MÜLAKAT (GÖRÜŞME) Ünlü kişileri çeşitli yönleriyle tanıtmak veya toplumu ilgilendiren önemli bir konuyu aydınlatmak için ünlü kişi yahut uzmanlarla yapılan görüşmelere mülakat denir. http://slaytlarlaedebiyat.blogspot.com
Şükran Balkanlı ile Mülakat Şükran Balkanlı, önce ALS hastalığına, ardından kansere yakalanan, geçmişte hem FB'de hem de GS'de oynamış rahmetli futbolcu Sedat'ın eşi. Onu kaybedişinin on birinci günü bugün. Şükran Hanım on iki yıl boyunca eşine bir bebek gibi baktı. Bu süre içinde kendisini acı karşısında dimdik duran, hiç umutsuzluğa kapılmayan, aşkına sahip çıkan, sadece eşi için değil aynı durumda olan başka hastalar için de koşturan şahane bir insan olarak tanıdık. Şükran Hanım'ı eşini kaybedişinin altıncı gününde Gaziosmanpaşa'daki evinde ziyaret ettiğimde karşımda gerçekten acıyla acılaşmamış, kişisel sözlüğündeki bütün olumsuz kelimeleri olumluya çevirmiş bir kadın vardı. Acıyı veren Allah'ın onu sevdirme gücüne bir kez daha hayran oldum. Şükran Hanım'ın ışık saçan yüzünde "Derdim dermanımdır" cümlesini okudum... http://slaytlarlaedebiyat.blogspot.com
'Neden biz?' sorusundan kurtulmak kolay oldu mu? Sizi hep dik duran halinizle biliyoruz ama kim bilir 12 yıl boyunca içinizde ne fırtınalar esmiştir. Kendi kendime çok isyan edip, çok ağladım. İnsanlardan, özellikle çiftlerden nefret ederdim. Fakat o fırtınaların içinde her şey çok güzeldi. Cenab-ı Allah gerçekten insana yardım ediyordu. Ben ne kadar çıkarmaya kalksam da Sedat o fırtınaları hep benim içimde söndürüyordu. Ben 'dünyada o kadar kötü insan varken neden biz?' dediğimde Sedat asla diyordu bu sorunun cevabını sorma. Muhakkak Cenab-ı Allah'ın bir bildiği vardır. 'Neden biz?' sorusundan kurtulmak kolay oldu mu? Her gittiğimiz yerdeki teşhisin hep aynı olması yıktı beni. Hiç unutamıyorum, Amerika'daki doktor şunu söyledi bana: "Asla 'neden' sorusunu sormayın. Çünkü siz, Tanrı'nın seçilmiş insanlarısınız. Çünkü bu hastalığı herkes sizinle öğrenecek." Gerçekten ALS hastalığının ne olduğunu hiç kimse bilmiyordu Türkiye'de. Ama bir Fenerbahçeli Sedat'ın hastalığı dendiği zaman herkes aa o hastalık mı, diye soruyordu. Biz hastalıkla bütünleşmiştik ve ben inanıyorum ki bütün tıp kitaplarında bile Sedat'ın adı geçecek. http://slaytlarlaedebiyat.blogspot.com
Bu süreçte 'Beni bırak, kendine başka bir hayat kur' dedi mi size? Hiçbir zaman demedi. Çünkü çocuklarımız vardı. Biz sürekli koşturunca hayatın nasıl geçtiğini anlayamadık. Durmaksızın bir yerlere gidiyorduk. Biz gitmezsek insanlar bize akın ediyordu. Şu var, kimsenin hayatı garanti değil. Onun yerine ben de olabilirdim. Acaba o nasıl davranırdı? Bazen, Sedat be derdim, sen değil de ben olsaydım ne olurdu? Bırakır mıydın beni? Asla bırakmazdım. Baktırırdım. Çünkü ben çalışmak zorunda olurdum. Ben eve ekmek getirmek zorunda kalırdım, derdi. Ben de ona derdim ki ama ekmeği sen getirmiyorsun ki kapıcı getiriyor (gülüyor). Yani böyle espriler de yapardım. http://slaytlarlaedebiyat.blogspot.com
Mülakat Nedir? Ünlü kişileri çeşitli yönleriyle tanıtmak veya toplumu ilgilendiren önemli bir konuyu aydınlatmak için ünlü kişi yahut uzmanlarla yapılan görüşmelere mülakat denir. http://slaytlarlaedebiyat.blogspot.com
Özellikleri Mülakatlarda duygu ve yorumlara yer verilmez. Konuşulanlar dışına çıkılmaz. Sade, anlaşılır bir dil kullanılır. Metinde değişiklik yapılamaz. Görüşmeden önce ciddi bir hazırlık gerektirir. http://slaytlarlaedebiyat.blogspot.com
İki tür mülakat vardır: Ünlü kişileri tanıtan mülakat Önemli bir konuyu aydınlatan mülakat http://slaytlarlaedebiyat.blogspot.com
Mülakat ile röportaj birbirine karıştırılır! Mülakatta mutlaka biriyle görüşme yapılır. Mülakatta konuşulanın dışına çıkılıp öznel yorumlar yapılmaz. Mülakatta verilecek olan açık bir anlatımla doğrudan verilir. RÖPORTAJ Röportajda başkasıyla görüşme şartı yoktur. Birden fazla kişiyle de görüşebilir. Röportajda yazar öznel, şahsi yorumlar yapar. Röportaj yazarı okurun ilgisini çekmek için süslü bir anlatım yapabilir, ayrıntılara girebilir. http://slaytlarlaedebiyat.blogspot.com