وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَإِنَّهُ لَلْحَقُّ مِن رَّبِّكَ وَمَا اللّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ “Nereden yola çıkarsan çık (namazda) yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Bu emir Rabbinden sana gelen gerçektir. (Biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir. (Evet Resûlüm!) Nereden yola çıkarsan çık (namazda) yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Nerede olursanız olunuz, yüzünüzü o yana çevirin ki, aralarından haksızlık edenler (kuru inatçılar) müstesna, insanların aleyhinizde (kullanabilecekleri) bir delili bulunmasın. Sakın onlardan korkmayın! Yalnız benden korkun. Böylece size olan nimetimi tamamlayayım da doğru yolu bulasınız.”[ Bakara, 2/149-150
Hac esnasında veya her ziyarette tavaf edilen, "Allah'ın evi" (Beytullah) olarak da isimlendirilen Kâbe yeryüzündeki en eski mâbettir. İlk olarak Hz. Adem tarafından inşa edildiği kabul edilir. Hz İbrahim'in eliyle yeniden yapılmıştır. İslâmiyet'ten önceki devirlerde de kutsal sayılan bir yapıdır.
UMRE Kâbe'yi ziyaretle ilgili ibadetlerden biri de "umre"dir. Ziyaret belirli zamanda ve Arafat vakfesiyle birlikte olursa "hac"; Belirli bir zamana bağlı olmayarak vakfesiz yapılırsa "umre" adını alır. Hac ve umreyi birbirinden ayırmak için hacca, "hacc-ı ekber" (büyük hac), umreye "hacc-ı asgar" da (küçük hac) denir.
Umre’nin Hükmü Nedir? Umre, ihrama girerek tavaf ve sa‘y yaptıktan sonra tıraş olup ihramdan çıkmaktan ibarettir. Hanefî ve Mâlikîler'e göre müslümanın ömründe bir defa umre yapması müekked sünnettir. Şâfiî ve Hanbelîler'e göre ise farzdır.
İbn-i Ömer de -Allah ondan ve babasından râzı olsun- şöyle demiştir: “Üzerinde bir hac ve umre yükümlülüğü bulunmayan hiç kimse yoktur.”1 1-(Buhari -Fethu’l-Bari ile birlikte- III, 597)
Umre’nin Hükmü Nedir? 2015 UMRE İşte şer’î delillerin gösterdiği şekilde Umre de tıpkı hac gibi bir farzdır ve kendisine haccın farz olduğu kimse üzerinde hayatta bir defa umre yapmak farzdır.
Umre’nin Hükmü Nedir? Yine bir başka hadisinde şöyle buyurmuştur: ( أَيُّهَا النَّاسُ! قَدْ فَرَضَ اللهُ عَلَيْكُمْ الْـحَجَّ، فَحُجُّوا...)) [ رواه مسلم ] “Ey insanlar! Şüphesiz Allah Teâlâ haccı size farz kıldı. O halde haccedin.” Müslim, II, 975
Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’e: ((... أَفِي كُلِّ عَامٍ يَا رَسُولَ اللهِ؟ فَقَالَ: لَوْ قُلْتُهَا لَوَجَبَتْ، وَلَوْ وَجَبَتْ لَمْ تَعْمَلُوا بِهَا، وَلَمْ تَسْتَطِيعُوا أَنْ تَعْمَلُوا بِهَا، الْـحَجُّ مَرَّةٌ، فَمَنْ زَادَ فَهُوَ تَطَوُّعٌ.)) [ رواه أبو داود والنسائي وابن ماجه وأحمد وصححه الألباني] “Ey Allah’ın Rasûlü! Hac her sene mi yoksa ömürde bir defa mı farzdır? diye sordu. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: Hayır, ömürde bir defa farzdır.Kim bundan fazla yaparsa, o nâfiledir.” (Ebu Davud,)
Peygamber (sav) şöyle buyurmuş: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: (( تَعَجَّلُوا إِلَى الْـحَجِّ يَعْنِي الْفَرِيضَةَ؛ فَإِنَّ أَحَدَكُمْ لَا يَدْرِي مَا يَعْرِضُ لَهُ.)) [ رواه أحمد وأبو داود وابن ماجه والحاكم ] “Farz olan haccı kastederek, haccetmekte acele edin. Çünkü sizden biriniz ne ile karşı karşıya kalacağını bilemez.” Ahmed, I, 14 ile Ebu Davud,
Hz. Âişe -Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e şöyle sormuştur: (( هَلْ عَلَى النِّسَاءِ مِنْ جِهَادٍ؟ قَالَ: نَعَمْ عَلَيْهِنَّ جِهَادٌ لَا قِتَالَ فِيهِ: الْـحَجُّ وَالْعُمْرَةُ.)) “Ey Allah’ın Rasûlü! Kadınların üzerine de farz olan cihad var mıdır?” Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-: “Evet, onların da üzerine farz olan ama içerisinde savaşma ve çarpışmanın olmadığı bir cihad vardır: O da hac ve umredir.”1 1-İbn Mace ve İmam Ahmed, Müsned, VI,
Ebu Razîn şöyle demiştir: (( يَا رَسُولَ اللهِ! إِنَّ أَبِي شَيْخٌ كَبِيرٌ، لَا يَسْتَطِيعُ الْـحَجَّ وَلَا الْعُمْرَةَ وَلَا الظَّعْنَ. قَالَ: حُجَّ عَنْ أَبِيكَ وَاعْتَمِرْ.)) “Ey Allah’ın Rasûlü! Benim babam oldukça yaşlı bir kimsedir. Ne haccedebilir, ne umre yapabilir, ne de bineğin sırtında durabilir”, dedi. Bunun üzerine Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- ona şöyle buyurdu: - Babanın yerine sen hac ve umre yap.” Sahihu’n-Nesai, II, 556;
Bundan dolayı Ömer b. Hattab'ın -Allah ondan râzı olsun- şöyle dediği sabit olmuştur: “Şu ülkelere birtakım kimseler göndermeyi kararlaştırmak istedim. Onlar imkanı olup da haccetmeyen kimseleri tesbit etsinler ve bu gibi kimseleri cizyeye bağlasınlar. Böyleleri müslüman değillerdir, böyleleri müslüman değillerdir.” Bu rivayeti Said b. Mansur Sünen’in de rivayet etmiş olup İbn Hacer et- Telhisu’l-Habir’de
Peygamberimiz Söyle Buyuruyor: الْحُجَّاجُ وَالْعُمَّارُ وَفْدُ اللَّهِ إِنْ دَعَوْهُ أَجَابَهُمْ وَإِنِ اسْتَغْفَرُوهُ غَفَرَ لَهُمْ "Hacılar ve umre yapanlar Allah'ın elçileri (mesabesinde)dir. Kendisine dua ederlerse dualarına icabet eder, On'dan bağışlanma dilerlerse onları bağışlar" İbn Mâce, Menasik, 5. No: 2892. II, 966.
MAKAMI İBRAHİM VE HZ.İBRAHİ’İN AYAK İZİ وَأَذِّنْ فِي النَّاسِ بِالْحَجِّ Allah, İbrahim Aleyhisselam'a, insanlara haccı ilan etmesi için emir verdiğinde, İbrahim Aleyhisselam "Ya Rabbi! Buna sesim kifayet etmez." dedi. Allah "Sen ilan et, sesini ulaştırmak bize aittir." buyurdu.
MAKAMI İBRAHİM VE HZ.İBRAHİ’İN AYAK İZİ Hz.İbrahim, Makam-ı İbrahim'in üzerine çıkarak aşağıya baktı ve bütün arzı, dağları, taşları, ovaları, kara ve denizleri, bütün insanları gözünün önüne toplanmış gördü. Doğuya, batıya, kuzey ve güneye dönerek seslendi: "Ey insanlar! Beyt'ül-Atik'i ziyaret etmek sizlere farz kılındı. Rabbinizin davetine icabet edin!"
Lebbeyk. Allâhümme lebbeyk. TELBİYE DUASI Lebbeyk. Allâhümme lebbeyk. Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk. İnnelhamde venni’mete leke vel mülk. Lââ şerîke leke. MANASI "Allah’ım! Davetine icabet ediyorum. Emrine boyun eğiyorum. Bütün varlığımla sana teslim oldum. Senin hiçbir ortağın yoktur. Tekrar tekrar davetine icabet ediyorum. Şüphesiz hamd sana mahsustur. Nimet senindir mülk de senin... Senin hiçbir ortağın yoktur."
İHRAM İhrama girerken bedenlerinden elbiselerini, Kalplerinden ise dünyaya ait her şeyi çıkarmaktır.
İHRAMIN FARZLARI Hanefi Mezhebi 1 İHRAMIN FARZLARI Hanefi Mezhebi 1. Niyet etmek: Niyet kalple yapılır, dil ile yapılması müstehaptır 2. Telbiye getirmek
TAVAF Kabenin etrafında 7 defa dönmektir. Kabe sola alınarak yapılır. Her bir dönüşe Şavt denir. 7 Şavt 1 tavaf olur.
ZEMZEM İsmail (as)’ın ayakları yanından çıkan sudur. Mescidi Haramın içindedir. Hz. İbrahim (a.s.) eşi ve oğlunu biraz su ve azık ile Mekke vadisinde bırakarak geri döndü. Hz. Hacer su ve erzak bitince, oğlu İsmail (a.s.) için telaşla Safa ve Merve arasında yedi defa gidip gelirken, Hz. İsmail’in oturduğu yerde kaynayan zemzem suyunu görür ve Cenab-ı Allah’a şükreder. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Zemzem suyu ne maksatla içilirse o maksatla faydalıdır.” buyurmuştur.
Safa ve Merve Safa Tepesi Mescidi Haram’ın kuzeydoğusunda Ebukubeys Dağı’nın eteğindedir. Merve Tepesi ise Harem-i Şerif’in kuzeybatısındadır. Safa ile Merve tepelerinin arası 400m. kadardır.
Safa ve Merve’de SAY Kur’an-ı Kerim’de: “Şüphe yok ki, Safa ile Merve Allah’ın koyduğu nişanlardandır. Her kim Beytullah’ı ziyaret eder veya umre yaparsa onları tavaf etmesinde kendisine bir günah yoktur. Her kim gönüllü olarak bir iyilik yaparsa şüphesiz Allah kabul eder ve (yapılanı) hakkıyla bilir,” buyurulmaktadır.
Harem Bölgesi Mekke ve etrafında, bitkileri koparılmamak ve hayvanları avlanmamak üzere sınırları belirlenmiş bölgeye "Harem" denir. Bu sınırların dışında kalan yerlere ise "Hıll" denir. Harem bölgesinin sınırları, Cibril (a.s.)'ın göstermesiyle Hz. İbrahim tarafından belirlenmiş, bu sınırları gösteren işaretler Rasülullah (s.a) tarafından yenilenmiştir.
Harem Bölgesi Harem Sınır Taşı Harem bölgesinin Mekke'ye en uzak sınırı Cidde istikametindeki "Hudeybiye"; en yakın sınırı ise Medine istikametindeki "Ten'imdir. Harem bölgesinde ikamet edenler, umre için ihrama girmek üzere, genellikle Ten'im'e gittiklerinden buraya "Umre"; buradaki camiye de "Umre Mescidi" denilmektedir.
MEKKE ZİYARET YERLERİ MESCİD-İ NEMİRE Arafat': Hz Âdem ile Havva, Cennet'ten uzaklaştıkları zaman kaybolmuşlardı, nihayet Allah'ın lûtfuyla Arafat'ta buluştular,
Umre Ziyaret Yerleri: Arafat MESCİD-İ NEMİRE Müslümanlar, Âdem'le Havva'nın torunları olarak, Arafat'taki vakfe sırasında, sanki o günleri hatırlarcasına, Allah'a minnet ve şükranlarını sunarlar Dua ve niyazlarda bulunurlar, O'na daha bir içten yönelirler ve âdetâ ilâhî varlıkta kaybolmak isterler.
Umre Ziyaret Yerleri: Müzdelife
Umre Ziyaret Yerleri: Mina Şeytan taşlama ve kurban kesme yeridir. Büyük, küçük ve orta olmak üzere üç tane şeytan vardır. Mekke’nin 8 km. doğusundadır.
Umre Ziyaret Yerleri: Mina MESCİD-İ HAYF Şeytan taşlamayla ilgili tarihî olarak anlatılan şudur: Hz İbrahim Allah'tan başka kimseyi sevmediği iddiasına sahipti Aslında bu düşünce güzel ve her mü'minde bulunması gereken bir tavırdır.
Ama insanoğlu beşerdir, iyi niyetine rağmen her zaman istenen olgunluk seviyesini tutturamaz Mutlak kemal Allah'a mahsustur.
Peygamber de olsa Yüce Allah, Hz İbrahim'i sözkonusu iddiasında imtihan etmek üzere, kendisinden sevgili oğlunu boğazlamasını istedi. Onlar ailece bu çetin imtihandan başarı ile çıkmasını bildiler.
Umre Ziyaret Yerleri: Medine
MESCİDİ NEBEVİ (Peygamber Mescidi) Peygamber Efendimizin Medine’de yaptığı ilk mescittir. Aynı zamanda Peygamberimiz, Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in kabirleri de burada bulunmaktadır. KUBBETÜ-L HADRA
Namaz, oruç, hac. Hepsi farz ibadetler. Yapılması kaçınılmaz olan Namaz, oruç, hac... Hepsi farz ibadetler... Yapılması kaçınılmaz olan. Fakat bu ibadetleri yapmakla görevimiz son bulmaz. Hakk'a vâsıl olmak, O'na kavuşmak, O'nun hakîkatlerinden haberdar olmak gerekir.
Niyazî-i Mısrî Hazretleri'nin dediği gibi: Savm u salât u hac ile sanma biter zâhid işin İnsan-ı Kâmil olmaya lâzım olan irfan imiş. O irfanı kazanmak için de gönüller kâbesine girmek gerekir. Hacc'ın "içimizdeki cehennemden içimizdeki cennete yaptığımız sefer" olması temennisiyle...