Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

MODERN MEDYA ÖRGÜTLENMELERİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "MODERN MEDYA ÖRGÜTLENMELERİ"— Sunum transkripti:

1 MODERN MEDYA ÖRGÜTLENMELERİ
1. HAFTA: Modern işletmeyi tarihsel-toplumsal bağlamına yerleştirme

2 Toplum kavramının ya da toplumsal olanın ifade ettiği şey, "insanın karşılıklı etkileşimi"dir…

3 Üretim (dolayısıyla da tüketim) bir toplumsal ilişki biçimidir...
İnsanlar, baştan itibaren, maddi ya da gayri maddi ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli kullanım değeri üretir ya da kullanım için üretim yapar durumda olmuşlardır. Antik Yunan’da M.Ö. 8. yy sonrasında topluluk mülkleri ve toprakları (kleros) aile özel mülkiyetine dönüşmüş, varlıklı aileler de temel üretim olanaklarını ellerine geçirmişlerdir. (Engels, 2010: 136). Solon reformlarıyla özel mülk edinme, yasal bir zemin kazanmıştı (Freeman, 2005: ). Bireysel üretim, önemli bir gelişme olarak, karşılıklılığa dayalı mübadele ilişkilerini de başlatır. Marx (Kapital, C. I, 2011: 96); “…elden çıkarmanın [mübadelenin] karşılıklı olması için gerekli olan tek şey, insanların birbirlerinin karşısına bu elden çıkarılabilir şeylerin özel sahipleri... birbirlerinden bağımsız kişiler olarak çıkmalarıdır”. Feodal iktisadın temeli olan manor (malikane) örgütlenmesi, geniş topraklarda farklı iki mekânda ve zamanda yapılan tarımdır. Bir tarafta senyörün ürün topladığı (domain) geniş topraklarda; diğer tarafta senyörün örf kurallarına dayanarak tasarruf hakkı karşılığında verdiği küçük-orta büyüklükteki köylü işletmelerinde yapılan tarım. Önemli nokta, senyörün, el koyduğu artığı yeniden üretime yönlendirerek ona üretken bir nitelik kazandırmamış olmasıdır. Üretimin mübadeleyi, mübadelenin de kârı hedeflemediği bir yapı içerisinde bu, çelişkili bir durum oluşturmuyordu.

4 Marx, 1895, Ekonomi Politiğin Eleştirisi, “
Marx, 1895, Ekonomi Politiğin Eleştirisi, “... İnsanlar, varlıklarının toplumsal üretiminde, kaçınılmaz bir şekilde, iradelerinden bağımsız belirli ilişkilere yani sahip oldukları üretici güçlerin verili gelişim aşamasına uygun üretim ilişkilerine girerler...

5 Meta mübadelesine dayalı toplum: Kapitalist toplum
Bu toplumsal sistemin ayırıcı özelliklerinden birisi, üretimin genel bir meta mübadelesi sistemi çerçevesinde düzenlenmiş olması ve geri kalan şeylerin buna uygun olarak yapılanmış olmasıdır. Emek, bu sistemde, mübadele edilebilecek metaların üretimi için örgütlenmiştir. Dolayısıyla, meta üretiminin gelişip tipik-başat üretim biçimi halini alması bu aşamada gerçekleşmiştir. Kapitalizm, bu yönüyle, genelleşmiş bir meta üretim sistemidir. Kapitalizm: 1.) Toplumsal bir oluşum olarak kapitalizm, kapitalist olanın egemen olmaya başladığı, ancak yine de birden fazla üretim tarzını içeren tarihsel ve toplumsal bir oluşumu ifade etmektedir. 2.) Bir üretim tarzı olarak kapitalizm ise, iktisadi, siyasi, ideolojik ve kültürel ilişkilerin kapitalist bir karakter kazandığı üretim tarzını işaret etmektedir. Kapitalist sistemde üretim topluluğun ortak çıkarı ya da bireysel ihtiyaçların karşılanması için değil, tersine, ulusal ya da küresel ölçekli bir piyasa için gerçekleştirilir. Dolayısıyla üretimdeki amaç, her şeyden önce, kâr ya da kazanç elde etmek üzere (kültür de dâhil) piyasada mübadele edilebilecek meta biçimindeki ürün ya da hizmetleri üretmektir...

6 Meta, Metanın Kapitalist Karakteri
Meta, kullanım değeridir ya da kullanımda değer taşır. Mal, hizmet, emek, para, makine, enformasyon-bilgi vb. biçimlerde olabilir... Metaya kullanım değerini kazandıran, emeğin bizatihi kendisidir. Emeğin ürünü olsun-olmasın herhangi bir şey, meta olmadan da kullanım değerine sahip olabilir. Doğada hazır olarak bulunan birçok şey, yaşamsal ihtiyaçları gideren farklı kullanım değerlerine sahip olmakla beraber meta değillerdir. Kişisel tüketim için üretilmiş şeyler de böyledir. Ürünüyle kendi ihtiyacını karşılayan bir kimse, kullanım değeri yaratmış, ama meta yaratmamış olur. Meta üretmek için, (1) “... o kimsenin, yalnızca kullanım değeri değil, başkaları için kullanım değeri, toplumsal kullanım değeri üretmesi gerekir”. (2) “ (…) meta olabilmek için, ürünün, kullanım değeri olarak hizmet edeceği başkasına, mübadele yoluyla aktarılması zorunludur .” Kullanım değerine sahip olmakla meta olmak arasında zorunlu bir ilişki yokken; meta olmakla kullanım değerine sahip olmak arasında zorunlu bir ilişki vardır.

7 Kullanım değeri açısından metalar, sahip olduğu özelliklerle insan ihtiyaçlarını, isteklerini ya da arzularını karşılayan “dışsal” şeylerdir. Bu ihtiyaçların neler olduğu ya da nereden kaynaklandıkları önemsizdir. Önemli olan yararlılığıyla insan ihtiyacını karşılıyor olmasıdır. Farklı metalar birbirlerinden farklı kullanım değerlerine sahiptir. Her meta, aynı zamanda birden fazla kullanım değerinin bir toplamı da olabilir; dolayısıyla her birey aynı metadan farklı şekilde yararlanabilir... Metadan başkalarının faydalanabiliyor oluşu, kullanım değerinin toplumsallığının yani onu cisimleştiren işin de toplumsal oluşunun bir özelliğidir. Bir şeyin yararlılığı onu kullanım değeri haline getirir, ancak bu yararlılık o şeyin özelliklerinden bağımsız değildir; bilgisayar, bilgisayar olduğu ve program yapma özelliklere sahip olduğu için birileri açısından kullanım değeridir. Kullanım değerleri kendilerini tanımlayan bir takım niteliksel ya da niceliksel ifadelerle tanımlanır ve bilinirler: keten pantolon, cinayet romanı, tabloid gazete; bir çift ayakkabı, beş litre su, 16 GB hafıza kartı... Kullanım değerleri, toplumların o andaki mevcut gelişmişlik düzeylerine uygunluk gösterir ya da göstermelidir. Son olarak, kullanım değerleri kapitalist üretim tarzı içinde, sürekli yeni ihtiyaçlar yaratılarak, yeniden ve yeniden üretilir.

8 Metanın “kapitalist” üretimi...
Marx’ın çözümlemesinde meta, sermayenin büründüğü en temel biçim olarak karşımıza çıkmaktadır. Marksist bir çerçeve içinde sermaye, kendini değerlendiren değer ya da değer üreten değerdir. Sermaye için değer üretimi, ifadesini, birikim, yine birikim ve hep birikim’de bulur. Kapitalist üretimde birikime olanak tanıyan şey ise, metanın kapitalist üretimidir. Sermaye, basitçe makine, para ya da herhangi bir zenginlik stoku ol-maktan çok, Marx’ın ele aldığı şekliyle, hem bir ilişki hem de süreç olma niteliklerine sahiptir... Sermayenin sahip olduğu ilişkisellik, sınıflar arasındaki toplumsal ilişkinin ve mücadelenin parçası olmasından kaynaklanır. Süreç olma özelliği ise, aldığı özgül biçimin sonucudur. Sermaye, kapitalist üretimde artık değerin üretimi üzerinden sürekli artma yönünde bir eğilim gösterirken, bu artış, sermayenin belli süreçlerden, yani paradan, metadan, üretimden, yine metadan ve en sonu yine paradan geçerek (P-M-P) gerçekleşebilmektedir.

9 Kapitalizmde meta üretimi, paranın sermayeye dönüşüm sürecindeki “üretim uğrağı”nda gerçekleşir.
Bu uğrak, Marx’ın formüle ettiği paranın metaya ve yeniden paraya dönüştüğü “P–M–P” (para-meta-para) sürecinde vücut bulur... P–M–P, basit meta dolaşımına dayanan M–P–M devresinden çeşitli yönlerden farklılıklar gösterir. M–P–M’de süreç, metayla başlamaktadır... P–M–P devresinde ise süreç, para ile başlamaktadır... Para, üretilmiş olan bir şeyi satın almayla, metaya dönüşmekte ve en sonu meta, satışla, yine paraya dönüşmektedir. Kapitalist üretim söz konusu olduğunda, bu hareketin faili kapitalistin bizatihi kendisidir. M–P–M sürecinde önemli olan niteliksel farktır, çünkü metalar ancak niteliksel özelliklerine göre birbirlerinden farklılaşabilirler; P–M–P sürecinde ise niceliksel farktır, çünkü aynı olan şeyler birbirlerinden yalnızca miktar olarak farklılaşabilirler. Bu sürecin kapitalist üretim açısından doğru ifadesi P–M–P' olmalıdır.

10 Sermayenin dolaşım/birikim süreci (I)
Her koşulda, para, sermayeye dönüşmeden önce, satın alma veya ödeme aracı olarak kullanılmak üzere kapitalistin cebinde hazır olarak bulunmak zorundadır. Paranın hemen ardından gelen yine metadır (M) ama bu meta, sermaye sahiplerinin üretimi gerçekleştirebilmek amacıyla ellerindeki paranın bir bölümü ile satın alıp dönüştürdükleri metalar (üretim girdileri) toplamıdır. Bunlar, sırasıyla üretim araçları (Üa; üretken sermaye Üs) ve emek gücü (Eg; zihinsel ve/veya kol emeği) metalarıdır. Üretim, girdilerin işe koşulması ve işçilerin bu girdiler üstünde çalışmasıyla başlar. Üretim sürecinin nasıl örgütlendiği, örneğin ne türden denetim mekanizmalarının uygulandığı ya da kaç saat çalışıldığı türünden sorulara verilecek yanıtlar, mevcut toplumsal koşullara ve bu koşullara temel oluşturan düzenlemelere göre farklılıklar gösterebilir. Üretim sürecinin vardığı sonuç, farklı meta çıktılarıdır. Ancak bunlar yeni durumda değer yüklü metalardır (M'). Bunu olanaklı kılan şey, artık değerin üretilmesi ve bunun üretimleri sırasında metalara yedirilmesidir.


"MODERN MEDYA ÖRGÜTLENMELERİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları