PEYgamberimiz’in TAİF YOLCULUĞU

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KASIM AYI DEĞERİMİZ DOĞRULUK
Advertisements

Hz. Mevlana Celaleddin Rumi'den Bismillahirrahmanirrahim
Bismillahirrahmanirrahim
Sabır Örneği: Hz. Eyüp Hz. Eyüp denince akla hemen sabır gelir. Eyüp a.s. çok zengin idi. Sayısız malı-mülkü, birçok oğlu kızı bulunuyordu. Bu zenginliği.
BAHÇELİEVLER MÜFTÜLÜĞÜ KUTLU DOĞUM PROGRAMINA HOŞ GELDİNİZ
Sabır Örneği: Hz. Eyüp Hz. Eyüp denince akla hemen sabır gelir. Eyüp a.s. çok zengin idi. Sayısız malı-mülkü, bir çok oğlu kızı bulunuyordu. Bu zenginliği.
İLMİHAL Bir müslümanın dinini en güzel şekilde yaşaması için öğrenmesi.
Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-dan rivâyet olunduğuna göre Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz Hazretleri buyurmuşlardır ki: “Cum’a gününde.
1 1.
İMAN VE ÇEŞİTLERİ.
Hz. Muhammed (s.a.v.) İnsanlara Değer Verirdi
Sevdiklerinizle ve sevenlerinizle Sıhhat ve afiyet içinde elemsiz-kedersiz, huzurlu bir bayram idrak etmenizi ve nice bayramlara kavuşmanızı, Ve idrak.
Recep ayının 27. gecesi Mîrâc Gecesi’dir. Mîrâc, merdiven demektir. Resûlullahın göklere çıkarıldığı, bilinmeyen yerlere götürüldüğü gecedir. İslâm âlimleri.
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ…
STRESE GİRENİN İMANINDAN ŞÜPHE EDERİM!
İSLAM ESASLARI (İSLAMIN ŞARTLARI)
Hazırlayanın; Adı: TUNAHAN Soyadı: KÜÇÜK Sınıfı: 10/B Numarası: 4368
KADİR GECESİ.
ZÜBEYR ABİ’DEN MERHAMET
ADALET.
DUA: Allahım benim, ailemin, yakınlarımın ve sana inanan bütün müslüman kardeşlerimin ve ahiri aleme göçmüş bütün akrabalarımın ve onlar gibi bütün.

PEYGAMBERLERE İMAN.
"Biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik
ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI
Merhametli - Hoşgörülü ve Affediciydi
MERHAMET …sevgidir..
MERHAMET …sevgidir..
Hz. Muhammed(sav)’in Hayatı
CEYHUN YILDIZ 7/C&955 KONU:VARLIKLAR ALEMİ.
ÖĞRENCİNİN; Adı: Şuayip Soyadı: Yıldız Sınıf: 10/B No: 3534 ÖĞRETMENİN; Adı: Alaattin Soyadı: Kudu.
Sorumluluk Bilinci.
Hicret Olayı.
Hz. Muhammed (s.a.v.) Sabırlı ve Cesaretliydi
Hz. Muhammed Merhametli, Hoşgörülü ve Affediciydi
4. İbadetlere Devamlılığı
2. İnanca Bağlılığı.
3. İYİLİKTE YARIŞMALI VE YARDIMLAŞMALIYIZ
Hz. Muhammed (s.a.v.) İnsanlara Değer Verirdi
1. Allah Sevgisi.
Hz. Peygamberin Selâmı Dini Hikayeler serisi 2.
İNSAN HAKLARI VE ÖZGÜRLÜKLERİ
1. Hicret ne demektir Hicret (Arapça: هجرة ), Muhammed ve diğer müslümanların baskılar yüzünden 622'de Mekke'den Medine'ye göçüne verilen isimdir. 2.
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ 5.SINIFLAR SINAVA HAZIRLIK SORULARI
Müslümanlara Yönelik Boykot ve Baskılar
L İ DER E Ğİ T İ M KÜLTÜR VE SANAT GENÇLİK KULÜBÜ DERNEĞİ TARAFINDAN DÜZENLENEN B İ LG İ YARIŞMASINA HOŞ GELD İ N İ Z.
Bugün neler öğreneceğiz?
ZAMANIMIZIN ALTI HASTALIĞI VE ÇARELERİ
ÜNİTE KONULARI 1. Hz. Muhammed’in Doğduğu Ortam
ÜNİTE KONULARI 1. Hz. Muhammed’in Doğduğu Ortam
Peygamberimizin Doğumu
AHİRET GÜNÜNE (HAŞRE) İMAN
İlk Çağrı ve İlk Müslümanlar
ZAMANIMIZIN ALTI HASTALIĞI
DİN PERFORMANSIM.
ALLAH RASULÜNE SALAVAT
İSLAM ESASLARI (İSLAMIN ŞARTLARI) SEYMEN OKUR 10/A 307.
MERHAMET …sevgidir..
 Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) Vedâ haccında, 9 Zilhicce Cuma günü zevâlden sonra Kasvâ adlı devesi üzerinde, Arafat Vâdisi'nin ortasında 124 bin.
{ HZ.Muhammed’in hayatından örnek davranışlar Hz.Muhammed Sabırlı ve Cesaretliydi.
Ensar Hicretten sonra Peygamberimize ve Mekke’den gelen Müslümanlara (muhacirlere) yakın alaka gösterip, malları, mülkleri, bedenleri ve diğer varlıklarıyle.
Hicret Olayı. Akabe biatları: Peygamberimiz şehir dışından Mekke'ye gelen yabancılara da İslam'ı tebliğ ediyordu.
A LL A H R ASULÜNE SALAVAT "Allah ve melekleri Peygamber'e hep salât ederler. Ey iman edenler! Siz de O'na çokça salât edin ve tam bir içtenlikle selâm.
KOLAYLAŞTIRINIZ, GÜÇLEŞTİRMEYİNİZ. MÜJDELEYİNİZ, NEFRET ETTİRMEYİNİZ. Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.
PEYGAMBER EFENDİMİZİN İSTİŞAREYE ÖNEM VERMESİ. İstişare (danışma); bir iş için bilgi veya yol-yöntem sormak, danışmak, görüş almak, fikir alışverişinde.
ALEMLERE RAHMET HZ. MUHAMMED(SAV) Şükran BÜYÜKDERE.
HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI
Taif’i daha önce duydunuz mu?
Sunum transkripti:

PEYgamberimiz’in TAİF YOLCULUĞU NİSA AVRAN 6-g 198

Taif yolculuğu haritası

Peygamberimiz’in (s. a. v Peygamberimiz’in (s.a.v.) Taif yolculuğu ne zaman ve nasıl gerçekleşmiştir? Amcası ve zevcesinin vefatlarının ardından, Hazret-i Peygamber’e yapılan zulüm ve baskılar iyice arttı. O Sultânü’l-Enbiyâ’ya karşı yapılan düşmanca saldırılar, vahşet derecesine ulaştı. Öyle ki, Resûl-i Ekrem’in tâkatini zorlamaya başladı. Bunun üzerine Allâh Resûlü, yanına Zeyd’i (r.a.) de alarak Mekke’nin 120 km. ilerisin­deki Tâif şehrine gitti. Orada on gün kaldı. Tâiflilere İslâm’ı anlattı. Onları tevhîde dâvet etti. İleri gelenleri ile görüşerek, puta tapmaktan vazgeçip bir olan Allâh’a kullukta bulunmalarını telkîn etti. Tâif eşrâfından, yanına gidip konuşmadığı kimse kalmadı.

PEYGAMBERİMİZİN TAİf’te TAŞLANMASI Fakat bu dâvet, Kureyşliler gibi putperest bir kavim olan Tâiflilerin arasında da korkunç bir fırtına kopmasına sebeb oldu. Nefsânî hayâtın girdaplarında yaşadıkları için hiçbiri hidâyete gelemedi. Üstelik Hazret-i Peygamber’e yapmadık ezâ ve cefâ da bırakmadılar: Önce alay ettiler. Sonra hakârete başladılar. Ardından da kölelerini Allâh Resûlü’nün geçtiği yolların iki kenarında sıra yapıp O’nu hakâretlerle taşlattılar. Böylece şehirden çıkana kadar Allâh Resûlü’ne eziyetlerine devâm ettiler. Hattâ kölelerini arkasından yolla­yarak bir müddet daha taş yağmuruna tuttular. Âlemlerin şânına yaratıldığı O Peygamberler Sultânı’nın mübârek ayakları kan içinde kalmış, ayakkabıları kanla dolmuştu. O’nu atılan taşlardan korumaya çalışan fedâkâr sahâbî Zeyd (r.a.) de yaralanmıştı. O, Allâh Resûlü’ne atılan taşlara kendi vücûdunu siper ederek:

Peygamberimiz’in taif’te taşlanması “–Ey Tâif halkı! Taşladığınız kimsenin bir peygamber olduğunu biliyor musu­nuz?!..” diyordu. Kendilerini zor-zahmet Mekkelilere âit bir bahçeye, bir hurma ağacının altına atı­verdiler. Yerler mahzûn, gökler mahzûndu. Melekler mahzûndu. Cebrâîl mahzûndu. Mîkâîl, İsrâfîl, Azrâîl mahzûndu. Başta Cebrâîl (a.s.) olmak üzere melekler, Allâh Teâlâ’dan izin alarak Resûlullâh’ın yanına koştular: “–Yâ Resûlallâh! Emir buyur, bu kavmi helâk edelim!” dediler. O rahmet menbaı ve merhamet Peygamberi, uğradığı bu fecî muâmele karşısında bile bedduâ etmeyip ellerini dergâh-ı ilâhîye açarak:

Peygamberimiz’in taif’te taşlanması “Allâh’ım! Kuvvetimin zaafa uğradığını, çâresizliğimi, halk nazarında hor ve hakîr görülmemi Sana arz ediyorum. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Eğer bana karşı ga­zaplı değilsen, çektiğim mihnet ve belâlara aldırmam! İlâhî! Sen kavmime hidâyet ver; on­lar bilmiyorlar. İlâhî! Sen râzı oluncaya kadar işte affını diliyorum...” diye niyazda bu­lundu. Resûlullâh Efendimiz’in dinlendiği bağın sâhibi olan Rebîaoğulları, Hazret- Peygamber’in hâline acıyarak O’na köleleri Addâs’la bir tabak üzüm gönderdiler. Addâs, tabağı Hazret-i Peygamber’e uzattı: “–Buyrun, yiyin!” dedi. Hazret-i Peygamber de:

Minik bir videomuz var şimdi https://www.youtube.com/watch?v=XM3PTQDKj_k

Peygamberimiz’in taif’te taşlanması Bu söz, Addâs’ın dikkatini çekti. Şimdiye kadar hiç kimseden böyle bir söz işitme­mişti. Merak ve hayret içinde: “–Bu sözü, buralılar ne bilir ne de söylerler!..” diye mırıldandı. Ardından yine hayretle: “–Siz farklı bir insansınız! Buranın insanlarına benzemiyorsunuz! Siz kimsiniz?” dedi. Allâh Resûlü de: “–Sen nerelisin, hangi dindensin?” diye sordu. Addâs: “–Ninovalıyım, Hıristiyanım!” dedi. Resûl-i Ekrem Efendimiz: “–Demek sen, sâlih kul Yûnus bin Mettâ’nın memleketindensin!” dedi. Addâs’ın şaşkınlığı iyice arttı:

Peygamberimiz’in taif’te taşlanaması “–Sen Yûnus’u nereden biliyorsun?” dedi. Hazret-i Peygamber: “–Yûnus benim kardeşimdir. O, bir Peygamberdi. Ben de bir Peygamberim!” bu­yurdu. Bu sözler üzerine Addâs’ın gönül âleminden îman pınarları fışkırmaya başladı ve şevkle yerinden kalkarak Hazret-i Peygamber’in eline ve ayağına kapanıp kelime-i şehâdet getirdi. (İbn-i Hişâm, II, 30; Ya’kûbî, II, 36) Efendileri, Addâs’ı bu tavrı sebebiyle ayıpladıklarında, şu cevâbı verdi: “Ben kendimi bildim bileli, yeryüzünde O’ndan daha hayırlı bir insan görmedim! O bana öyle bir söz söyledi ki, onu ancak bir peygamber bilebilirdi.” (İbn-i Hişâm, II, 31) Ne saâdetti ki Addâs (r.a.), Allâh Resûlü’nün hayâtında en menfî şartlar altında îmân ederek O’nu tesellî eden bir mü’min olma şerefine nâil olmuştu. Hazret-i Peygamber, onun Müslüman olmasına o kadar sevinmişti ki, o an, çektiği çileleri neredeyse unutuvermişti.

BENİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN HEPİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM. 