TÜRKİYE’de ENFLASYON ve İŞSİZLİK Fatma Güler 2005431016 A. Merve Özkalay 2005431029 Bolor Laagancav 2006431054
Enflasyon Nedir? Çeşitleri? 1980-2008 enflasyonu Maliyet Enflasyonu Talep Enflasyonu Aşırı (Hiper) Enflasyon Yapısal Enflasyon 1980-2008 enflasyonu
Enflasyon Merkez Bankası: Fiyatlar genel seviyesinin sürekli olarak artmasıdır. Parasal satın alma gücü ile reel mal ve hizmetler arzı arasında arz-talep dengesini daha yüksek düzeylerde gerçekleştirici dolayısıyla fiyatları yükseltici yönde meydana gelmiş bir değişme olarak tanımlanır.
Türkiye’de fiyat genel düzeyleri artar; Cari fiyatlarda toplam talebin toplam arzdan fazla olması İthal malların fiyatlarında yükselme Tasarrufların yatırımlardan az olması Tedavüldeki paranın hızla artması Devlet harcamalarının devlet gelirlerinden fazla olması
Enflasyonun düşmesi; Fiyatların daha az artması, insanların alım güçlerinin daha az azalması ve neticesinde istikrar ve refah demektir.
Enflasyon Çeşitleri Maliyet Enflasyonu Enflasyonun, üretilen mal ve hizmetlerin maliyet unsurundaki artışından kaynaklanmasıdır.
Enflasyon Çeşitleri Talep Enflasyonu Talep enflasyonu genellikle para arzının artmasının tüketimi artırması sonucu ortaya çıkar.
Enflasyon Talep Enflasyonu
Enflasyon Çeşitleri Aşırı (Hiper) Enflasyon Enflasyon, hızlı fiyat artışları nedeniyle tüketicilerin harcama eğilimlerini yükseltmeleri sonucu ortaya çıkar. Bu dönemde paradan kaçış olayı yaşanır.Halk tasarruflarını döviz, altın, gayrimenkul gibi alanlara taşır.
Enflasyon Çeşitleri Yapısal Enflasyon Gelişmekte olan ülkelerde rastlanmaktadır. Ekonominin yapısındaki sorunlardan kaynaklanır. Türkiye’de de görülen bir enflasyon türüdür.
Enflasyon İlk enflasyon, onaltıncı yüzyılda, Avrupa’da yaşanırken, Türkiye’de1939 yılında kendini hissettirmişir. Ortalama yıllık enflasyon verileri: 1939-1949: %14.3 1950-1959: % 8.8 1960-1969: % 4.4
Enflasyon 24 Ocak 1980 kararları: 1980 yılı enflasyonu; %107.2
Enflasyon
Enflasyon 2007 den sonra…
TÜRKİYE’DE İŞSİZLİK
İşsizlik Nedir?Kime denir? Türleri? 24 Ocak 1980 – 1989 dönemi Konjonktürel İşsizlik Friksiyonel İşsizlik Yapısal İşsizlik 24 Ocak 1980 – 1989 dönemi 1989- 2001 dönemi Grafik ve veriler Çözüm önerileri
İŞSİZLİK NEDİR Cari ücret düzeyi ve istihdam şartlarında çalışma arzu ve gücünde olan işgücü arzının, söz konusu ücret düzeyi ve istihdam şartlarında işgücüne olan talebin yarattığı istihdam hacminden daha büyük olması Belirli bir yaş sınırı üzerinde olan bireylerin, iş bulamamaları, yani ücretli olmayışları yada kendi işlerinin olmayışı, ya da, ücretli bir iş ve kendi işini yapabilecek kapasitede oldukları halde iş arayıp bulamamaları şeklinde tanımlanabilir (Uluslarası Emek Örgütü) Belirli bir dönemde işsiz olarak sınıflanan ekonomik açıdan aktif nüfusun toplam işgücü nüfusuna oranıdır (TUIK)
İŞSİZLİK NEDİR DİE, "işsiz"i ; referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan, (kar karsılığı, yevmiyeli, ücretli ya da ücretsiz hiçbir işte çalışmamış böyle bir işle bağlantısı da olmayan) kişilerden iş aramak için son 3 ay içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış 15 gün içinde işbası yapabilecek durumda olan kurumsal olmayan çalışma çağındaki kişiler olarak tanımlamaktadır.
İşsiz kime denir? İşgücüne dahil olmayanlar İş aramayıp çalışmaya hazır olanlar, Mevsimlik çalışanlar, Ev işleriyle meşgul olanlar, Öğrenciler, emekliler Çalışmaz halde bulunan engelli ve hasta kişiler
İŞSİZLİĞİN TÜRLERİ: Konjonktürel yani Döngüsel İşsizlik Friksiyonel İşsizlik Yapısal İşsizlik
İŞSİZLİĞE NEDEN OLAN ETMENLER Klasik emek-yoğun üretimden sermaye yoğun üretime geçiş Tarımdan sanayiye geçiş Tarımsal teknoloji gelişimi Ekonomik daralma ve resesyonlar Mevsimsel işgücü talepleri Bireysel tercihler
24 Ocak 1980 Öncesi Sonrası Yetersiz mali sistem İthal ikamesine dayalı büyüme modeli Sıkı kurallara bağlı bir ekonomi ve parasal kontrol Nispeten yüksek reel ücretler (populist politikalar) Sonrası Liberalleşme politikaları İhracata dayalı/dışa açık büyüme modeli Piyasa odaklı yaklaşımın hakim olduğu açık bir ekonomik sistem ücretlerin maliyet ögesi olma niteliği ön planda Sendika ve sendikacılıkla ilgili kısıtlamalar Ücretlilerin ücret belirleme sürecindeki etkinliğinin düşüşü (düşük reel ücret)
1989 – 2001 Dönemi Finansal Liberalizasyon Döviz kuru rejimi serbestisi İMKB’nin kurulması TCMB’ nin açık piyasa işlemlerine başlaması Sıcak para girişi Grevlerle bir miktar yükselen reel ücretler Kamu açıklarının artarak kronikleşmesi 1989-1994 dönemi boyunca büyüme ortalama %3.2 olurken işsizlik ortalaması %8.4 olarak gerçekleşmiştir. 1995-2001 dönemi ortalama büyüme oran % 2.5 olurken işsizlik oran % 7.1 olarak gerçekleşmiştir.
GSMH & İŞSİZLİK
Büyüme Oranları ve İşsizlik 1988 sonrası ekonomik büyümelere paralel olarak işsizlikte azalma olmuştur. Ancak bu 2001 ekonomik krizinden sonra ise tersine dönmüştür. Özellikle 2008 ve 2009 da ise işsizlikte aşırı yükseliş görülmüştür.
İŞGÜCÜNÜN SEKTÖREL DAĞILIMI: Sanayileşme ve teknolojinin gelişimi ile birlikte Tarımsal istihdam azalmış, Sanayi istihdamı kısmen artmıştır. Özellikle Hizmet sektöründe istihdam payı yıllar itibariyle yükselmiştir.
İşgücü Sektörel Dağılımı
İŞGÜCÜ İSTİHDAM ORANI: Türkiye genelinde istihdam oranlarında düşüş gözlenmiştir. En çok istihdam eksikliği Kır kesimde olmuş, Kentler de ise yıllar itibari ile değişerek kısmen düşmüştür.
TARIM DIŞI İŞSİZLİK ORANLARI: Tarım dışı işsizlikte 1988 den 2000 li yıllara kadar düşme eğilimi olsa da, 2001 ekonomik krizi sonrası tekrar yükselmiştir.
GENÇ NÜFUSTA İŞSİZLİK ORANLARI:
CİNSİYETE GÖRE İŞSİZLİK:
İŞGÜCÜNE DAHİL OLMAMA NEDENLERİ:
Eğitim Seviyesine Göre İşsizlik Oranları
Türkiye'de işgücüne dahil olmayan nüfusun yükseklik sebepleri İş bulma ümidi kalmayan fertlerin iş aramaktan vazgeçerek işgücüne dahil olmaması Ücretlerdeki düşüklük nedeniyle işgücü piyasası dışında kalmayı, ev işleri ve çocuk bakım suretiyle aile bütçesine daha fazla katkıda bulunulacağına inanılması Kreş, çocuk bakımı gibi hizmetlerin kentsel alanlarda pahalı olması Kayıt dışı istihdamın yaygın olması nedeniyle, özellikle kadınların çalışması durumunda bile sosyal güvenlik şemsiyesi altına girememesinin yarattığı isteksizlik Köyden kente göçlerin kadınları işgücünden uzaklaştırması 1996 yılı Anayasa düzenlemesine kadar kadınların eş izni olmadan bir işte çalışamaması Ortalama eğitim süresinin uzaması ve işgücünün eğitim düzeyinin düşüklüğü Erken yaşta emekliliğin tercih edilmesi Ercan TÜRKAN, Türkiye'de işgücünün Yapı ve Nitelikleri: Gelişme ve Değerlendirmeler. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Yayını, Ankara, 2005.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Ekonomik politikalara eşlik edecek güçlü sosyal politikalara gereksinim vardır. İşsizlik sigortasından yararlanma koşullarının yeniden gözden geçirilmesi, ayrıca işsizlik yardımlarının veya güvenceli asgari gelir sisteminin devreye sokulması İş güvencesinin arttırılması, kayıt dışı işçi çaıştıranlara agır yaptırımlar uygulanması ile asgari ücretin korunması Mesleki eğitimde artışın hedeflenmesi Sürdürülebilir ekonomik büyüme
The Phillips curve: The tradeoff between inflation and unemployment is called Phillips curve.
The Phillips curve: Inflation rate (%) Phillips curve It was taken its name from New Zealand-born economist A.W Philips who first put this theory forward in 1958 gathered the data of unemployment and changes in wage levels in the UK from 1861 to 1957 Unemployment rate (%) Inflation rate (%) Phillips curve
The Phillips Curve Of Turkey For The Period 1988-2008
Periodic Analysis (1981-1988) Structural adjustment program: Jan 24,1980 Budget deficit
Periodic Analysis (1988-2000)
Periodic Analysis (1988-2000)
After the 2001 Economic Crises