoğlu1880
Çocuklar için ilköğretim mecburi idi. Kızlar ve erkekler ayrı ayrı okullarda Rumca eğitim alırlarmış. Daha yüksek eğitim için öğrenci; Rodos, İstanbul veya Atina'ya gitmek zorunda kalırmış. Okulların aksine Türkler ve Rumlar aynı kahvelere gider, birlikte vakit geçirirler, ancak birbirlerinden kız alıp vermezlermiş.
Levissi'li Rumlar ticaret ve el sanatları ile geçimlerini sağlıyorlarmış, marangoz, bakırcı, kalaycı, demirci gibi zanaatkarlar, Kayaköy'ün dışında mevsimlik olarak başka Türk köylerine çalışmaya giderlermiş. Bayanlar genellikle ev işleri ile ilgilenir, boş zamanlarında dokuma yaparlardı.
Kayaköyü, onbirinci yüzyılda, Rumlar tarafından Likya uygarlığına ait "Karmylassos" kenti üzerine kurulmuş ve bu kentin ismi "Levissi" olmuş. Yaklaşık kişinin yaşadığı köy, yirminci yüzyılın başına kadar varlığını sürdürmüş.
Bunların bir kısmı Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nin yayınları ile tanıtılmıştır. Kayaköy ve çevresinde antik döneme ait bazı kalıntılar mevcut, kuzeyde İsadan önce dördüncü yüzyıla ait, üç adet lahit mezar ile üzerindeki likçe yazılarla aynı sayıdaki kaya mezarları, yörede antik çağdan günümüze ulaşan en eski kalıntılar olarak gösterilebilir.
Bu göçmenlerin çoğu Kayaköy'deki koşulları beğenmeyerek, Anadolu'nun başka yerlerine yerleştirilmiş. Gerek göçü yaşayan Rumlar, gerekse Kaya Köyü'nde kalan Türklerden, Levissi'nin canlı günleri hakkında bazı bilgiler toplanmıştır.
Levissi yerleşiminde yapılar belirli planlamadan uzak, arazinin eğimine uygun olarak, ışık ve manzara açısından birbirlerinin önünü kapatmayacak şekilde inşa edilmişlerdir. Yapılarda güneş kaygısından çok, kuzeydeki panoramaya açılma ön plandadır.