BÖLÜM 16 Dil, Okuryazarlık ve Okullaşma
Dil, Okuryazarlık ve Okullaşma Birinci ve İkinci Dil Edinimi • Fonoloji/Sesbilgisi • Semantik / Anlam Bilgisi • Sentaks/Sözdizimi • Üst Dilbilimsel • Farkındalık •Pragmatik / Kullanım Bilgisi •İki Dilli Eğitim Okuryazarlık Gelişimi • İlkokul Yıllarında Yazma • Okumanın Gelişimi • Okuryazarlık ve Kültür • İki Dilde Okur Yazarlık Sınıf Uyarlamaları: Dil, Okuryazarlık ve Özel Gereksinimli Çocuklar Özet
Rehber Sorular (Konu sonunda cevaplandırması gereken sorular) 1. Fonoloji/sesbilgisi ilkokul yılları boyunca birinci–ve ikinci–dil öğrenen çocuklarda nasıl bir gelişim gösterir? 2. Bu gelişim süresinde fonoloji/sesbilgisi gelişiminde görülebilen atipik örüntüler nelerdir? 3. Semantik / anlam bilgisi ilkokul yılları boyunca birinci–ve ikinci–dil öğrenen çocuklarda nasıl gelişir? 4. Bu yaşta semantik / anlam bilgisi gelişiminde ne gibi atipik örüntüler gözlenir? 5. Sentaks/sözdizimi ilkokul yılları boyunca birinci–ve ikinci–dil öğrenen çocuklarda nasıl bir gelişim gösterir? 6. Bu yaşta görülebilen atipik dizin bilgisi gelişiminin özellikleri nelerdir? 7. Üst dilbilimsel farkındalık nedir, birinci–ve ikinci–dil edinimini nasıl etkiler? 8. Pragmatik / kullanım bilgisi ilkokul yıllarında nasıl bir gelişim gösterir, bu yaş grubundaki çocukların edinmesi gereken okulda kullanılan dil ile ilgili toplumsal kurallar hangileridir? 9. Kültür, çocukların okulda edim bilgisi kazanımını nasıl etkiler? 10. Okulda dil kullanımı ile ilgili ne gibi kurallar vardır ve bu kurallar tarihsel olarak dezavantajlı ailelerdeki dil kullanımı kuralları ile nasıl çelişebilmektedir? 11. İki dilli eğitime ilişkin temel yaklaşımlar nelerdir ve çocukların okulda ikinci dili edinmesi ile ilgili stratejiler ve aşamalar hangileridir? 12. İlkokul yıllarında okuma ve yazmanın aşamaları hangileridir, bu aşamalar kültür ve öğretim yöntemlerinden nasıl etkilenmektedir? 13. İki dilli okuryazarlığın gelişimindeki aşamalar hangileridir? 14. Ne tür sınıf uyarlamamaları özel gereksinimli çocukların dil ve okuryazarlığını destekler?
Bu bölüm, ilkokul yıllarında görülen dil ve okuryazarlık gelişimi ile bu gelişim alanları ve okul yaşamı arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Birçok farklı kültürde yaşayan çocukların yeni bir iletişim tarzını öğrenmesi gerekir: okul dili.
BİRİNCİ VE İKİNCİ DİL EDİNİMİ İlkokul çocukları dil kullanımında oldukça yeterlidirler. Kısa bir deney 6 yaşındaki çocukların bile dil kullanımı bakımından ne kadar ustalaşmış olduklarını anlamamıza yardım eder. İlkokul çağındaki çocuklar dili o kadar ustaca kullanmaya başlamıştır ki bir yetişkin düzeyine ulaşmak için sadece bazı ufak tefek düzeltmelere ihtiyaç duyarlar.
Fonoloji / Sesbilgisi Sesbilgisi (fonoloji) –12. Bölümde anlatılan ve dilin konuşma seslerini içeren kısmı–ilkokul yıllarında oldukça gelişmiştir. Çocuklar anadillerindeki fonemlerin/sesbirimlerin –tek tek konuşma sesleri– çoğunu 5 yaşında kadar edinmiş olurlar. Ancak yine de ilkokulun ilk birkaç yılı boyunca bazı sesleri çıkarmakta zorluk yaşayabilirler. Fonoloji/Sesbilim : Konuşma seslerini, telaffuzu, akıcılık ve tonlamayı içeren dil bileşeni. Fonemler/Sesbirimler: b, t veya ç gibi tek tek konuşma sesleri.
TABLO 16-1 İlkokul Yıllarında Saptanan Sesbilgisel Bozukluklar
Semantik / Anlam Bilgisi Çocukların anlam bilgisi çocukluk dönemi boyunca gelişmeye devam eder. Ancak sözcüklerin öğrenilme hızı birinci veya ikinci sınıfta yavaşlamaya başlar. Bu dönem, anlam bilgisi bakımından hızlı bir büyüme dönemi değil ama sözcük anlamlarının düzenlendiği ve koordine edildiği bir dönemdir. Bu dönem boyunca çocuklar daha önceden bildikleri sözcüklerin daha doğru ve yetişkin benzeri anlamlarını edinirler. Semantik / Anlam Bilgisi: Dilin, kelimelerin kullanımı ve kelimelerin anlamlarının öğrenilmesi ile ilgili bileşeni.
İki Dilli Ailelerde Anlam Bilgisi Daha önce 12. Bölümde anlatıldığı gibi, iki dilli okul öncesi çocukları, öğrenmekte oldukları iki dilden de sözcükler içeren büyük bir sözvarlığı oluştururlar. Bu yaşta hem İspanyolca hem de İngilizce öğrenen çocuklar, örneğin, ilk olarak öğrendikleri tüm sözcükleri içeren bir zihinsel sözlük oluşturacaklardır. Bir dili konuşurken hangi sözcükleri kullanmaları gerektiği konusunda karışıklık yaşayabilirler.
ŞEKİL 16-1 Serbest çağrışım görevine verilen iki fark yanıt. Çocuklardan “atmak” sözcüğü ile ilgili akıllarına gelen tüm sözcükleri söylemeleri istenir. 4 yaşındaki çocuğun cevapları atılabilecek nesnelerle sınırlı iken, 7 yaş çocuğunun cevapları tam bir “semantik ağ” içermektedir: ilişkili birçok farklı sözcüğü içeren karmaşık küme.
Atipik Anlam Bilgisi Gelişimi Bazı çocuklar sözcükleri daha yavaş edinirler. Sıklıkla anlam bilgisi gelişimindeki gecikmeler daha genel dil problemleri ya da diğer problem durumları ile ilişkilidir. Anlam bilgisi gecikmesi olan çocuklar, zıt anlamlıları ya da eş anlamlıları bulamazlar ya da serbest çağrışım görevlerinde ilişkili sözcük listesi oluşturamazlar. Hatta resim ve nesne isimlerini doğru söylemekte zorlanabilirler. Bazı çocuklar biçimbirimleri öğrenmekte zorlanabilirler. Biçimbirim bir dilde anlam taşıyan en küçük birimdir.
Sentaks/Sözdizimi Sentaks/sözdizimi— cümle oluşturmak için sözcüklerin nasıl dizilmesi gerektiği ile ilgili dilin bileşeni (12. Bölüme bakınız)— ilkokul yıllarında ilerlemeye devam eder. Bu dönemdeki çocuklar sadece 6 veya 7 yaşına geldiklerinde oldukça karmaşık cümleler kurabilirler. Olumsuz yapı ve tümcecikler içeren uzun bildirme ya da soru cümleleri kurabilirler.
Üst Dilbilimsel Farkındalık İlkokul yıllarında dil öğrenimini ileri taşıyan ilerlemelerden biri üst dilbilimsel farkındalıktır. Bu, dil hakkında düşünebilme becerisidir. Çocuklar 6 yaşından önce sadece konuşurlar. Çocuklar ilkokul yıllarına girdiklerinde dilin daha fazla farkında olurlar . Üst Dilbilimsel Farkındalık: Dilin kendisi hakkında bir anlayış geliştirme, düşünme ve konuşma yeteneği.
Pragmatik/Kullanım Bilgisi Sadece dili doğru bir biçimde konuşmak iyi iletişim kurmak için yeterli değildir. Çocuklar düşüncelerini ifade etmek ve gereksinimlerini karşılamak için sözcükleri, sesleri ve cümleleri etkili bir şekilde kullanmalıdır. İlkokul yıllarında dilin toplumsal kuralları ile ilgili birçok temel kuralı edinilir. Pragmatik/Kullanım Bilgisi : Dilin, sosyal işleri başarmak, insanları etkilemek amacı ile kelime, cümle ve konuşma seslerinin kullanılmasını içeren bileşeni.
Tablo 16-2 Amerikan Okullarında Yaygın Dil Kullanma Kuralları
Bazı kültürlerden gelen çocuklar konuşmalarda “konu-zincirlemesi” yapısını kullanırlar. Avro-Amerikan öğretmenler bu sanatsal dil tarzını her zaman anlayamazlar ya da hoş karşılamazlar. Konu Zincirlemesi: Bazı kültürlerde daha yaygın olan, bir tek temaya bağlı olmadan veya açık bir giriş, gelişme ve sonucu olmayan bir konudan diğerine serbestçe akan iletişim.
İki Dilli Eğitim İki dilli eğitim terimi, egemen kültürdekinden farklı dilleri konuşan çocukları okulda desteklemek amacıyla kullanılan birçok farklı strateji anlamına gelmektedir. Birkaç farklı iki dilli eğitim modeli vardır. Biri, daldırma olarak adlandırılmakta ve bir dil konuşan çocukları temel olarak ikinci bir dilin konuşulduğu bir sınıfa yerleştirmeyi içerir. İki Dilli Eğitimde Daldırma Modeli: Çocukların ikinci dili daha hızlı öğrenmek için motive olacakları beklentisiyle neredeyse tamamen baskın olan topluluğun diliyle eğitim aldığı bir iki dilli eğitim modeli.
Diğer bir iki dilli eğitim modeli Koruma/gelişimsel iki dilli modelde çocuklar kendi anadillerinde eğitim alırlar böylece egemen dili konuşan çocuklarla aynı önemli akademik becerileri ve kavramları kazanabilirler. Koruma/Gelişimsel İki Dilli Model: Çocukların okulla ilgili önemli becerileri edinebilmeleri için asıl olarak kendi ana dillerinde eğitildikleri aynı zamanda ikinci dil olarak İngilizce ile tanıştırıldıkları iki dilli eğitim modeli.
Çift–yönlü iki dilli eğitim modeli sadece ikinci dilin öğrenilmesini sağladığı için değil ama aynı zamanda tüm dillere karşı saygıyı teşvik ettiği için de birçok eğitimci tarafından tercih edilmektedir. Çift Yönlü İki Dilli Eğitim Modeli: Tüm çocuklar iki dili birden öğrenebilsinler diye öğretim sırasında baskın dil ve ikinci dilin eşit olarak kullanıldığı birçok eğitimci tarafından tercih edilen iki dilli eğitim modeli.
OKURYAZARLİK GELİŞİMİ İlkokul çağındaki çocukların okuryazarlık gelişimi sözel dil gelişimlerine benzer. Yazı ile gerçek bir iletişim kurmak için uğraşırken aktif olarak yazılı materyallere dair bir anlayış geliştirmeye çabalarlar.
İlkokul Yıllarında Yazma Birçok çocuk okul öncesi yılların sonlarına doğru yazmaya başlamıştır. Çocukların yazıları çok fazla karalama ve tek tek harfleri içerir ve yetişkinlerin yazdıklarından oldukça farklı görülür. Bu çocuklar daha sonra tam olarak yazmaya başlamadan önce bir birinden farklı üç yazma aşamasından geçeceklerdir (Clay, 2001; Sulzby, 1995). Bu aşamalar Tablo 16–3’te özetlenmiştir.
TABLO 16-3 İlkokul Yıllarında Yazma Gelişiminin Aşamaları
ŞEKİL 16-2 Bir çocuğun ses öncesi yazısı örneği. Çocuklar rastgele seçtiği harfleri fikirleri temsil etmesi için kullanır. ŞEKİL 16-3 Çocuk “Dorothy and the Wizard of Oz (Dorothy ve Oz Büyücüsü)” yazmıştır. Sesbilgisel aşamada olan bu küçük yazar, harflerin çıkardığı seslerin farkındadır ve hikâyeleri ile mesajlarında bunları kullanmaktadır. ŞEKİL 16-4 Çocuk, kendisini alış veriş merkezine göndermeyen annesine kızgın bir not yazmıştır. Çocuğun yazması geleneksel yazıya benzemeye başlamıştır. Uydurma hecelemeler dikkat çekmektedir.
İlkokul sınıflarında belli sınıf stratejilerinin yazma gelişimini desteklemede etkili olduğu bulunmuştur : Çocukları bağımsız yazmaya ve bir sözcüğün nasıl yazılacağından emin değillerse “uydurma heceleme” kullanmaya teşvik etmek Yazma merkezi oluşturmak Günceler tutturmak Yazma atölyesi yapmak Eğitim programı boyunca yazma
Okumanın Gelişimi Okuma gelişimi ile yazma gelişimi birbirleri ile güçlü bir şekilde ilişkilidir. Çocuklar yazdıkça okumayı öğrenirler ve okudukça yazmayı öğrenirler. Çocukların yazdığı hikâyeler ilk okuma materyalleri arasında yer alır. Birçok farklı kültürdeki çocuk, resimli kitap okumuştur. Sulzby (1995), çoğu ilkokul çocuğunun geçtiği öykü kitabı okuma aşamalarını tanımlamıştır. Bu aşamalar Tablo 16–4’te özetlenmiştir.
TABLO 16-4 Hikâye Kitabı Okuma Aşamaları
İki Dilde Okuryazarlık İki dilli çocuklar iki dilde okuryazarlığı edinmelidirler – iki dilde de okuma ve yazma becerisi. Var olan yanlış inanışlardan biri, iki dilli çocukların okuma ve yazmayı öğrenmesinin çok daha uzun sürdüğüdür. İki dilli ailelerden gelen çocuklar ikinci dilde konuşmayı edindiklerinde, bir de bu dilde okuma ve yazmayı öğrenmeyi de başarmaları gerekmektedir. Çocukların ikinci dilde okur yazarlığı oldukça hızlı bir şekilde edinmeleri oldukça dikkat çekicidir!
İki dilli ailelerden gelen çocuklar ikinci dilde konuşmayı öğrendiklerinde, bu dilde okuma ve yazmayı da öğrenmeleri gerekir.
ÖZET İlkokul yıllarında çocuklar, sözel dilin çoğu kuralını öğrenmiş olurlar. Ancak bu gelişim dönemi boyunca, sesbilgisinde, anlam bilgisinde ve sözdiziminde hâlâ yapılması gereken düzeltmeler vardır. Dilin bu bileşenleri kültürden ve çocuğun kaç dili konuştuğundan etkilenir. Aynı anda iki veya daha fazla dili öğrenen çocuklar, her dilin farklı kurallar bütününü birbirlerinden ayırt etmek gibi bir zorlukla karşı karşıyadırlar. Üst dilbilimsel farkındalığın – dilin kendisi hakkında düşünebilme becerisi – ortaya çıkması birinci-ve ikinci-dil öğrenimini destekler. Sesler, sözcüklerin anlamları ve cümle yapısı hakkında düşünebilen ve konuşabilen çocuklar karmaşık dil kurallarını daha rahat bir şekilde edinirler. İlkokul yıllarında pragmatik/dilin kullanılmasındaki anlamlı gelişmelerden biri çocukların okulda ve diğer toplumsal ortamlarda dilin nasıl kullanılması gerektiği ile ilgili toplumsal kuralları öğrenmeleridir. Çocuklar düzenek değiştirmeyi öğrenirler – çocuğun bulunduğu ortama ve kiminle konuştuğuna bağlı olarak farklı konuşma tarzları kullanma becerisi. Dilin toplumsal boyutuna ilişkin her kültürün kendine özgü kuralları vardır, bu da bazı gruplardan gelen çocukların okulda dilin kullanım bilgisini öğrenmelerini zorlaştırmaktadır. İyi tasarlanmış iki dilli eğitim programları ilkokul çağındaki çocukların dilin farklı yönlerini edinmesine yardım eder. Çocuklar ilkokul yıllarında okuma ve yazmayı belli şekillerde öğrenirler ve tahmin edilebilir aşamalardan geçerler. Özgül öğretim yöntemleri bu öğrenmeyi destekleyebilir. Okur yazarlık gelişimi kültürden ve çocuğun kaç dili öğrenmekte olduğundan etkilenir. Özel gereksinimli çocuklar konuşmayı, okumayı ve yazmayı öğrenirken daha fazla desteğe ihtiyaç duyarlar. Öğretmenler ailelerle, konuşma ve dil bozuklukları uzmanları ile ve diğer meslek elemanları ile iş birliği yaparak normal bir sınıfta bazı informal müdahaleler sunabilirler.