9.BASININ MANEVÎ ZARARDAN SORUMLULUĞU 4. HD. T. 26.12.2002, E. 2002/13935, K. 2002/14697 Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta dava konusu edilen haberin gerçek olduğu, gerçek bir olayı okuyucularına duyuran basının sorumlu tutulamayacağı benimsenmelidir.
Müteselsil Sorumluluk I. TANIM II.MÜTESELSİL SORUMLULUĞU DOĞURAN SEBEPLER 1)Birden çok kişinin kusursuz sorumluluğa dayanan tazminat yükümlülüğü b)Birden çok kişinin sözleşme sorumluluğuna dayanan tazminat yükümlülüğü 2.Birden çok kişinin aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olması 3.Dış ilişki müteselsil sorumluluk ilkesi 4.İç ilişki (zarar verenlerin birbirine karşı rücu ilişkisi) a)Müteselsil sorumluların aynı zarara aynı tür sebeple birlikte neden olmaları halinde uygulanacak rücu düzeni b)Çeşitli sebeplerden doğan müteselsil sorumlulukta rücu düzeni
HGK. T. 28.07.2007, E. 2007/7-867, K. 2007/890 Dava, hukuki niteliği ve içeriği açısından tacir ya da tacir sayılan taraflar arasında haksız fiilden kaynaklanan rücu alacağının tahsili talebine ilişkindir. Müteselsil sorumluluk ancak kanundan ya da sözleşmeden doğar. Müteselsil sorumluluk halinde zarar gören zararının tamamını ya da bir kısmını müteselsil borçlulardan herhangi birinden veya tümünden isteyebilir. Dosya kapsamından davacının, dava dışı şirkete ödediği bedel nedeniyle eldeki rücuan tazminat davasını açtığı, davalıların müteselsil sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında ödenen bedelin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygundur.
34. Ceza Hukuku İle MedenÎ Hukuk ArasIndakİ İlİŞKİ 35 34. Ceza Hukuku İle MedenÎ Hukuk ArasIndakİ İlİŞKİ 35. TazmİNAt Talebİnİn ZamanaşImI I.İKİ YILLIK NİSPÎ SÜRE II.ON YILLIK MUTLAK SÜRE III.CEZA ZAMANAŞIMI (OLAĞANÜSTÜ) SÜRESİ IV.ZARAR GÖRENİN DAİMİ DEF’İ HAKKI V-RÜCU İSTEMİNİN TÂBİ OLDUĞU ZAMANAŞIMI 1)Genel olarak a)İki yıllık süre b)On yıllık süre
HGK. T. 5.6.2015, E. 2014/17-2198, K. 2015/1495 Dava trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Somut olayda, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun varlığının sabit olduğundan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2. maddesi uyarınca ceza zamanaşımının uygulanması gerekmektedir ve kazaya neden olan kişi hakkında ölümü nedeniyle bir ceza davasının açılmamış olması, uzamış ceza zamanaşımının uygulanmasına engel değildir. Buna göre davacının desteğinin tam kusuru ile neden olduğu ve kendisinin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasının aynı zamanda 5237 sayılı TCK'nun 179/2. maddesinde düzenlenen ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma olarak tanımlanan cezayı gerektiren eylem niteliğinde bulunması; bu eylemle ilgili ceza davasının TCK'nun 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması; 2918 sayılı KTK'nun 109/2 maddesi uyarınca bu sürenin görülmekte olan maddi tazminat davası için de geçerli olması; davanın olay tarihi üzerinden sekiz yıl geçmeden açılmış olması karşısında, somut olayda zamanaşımının gerçekleşmediği açıktır. Bu hale göre zamanaşımı süresinin dolmadığı dikkate alınmak suretiyle işin esasına girilip, tarafların delilleri toplanıp, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.