Transplantasyon İmmunolojisi Prof.Dr Zeynep SÜMER
Bireyler arasında veya aynı bireyin vücut bölgeleri arasında doku veya organ aktarımına Transplantasyon Aktarılan dokuya Gref denir.
Greft Çeşitleri Otogreft: Kişinin vücudununun bir bölgesinden başka bir bölgeye aktarılan doku İzogreft: Kalıtsal yapıları aynı olan kişiler arasında aktarılan doku (İkizler) Allogreft: Aynı türden farklı kalıtımdaki bireyler arasında aktarılan doku (İnsan-insan) Ksenogreft: Farklı türden bireyler arasında aktarılan doku (Köpek-insan)
Doku Uygunluk Antijenleri HLA(Human Leucocyte Ag) Tüm insan çekirdekli hücrelerinde bulunur 6.kromozomun kısa kolu üzerinde A-B-C-D(DQ-DR-DP) olmak üzere gen üzerinde 4 bölge tanımlanmıştır
Yabancı antijeni tanıma mekanizmaları MHC Proteinleri Klas I ve Klas II Başlıca görevi Hücre içinde işlenmiş yabancı proteinleri T hücrelere sunmak Yabancı Antijenler Ag sunan hücre T hücresine Ag sunumu
Ag Sunum Şekiller Alıcı MHC nakledilen peptidleri sunar (MHCII – CD4+T (extrasellüler)) Nakledilen MHC nakledilen Ag sunar (MHCI – CD8+T (intrasellüler)) Nakledilen MHC Alıcı peptidlerini sunar (MHCII- CD4+T (extrasellüler))
Ag Sunan Hücre Tüm çekirdekli hücrelerde MHC I bulunur MHC II ise belirli hücrelerde bulunur ASH Dendritik H Makrofajlar B lenfositleri Endotel H
T hücresine Ag sunumu Proinflamatuar sitokinler salınır IL-1, IL-4, IFNγ Doku reddi hipotezleri Sitotoksik T lenfosit aktivasyonu Lenfokinlerin Tip IV ADR
Doku Reddi Tipleri Hiperakut DR Akut DR Kronik DR
Hiperakut Histopatolojisi: Polimorf çekirdekli lökositler Nakledilen doku damarlarında yaygın mikrotrombililer Yaygın lökosit infiltrasyonu
Nakilden dakikalar ya da saatler içinde olur Alıcıda nakledilen dokuya karşı önceden oluşmuş antikorların varlığı söz konusudur En sık rastlanan şekli ABO uyuşmazlığında yapılan kan naklidir.
Nakil öncesi yapılan detaylı testler sonucunda bu tip doku reddi sık görülmemektedir. (%1’den daha az) Tedavi: Bugüne kadar gösterilemedi Korunmada; Yüksek riskli alıcı-verici kombinasyonlarından uzak durmak. Tüm gelişmiş testleri transplantasyon öncesinde uygulamak.
Akut DR Histopatolojisi: Nakledilen dokuda lökosit, makrofaj ve T hücrelerinin artışı görülür. Birlikte enfeksiyon yoksa polimorf çekirdekli lökositlere pek rastlanmaz.
Asıl reaktifler alıcı Thücreleri olmakla birlikte %5 kadar verici T hücreleride inflamasyon alanında tespit edilebilir. Red mekanizması tam açıklanmamıştır. Kılcal damarlarda fizyolojik fonksiyonlar bozulmaktadır. Birkaç günde doku reddi gerçekleşir.
Görülme sıklığı kullanılan immunsuprese tedavilerle %50 civarında tutulmaktadır. Tedavi: Azathioprine (T hücresi klonal artışını engeller) Steroid ve siklosporin: Sitokin üretimini durdurur. Yan etkileri: İnfeksiyonlarda ve Tm oluşumunda artıştır.
Yeni immunsupresifler tedaviye girmişlerdir.
Kronik DR Histopatolojisi: Nakledilen dokuda büyük damar ve venlerin lümenlerinde yeni intima formasyonu gelişmesi ile tıkanmanın olmasıdır. Donör dokuda yer yer görülmektedir. Bu olayların gelişmesi yıllar alabilir.
Nakledilen dokunun damar endoteli mekanik, iskemik,immunolojik veya farmakolojik travmalara bağlı olarak sitokin ve doku büyüme faktörleri salarlar. Tamir sırasında aşırı miktarda matriks oluşumu görülür. Dokunun yeniden şekillenme yanıtı adı verilen bu olayları etkilen çok farklı olaylar olabilir(Hipertansiyon, hiperkolesterolemi gibi stresler)
10 yılllık sürede red oranı %50 dir. Detaylı takipler yapıldığında Kr.DR’li hastaların aslında Akut DR’li hastaların bir alt grubu olduğu görülmektedir. Tedavi: Yok
Sık Yapılan Doku NAkilleri Kan Deri Kemik iliği Böbrek Karaciğer Barsak Kornea Kalp
Greft- versus-host Genellikle kemik iliği ve daha az sıklıkta deri, karaciğer ve barsak nakillerinde görülen bir tablodur. Akut ve kronik GVH zamanında fark edilip müdahale edilmezse ölümcül seyredebilir. Verici dokuda bulunan olgun T lenfositlerin alıcının antijenleriyle reaksiyona girmesi sonucunda gelişir Özellikle immunsuprese hastalarda görülür.
Transplantasyon doku ve hücre nakli şeklinde geleceğin tedavi yöntemleri arasında hızla yerini alacaktır.
Ancak Transplantasyon immunolojisinin, otoimmunite ve hipersensitivite ile birlikte immun sistemin en tahripkar yanıt biçimi olduğu akıllardan çııkmamalıdır.