“HAYALLERİN GERÇEĞE DÖNÜŞÜMÜ GiRiŞİMCİLİK”
Girişimcilik nedir?
Girişimcilik; İşkurma ve İşletmedir.
İşletme, insanların ihtiyaçlarını karşılamak için kurulan sosyal Ve ekonomik birimdir. Temel işletme işlevleri; Üretim Pazarlama İnsan kaynakları Yönetim Fonksiyonları; Planlama Örgütleme Kadrolama Yöneltme Denetim
Ar-Ge, Halkla ilişkiler, iletişim gibi ikincil nitelikte İşlevleri de vardır. İşletmenin Tanımı İşletme; insan ihtiyaçlarını karşlamak için, sınırlı üretim Faktörlerinin sistemli ve uyumlu biçimde biraraya getirildiği, Azami kar elde etmek amacıyla üretim sürecinden geçirilerek İktisadi mal veya hizmete dönüştürüldüğü ve/veya pazarlandığı, bir katma değerin oluşturulduğu ekonomik, hukuki, teknik, ve aynı zamanda sosyal bir birimdir.
Girişimci kimdir?
Girişimci, toplumun gereksinim duyduğu ürünler üreterek, hizmetler sunarak, ya da ticaret yaparak, maddi-manevi kazanç sağlamayı hedefleyen, bu amaçla kendi işini kurmak için harekete geçen ve iş fikrini gerçekleştirmek için araştırma, planlama, örgütlenme, ve koordinasyon çalışmaları yapan, sonuçta gerekli bilgi-beceri, işyeri, eleman, makine v.b. işletme girdileri ile finansman kaynaklarını bir araya getirerek, kendi işini kuran kişidir.
GİRİŞİMCİNİN BAŞLICA AMAÇLARI ŞUNLARDIR : İşletmenin stratejisini belirleme, Yönetim ve organizasyon politikalarını belirleme, Üretim faktörlerini temin ederek üretim faaliyetine geçme, Yeni mal ve hizmetler bulma, yeni üretim yöntemleri, dağıtım kanalları araştırma,
Çevreyi takip etme, Teknolojideki değişme ve gelişmeleri üretim sürecine uygulayabilme, faaliyetlerinin daha ucuz ve kaliteli yapılabilmesi için ve sürekli bir çaba içinde bulunma, çeşitli riskleri karşılama.
Girişimin Belirleyici Nitelikleri Nelerdir? Girişimin amacı kazanç ve yarar sağlamaktır. Girişim, ücret karşılığında satmak üzere mal veya hizmet üretir veya fonlar sağlar. Bu nitelik, girişim olmanın zorunlu unsurudur. Girişim hukuki bir birimdir. Girişim finansal bir birimdir. Girişim, insan ve materyalden oluşan bir örgüttür ve bu örgüt devamlılık gösterir.
GİRİŞİMCİLİĞİN TEMEL FONKSİYONLARI Çağdaş bir girişimcinin yerine getirmesi gereken fonksiyonlar şöyle sıralanabilir; Yeni mal ve hizmet üretmek Yeni üretim yöntemleri geliştirmek ve uygulayabilmek Endüstride yeni organizasyonlar kurmak Yeni pazarlara ulaşmak Hammaddelerin ve benzeri maddelerin sağlanabileceği yeni kaynaklar bulmak.
TEMEL GİRİŞİMCİLİK ÖZELLİKLERİ Girişimci bazen yanlış olarak anlaşıldığı gibi, sadece parası olan kişi demek değildir. Girişim kavramı, paranın varlığından ziyade, yeni ürün veya üretim tekniklerini bilme,geniş bir ufuk sahibi olma veya yeni ve değişen şartlara uyum sağlama kabiliyetidir.
BİR KİŞİNİN GİRİŞİMCİ OLABİLMESİ İÇİN TEMELDE; Risk ve sorumluluk üstlenebilme, Dinamik bir kişilik, Yeniliklere açık olma, Büyüme tutkusu, gibi belirli niteliklere sahip olması gerektiği söylenebilir.
Başarılı bir girişimcinin kişilik özellikleri şu şekilde sıralanmıştır. Özgüven Kararlı olma Yeni fikirlere açık olma Vizyon sahibi olma İnsiyatif kullanabilme Güvenilirlik Olumlu düşünme Esneklik Risk alma Çalışkanlık
Organizasyon kabiliyeti Zamanı iyi kullanma Denetim yeteneği Bilgi Azim Akılcılık Kararlılık Sürekli kendini yenileme
Girişimcinin farkedilmeye ihtiyacı vardır Girişimcinin farkedilmeye ihtiyacı vardır. Bunun için gerçekten farklı olun !
GİRİŞİMCİLİĞİN ÖNEMİ İşsizlik sorununa önemli bir çözüm olanağı sunduğu gibi ayrıca ekonomik büyümenin dinamosudur. Girişimci, ekonomik kaynakların düşük üretkenlik alanlarından yüksek alanlara aktarılma sürecinde baş aktördür, çünkü üretim kaynaklarını yeni bir tarzda birleştirerek kullanılmayan üretim faktörlerinin kullanılmasını sağlar, ama daha önemlisi kullanılmakta olan üretim araçlarının ve mevcut girdilerinin değişik şekillerde kullanımı ile üretimi artırır. Girişimci yeni düşüncelerin yaratılması, yayılması ve uygulamasını hızlandırır, ayrıca yeni endüstrilerin doğmasına yol açar, teknolojileri kullanan sektörlerde verimliliği artırır ve hızla büyüyen sektörler yarattığı için ekonomik büyümeyi hızlandırır.
Girişimcilik başlıca üç gruba ayrılır. Bunlar; YARATICI GİRİŞİMCİLİK FIRSAT GİRİŞİMCİLİĞİ TAKİPÇİ GİRİŞİMCİLİK
YARATICI GİRİŞİMCİLİK Yeni bir fikir veya buluşu ,ya da mevcut olan bir mal veya hizmetin dizayn, fiyat, kalite gibi yönlerden iyileştirilerek pazara sunulmasıdır. FIRSAT GİRİŞİMCİLİĞİ Pazardaki mevcut fırsatları görerek ya da potansiyel fırsatları sezinleyerek, mevcut olan bir mal veya hizmeti pazara sunmaktır. TAKİPÇİ GİRİŞİMCİLİK Piyasadaki gelişmeleri izlemekle yetinen, bu gelişmelere göre davranan, yenilik yapan girişimcilerin yolundan gitmeyi içeren girişimcilik türüdür.
TÜRKİYE’ DE GİRİŞİMCİLİK
Türk girişimciliği açısından, Cumhuriyet öncesi dönem Cumhuriyet döneminin ilk yılları 1950-1980 dönemi 1980 sonrası dönem
Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde girişimciliğin oynadığı rol çok daha büyüktür. Girişimcilik, yeni kaynaklarla, yeni teknolojilerle toplumu tanıştırır ve bu sayede daha önce kullanılmayan veya daha az kullanılan kaynaklar ekonomiye kazandırılır ve üretimde artış meydana gelir. Yeni açılan bir şirket veya yeniden yapılandırılan bir şirket ülkenin istihdam hacmini arttırır ve tüm bunlar sonucunda da iktisadi kalkınma pozitif bir ivme kaydeder.
Türkiye 4. 6 Japonya 5. 1 İsrail 6. 0 İngiltere 7. 7 ABD 11 Türkiye 4.6 Japonya 5.1 İsrail 6.0 İngiltere 7.7 ABD 11.7 İrlanda 12.0 G. Kore 15.0 Meksika 18.7 Türkiye’de Girişimcilik Çalışmasından Alınmıştır.
Görüldüğü gibi Türkiye’de bu oran, her fırsatta girişimci bir toplum olmadığını söyleyen Japonya’dan bile daha düşüktür. Avrupa Birliği ülkelerinde de girişimcilik henüz istenilen boyuta gelememiş ve ABD’nin gerisinde kalmıştır. Bu sebeple 10 yıllık bir dönemi kapsayan, istihdam, ekonomik reform ve toplumsal uyum hedefiyle Lizbon Stratejisi olarak bilinen bir plan hazırlamışlardır. Diğer istatistiklere bakıldığında özellikle işsizliğin yoğun olarak görüldüğü Güney Amerika ve Latin ülkelerinde girişimcilik oranlarının yüksek olduğu görülmektedir. Bu tür ülkelerdeki insanlar istihdam azlığı nedeni ile kendi işlerini kurmak istemektedirler. Türkiye'de işsizliğin yoğun ülkeler statüsünde iken girişimcilik oranının bu kadar düşük olması ilginç bir durumdur. Psikolog ve sosyologlar bu durumu Türkiye'nin kültür konteksine bağlamakta ve Türk toplumunun risk almaktansa, memurluk gibi garantili ve stabil işleri tercih etmelerine bağlamaktadırlar.
Gelecekte Girişimcilik Girişimcilik kültürünün geleceği hakkında, Birleşmiş Milletler teşkilatına bağlı Birleşmiş Milletler Endüstriyel Kalkınma Örgütü’nün (UNIDO) uyguladığı, ’’ umbrella ’’ (şemsiye) projesinden bahsedilebilir. Adı şemsiye projesi olan bu projeye göre girişimcilerin çeşitli konulardaki uzman gereksinimlerini finanse etmek üzere UNIDO ile Müteşebbisler Kulübü arasında bir anlaşma yapılmıştır. Yine Birleşmiş Milletler Kalkınma programı (UNDP) çerçevesinde gerçekleştirilen girişimciliğin geliştirilmesine yönelik çabalar ve KOSGEB’in desteklediği proje ve etkinlikler, yeni yatırımların önünün açılması ve girişimcilik ruhunun yerleştirilmesi adına önemli etkinliklerdir.
Girişimciliğin geliştirilmesine ve bölgesel kalkınmaya yönelik son bir uygulama da, Ülkemizin 26 Düzey 2 bölgesine ayrılması ve Kalkınma Ajanslarının kurulmasıdır. AB hibe projeleri de, girişimciliğin geliştirilmesine yönelik uygulamaları desteklemektedir.Bu kapsamda ’’ KOBİ Destek, Danışma ve Koordinasyon Merkezi (KODEM) Girişimciliği Geliştirme Projesi’’ AB komisyonu tarafından kabul edilerek hibe almaya hak kazanmış ve başarılı bir biçimde uygulanmıştır.
GİRİŞİMCİLİKTE BAŞARI FAKTÖRLERİ İş olanağının bulunması İş olanağının bulunmasından kasıt, ihtiyaç duyulan bir alanda yatırımın bulunmayışı olabileceği gibi, mevcut yatırımların müşteri ihtiyaçlarını yeterince tatmin edememesi de olabilir. Girişimciler, yaratıcı zekalarını kullanarak yapacakları Pazar araştırmaları ile müşterilerin ihtiyaç duyduğu fakat piyasada mevcut olmayan ürünleri belirleyerek, bu ürünleri üretmek suretiyle başarı elde edebilirler Girişimci, rakiplerin rekabet güçlerini ve kendi kaynaklarını da dikkate alarak, pazarın tümünü veya belli bir bölümünü kendisine hedef Pazar olarak seçmelidir.
İşe Başlamak için Uygun Zamanın Seçilmesi İşe başlarken uygun zamanın seçilmesi, en önemli başarı faktörlerinden biridir. Burada önemli olan, yatırım yapılacak olan alanda yatırım yapmak için en uygun dönemin seçilebilmesidir. Bazen kriz ortamlarında bazı ürünlerin satışları artabilirken, bazen de, bir pazarda bir ürüne ilşkin kıyasıya yaşanan bir rekabetin sonunda bazı işlewtmelerin pazardan çekilmek zorunda kaldıkları dönemler, o işe atılmak için en uygun dönemler olarak değerlendirilebilir.
Yönetim Yeteneği ve Tecrübesi Yönetim sadece beşeri faktörlerin değil, işyerindeki bütün kaynakların planlanmasını, yönlendirilmesini ve koordine edilmesini kapsayan, geniş kapsamlı bir kavramdır. Öz Sermaye ve Kredi Olanakları İşletmenin kurulması için gerekli olan sermaye yatırım sermayesi, işe başlandıktan sonra ilk kazançlar elde edilinceye kadar geçecek süre içerisinde gereken harcamaları yapmak üzere ihtiyaç duyulan para tutarı ise çalışma sermayesi olarak tanımlanmaktadır.
Başarı faktörü olarak riske karşı sigorta, riske RİSKE KARŞI SİGORTA Başarı faktörü olarak riske karşı sigorta, riske karşı hazırlıklı olma ve değişikliklere uyum sağlamayı ifade eder. Bunlar, doğacak fırsatların değerlendirilmesi şeklinde olabileceği gibi, beklenmeyen durumlarda işletmenin düşebileceği sıkıntılar dikkate alınarak, işletme faaliyet ve kaynaklarının sigorta kapsamına alınması (yangın, doğal afet vs. Sigortaları) şeklinde olabilir.
GİRİŞİMCİLİKTE BAŞARISIZLIK NEDENLERİ KOBİ’ lerin başarısızlık nedenleri : Sağlıklı bir Fizibilite Etüdü’nün yapılmamış olması Yetersiz yönetim ve sermaye İş bunalımları ve alacakların tahsilindeki sorunlar Piyasayı tanımadan işe başlanması Haksız rekabet Yetersiz zaman Girişimci olmak isteyenlerin karşılaştıkları sorunlar: Günde sekiz saatten fazla ve tatil günleri çalışma zorunluluğu gerekecektir. Bütün mal varlığı ve sermaye ile ortakların parasıda yok olabilir.
Mali sıkıntılar çekebilir. Bütün kararları girişimci tek başına almak zorunda kalabilir. Tek başına patron olmakla beraber bir çok çıkar gurubu girişimcinin etrafında baskı oluşturabilir. İş stresinden dolayı sağlık sorunları yaşayabilir. Kendi özel hayatına ve sosyal hayatına ayıracak zamanı olmayabilir.
KURUMSALLAŞMA NEDİR? Türkiye’de “kurumsallaşma” denildiğinde işletmeleri; sürekliliği ön planda tutan, işlerin yürütülmesinde ve sorumlulukların belirlenmesinde kişisellikten uzaklaşmış örgütlere dönüştürmeye yönelik yönetsel çabalar olarak algılanmaktadır. Kurum olmak ön plandadır. Kurumsallaşan işletmelerin belirsizlik ortamlarından kurtulacağı, etkin ve verimli faaliyet göstereceği, yönetimin devamlılığının sağlanacağı, işlerin ve eylemlerin sistematik bir şekilde yürüyeceği varsayılmaktadır. [Girişimcilerin ve Profesyonel Yöneticilerin Kurumsallaşma Perspektifi, Sosyal Bilimler Dergisi, 2005/2]