MEVLANA'NIN HAYATI
Mevlana 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan yöresinde, Belh şehrinde doğmuştur. Mevlana’nın babası Belh şehrinin ileri gelenlerinden olup sağlığında Sultan-ul Ulema (Bilginlerin Sultanı) ünvanını almış olan Hüseyin Hatibî oğlu Bahaeddin Veled’dir. Annesi ise Belh Emiri Rükneddin’in kızı Mümine Hatun’dur.
Yaşamını “Hamdım, piştim, yandım” sözleri ile özetleyen Mevlana 17 Aralık 1273 pazar günü Hakk’ın rahmetine kavuştu. Mevlana’nın cenaze namazını vasiyeti üzerine Sadrettin Konevi kıldıracaktı. Ancak Sadreddin Konevi çok sevdiği Mevlana’yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı. Bunun üzerine Mevlana’nın cenaze namazını Kadı Siraceddin kıldırdı.
Mevlana ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu Mevlana ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu. O öldüğü zaman sevdiğine, yani Allah’ına kavuşacaktı. Onun için Mevlana ölüm gününe düğün günü veya gelin gecesi manasına gelen “Şeb-i Arus” diyordu ve dostlarına ölümünün ardından ah-ah, vah-vah edip ağlamayın diyerek vasiyet ediyordu. “Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir” Hz. Mevlana
ALAADDİN TEPESİ
MEVLANA MÜZESİ
Mevlana Müzesi, Konya'da bulunan, eskiden Mevlâna'nın dergâhı olan yapı kompleksinde, 1926 yılından beri faaliyet gösteren müzedir. "Mevlana Türbesi" olarak da anılır.
Müze alanı bahçesi ile birlikte 6 Müze alanı bahçesi ile birlikte 6.500 m² iken, yeri istimlak edilerek Gül Bahçesi olarak düzenlenen bölümlerle birlikte 18.000 m²ye ulaşmıştır. Bağlı bulunduğu 'na en çok gelir getiren ikinci müzedir. (Birinci Topkapı Sarayı müzesi.)
(Yeşil Kubbe) denilen Mevlana'nın türbesi dört fil ayağı (kalın sütun) üzerine yapılmıştır. O günden sonra yapı faaliyetler hiç bitmemiş, 19. yüzyılın sonuna kadar yapılan eklemelerle devam etmiştir. Osmanlı sultanlarının bir kısmının Mevlevi tarikatından olması Türbe'ye özel bir önem verilmesini ve iyi korunmasını sağlamıştır.
Müze Bölümleri Mevlana Müzesine Cümle kapısından giriliyor Müze Bölümleri Mevlana Müzesine Cümle kapısından giriliyor. Avlusunun sağ tarafında Matbah ve Hürrem Paşa Türbesi yer alıyor. Sinan Paşa, Fatma Hatun ve Hasan Paşa Türbeleri avlunun güneydoğusunda bulunuyor. Avlunun ortasını Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırılmış Şadırvan süslüyor. Avlu girişinin solundan itibaren 17 adet derviş hücresi sıralanıyor. Mevlana Müzesi Türbe bölümü içinde ise, Tilavet Odası, Mevlana'nın Türbesi, aile fertleri, Horasan'dan gelen yol arkadaşlarının mezarlarının bulunduğu bölüm ile Samahane ve Mescit yer alıyor.
Mezarlar Türbe girişinin sağında ve doğusunda bulunan yer Mezarlar Türbe girişinin sağında ve doğusunda bulunan yer. Üstü sandukalarla örtülü Hz. Mevlana'nın ailesinden gelenler ile Mevlevilikte önemli mertebe katlettiğine inanılan zevatın kabirleridir. Sandukaların üzerinde sikke bulunanlar erkeklere aittir.
HAT ESERLERİ
Samahane Dergâh müzeye dönüşünceye kadar, sema'nın yapıldığı yerdir Samahane Dergâh müzeye dönüşünceye kadar, sema'nın yapıldığı yerdir. Semahane'de Naat Kürsüsü, mutrib (saz) heyetinin oturduğu bölüm ile erkek ve hanım izleyicilerin oturduğu özel mekânlar yer alır.
Şeb-i Arus Havuzu Türbe'de Matbah'ın önünde bulunan ve aslanağızlı bir mermer oluktan su akıtılan havuzdur. Müzenin dergâh olarak kullanıldığı dönemlerde Mevlana'nın vefatının yıl dönemleri törenleri burada yapıldığı için, ismine Şeb-i Aruz Havuzu denilmiştir.
Tilavet Odası Nadide hat eserlerin süslediği bu bölüm Mevlana Müzesinin dergâh olduğu dönemlerde, Kuran-ı Kerim'in sürekli okunduğu yer olarak biliniyor
HAZIRLAYAN : HAVVANUR ÜNAL