Türkiye Ambalaj Sektörü Hızla büyümekte olan ülkemizde gerek gelişen sanayi kolları, gerekse tarım ve gıda ürünleri ile ihraç mallarının pazarlanmasında ambalaj çok önemli bir yer tutmaktadır. Ambalajlı ürün talep eden büyük market ve perakende zincirlerinin artması, Türkiye Ambalaj Sektörünün gelişmesine büyük katkı yapmaktadır. Türkiye’de üretilen ambalajlar, çeşitlilik ve kalite açısından dünya standartlarını çoktan yakalamış olup, dünya ölçeğinde sürükleyici bir güç haline gelmiştir. Ambalajın içindeki nihai ürünün bağlı olduğu üretim sektörlerinde zaman zaman yaşanan durgunluklar, ambalaj sektörüne de yansımakla birlikte; Türkiye ekonomisi büyürken Türkiye Ambalaj Sektörü de yeni talepleri karşılayabilmek için AB ve Kuzey Amerika ülkelerinde olduğundan çok daha hızlı bir gelişme göstermektedir.
Sektörün Türkiye Ekonomisindeki Yeri 2012 yılında tüm dallarda üretim miktarının 6.350.000 ton ve toplam cironun 14 milyar ABD Doları ($) olarak gerçekleştiği görülmektedir. Türkiye Ambalaj Sanayi 2012’de üretim miktarını % 5; cirosunu % 17 arttırmıştır. Sektörde irili ufaklı yaklaşık 3.000 işyerinde 90.000 - 100.000 kişinin çalışmakta olduğu tahmin edilmektedir. Ambalaj firmaları imalat sanayilerine oldukça yakında kuruludur. En yoğun olarak İstanbul büyük alanında, daha sonra Anadolu’da sırasıyla İzmir/Manisa’da ve Ankara, Konya, Gaziantep gibi muhtelif şehirlerimize dağılmışlardır.
Sektörün Güçlü ve Zayıf Yanları Ambalajlar, küresel gelişmelere paralel bir şekilde tüketimi önemli ölçüde artan temel bir ihtiyaç malzemesi haline gelmiştir. %70 oranında gıda ve içecek, sağlık, bakım, kozmetik, temizlik maddeleri ve diğer tüketim malları sektörlerinde kullanılmaktadırlar. Diğer %30 ise endüstriyel alandaki ihtiyaçları karşılamaktadır. Ambalajlı ürün talep eden büyük market ve perakende zincirlerinin artması, Türkiye Ambalaj Sektörünün gelişmesine büyük katkı yapmaktadır. Sektörün temel konuları, imalat sanayinin temel konularından çok farklı olmamakla birlikte aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Ambalaj Atıklarının Yönetimi ile ilgili konuların, sanayinin gelişmesini önlemeyen, ülkemiz koşullarına uygun ve ülkemizin kendisine özgün uygulamalarıyla yapılandırılması. Gıda ve içecek ürünlerinin mutlaka ambalajlı olarak satışa sunulması. Ambalajlanan ürüne katma değer sağlayan ambalaj tasarımlarına öncelik verilmesi; bu ve benzer konularda üniversite ve sanayi işbirliklerinin geliştirilmesi. Ambalaj sektöründe ihtisaslaşmış/eğitimli personel açığının giderilmesi. Gerek ambalaj malzemelerinin gerekse ambalajlama/dolum makinelerinin teknik yönden ulusal ve uluslararası standartlara uygunluğunu belgelendirebilen ve uluslararası kabul gören (akredite olmuş) laboratuvar ve kurumların açılması ve mevcutların da uluslararası akredite hale getirilmesi. Kayıt dışı ekonomik etkinliklerle haksız rekabete yol açan faaliyetlerin önlenmesi, kayıt altındaki sanayicilerin üzerindeki yükün kayıt dışı üzerinde de dağıtılmak ve paylaştırılmak suretiyle hafifletilmesi.
Sektörün Dış Piyasalardaki Durumu Türk ambalaj sanayi ürünleri ihracatı 2012 yılında 3,1 milyar $’ı geçmiştir. Ayrıca büyük miktarda ambalaj, ihraç ürünü ambalajı olarak dolaylı yoldan da ihraç edilmektedir. 2012 yılında ihracat bir önceki yıla göre hacmen %7; değer olarak %5 oranında artış göstermiştir. Türkiye’de üretilen ambalajlar AB ülkeleri başta olmak üzere Orta Doğu, Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerine ihraç edilmektedir. 2012 yılında Almanya, Irak, İngiltere, Fransa, İran, Hollanda, Rusya Federasyonu, İsrail, Azerbaycan ve İtalya ihracatta ilk 10 sırayı alan ülkelerdir. 2012 yılında ambalaj sanayi ihracatında %68 ihracat payı ile plastik ambalaj ürünleri ilk sırayı almaktadır. İhraç edilen diğer önemli ambalaj grubu ise %20 ihracat payı ile kağıt/karton/oluklu mukavva ambalaj ürünleridir. İhracatta üçüncü sırada metal ambalaj ürünleri %10, ahşap % 1 ve cam %1 oran ile yer almaktadır.
Türkiye’nin ambalaj malzemeleri ithalatı 2012 yılında yaklaşık 2,91 milyar dolar olmuş ve 2011 yılına göre hacmen %3 artarken; değer olarak %4 azalmıştır. Plastik ambalajlar (ambalaj ithalatının %51’i), kağıt/karton/oluklu mukavva ambalajlar (ambalaj ithalatının %40’ı) en önemli ithal kalemleridir. Ancak bunların çok büyük kısmı hammadde ya da yarı mamul ithalatıdır. Ambalaj malzemeleri ithalatında başlıca ülkeler Almanya, Çin, İtalya, ABD, Güney Kore, Fransa, İngiltere, Finlandiya, Belçika ve İsrail’dir.
Sektörün Yapısal Sorunları ve Çözüm Yolları Ülkemizde ambalajları etkileyen ve yönlendiren en önemli anahtar sürücüler şöyle sıralanabilir: Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği, Gıda ile temas eden maddelerin üretimi ve dağıtımı ile ilgili yasal düzenlemeler, 2011 Ağustos’unda yayınlanan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği konunun paydaşları olan sanayiciler ve onların temsilcileri, belediyeler, ambalaj atığı geri kazanım ve toplama-ayırma lisansına sahip firmalar, vb. arasında çok farklı yorumlanmaktadır. Hem yeni yönetmelik gereği yapılacak olan ve hem de önceki yönetmelik gereği yapılmış olan belgelendirmeler ile ilgili olarak bazı belirsizlikler söz konusudur. Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinin uygulanması ile ilgili kriterler ve detaylar bir an önce belirlenerek yayınlanmalı ve böylece konuyla ilgili yanlış anlamalar ve belirsizlikler çözüme kavuşturulmalıdır. 2008 - 2010 ve de 2011 dönemine yönelik belgelendirmelerin henüz kapatılamamış olması sanayide sıkıntı yaratmaktadır. Geçmiş yıllara yönelik belgelendirmelerin biran önce kapatılması gerekmektedir.
Ülkemizde yaş meyve/sebze ve market reyonlarında ambalajlanarak satılan gıdalar dışındaki bütün gıdaların ambalajlı olarak satılması gereklidir. Özellikle de ekmek, su ve süt gibi hayatta kalabilmemiz için vazgeçilmez olan gıdaların ambalajlanmasında kullanılan tüm ambalaj malzemeleri aleyhine yapılan kampanyalara karşı önlem alınmalıdır. Zira tüm gıda ürünlerinin ambalajlı satılması toplum sağlığı ve hijyen açısından büyük önem arz ederken; gıdada israfı önlemenin en büyük itici kuvveti gıdaların uygun ambalajlarla ambalajlanmasıdır. İlgili Bakanlık olan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ambalajsız gıda tüketiminin önüne geçecek tüm önlemleri almalı, gerekli piyasa gözetim ve denetim çalışmalarını hızlandırmalıdır.
Genel Değerlendirme Tarımsal ve endüstriyel yolla elde edilen tüm ürünlerin, nihai tüketiciye ulaştırılabilmesi için ambalaja ihtiyaç duyulmaktadır. Ambalaj ticarette stratejik bir araçtır. 2011 yılında 12 milyar $ olarak gerçekleşmiş olan üretim, 2012 yılında 14 milyar $ olmuştur. Sadece boş ambalaj olarak yapılan ihracatın ise 2012 yılında 3,1 milyar $ seviyesinde olduğu ve 2013 yılında 3,5 milyar $ seviyesine ulaşacağı tahmin edilmektedir. 2023 yılında Avrupa’daki üretim – tüketim seviyelerine ulaşması beklenen Türkiye Ambalaj Sanayinin 2023’te 30 milyar $ hacme ve 10 Milyar $ mertebelerinde ihracata ulaşması; ve 500 milyar $ ihracat hedefine ulaşmakta en önemli faktörlerden birisi olması beklenmektedir. Ambalajsız ihracat mümkün değildir. Ambalaj, ihracatın gerçekleşebilmesini mümkün kılan en önemli araçtır.