OLFAKTOR BOZUKLUKLAR Dr. Engin Özçora.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
BEYİN TÜMÖRLERİ-GÖRÜNTÜLEME
Advertisements

I. Uluslararası Geriatri Kongresi
DUYU ORGANLARI.
RİNORE Dr.YÜKSEL SARICALI.
SİNİR HÜCRESİ Prof Dr Süheyla ÜNAL
Bronşiyal astma Tanım Etiyoloji Patogenez Morfoloji.
ANİ İŞİTME KAYBI Dr.Hasan MERCAN.
KARACİĞER TRANSPLANTASYON ENDİKASYONLARI
SİNİR SİSTEMİ Herkes için Her şey.
AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI
Prof.Dr. Ümmühan İşoğlu-Alkaç
Giriş Organizmanın canlılığını sürdürebilmesi için gerekli en önemli madde oksijendir. Oksijensizliğe en duyarlı organ beyindir. Solunumun asıl fonksiyonu.
 İnsanlar çevrelerindeki uyarıları beş duyu ile algılayıp bazı olaylara uygun tepkiler gösterirler.  Bu duyular görme, işitme, tatma, koklama, dokunma.
Koku ve Tad Alma: Kimyasal Duyular
Dr. Harun GÜLMEZ KOLAN British Hospital BAŞHEKİMİ
EPİSTAKSİS Dr. Evren Hızal Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi
Op. Dr. Mehmet Ali TUNÇBİLEK Kulak Burun Boğaz Uzmanı
1 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İç Hastalıkları ABD. Genel Dahiliye
BURNUN DOĞUMSAL VE EDİNSEL YAPISAL BOZUKLUKLARI
KOKU FİZYOLOJİSİ Dr. Özge Bozkurt.
Merkezi Sinir Sistemi Enfeksiyonları
ITP (İMMUN TROMBOSİTOPENİK PURPURA) (PRİMER İMMUN TROMBOSİTOPENİ)
Uzm.Dr.Mustafa SARIKAYA
TİK BOZUKLUKLARI.
DUYU ORGANLARI.
ÜRO-ONKOLOJİYE GİRİŞ Doç. Dr. Enver ÖZDEMİR
Cerrahi Skarda Ortaya Çıkan Nodül
RİTİM BOZUKLUKLARI.
Göz modelinde görüntünün oluşması
PPD pozitifliği için kriterler.
DUYU ORGANLARI Vücudumuza dış ortamdan gelen bilgiler ,duyu organları yoluyla sinir sistemine taşınır.Yaşanan değişiklikleri ve uyarıları alıp sinir.
RİTİM BOZUKLUKLARI.
ÇOCUKLUK ÇAĞINDA AKUT KONVÜLZİYONA YAKLAŞIM
Prof. Dr. Cem Şeref Bediz DEUTF Fizyoloji Anabilim Dalı
SİNİR SİSTEMİNE GİRİŞ Dr. İpek Ergür
AKUT ATAK TEDAVİSİ Prof. Dr. Ayten P. Uyan İzzet Baysal Tıp Fakültesi
HAZIRLAYAN SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI
YAŞLILARDA LABORATUVAR TESTLERİNİN YORUMLANMASI
DUYU ORGANLARI
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
DUYU ORGANLARI Çözümlü Konu Testi.
İ P E K K A R A S I L A Y E R T Ü R K DUYU ORGANLARIMIZ.
SİNİR SİSTEMİ CERRAHİSİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI
Lateral Akciğer Grafisi
BRONKOSKOPİNİN ENDİKASYON VE KONTRENDİKASYONLARI
Bölüm 4 Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu.
DİL VE KONUŞMA BOZUKLUKLARINDA TANI VE TEDAVİ
1.Ulusal Çocuk Acil ve Ambulatuar Pediatri Kongresi 2010-Kuşadası Çocuklarda Nörolojik Belirtilerden Tanıya Gidiş KAS GÜÇSÜZLÜĞÜ Prof.Dr.Burak Tatlı İ.
KRİTİK HASTA ÇOCUĞUN BESLENMESİ
BURUN Mehmet Ali YILDIZHAN.
BAĞIŞIKLIK.
NÖRON sinir sisteminin fonksiyonel ve anotomik ünitesidir
TENS TEDAVİSİ.
BURUN VE KOKU ALMA İŞLEMİ
Acil Serviste Geriatrik Hastaya Yaklaşım
Okan BÖLÜKBAŞI. Nermin BÖLÜKBAŞI
HAZIRLAYAN MİRAC ULUDAĞ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI.
EPİLEPSİ VE TEDAVİ İLKELERİ
HAYVANSAL DOKULAR.
Nöro-Oftalmoloji Pupilla Refleks Anomalileri
ÖZEL DUYU ORGANLARI.
SOLUNUM SIKINTISI İLE GELEN ÇOCUK HASTAYA YAKLAŞIM
TAT VE KOKU DUYUSU ÖĞR.GÖR.CEM SAMUT.
Maksiller Sinüs Hastalıkları
BRONŞEKTAZİ.
MUHAMMED KUZU. DUYU ORGANLARIMIZIN YAPILARI Canlılık faaliyetlerimizi sürdürebilmemiz için çevremizde ve bünyemizde oluşan değişikliklerden anında haberdar.
MUHAMMED KUZU. DUYU ORGANLARIMIZIN YAPILARI Canlılık faaliyetlerimizi sürdürebilmemiz için çevremizde ve bünyemizde oluşan değişikliklerden anında haberdar.
Smell Training Koku Antrenman Seti
VAKA SUNUMU Arş. Gör. Dr. Kevser AYAR KTÜ Tıp Fakültesi
Sunum transkripti:

OLFAKTOR BOZUKLUKLAR Dr. Engin Özçora

Koku duyusu diğer duyu bozukluklarına göre daha az incelenmiştir Koku duyusu diğer duyu bozukluklarına göre daha az incelenmiştir. Bunun nedeni objektif değerlendirme ve tedavi yöntemlerinin çok iyi gelişmemiş olmasıdır. Koku alma duyusu bozuklukları diğer duyu bozuklukları gibi objektif kriterler ile değerlendirilebilen eksiklikler oluşturmadığı için hasta ve klinisyen tarafından da ihmal edilmektedir. Etiyolojisi genellikle karışıktır ve birçok vakada neden bulunamamaktadır.

KOKU ANATOMİSİ Olfaktör alan: Nazal mukoza regio olfactoria ve regio respiratoria olmak üzere iki kısma ayrılır. Koku ile ilgili alan üst konka hizasından çizilen çizginin üst kısmında kalır. Regio olfactoria nazal septumun 1/3 üst kısmı, üst konka ve bunun üstünde kalan kısım ile nazal çatıyı içerir. Mukozanın diğer bölümlerindeki pembemsi renkten farklı olarak sarı-kahverengindedir.

Olfaktör Epitel: Duyu epiteli karakterindedir ve kalın psödostrafiye kolumnar yapıdadır. Dört tip hücreden oluşur.      Olfaktör hücreler: Reseptör hücreler de denilen bu hücreler insanda yaklaşık 50 milyon adet bulunmaktadır. Sensöriyel reseptörü ve periferik uzantılı nöronu vardır. Bu hücrelerin aksonları 15-50 lif halinde n. Olfactorius’u oluşturarak lamina cribrosadan geçtikten sonra bulbus olfactoriusa ulaşırlar.         Destek hücreler: Uzun kolumnar hücrelerdir. Olfaktör hücreleri birbirinden ayırır. Aksiyon potansiyeli taşımadıklarından koku iletiminde rol oynamazlar.         Mikrovillüslü hücreler: Olfaktör hücrelerin 1/10’u kadar sayıdadırlar. Fonksiyonları tam olarak bilinmemekle birlikte kemoreseptör oldukları düşünülmektedir.         Bazal hücreler: Stem hücre olarak görev yaparlar. Zarar gören reseptör hücrelerin yenilenmesini sağlarlar. Bu yenilenme siklusu yaklaşık 30-40 gün sürer.  

Bezler: Olfaktor mukozadaki Bowman glandları mukus salgılar ve bu mukus epiteli örter. Koku yolları: Koku yollarının 1. nöronu regio olfactoriadaki olfaktör hücrelerdir. Bu hücrelerin sinir iplikçikleri toplanarak miyelinsiz ince sinir iplikçikleri halinde fila olfactoriayı oluşturur. Bunlar lamina cribrosadan geçerek bulbus olfactoriaya girerler. Bu lifler bulbus olfactoriadaki 2. nöron olan mitral hücreler ile sinaps yapar. Bu hücrelerin aksonları ise tractus olfactorius lateralis ve medialisi oluşturarak koku merkezlerine giderler.

Olfaktor stimülasyon: Koku duyusu mekanizması henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Ancak bilinen ilk kural koku uyarısının oluşması için ortam havasının regio olfactoriaya ulaşması gerekliliğidir. Normal solunum sırasında havanın az bir kısmı buraya ulaşır. Partiküllerin difüzyonu ile koku algılanır.Kuvvetli burun çekme ve bu sırada vestibülde oluşan değişiklikler nedeniyle hava akımı hızlanır ve hava regio olfactoriaya yönlendirilir. Koku partiküllerinin ayırdedilmesi konusunda değişik teoriler üretilmiştir.

KOKU DUYUSUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ Koku ve tat alma bozukluklarının muayenesinin en zor yanı bu duyuların değerlendirilmesine yönelik testlerin subjektif oluşu ve belli bir standardizasyonun olmayışıdır. Dilüsyon testleri Olfaktör Spektrogram Butanol Eşik Testi Kokunun klinik olarak ölçülmesinde kullanılan testler psikofizik (subjektif) ve elektrofizyolojik (objektif) testler olarak iki ana başlıkta toplanabilir.

Elektrofizyolojik Testler: Elektro-olfaktografi: Elektro-olfaktogramda regio olfactoria üzerine bir elektrot yerleştirilir. Eğer reseptör uyarılırsa negatif bir dalga oluşur. Bu test olfaktor mukoza hastalıklarını santral hastalıklarından ayırmaya yarar. Uyarılmış olfaktör potansiyeller: Bu testte perkutanöz olarak yerleştirilen elektrotlar yardımı ile kokulu maddelere karşı beyin sapı potansiyelleri ölçülür. Yapılan çalışmalar kokulu uyaranlara karşı 150 ve 350 ms’de ortaya çıkan iki potansiyel elde edilmiştir. Koku testleri hastanın yaşından etkilenir. Çocuklar ve yaşlılarda test sonuçları daha subjektiftir. Kokulu maddelere karşı adaptasyon da bu testler sırasında sorun yaratabilir. Genellikle 1-5 dakika arasında kokuya karşı önemli bir adaptasyon gelişir. Tanımlanan bu testlerin çoğu pahalı teknolojiler gerektirmekte ve çok zaman almaktadır. Buna rağmen klinik kullanımda yerlerini almıştır.

KOKU BOZUKLUKLARI Anosmi: Kokulara karşı duyarlılığın kaybolması, koku alamamadır. Parsiyel anosmide bazı kokulara karşı, spesifik anosmide bir kokuya karşı duyarlılık kaybolmuştur. Hiposmi: Koku duyusunun azalmasıdır. Parsiyel ya da total olabilir. Hiperosmi: Kokulara karşı duyarlılığın artışıdır. Anosmi ve hiposmi gibi parsiyel, total veya spesifik olabilir. Dizosmi: Koku alma güçlüğü, kokuyu yanlış algılamadır. Kakosmi: Kokuyu sürekli kötü koku şeklinde algılamadır. Parosmi: Mevcut kokuyu yanlış algılamaktır. Fantosmi: Koku uyaranı olmadığı halde koku algılamaktır. Heterosmi: Çeşitli kokuları birbirinden ayırt etme güçlüğüdür.

ÖYKÜ ve FİZİK MUAYENE LABORATUAR Başlangıç Şiddet Hangi kokular Travma ÜSYE İlaç kullanımı Nörolojik muayene Nazal endoskopi Koku testleri BT MR Olfaktor mukoza biyopsisi

Koku bozukluğu olfaktor epitele koku partiküllerinin ulaşmasına engel olan (İLETİMSEL) nedenlerle veya olfaktor sinirin tutulumuna bağlı (SENSORİNÖRAL) şekilde olur.

İnflamasyon Travma Konjenital bozukluklar Dejeneratif – Toksik Endokrin – Metabolik Neoplazm

İNFLAMASYON Rinosinüzit bakteryel viral alerjik fungal polipozis medikamentöz • İmmun bozukluk Wegener Sarkoidoz Sjögren Postviral Serebral abse İmmun hastalıklar Wegener Sarkoidoz Multipl Skleroz

TRAVMA Kafa travması geçirenlerin %5 - %10’unda koku kaybı görülebilir TRAVMA Kafa travması geçirenlerin %5 - %10’unda koku kaybı görülebilir. Minör travmalar bile total anosmiye sebep olabilir. Frontal - Oksipital Cerrahi sonrası Burun Kafa tabanı Kapalı kafa travması Mukozal ödem Yabancı cisim Burun cerrahisi Septum deviasyonu Larenjektomi

KONJENİTAL BOZUKLUKLAR Koanal atrezi Vestibüler stenoz Adenoid hipertrofi Kist Nöroepitel noksanlığı Agenezi Virus infeksiyonu Kallmann sendromu

DEJENERATİF - TOKSİK Atrofik rinit Aterosklerotik kardiyovasküler Nörodejeneratif Alzheimer Parkinson Sanayi toksinleri İlaçlar

ENDOKRİN - METABOLİK Hamilelik Diabet Addison Vitamin eksikliği Böbrek yetmezliği Siroz

NEOPLAZM İntranazal tümörler obstruktif etki yaparlar NEOPLAZM İntranazal tümörler obstruktif etki yaparlar. İntrakranyal tümörler olfaktor yapılara zarar verebilirler. Papillom Anjiofibrom Osteom Schwannom SCC Adenoca Metastatik Menenjiom Kraniyofarinjiom Gliom Esteziyonöroblastoma Lösemi Metastatik

TEDAVİ Koku bozukluklarının tedavisi sebebe yönelik olarak yapılır. Obstruktif nedenlerle oluşan koku bozuklukları, obstruksiyonun düzelmesiyle ortadan kalkar. ÜSYE sonucu 1 -3 günde düzelmeyip devam eden koku bozukluklarının bir kısmı 3-6 ay içinde düzelir. Ancak spontan düzelmeyenler için spesifik bir tedavi yoktur. Kafa travmasına bağlı vakaların % 20’si bir yıl içinde düzelir ancak bir tedavi yöntemi yoktur. Toksin ve ilaçlara bağlı koku bozukluklarının tedavisi bunların kesilmesidir.

TEŞEKKÜRLER