2000’den Günümüze Devlette Reform
Post- Washington Konsensüsü Piyasa için devlet Dünya Bankası başkan yardımcısı olan Joe Stiglitz tarafından geliştirilmiştir. asıl önemli olan devletin ne yapmasından ziyade nasıl yapması gerektiğidir. “güçlü piyasa için etkin devlet”
Düzenleyici Devlet “Government failure”
Yönetişim Governance, gouvarnance, steuerung… gemilerin kumanda edilmesi George Frederickson “hollow state” Dünya Bankası’nın 1992 tarihli Yönetişim ve Kalkınma adlı raporu: “bir ülkenin kalkınabilmesinde ekonomik ve sosyal kaynakların yönetiminde iktidarın kullanılma biçimi” World Bank, The State in Changing World, Owford University, Pres, New York, 1997… Rapora göre girişimci devletin özü devletin katalizör bir konumda yer alarak gerekli hukuki ve kurumsal yapının sağlanarak özel girişimi destekleyici, güçlendirici ve faaliyetlerini kolaylaştıracak tedbirleri almasıdır.
Yönetişim Pozitif devletten negatif devlete geçiş Piyasa dostu devlet Araçlar: özelleştirme, yerelleşme, sivilleştirme “İyi yönetişim; devlet yönetiminde temsil, katılım ve denetimin, etkin bir sivil toplumun, hukukun üstünlüğünün, yerinden yönetimin, yönetimde açıklık ve hesap verme sorumluluğunun, kalite ve ahlakın, kurallar ve sınırlamaların, rekabet ve piyasa ekonomisi ile uyumlu alternatif hizmet sunum yöntemlerinin ve nihayet dünyada gerçekleşen dijital devrime (yeni temel teknolojilerdeki gelişmelere) uyumun mevcut olduğu bir siyasal ve ekonomik düzeni ifade etmektedir.”
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Merkezi yönetimin görevlerindeki oransal artış, sistemin bir çok noktada tıkanmasına ve işleme bozukluklarına yol açmakta; görevlerin merkez, taşra ve yerel yönetimler arasında ölçülü dağılımı yeterince sağlıklı biçimde gerçekleştirilememektedir.
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Kamu yönetiminin yeniden yapılandırılmasında verimlilik, etkinlik ve tutumluluğun dolayısıyla da performansın artırılması; kamu kurum ve kuruluşlarında görev ve teşkilat yapıları arasında uyum sağlanması, gerekli sayı ve nitelikte personel istihdamı, personelin bilimsel ve teknolojik gelişmeler ışığında eğitiminin sağlanması, çalışanlarının performansını etkin bir şekilde ölçen bir sisteme kavuşturulması, yetki devri ve esneklikle beraber hesap verme sorumluluğunun ve yönetsel saydamlığın güçlendirilmesi; kamu yöneticilerinin ve çalışanlarının politika ve strateji oluşturma kapasitesinin geliştirilmesi ve kamu hizmetlerinin sunumunda kalite anlayışının ve bu amaca yönelik yönetsel yöntemlerin yerleştirilmesi temel ilkeler olacaktır.
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Nitelikli kamu hizmeti sunumu için, performans yönetimi, toplam kalite yönetimi gibi çeşitli çağdaş yönetim tekniklerinden tüm kamu kurumlarında yararlanılması, böylece kamu yönetiminin, yeni yaklaşımlardan da faydalanarak Toplam Yönetim Kalitesinin artırılması sağlanacaktır.
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Başbakanlığın, bakanlıklar arasında işbirliği ve eşgüdümü tam anlamıyla yürütebilmesi, icracı bir bakanlık statü ve görünümünden uzaklaşmasının sağlanması ve devlet bakanı sayısının azaltılması amacıyla Başbakanlık Teşkilatına Dair 3056 sayılı Kanunda ve Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkındaki 3046 sayılı Kanunda düzenleme yapılacaktır.
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Yerinden yönetim ilkesi dikkate alınarak, merkezi yönetim tarafõndan sağlanmakta olan bazı hizmetlerin il özel idarelerinden başlamak üzere yerel yönetimlerin ve taşra birimlerinin yetki ve sorumluluğuna bırakılabilmesi amacıyla yasal düzenleme yapılacaktır.
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Kaynak israfına yol açarak verimliliği olumsuz etkileyen küçük ölçekli ve çoksayıda birimden oluşan mahalli idare sistemi ıslah edilecektir. İl, ilçe ve belediye kurulması için kriterler, yerleşmelerin ekonomik potansiyeli, nüfus yapısı, tarihi, coğrafi ve kültürel özellikleri dikkate alınarak belirlenecektir. Kaynak ve görev paylaşımı yönünden Büyükşehir Belediyesi modeli yeniden değerlendirilecektir.
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyelik süreci içinde olması, uluslararası norm ve standartlara uyum ve bilgi toplumunun gerektirdiği koşulları yerine getirme yönünden önemli bir fırsat yaratmaktadır. Avrupa Birliği Türkiye’nin küreselleşme hareketinde önemli referans noktalarından birini oluşturacaktır.
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) 2007-2013 dönemini kapsayan Dokuzuncu Kalkınma Planı, değişimin çok boyutlu ve hızlı bir şekilde yaşandığı, rekabetin yoğunlaştığı ve belirsizliklerin arttığı bir döneme rastlamaktadır. Küreselleşmenin her alanda etkili olduğu, bireyler, kurumlar ve uluslar için fırsatların ve risklerin arttığı bu dönemde, Plan Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda bütüncül bir yaklaşımla gerçekleştireceği dönüşümleri ortaya koyan temel politika dokümanıdır. Bu kapsamda Dokuzuncu Kalkınma Planı, “İstikrar içinde büyüyen, gelirini daha adil paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen, AB’ye üyelik için uyum sürecini tamamlamış bir Türkiye” vizyonu ve Uzun Vadeli Strateji (2001-2023) çerçevesinde hazırlanmıştır.
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) Devletin ekonomideki rolünün yeniden tanımlanmasının da bir sonucu olarak, Dokuzuncu Kalkınma Planı ile her alanı detaylı düzenlemeye dayanan bir plan hazırlama anlayışından, belirlenen kalkınma vizyonu çerçevesinde makro dengeleri gözeterek, öngörülebilirliği artıran, piyasaların daha etkin işleyişine imkan verecek kurumsal ve yapısal düzenlemeleri öne çıkaran, sorunları önceliklendiren, temel amaç ve önceliklere yoğunlaşan bir stratejik yaklaşıma geçilmektedir.
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) Temel İlkeler Rekabetçi bir piyasa, etkin bir kamu yönetimi ve demokratik bir sivil toplum gelişme sürecinde birbirini tamamlayan kurumlar olarak işlev görecektir. Devletin ticari mal ve hizmet üretiminden çekilerek, politika oluşturma, düzenleme ve denetleme işlevlerinin güçlendirilmesi esas olacaktır.
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) Neden Reform? Geçmişte üretim yapısının ve uluslararası sermayenin akış yönünün belirlenmesinde etken olan ucuz işgücü ve hammadde bolluğu gibi geleneksel faktörler önemini görece yitirirken, etkin işleyen bir piyasa mekanizmasına, kurumsal yapıya, gelişmiş bir teknolojik ve ticari altyapıya sahip olmanın ve pazarın değişen ve gelişen tercihlerini yakından izleyebilmenin önemi artmıştır.
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) Reformda AB Süreci Bu anlayışla hazırlanan Dokuzuncu Kalkınma Planı, AB’ye üyelik sürecine katkı sağlayacak temel strateji dokümanı olarak tasarlanmıştır. Bu nedenle Plan dönemi AB mali takvimi dikkate alınarak 2007-2013 yıllarını kapsayacak şekilde 7 yıllık olarak belirlenmiştir.
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) Reformda AB Süreci Üyelik süreci, ülkemizin ekonomik, sosyal ve siyasi yaşamında köklü dönüşümlere yol açarken, demokrasi, hukuk devleti, insan hakları, sağlık, gıda güvenliği, tüketici hakları, rekabet kuralları, kurumsal iyileşme ve çevrenin korunması gibi bir çok alanda AB norm ve standartlarına ulaşılması, halkımızın yaşam kalitesini yükseltecektir.
Acil Eylem Planı
Kamu Yönetimi Temel Kanunu