Kapalı Çember Teorisi Yada Yoksulluk Kısır Döngüsü; R.Nurkse ve Singer Açıklayıcı değişken Açıklanan değişken Az gelişmişliğin neden sonuç ilişkisine dayandırılarak açıklanmasıdır. Varsayımları ; a. Döngü belirli bir noktadan başlar ve yine o noktaya zorunlu dönüş yapılarak kapanır. b. Faktörler arasındaki etkileşim tek yönlüdür. Yani bir faktör sadece kendinden sonra gelen faktörü etkilemektedir. c. Bir faktör sadece tek bir faktör tarafından etkilenmektedir. Klasiklerin sınırlı işbölümü kısır döngüsü ; Sınırlı işbölümü → Düşük verimlilik → Düşük karlılık → Yetersiz sermaye birikimi → Sınırlı Pazar → Sınırlı işbölümü
Yoksulluk Kısır Döngüsü Talep Yönlü Arz Yönlü Kişi Başına Düşük Gelir Kişi/İşçi Başına Düşük Tasarruf Talep Yetersizliği İşci Başına Düşük Verim Yüksek Oranlı Nüfus Artışı İşçi Başına Düşük Sermaye Birikimi Yoksulluk Kısır Döngüsü
Kalkınmanın Önündeki Engeller nüfus artışında patlama, hem fiziksel hem de beşeri sermaye düzeyinin çok düşük olması, düşük düzeyli teknoloji kullanımı, ticaret ve iş hayatı kültüründeki olası engeller, yetersiz doğal kaynaklar Devletin Yapması gerekenler ; Öncelikle iş hayatını canlandırmak için devlet, kendi yapısından kaynaklanan bürokratik engelleri azaltabilir, Her türlü ekonomik aktivite için kolay ve elverişli bir ortam hazırlayabilir. Uygun modern tarımsal teknolojilerin adaptasyonuna gidilebilir, işgücünün modern teknolojiyi daha etkin kullanabilmesi için ülkenin altyapısı iyileştirilebilir, Nüfus artışını azaltıcı politikalar uygulayabilir Tasarrufu artırıcı bazı önlemler alınabilir.
Döngüden Kurtulma Talep Yönlü Arz Yönlü Kişi Başına Yüksek Gelir Kişi/İşçi Başına Yüksek Tasarruf Talep Artışı Verimlilik Artışı Düşürülmüş Nüfus Artışı İşçi Başına Yüksek Sermaye Birikimi Gelişmiş Teknoloji Döngüden Kurtulma
Diğer Kısır Döngüler Sağlık alanındaki kısır döngü ; Yoksulluk, → Yetersiz beslenme, → Sağlıksız bir vücut ve çalışma gücünün azalması, → Düşük verimlilik, → Düşük gelir, → Yoksulluk. Eğitim alanındaki kısır döngü ; Yoksulluk, → Yetersiz eğitim alma, → Düşük verimlilik, → Düşük gelir, → Yoksulluk. Küçük ölçekli üretim alanındaki kısır döngü ; Küçük ölçekli üretim, → Verim düşüklüğü ve yüksek maliyet, → Küçük pazarlar, → Düşük yatırım, → Küçük ölçekli üretim. Emek alanındaki kısır döngü ; Emek arzında fazlalık, →Emek yoğun üretim zorunluluğu, → Emek başına düşük verimlilik, → Düşük karlılık, → Düşük sermaye birikimi, → Düşük istihdam düzeyi, → Emek arzında fazlalık.
Kısır Döngüden Kurtulmada gelişmiş Ülkelerin Olası Katkıları İhtiyaç fazlası fiziki sermayenin AGÜ’lere transferi Yeni teknolojileri kullanabilecek işgücünün eğitimine katkıda bulunma 3. Teknolojik yeniliklerin gerçekleştirilmesi için gerekli fonların temin edilmesine yardımcı olma (Uluslar arası kalkınma Ajansları vasıtasıyla) 4. Dünya Bankası’ndan alt yapı ve büyük ölçekli yatırımların gerçekleştirilmesi için finansman sağlama 5. Çok Uluslu Şirketler vasıtasıyla sermaya transferinde bulunma 6. AGÜ’lerle ilişkilerde çıkar çatışmalarını ikinci plana itme 7. AGÜ’lerle Karşılıklı bağımlılık içinde olunduğu bilinciyle hareket etme
Düalizm Teorisi Düalizm, yada ikili yapı, bir ülkede ekonomik, sosyal, teknolojik ve bölgesel alanlarda birbirinden farklı ve yalıtılmış olan iki ayrı kesimin (geleneksel ve modern Kesim olduğunu ifade eden bir yaklaşımdır. Geleneksel kesim kapalı toplum, aile ekonomisi, dar piyasalar ve sınırlı mübadele, kısıtlı haberleşme ve ulaşım imkanları, geleneksel değer yargıları, zayıf sosyal ve kültürel faaliyetler, geleneksel emek-yoğun üretim yöntemleri düşük verimlilik Modern kesim kapitalizmin gerektirdiği ilişkiler üzerine kurulu gelişmiş bir toplum, piyasa ekonomisi, ileri teknoloji, sermaye-yoğun üretim teknikleri yüksek verimlilik, gelişmiş haberleşme ve ulaşım sistemleri, ileri düzeyde sosyal ve kültürel faaliyetler
Düalizmin Ortaya Çıkışına Neden Olan Bazı Faktörler Sömürgecilik faaliyetleri; az gelişmiş bir ülkeyi sömürgesine alan bir ülke, az gelişmiş ülkedeki mevcut yapısal duruma,kendi amaçları doğrultusunda kurduğu yeni yapıyı ekler. Birbirine zıt iki yapı oluşur. b. az gelişmiş ülkenin her hangi bir bölgesinde değerli bir hammadde/madenin bulunmasıyla kurulan yeni tesislerle farlı bir yapı doğarken diğer kesimlerde geleneksel yapı mevcudiyetini sürdürür. c. Yabancı sermayenin girdiği alanlarda yada kuruluş yeri teorilerinde de açıkladığı üzere cazibe alanlarında küçük azınlığın yapacağı yatırımlar neticesinde farklı sosyal ve kültürel bir yapı oluşabilir.
Sosyolojik Düalizm Doğulu Toplumsal Sınıf Batılı Toplumsal Sınıf Sosyo- Psikolojik Özellikler Sınırlı ihtiyaçlar Fiyat değişmelerine karşı duyarsızlık: -Fiyat yükselince arzın artması -Ücret yükselince işgücünün daha az çalışmak istemesi (Geriye dönen emek arz eğrisi)gibi. Risklere katılma isteksizliği (Bilinçli olarak yatırım yapmama) Geleneksel değer yargıları Süreklilik taşımayan spekülatif kăr ve gelir anlayışı Kadercilik ve boyun eğme Sınırsız ihtiyaçlar Fiyat değişmelerine aşırı duyarlık Risklere girme ve yatırım yapma alışkanlığı Ekonomik-teknik değer yargıları Normal kar ve gelir anlayışı Sağduyu ve geleceğini belirleme isteği Organizasyonla İlgili Özellikler Çalışmadisiplini ve organizasyonunun yokluğu Uzmanlaşma yokluğu Sınırlı para ekonomisi Geleneksel ticari yöntemler Ekonomik kaynakların hareketsizliği Disiplinli ve organize çalışma Uzmanlaşma Geniş para ekonomisi Profesyonel ticaret Hareketli ekonomik kaynaklar Teknolojik Özellikler Standartlaşma yokluğu Küçük ölçekli üretim ve esnek olmayan arz Değişmeyen teknoloji Geleneksel mal üretimi İleri standartlaşma Büyük ölçekli üretim ve esnek arz Değişen teknoloji Yeni mallar üretimi
Sınırsız Emek Arzı İle Kalkınma ; A. Lewis Emek (Bin) TÜ 1 2 3 TH ( K ) W S L Emek (Milyon) MV OV T. Ürün A Geleneksel Tarım Sektörü Modern Sanayi Sektörü Gerçek Ücret D F G H O. ve Marj. Ürün (a) (b)
Uluslararası Bağımlılık Teorileri Latin Amerikalı ekonomistler ; A.G. Frank, C. Furtado, D. Santos, P. Baran, S. Amin, A. Emmanuel ve J. Galthung Azgelişmişliğin nedeni dışsal faktörlerdir. Merkez Ülkeler Kapitalizm Emperyalizm Çevre Ülkeler Bağımlılığın Farklı Şekilleri Ticari temeller üzerine oturan ve doğal kaynakların sömürülmesin dayalıdır. Bu ilişki, koloniyal bağımlılık olarak adlandırılır. 19. yyılın sonlarına doğru ağırlığını tamamen hissettiren, bir anlamda varlığı tescil edilen finansal ve endüstriyel anlamda bağımlılıktır. Bu tür ilişkide cevre ülke, ekonomisinin bütün yönleriyle merkez ülkeye muhtaç durumdadır. II. Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkan ve Çok Uluslu Şirketlerin gelişmekte olan ülkelerde yaptıkları yatırımlarla gerçekleştirilen ve yeni bağımlılık olarak adlandırılan türdür. Bu bağımlılık aynı zamanda teknolojik ve endüstriyel bağımlılık anlamına da gelmektedir.
Emperyalizmin Farklı Türleri Boyut Ekonomik Siyasal Askeri İletişim Kültür Merkez Ülkelerin Sundukları endüstriyel üretim, üretim araçları kararlar, modeller savunma tahrip araçları iletişim araçları, haberler öğretmen, yaratıcılık, otonomi Çevre Ülkelerin Sundukları hammadde, pazar itaat, taklit disiplin, geleneksel araçlar müşteri, hadiseler öğrenci, onaylama, bağımlılık
Yeni Klasik Karşı Devrim Temel argümanLarı Azgelişmişlik, yanlış fiyat politikaları ve üçüncü dünya hükümetlerinin aşırı müdahaleciliği nedeniyle kaynakların yanlış ve yetersiz dağıtımı sonucu oluşmuştur. Ekonomik büyümeyi devlet müdahalelerinin yavaşlatır. Serbest piyasanın gelişmesine izin verilmelidir Devletin sahibi olduğu teşebbüsleri özelleştirerek, Serbest ticaret ve ihracatta gelişmeyi özendirerek, Yabancı yatırımın gelmesini sağlayarak, Mal ve finans piyasalarındaki fiyatların bozukluğunu azaltarak, Verimliliğinin ve ekonomik büyümenin artışını sağlayabilir.
Bağımlılık teorisyenlerinin iddialarının tersine, yeni klasik karşı-devrimciler üçüncü dünyanın az gelişmişliğinin sebebi olarak birinci dünyanın ve bunların yönettiği uluslararası kurumların yağmacılığını değil, daha çok devletin ağır eli ve gelişen ülkelerin ekonomilerine giren çürüme, verimsizlik ve ekonomik teşviklerin yokluğunu gösterirler. Bu düşünceye bağlı olarak ta çözümü, uluslararası ekonomik sistemin reformu, dualistik gelişme ekonomilerinin yeniden inşası, yabancı yardımın artırılması yada nüfus artışının kontrolünde değil serbest piyasanın özendirilmesi ve görünmez el’de bulurlar.
Yatırım Stratejileri ; Dengeli ve Dengesiz Kalkınma Dengeli kalkınma ; ekonomide bütün sektörlerin aynı anda ve birlikte kalkınması ; List, Nurkse, Rosestein-Rodan, Myrdall, Lewis ve Chenery Dengeli Kalkınmayı Gerektiren Nedenler, AGÜ’de talep yetersizliği söz konusudur ve pazar alanı sınırlıdır. Buna bağlı olarak müteşebbisler de yapacakları yatırım neticesinde herhangi bir taleple karşılaşıp karşılaşmama endişesi vardır. Bu durum ise ancak müteşebbislerin ve devletin bütün alanlara yatırım yapmasıyla aşılabilir. 2. AGÜ’de yatırımların azar azar ve yavaş yavaş artması içsel ve dışsal ekonomilerden yararlanmayı imkansız hale getirmektedir. Bu ülkelerde çeşitli türdeki büyük yatırımlara aynı anda başlanmazsa ekonomik kalkınmayı başlatmak mümkün olamayacağı gibi içsel ve dışsal ekonomilerden de yararlanılamayacaktır.
3. AGÜ’de tasarruf eğrileri köşelidir 3. AGÜ’de tasarruf eğrileri köşelidir. Yani gelir belli bir seviyeye çıkıncaya kadar tasarruf söz konusu değildir. Bu nedenle AGÜ’de kalkınmanın başlatılması ve kendi kendini besleyebilmesi için gelirin mümkün olan en kısa sürede belli bir seviyeye çıkarılması gerekir. Bunun yolu da ekonominin her sektöründe bir yatırım seferberliği yapmaktır. Bu görüş nedeniyle dengeli kalkınma teorisine “Büyük İtiş Teorisi” de denilir. 4. Bu ülkelerin ihracat imkanları hiçbir zaman yurtiçi talep yetersizliğini telafi edemez. İhraç ürünlerinin talebinin elastik olmaması ve devamlılık göstermemesi, uzun vadeli kalkınma yönünden ihracata güvenilmemesi sorununu doğurur.
2. Dengesiz Kalkınma Dengesiz kalkınma; kısaca ekonomide kısa sürede gelişme sağlanabilmesi için belli üretim alanlarına öncelik verip yatırımları bu alanlara kaydırmayı öngörmektedir. P. Streeten, J. Schumpeter, A. Hirchman, T. Scitovsky Orijin karşılaştırmalı üstünlüklere dayanır. Dengesiz kalkınma kriteri benimsendiğinde cevaplandırılması gereken soru “ne tür bir dengesizliğin” kaynakların optimal dağılımını sağlayacağıdır. Daha açık bir ifadeyle hangi projelere ve sektörlere ağırlık verilecektir. Hirschman bu sorunun “sektörlerarası ileri ve geri bağlantı” katsayılarına göre çözülmesi gerektiğini belirtir. İleri bağlantı katsayısı; bir sektörün diğer sektörlere sattığı ara mallar toplamının toplam talebe oranıyla ölçülür. Geri bağlantı katsayısı ise; bir sektörün diğer sektörlerden aldığı ara mallar toplamının toplam üretime oranıdır.