Yasarken İz Bırakın METİN KAŞO Röportaj: SEVİL UTKU

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ADIM ADIM TÜRKİYE Yurdumuzu Dolaşırken.
Advertisements

KÜÇÜK İTFAİYECİ lütfen sesi açıp Tıklayınız..
…Bu sunuda anlatılan olaylar gerçekten yaşanmıştır…
Mobilya ve Oda Tasarımı
4. SINIF SOSYAL BİLGİLER.
İç Mimarlık Ve Çevre Tasarımı Sanat ve Tasarım Bölümü
SANATA EVET YES WE ART. FOTOGRAF SANATI ART OF PHOTOGRAPHY İSA ÇELİK.
SANAT KURAMLARI.
İç mimar - Tasarımcı Metin Kâşo i l e S o h b e t
DİL- KÜLTÜR İLİŞKİSİ
Ottoman Store ve İç Mimar Tunç YETENEK ve mobilya sektorunde 20 yildir aktif olarak faaliyet gosteren Desinatör Murat YİLMAZ tarafından kurulmuştur.
YÖRESEL MİMARİ ÖZELLİKLERE UYGUN TİP KONUT PROJESİ EDİRNE EVLERİ
HAT SANATI Mustafa Süreyya SEZGİN.
Zor insanla başa çıkma yolları
Uygarlık nedir? Uygarlık ve Çağdaşlık Bilgilendirme
1 HUKUK ve SİYASET OKULU – 8 Şubat 2008 X BAYAN: Biz uluslar arası ilişkilerde… ( Montaj Arası ) Birol BAŞARAN: Ben bütün toplumlarda hukuka ihtiyaç olduğunu,
…Bu sunuda anlatılan olaylar gerçekten yaşanmıştır…
SANATSIZ KALAN BİR TOPLUMUN HAYAT DAMARLARINDAN BİRİ KOPMUŞ DEMEKTİR.
Kültür.
Kapadokya
Doğruluk ve dürüstlük.
Tempietto Kilisesi, Roma
ENDÜSTRİYEL TASARIM.
CUMHURİYET DEVRİ TÜRK SANATI
TANZİMAT SONRASI TÜRK TOPLUM YAPISINDAKİ DEĞİŞİMLER
Zaman içinde bilim.
SOĞUKÇEŞME SOKAĞI.
HAYATIN ANLAMI.
İBRETLİK BİR HİKAYE.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI.
TOPKAPI SARAYI. TOPKAPI SARAYI Osmanlı sultanlarının ikametgahı, devletin yönetim ve eğitim merkezidir. Fatih Sultan Mehmed Han tarafından
Disiplin ve sorumluluk
Frank Lloyd WRIGHT Ulas YILDIRIM (TOBB ETU-Sanat ve tasarım)
MEHMET TEKİNALP ANADOLU LİSESİ 11/E SINIFI
? ? ? ? ? ? FRANK GEHRY FRANK GEHRY FRANK GEHRY
Sosyal Bilgiler ANADOLU’DA İLK TÜRK DEVLETİ ve BEYLİKLERİ
DOĞAN KUBAN MELİS AKAYDIN
MİMARİ TASARIM KURAM VE YÖNTEMLERİ
MERHAMET ŞEVKAT FEDAKARLIK
LALA İLKOKULU. Lala Köyünde ilkokul 1930 yılında açılmıştır.Bu okul şimdiki cami arası üzerindeki iki katlı ahşap bina olup 1950 yılına kadar hizmet görmüştür.
18. YY OSMANLI DEVLETİ’NDEKİ YENİLİK HAREKETLERİ
YAŞADIĞIMIZ YER YÖNLERİMİZ.
Yakutiye Medresesi - Erzurum
LALA İLKOKULU. Lala Köyünde ilkokul 1930 yılında açılmıştır.Bu okul şimdiki cami arası üzerindeki iki katlı ahşap bina olup 1950 yılına kadar hizmet görmüştür.
Almanlar’ın Jugendstil, Fransızlar’ın Art Nouveau, İngilizler’in Modern Style dedikleri gençlik üslubu 20.yüzyılın başlangıcında NewYork’tan Türkiye’ye.
KAHRAMANMARAŞ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ OSMANLI TÜRKÇESİ.
GİRİŞİMCİ.
En Şık Koltuk Takımları
ÜNİTE: TÜRK TARİHİNDE YOLCULUK KONU: OSMANLIDA BİR MERKEZ
BARIŞ MANÇO’NUN HAYATI
TÜRK TARİHİNDE YOLCULUK / Anadolu’nun Türk Yurdu Oluşu
DÖRT ŞEHİR VE MUSTAFA KEMAL
Hikaye.
CAĞDAŞ TÜRK RESMİ.
TARİHİ ÇEVRE VE MÜZE BİLİNCİ
TANZİMAT EDEBİYATI’NIN OLUŞUMU
ÇALGI TOPLULUKLARI. Bir kısmı ağızla çalınan, bir kısmı da dövülerek ses çıkaran çalgılardan meydana getirilen en çoğu kırk elli parçadan ibaret müzik.
S u ve i n s a n.
Batı Medeniyeti Batı Roma. BATI ROMA İMPARATORLUĞU Batı Roma İmparatorluğu, Büyük Roma İmparatorluğu'nun M.S. 395 yılında İmparator Theodosius tarafından.
Osmanlı’da Sanat ve Mimarlık Kültürü
Türkiye(Anadolu) Selçuklu Devleti
MÜZE EĞİTİMİ VE DÜNYADA MÜZE EĞİTİMİ UYGULAMALARI
HAZIRLAYAN: LEYLA ARICI
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
GELENEKSEL TÜRK HALK MÜZİKLERİ. Türk Müziği nedir? Türk müziği, Türkler'in Orta Asya'dan beri geliştirdikleri, bugünkü özellikleri Anadolu Selçukluları.
 Rönesans "yeniden doğuş" anlamına gelen bir süreçtir. 15. yüzyılda başlayan bu süreç, aynı yüzyıl içinde bütün Avrupa'ya yayıldı. Bu yenilikte, Roma.
Rönesans. Rönesans "yeniden doğuş" anlamına gelen bir süreçtir. 15. yüzyılda başlayan bu süreç, aynı yüzyıl içinde bütün Avrupa'ya yayıldı. Bu yenilikte,
T TÜRBE KAPISI …  Bu camii Türk mimarisinde Batı sanat etkilerinin yoğun olduğu bir dönemde inşa edilmiş olmasına rağmen klasik.
V. Ünite Sanat Felsefesi ESTETİK.
Cam göz. Mimar sinan Yeniçeri ordusunda bir asker olarak değil, istihkâm işlerinin idare ve tasarımından sorumlu olarak görev yapan Mimar Sinan’ın ilk.
Sunum transkripti:

Yasarken İz Bırakın METİN KAŞO Röportaj: SEVİL UTKU "Mobilyanın, kültürleri zaman İçinde başka devirlere nakleden en iyi unsur" olduğunu her fırsatta dile getiren Metin Kaşo ve eşiyle, Caddebostan'daki evlerinde mobilya tasarımı ve dekorasyonda mobilyanın önemi üzerine konuştuk. ra Caddebostan'da ikinci mağazamızı açtık. Ben Suadiye'de doğup büyüdüğüm için burayı tercih ettik ve yoğun bir çalışma temposuyla, dolu dolu başarılı bir 1 5 yıl geçirdik. Metin, Levent'te bahçe içinde manolya ağaçlarının arasında, 900 m2'lik villayı mağaza yapmaya karar verince Mobilya tasarımına nasıl başladınız? Pervin Kaşo: Liseden sonra Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okuluna devam ettik. Bu okulda İç mimarlık ve Mobilya Tasarımı Bölümünü bitirdik. Öğrencilik yıllarında aile ve yakın çevremizden bazı kişilere ait ev ve ofis tasarımlarıyla mesleğimize ilk adımlarımızı atmaya başladık. Mezun olduktan sonra da bu tür çalışmalarımız devam etti. İlk mağazamızı, 1 972 yılında Şİşli'de Metin Kaşo adıyla açtık. Yaklaşık olarak, 36-37 yıldır bu mesleğin içindeyiz. Meslek hayatımız evliliğimizle beraber, iç içe devam etti, hep aynı ciddiyet, disiplin ve heyecanla emek vererek sürdürdük. Şişli mağazasının açılışından yedi yıl son- yepyeni bir koleksiyonla çalışmalarımıza burada devam etmeye başladık. Tasarım ve mimarideki çizginizi nasıl ifade edersiniz? Pervİn Kaşo: Bence bu bir bütün, eğitimlerimiz ve gözlemlerimiz. Metin ile beraber oluşturduğumuz alt yapının da etkisi var. Zamanla doğal olarak zevklerimizde birbiriyle iç içe geçti ve kendi çizgimizi yarattık. Müşterilerimiz de zaman zaman soruyorlar: "Pervin, bu tarza nasıl geldiniz?" Bu böyle bir tarz, bir sentez, bir geçmiş, alt yapı, görgü, zevk, eğitim, nosyon, kişiliğimizin ve birikimlerimizin bir sentezi diyebiliriz. Yani bunun içinde İngiliz, Fransız, Viyana, Osmanlı, Ampir, Biedermeier, Art Deco'yu görebilirsiniz veya hissedebilirsiniz. Ancak gördüğünüz bir bütün olarak "Metin Kaşo" tarzıdır. M.Ö. 1. yy.'da yaşamış olan Romalı mimaır Vitruvius "De Architectura" adlı yapıtında mimarlığı -sağlamlık, kullanışlılık ve güzellik- olarak tanımlıyordu. Belki de artık günümüzde modern mimariyle birlikte, mimarlık için söylenen bu kavramlardan bazıları değişti. Bu bağlamda bakarsak, böyle bir değişimin iç mimariye etkisi nasıl oldu? Metin Kaşo: Mimar imar eden demek-

tir. Dolayısıyla İç mimari için de insan yaşamı ile ortaya çıkmış, yaşadığı iç mekanın insana uygun olarak düzenlemesi bilimidir diye düşünebiliriz. Osmanlı yaşayış tarzında iç mimari bir bütün olarak algılanıyordu; mimari insanın yaşam biçiminden yola çıkılarak oluşturulmuştu. Evlerde cumba vardı, pencerenin köşesi çıkıntılıydı ve oradan kafanızı uzattığınızda camide minareyi, kapı çaldığında kapıyı çalanın kim olduğunu görebilir-diniz. Mimari insanın yaşama biçimine göre çözüm yaratmıştır. Mimarlar genelde dışardan içeriye bakarlar, binayı bîr oyuncak gibi ele alıp sonra da insanlara içeride yaşanması için bir takım yerler ayırırlar. Biz iç mimarlar ise, gerekli konforu ve ergono-mik ölçüler içinde tasarım yapmanın yollarını ararız. Yaşamlarımızın değişmesiyle de yakından ilgilisiniz. Bu değişim iç mimarların ve özellikle sizin çalışmalarınıza nasıl yansıyor? Metin Kaşo: Batılılaşmamızın yoğun olarak başladığı Tanzimat'la birlikte dışarıdan gelen yabancı diplomatlar, devlet adamları ve Levantenlerle saraylar için yapılan mobilyalarla Türkler mobilyayla tanıştılar. Sedir yerine, setre pantolon giyip koltukta oturma- ya başladılar. Mobilya genelde Fransa, İngiltere ve Viyana'dan geliyordu. Zaman içerisinde Macar, Ermeni, Rum, Yahudi ustalardan mobilya yapımını öğrenen Türk ustaların yaptığı mobilyalar ve bunların kopyaları ile Cumhuriyetin ilk dönemlerine gelindi. Mimarların ve bu ustaların birlikte çalışmaları ise ondan sonra başladı. Bir yazınızda "mobilyanın kültürleri zaman İçinde başka devirlere nakleden en iyi unsur" olduğunu söylemişsiniz. Bunu biraz açar mısınız? Metin Kaşo: Evet, XVI. Louis döneminden , Ampir döneminden, Napol-yon döneminden bir mobilyadan bahsederken, o dönemin yaşama tarzını da düşünebiliyoruz. Bir dönemin mobilyalarına bakarak, o zamanın yaşam tarzını anlarsınız. Aynı şekilde tam tersi de mümkündür. Yurt dışında mesleğinizi uygularken karşılaştığınız farklılıklardan bahseder misiniz? Metin Kaşo: Batı bizim yetmiş senedir geldiğimiz noktaya yüzyıllardır birikimleri ile çok önceden gelmiş. Örneğin, sadelik ve yalınlığı Japon tarzında bulmuşlardı. Artık Japon tarzının da önemini yitirdiğini görüyorum. Anadolu bir ölçüde her şeye sahip küçük bir dünya gibi. Dünyada ne varsa Anadolu'da da var aslında. Urartu, Hititler, Roma, Bizans, Selçuklular ve diğer bir çok uygarlık. Bu medeniyetler arkalarında bir çok yapıtlarını bırakmışlardır. Anadolu'da gezerken önlerinden geçiyoruz ve bazen farkında olmayabiliyoruz. Ancak mesela bir Amerikalının böyle bîr şansı yok. Maalesef zaman içerisinde Türk olarak hep batıyı kopya ettik. Biz şu anda Anadolu'da Osmanlı'dan sonra yaşayan Türkler olarak bütün kültürlerin etüdünü yapmalıyız. En önemlisi de globalleşen dünyada lokal kimliğimizle var olabileceğimizin düşüncesinde olmalıyız.