Sömürgecilik
Sömürgeciliğin tanımı Sömürgecilik, bir ülkenin başka bir ülke ya da topluluğun topraklarında ekonomik faaliyetler yürüttüğü, çoğunlukla siyasi karakterde bir yerleşim kurmasıdır. Sömürgecilerle toprakları istila edilen yerliler arasında eşitsiz bir ilişki kurulur. Topraklar ve üzerinde yaşayan halklar, sömürgecilerin çıkarları lehine uygulanan üretim biçim ve ilişkileri doğrultusunda, toplumsal ve siyasal alanda yeniden örgütlenirler.
Klasik sömürgecilik Klasik sömürgecilik; bir yada birden çok devletin bir başka devleti yada bölgeyi siyasi ve ekonomik olarak ilhak etmesi anlamına gelir. Klasik sömürgecilik dönemi, Avrupa’da feodalizmden yeni bir sosyo-ekonomik formasyona geçiş dönemi sancılarının izlerini taşır. Bu açıdan, Haçlı Seferleri, Reform, Rönesans ve feodal dönemin güçsüz krallarının zenginleşme ve güçlenme hırsları, her biri kendi adına sömürgeciliğin zeminini çizmede Avrupa egemen sınıflarının elini kolaylaştırmıştır.
Ancak, bütün bu farklı tarihsel olguları üst-belirleyenin kapitalist üretim biçiminin Avrupa’da yeşermeye başlaması olarak görmek gerekir. Nitekim, Avrupa kapitalizmi olgunlaşmak ve evrenselleşmek için sömürgeciliğe ihtiyaç duymuştur. Bu açıdan, klasik sömürgecilik Avrupa kapitalizminin serpilme yatağıdır.
Marx Marx ‘a göre Kapitalizm adı altın da her türlü ilerleme engellenmekte , bu engelleme sonucunda sosyal karmaşa meydana gelmektedir. Sonuçta bu durum kapitalizmin yıkılması ve komünist bir toplumun oluşmasına olanak sağlamaktadır. Bu da devrimci bir proleterya sınıfını ortaya çıkarır. Burada dikkat çeken nokta şudur, çalışma sosyolojisi sadece iş üzerine odaklanma anlamına gelmemektedir, karşılıklı yatırımlar ve kapitalist kontrol metotlarının tabi gereklilikleri arasındaki anlaşmazlığın doğal kaynaklarını da ortaya koyar.
Marx ‘a göre sömürgecilik, iş ve ücret arasındaki dengesizlik, iş ve iş veren arasındaki bir ilişki, olması gerekenlerdir. Marx ‘a göre özel mülkiyet ,toplumu , sahip olanlarla , sahip olmayanlar olarak uzlaşmaz karşıt sınıflara bölüyor; sahip-olanlar , sahip-olmayanların emeğin ürününe elkoyuyorlar, böylece insanın insan tarafından sömürülmesi doğuyor.
Üretimin ilerlemesiyle özel mülkiyet biçimleri değişiklikler gösteriyor; önce köleci mülkiyet, sonra feodal, daha sonra da kapitalist mülkiyet biçimleri kuruluyor. Bunlara bağlı olarak sömürü biçimleri de değişiklik oluyor.
Dinlediğiniz için teşekkürler…