YAPILANDIRMACILIK
Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir. Bilgi, bireysel olarak oluşturulduğundan insanların içindedir. Ayrıca bilginin, bireylerin nesneler üzerindeki etkinlikleriyle oluştuğu düşünülmektedir.
Bireyler doldurulmayı bekleyen boş variller değil anlamları araştıran etkin organizmalardır. Bilginin öğrenen tarafından alınıp kabul görmesi değil, bireyin bilgiden nasıl bir anlam çıkardığı önemli görülmektedir.
Yapılandırma, yaratma, keşfetme ve bilgi geliştirmeyle ilgili olan yapılandırmacı anlamda bir öğrenmenin: Bilginin hem işlenmesi hem de sonuçlarının sorgulanması, yorumlanması ve analiz edilmesi, Bu bilgiyi ve düşünme işlemini geliştirme, arttırma, fikir ve düşüncelerin anlaşılması ile anlamın yenilenmesi ya da geliştirilmesi, Edinilen deneyimlerle, geçmişteki deneyimlerin bütünleştirilmesi olduğu ileri sürülmektedir.
Matthews (1992), yapılandırmacılığın temel önermeleri; Bilgi çevreden pasif bir biçimde alınmaz, algılayan birey tarafından etkin olarak yapılandırılır. Bilgiye ulaşmak bireyin yaşamını düzenleyen bir uyum sürecidir. Bilen kişi zihni dışında var olan bağımsız bir dünyayı keşfetmez. Bilgi bireysel ve toplumsal olarak oluşturulur.
Yapılandırmacı öğrenmenin oluşması için gerekli üç önemli koşul; Anlamın, çevreyle etkileşim içinde gerçekleşmesi, Bilişsel çelişki ya da kargaşa öğrenmenin uyarıcısı olması ve öğrenilecek şeyin doğasına ve düzenlenmesine karar vermesi, Bilginin sosyal etkileşimden ve bireysel anlamların yaşayabilirliğini değerlendirmekten doğmasıdır.
Yapılandırmacı Öğrenme Kuramlar: Bilişsel Yapılandırmacılık (J. Piaget) Sosyo-Kültürel Yapılandırmacılık (L.S. Vygotsky)
Bilişsel Yapılandırmacılık (J. Piaget): Piaget, bilginin doğası ile ilgili üç terim kullanmaktadır; Şema, Kavram Yapı Piaget’e göre zihin her uyara anlam veren ve bu anlamları bilişte dengeleyen dinamik bir yapıdır.
Piaget’in kuramının eğitsel çıkarımları; Eğitim programlarını düzenlerken her bir gelişim seviyesindeki düşünmenin kendine özgü nitelikleri göz önünde bulundurulmalıdır. Zihinsel yapılan yaratılması için öğrenenlerin öncelikle amaca ulaşmada tekrar yapmaları ve hareket şemalarını içselleştirmeleri gereklidir. Öğrenenlere; sonraki fikirlerin öncüsü olarak hizmet edebilecek yardımcı ya da rehber fikirler, onların var olan yanlış anlamlarıyla çelişen deneyimler ve kavrayıp uygulayabilecekleri alternatif yaşantılar sunularak düşüncelerinde gelişim sağlanmalıdır.
Piaget’in kuramının eğitsel çıkarımları; 4. Öğrenenlerin yeni şema geliştirmeleri yanında var olan şemalarını geliştirmeleri için özümleme ve düzenleme arasında denge kurulmalıdır. 5. Çocukların doğuştan getirdiği bilimsel özelliği yansıtmalarına yardımcı olunmalı, bunun için doğal merakın açığa çıkışı teşvik edilmelidir. 6. Yanlışlara ve nedenlerine karşı duyarlı olunmalı, yanlışı vurgulamak yerine fikrin altında yatan nedenler araştırılmalıdır. 7. Yeni bilişsel yapıların eskilerin üzerine kurulduğu düşünülerek öğrenme süreçlerinde öğrenenlerin önbilgileri dikkate alınmalıdır.
2. Sosyo-Kültürel Yapılandırmacılık: Vygotsky bilişsel yapının iki türünü «kavramlar» ve «fonksiyonlar» olarak belirlemektedir. Vygotsky’e göre sosyal yaşantılar, düşünmeyi ve dünyayı yorumlama yollarını şekillendirmektedir. Ona göre bireysel biliş, sosyal bağlamda ortaya çıkmaktadır.
2. Sosyo-Kültürel Yapılandırmacılık: Vygotsky, bilişsel gelişimi üç temel kavramla açıklamaktadır: a. İçselleştirme Kavramı: Bu kavram gözlenen sosyal ortamdaki bilginin emilmesi ya da kazanılması anlamında kullanılmaktadır. Sosyal etkileşimin bilişsel gelişimi kolaylaştırdığı mekanizma modeli, çıraklığa benzemektedir.
2. Sosyo-Kültürel Yapılandırmacılık: Vygotsky, bilişsel gelişimi üç temel kavramla açıklamaktadır: b. Yakınsal Gelişim Alanı: Vygotsky bireyin manipüle edilmiş yaşantılarla öğrenemeyeceğini, buna karşın öğrenmenin sosyal olarak oluşturabileceğini öne sürmektedir. Bir çocuğun kendi başına ulaşabileceği performans düzeyi ile bir uzman rehberliğinde ulaşabileceği performans düzeyi arasındaki aralıktır.
2. Sosyo-Kültürel Yapılandırmacılık: Vygotsky, bilişsel gelişimi üç temel kavramla açıklamaktadır: c. Destekleyici: Bir öğretmen ya da aile tarafından genellikle ortam aracılığıyla sağlanan yardım ve desteği açıklamaktadır. Öğrenme-öğretme süreçlerinde daha yetenekli ve daha az yetenekli çocukların grup yapılarak birbirlerinin öğrenmesine yardım ettiği sosyal bir ortamın yaratılmasını önermektedir.
2. Sosyo-Kültürel Yapılandırmacılık: Vygotsky’nin sosyo-kültürel kuramının eğitsel çıkarımları; Çocuklar çevrelerini gözleyerek daha iyi öğrenirler ve eleştirel düşünebilirler. Öğretmenler, rehberlik eden destekleyiciler olarak davranmalıdır. Öğretim çocuğun o anki bilgi seviyesinden her zaman ileri düzeyde olmalıdır.
2. Sosyo-Kültürel Yapılandırmacılık: Vygotsky’nin sosyo-kültürel kuramının eğitsel çıkarımları; Çocukların bir beceriyi içselleştirebilmeleri için, öğretim dört aşamada ilerlemelidir. İlk aşamada, öğretmenler beceriye örnekler vermeli ve ne yaptıklarına ve niçin yaptıklarına ilişkin sözel açıklamalar getirmelidirler. İkinci aşamada öğrenenler, öğretmen ne yaptıysa onu taklit etmeye çalışmalıdırlar. Üçüncü aşamada, öğrenenler beceriler üzerinde daha fazla hakimiyet sağladıkça, öğretmenler yavaş yavaş geriye çekilmelidir. Son olarak da öğrenenler beceriyi içselleştirmek için yeterince uygulama yapmalı ve uzman davranışları sergilemelidir.
2. Sosyo-Kültürel Yapılandırmacılık: Vygotsky’nin sosyo-kültürel kuramının eğitsel çıkarımları; Öğrenenler içsel kavramlarının daha doğru ve genel olması için bilimsel kavramlarla yüz yüze getirilmelidir. Dil ve düşünce birbirleriyle yakından ilişkili olduğundan düşüncenin geliştirilmesi için dil becerilerinin gelişmesine yardımcı olunmalıdır. Çocukların dil becerilerinin gelişimine yardımcı olunarak onların düşünceleri de geliştirilebilir.
2. Sosyo-Kültürel Yapılandırmacılık: Vygotsky bilimsel kavramların açıklamasını, Piaget’nin şema teorisine benzer biçimde yapmaktadır. Sembolleştirilmiş problem çözme modelliği yapan ya da bilimsel kavramların öğretimini gerçekleştiren yetişkinler olmaksızın çocukların düşünmesinin düşük seviyede kalacağı yönündeki görüşleriyle Vygotsky, çocukların kendi başlarına birçok fikir keşfedebileceklerini savunan Piaget’den ayrılmaktadır.
Yapılandırmacı Programlar Program öğrenenlerin okulda ve okul dışında yararlı bulacağı bilgi, beceri ve değerlere göre tasarlanmalıdır. Kavramsal anlama ve becerilerin uygulanması öne çıkarılmalıdır. Sınırlı konu, hem derinliğine hem de genişliğine incelenmelidir. İçerik temel fikirler etrafında organize edilmelidir. Öğretmen bilgiyi sunmak yerine öğrenme çabalarını desteklemelidir. Öğrenenler, veriyi kopya etmekten çok anlamlarını etkin yapılandırmalıdır. Önbilgiler, öğretim için başlangıç noktası olarak kabul edilmelidir. Etkinlikler hatırlamayı değil problem çözmeye yönelik olmalıdır.
Yapılandırmacı Programlar Üst düzey düşünme becerileri program içine yedirilmeli ve işbirlikli bir öğrenme ortamı yaratılmalıdır. Bilgi pasif değil, etkin yapılandırılmalıdır. Fikirler öğrenenlerin kafasına konulmaz, birey anlamları kendi yapılandırmalıdır. Bilişin fonksiyonu, gerçek bir dünyanın keşfi değil, uyum sağlayıcı deneysel dünyanın organizasyonu kabul edilmelidir. Öğrenme süreçleri işbirliğine, kişisel bağımsızlığa, üreticiliğe, yansıtmaya, etkin katılıma, kişisel uygunluğa ve çoğulculuğa dayanmalıdır.
Yapılandırmacı Öğrenme Süreçleri Tüm öğrenme etkinlikleri geniş bir görev ya da probleme bağlanmalıdır. Öğrenenlerin özgün bilgi yapılarını kendilerinin oluşturacakları yaşantılar düzenlenmeli ve bu yaşantılarla öğrenme sorumluluğu öğrenenlere bırakılmalıdır. Yeni öğrenmeleri oluşturmada önbilgiler dikkate alınmalıdır. Öğrenme sürecinde sosyal etkileşim sağlanmalıdır. Anlamlı öğrenmeyi gerçekleştirmek üzere özgün öğrenme görevleri tasarımlanmalı ve gerçek yaşamın karmaşıklığını yansıtacak öğrenme ortamı oluşturulmalıdır.
Yapılandırmacı Öğrenme Süreçleri Çoklu gerçeklikler açığa çıkarılarak bilişsel çelişkiler yaratılmalı ve bireysel anlamın oluşmasını destekleyecek etkinlikler düzenlenmelidir. Bilgiyi yapılandırma sürecinin farkına varılmasını desteklemek üzere nasıl öğrenildiğinin yansıtılmasını sağlayacak yaşantılar düzenlenmelidir. Öğrenme için tehlikesiz ve güvenli bir ortam yaratılmalıdır. Öğrenen düşüncelerinin desteklendiği bir öğrenme ortamı yaratılmalıdır.
Yapılandırmacı Değerlendirme Öğrenme sürecin dışında bağımsız bir etkinlik değil; onun ayrılmaz bir parçası ve aynı zamanda nedenlere ve nasıllara dayalı bir öğrenme etkinliğidir. Nesnel değil, daha öznel ve esnektir. Öğretmen değil; öğrenenler merkezdedir ve söz sahibidir. Öğrenmelerin ölçülmesi yerine; nedenler ve nasıllar araştırılarak, gerekçeler ve dayanaklar sunularak yapılan değerlendirmeyle de öğrenmenin gerçekleştirilmesidir. İçeriğe ulaşılıp ulaşılmadığının ölçülmesi değil; öğrenme sürecini anlamaya odaklanmalıdır.
Yapılandırmacı Değerlendirme Öğrenenlerin birey olarak ne kazandıklarından çok; bunları nasıl kazandıklarını anlamasıdır. Önceden belirlenmiş, ulaşılması istenir davranışlara değil, süreç içinde oluşan kazanımlara dayalıdır: daha ayrıntılı ve bütüncüldür. Kendini değerlendirme, öznel ve yansıtıcı, bunun yanında öğrenenlerin kendilerinin geliştirdiği ölçütlere dayalı; birbirini değerlendirme ise daha nesnel ve öğrenenlerin birlikte geliştirdiği ölçütlere dayalıdır.
Yapılandırmacılığın Öğretimsel Uygulamaları İşbirliğine dayalı öğrenme, Probleme dayalı öğrenme, Buluşa dayalı yaklaşım uygulamaları, Sorgulama yöntemi,
ÇOKLU ZEKÂ KURAMI