Öğrenmeye Hazır Bulunuşluluk Özgür AYDOĞUŞ İktisat Bölümü
Hazır bulunuşluk; öğrencinin bireyin zihinsel, sosyal ve bedenen öğrenmeye hazır dönemde olması demektir. Hazır bulunuşluk; olgunlaşmayı, duyuşsal özellikleri (ilgi, tutum), bireyin konuyla ilgili ön öğrenmelerini ve bireyin genel sağlık durumunu kapsar.
Örnek Bir çocuğun bisiklet kullanmaya hazır olması için; kas olgunluğuna ulaşması (olgunlaşma), Birinin bisiklet binmeyi öğretmesi (ön öğrenme), Bisiklete binmeyi istemesi (duyuşsal özellikleri) Bisiklete binmek için genel sağlık durumunun elverişli olması gerekmektedir.
Öğrenim Görevleri Eğitim programı yapımcıları, öğrencinin gelişim görevlerini inceleyerek, onların hangi yaşta hangi işleri yapabileceklerini ortaya çıkarırlar. Her kademede, normal düzeydeki öğrencilerin gerçekleştirebilecekleri öğrenim görevlerini saptarlar.
Öğrenim Görevleri Öğrenim Görevleri, okul programlarında amaçlar, öğrenilecek konular ve yapılacak işler olarak gösterilebilir. Öğrenim görevleri o sınıfta bulunan öğrencilerin gelişim düzeyleri ile uyum içinde olmalıdır.
Olgunlaşmanın Önemi Bir okula veya sınıfa başlayacak öğrencinin öğrenim görevini yapmasını engelleyebilecek dört durum vardır: Yaşça küçüklük, Zihinsel yetersizlik, Psikomotor gelişim açısından gerilik, Duyusal yeteneklerin kısıtlı olması, okula veya yeni bir sınıfa başlamasına veya devam etmesine engel olacaktır.
Yaşça Küçüklük Bazı öğrenciler, o sınıfa veya okula başlayamayacak kadar küçüktürler. Her yönden yaşlarına göre normal olmalarına rağmen, başlayacakları okul ya da sınıfın öğrenim görevlerini başarabilecek yaşa gelmedikleri için konuları anlayamazlar
Zihinsel Yetersizlik Bazı öğrenciler, yaş bakımından normal düzeyde olmalarına rağmen, zihinsel yetenekleri bakımından o sınıfın öğrenim görevlerini yapabilecek yeterlilikte olmadıklarından başarı gösteremezler.
Psikomotor Gelişim Bazı öğrenciler psikomotor gelişim bakımından yaşıtlarına veya sınıflarına göre geride olduklarından, o yaşın veya sınıfın gerektirdiği becerileri öğrenemezler.
Duyuşsal Yetenekler Bazı öğrenciler ise, duyuşsal gelişimleri tam olmadığı için sınıfın gerektirdiği bazı işleri gerçekleştirmede başarısız olabilirler. Eğer öğrencinin duyu organlarında bir kusur veya hastalık varsa çocuğun duyusal gelişimi engellenmiş olacaktır.
Önceki Yaşantıların Hazırbulunuşluktaki Önemi Öğrencinin hazır bulunuşluğunda önceki yaşantıları da olgunlaşması kadar önemlidir. Öğrencinin öğrenmeye karşı tavrı, geliştirdiği değerler, benlik duygusu, geliştirdiği kavramlar, alışkanlıkları, dil gelişimi, ilgileri, gereksinimleri, çalışma yolları, korkuları onun hazır bulunuşluluğunu biçimlendirir.
Öğretimi Öğrencinin Hazır Bulunuşluğuna Uydurma Okul kapısından içeri giren her öğrenci değişik gelişim örüntüsüne sahip olmakta ve bütün öğrenciler de birbirinden hazır bulunuşlulukta farklı olabilmektedirler. Eğitimciler, öğretimi öğrencilerin hazır bulunuşluluğuna uydurmak için çok çeşitli yollar denemişlerdir. Bizim eğitim sistemimizde, yıllara göre sınıflara ayırma yolu uygulanmaktadır.
Sınıf Atlatma Bir sınıfta üstün yetenekleri olan bir öğrencinin, aynı düzeyde tutulması, sınıf sisteminin en sakıncalı yönüdür. Böyle bir öğrenci, hem yeteneklerinin altındaki işlerle uğraşmaktan sıkılmakta, hem de okulu anlamsız bularak kendine daha başka, çoğunlukla olumsuz işler aramaktadır. Bir sınıfta bulunan üstün yetenekli öğrenciyi, bir veya daha fazla üst sınıfa atlatma denemelerinde, böyle öğrencilerin akademik anlamda başarılı oldukları, fakat fiziksel gerilikleri nedeniyle diğer arkadaşlarından uzaklaştıkları görülmüştür.
Sınıfta Bırakma Bir sınıfta düşük başarı gösteren öğrencileri sınıfta bırakma da sınıfı benzer düzeyde olan öğrencilerden oluşturma çabasının bir başka şeklidir. Ancak bu uygulama, sınıfta bırakılan öğrencilerin okuldan daha fazla uzaklaşmalarına neden olabilmektedir.
Yetenek Grupları Yetenek grupları yöntemi, zeka, beceri, ilgi düzeyleri birbirinden farklı öğrenci gruplarını farklı sınıflara ayırarak onların hazır bulunuşluluklarını artırmak anlamına gelmektedir. Ancak yetenek gruplarına ayırma yönteminin de sonuçsuz kaldığı durumlar olabilmektedir. Örneğin öğrenciler zeka seviyelerine göre gruplandırıldığında, bu sefer de öğrencilerin ilgi ve beceri gibi alanlarda birbiriden farklılaştıkları ve hazır bulunuşluklarının azaldığı görülebilmektedir.