Öğrenme ve Bazı Duyuşsal Değişkenler Öğretim İlke ve Yöntemleri Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
Öğrenme yalnızca bilişsel becerilerle ilgili bir süreç değildir. Bireylerin öğrenmesinde onların sahip olduğu tutum, güdülenme, özyeterlik algısı, akademik benlik kavramı gibi duyuşsal özellikler de önemli bir etkiye sahiptir.
Öğrenme ile ilişkili duyuşsal özelliklerden öne çıkanlar şunlardır: Özyeterlik algısı Kaygı Güdülenme Tutum
Özyeterlik Algısı Özyeterlik, bireyin, belli bir performansı göstermek için gerekli etkinlikleri organize edip, yerine getirme kapasitesi hakkında kendine ilişkin yargısı olarak tanımlanmaktadır.
Özyeterlik algısı bireylerin yaptıkları seçimleri, bir işi başarmada harcadıkları çabayı ve yaşadıkları endişe derecesini güçlü biçimde etkilemektedir.
Kaygı Kaygı, kaynağı belirsiz korku olarak tanımlanabilir. Kaygının genel olarak durumluk ve sürekli olmak üzere iki türü bulunmaktadır.
Durumluluk kaygı, bireyin içinde bulunduğu stresli (baskılı) durumundan dolayı hissettiği korkudur. Sürekli kaygıyı ise, kişinin içinde bulunduğu durumları genellikle stresli olarak algılama eğilimidir. Durumluk kaygı düzeyi, sürekli kaygı düzeyinden etkilenmektedir.
Sınav kaygısı ise kaygının özel bir türüdür.
Kaygının şiddeti ve görevin zorluk derecesi, kaygının yararlı mı yoksa zararlı mı olduğunu belirler.
Düşük kaygı bireyi çalışmaya yönlendirirken yüksek kaygı, bireyin zihnini meşgul ederek başarıyı olumsuz yönde etkilemektedir. Yapılan araştırmalar, kaygı düzeyi yüksek olan bireylerin, basit öğrenme görevlerinde başarılı, zor öğrenme görevlerinde ise daha başarısız olduklarını göstermektedir.
Güdülenme Güdülenme, insan davranışlarının ortaya çıkmasına sebep olan ve davranışlara yön veren içsel durumdur.
Güdülenme başarı üzerinde etkilidir. Güdülenmenin iç (başarılı olmayı isteme gibi) ve dış (ödül kazanmayı isteme gibi) güdülenme olmak üzere iki türü bulunmaktadır.
Tutum Tutum, bireyin psikolojik bir nesneye yönelik duygu, düşünce ve davranışlarını düzenleyen eğilimidir.
Diğer bir anlayışa göre ise tutumlar psikolojik bir nesneye yönelik hoşlanma ve hoşlanmama ile ilgili yapılardır.
Tutumların bilişsel, duyuşlar ve devinişsel boyutları bulunmaktadır. Bir tutumda bu boyutlar kesin sınırlarla birbirlerinden ayrılamamaktadır.
Tutumlar bireylerin duygu, düşünce ve davranışlarının tutarlı olmasını sağlamaktadır.
Tutumlar, bireylerin davranışlarını etkileyen yönlendirici yapılar olarak görülmektedir.
Öğrenenlerin tutumları, onların öğrenme davranışlarını etkilediği için önemsenmelidir.
Kaynaklar Aydoğan, D. (2008). Akademik Erteleme Davranışının Benlik Saygısı, Durumluluk Kaygı ve Öz-Yeterlik İle Açıklanabilirliği. Yüksek Lisans Tezi. Gazi Üniversitesi, Ankara. Cüceloğlu, D.(1997), İnsan Ve Davranışı, Remzi Kitapevi, İstanbul. Ekenel, E. (2005). Matematik Dersi Başarısı İle Bilişötesi Öğrenme Stratejileri Ve Sınav Kaygısının İlişkisi. Yüksek Lisans Tezi. Anadolu Üniversitesi, Eskişehir. Ertem, H. (2006). Ortaöğretim Öğrencilerinin Kimya Dersine Yönelik Güdülenme Tür ve Düzeylerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir. Seferoğlu, S. S. ve Akbıyık, C. (2005). İlköğretim Öğretmenlerinin Bilgisayara Yönelik Özyeterlik Algıları Üzerine Bir Çalışma. Eğitim Araştırmaları Dergisi, Sayı 19. Uyanık, S. (2007). Üstün Yetenekli Çocuklarda Mükemmeliyetçilik, Yalnızlık Ve Kendine Saygı Düzeyinin Sınav Kaygısı Üzerindeki Etkileri. Yüksek Lisans Tezi. Uludağ Üniversitesi, Bursa.