HOŞGELDİNİZ.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Yanık, Donma ve Sıcak Çarpması
Advertisements

Hâsılat kavramları Firmaların kârı maksimize ettikleri varsayılır. Kâr toplam hâsılat ile toplam maliyet arasındaki farktır. Kârı analiz etmek için hâsılat.
3. ADIM İş Sözleşmesi Düzenle. Genel kurallar İşverenin iş sözleşmesi yapma yükümlülüğü bulunmaktadır. İş sözleşmesinin süresi bir yıl ve daha fazla ise.
ÇOCUK GELİŞİMİNE GİRİŞ
SAKARYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ İl Kanser Koordinatörü Uzm. Dr. Sevda Gürsel.
Entegre Savaş Zararlı ve hastalık etmenlerine karşı kullanılan çeşitli yöntemlerin birbirini tamamlayıcı, ekosistemdeki dengeyi koruyucu şekilde uygulanmaları...
Önem Testleri. Örnekleme yoluyla sağlanan bilgiden hareketle; Kliniklerde hasta hayvanlara uygulanan yeni bir tedavi yönteminin eskisine kıyasla bir farklılık.
2016 Dünya Sağlık Günü Diyabeti (şeker hastalığını) Yenelim! Dr Pavel Ursu Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi.
OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARINDA ASTIM RİSK FAKTÖRLERİ Dr.Mehmet Seyhan A Acta Pædiatrica , 1606–1610.
Girişimcilik Öğr.Gör.Seda AKIN GÜRDAL. Ders Akışı İşletmenin Amaçları İşletme Çevre İlişkisi.
HEMOFİLLİ HASTALIĞI Hemofili hastalığı; Kandaki pıhtılaşmayı sağlayan faktörlerden faktör 8 (VIII) ve 9 (IX)’un hayat boyu eksik ve kanın pıhtılaşmasının.
VEREM NEDİR? NASIL BULAŞIR? KORUNMA YOLLARI NELERDİR? HAZIRLAYAN : FATMA SALDUZ.
Beslenmede Anne Sütünün Önemi Yrd. Doç. Dr. Zeliha Cansever Mevlana Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile hekimliği Anabilim Dalı Konya.
Türkiyedeki iklim çeşitleri Doğa Sever 10/F Coğrafya Performans.
Boşaltım sistemi.
ŞEKER(DİABETES MELLİTUS DM) HASTALARININ YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Şeker ya da diyabet denilen hastalık genellikle kalıtsal ve.
GEBELİĞİ ETKİLEYEN HASTALIKLAR
Paragraf Nedir? & Herhangi bir yazının bir satırbaşından öteki satırbaşına kadar olan bölümüdür. & Duygu, düşünce, istekleri anlatım tekniklerinden yararlanarak.
ODUNPAZARI ATATÜRK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ.
AĞAÇLANDIRMA VE GENÇLEÇTİRME ÇALIŞMALARININ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞE ETKİSİ İsmail KÜÇÜKKAYA Orm. Yük. Müh.
hepatit d hastalığı nedir bulaşma yolları
EMZİKLİLİK DÖNEMİ
KİŞİSEL HİJYEN.
GELECEKTEKİ DÜNYAMIZ.
Öğr. Gör. Dr. İnanç GÜNEY Adana MYO
Dışa Atım Bozuklukları
Yüksek Dereceli Servikal İntraepitelyal Neoplazide Eksizyonel İşlem Sonrası Nüksün Öngörülmesi SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ , BURSA YÜKSEK İHTİSAS EĞİTİM.
BESLENME VE DİYETETİKTE
GEBZE PLANT MEDICAL DEPARTMENT
FNP GRUBU: fatma ışık, nagehan öztürk, pınar sevindik
T- Testİ: ORTALAMALAR ARASI FARKLARIN TEST EDİLMESİ
SAĞLIKLI ERİŞKİNE YAPILMASI GEREKEN AŞILAR
ERGEN AİLE İLİŞKİLERİ.
M Arş. Gör. Dr. Esranur AKBULUT
Hayvan refahına uygun koşulların belirlenmesi
Yapay Sinir Ağı Modeli (öğretmenli öğrenme) Çok Katmanlı Algılayıcı
YETERSİZ SÜT.
SAĞIM Sağım, süt ineği işletmelerinin en önemli, aşırı özen gerektiren ve aynı zamanda en zor işlerinden birisidir. Günde 25 kg süt veren bir ineğin el.
TEMİZLİK YÖNTEMLERİ.
SAĞLIK HİZMETLERİ ARZI
Mastitis Çeşitleri Mastitis, şekillenen yangının derecesine göre subklinik ve klinik diye 2’ye ayrılır. Subklinik mastitiste, süt ve meme dokusunda gözle.
Su Ayak İzi ve Sanal Su ( ) Bu dersin notları, Water Footprint Network web sayfasında bulunan ve Twente University öğretim üyesi Prof. Dr. Arjen.
MASTİTİSLERİN TEDAVİSİ
Genetik mühendisliğinin pratik uygulamaları
BESLENME VE DİYETETİKTE
Yrd.Doç.Dr. Çağdaş Erkan AKYÜREK
KANSER.
TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ
HAZIRLAYANIN; ADI:Ayşe Nur SOYADI:KAYMAZ SINIFI:4/A NUMARASI:694
KOBAY Araştırmalarda sadece kısa ve sert kıl yapısına sahip İngiliz kobay ırkı ve bu ırka ait Duncan-Hartley, 2 ve 13 soyları kullanılmaktadır. Duncan-Hartley.
Fare Biyomedikal çalışmalarda için uygun ve en çok kullanılan türdür. 400’ün üzerinde farklı soyu vardır. Başlıca kanser, antikor, ilaç ve aşı araştırmalarında.
Ergonamik önlemler ve ilk yardım
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Silajda fiziksel ve kimyasal yöntemlerle silaj kalitesinin saptanması
10. Sınıf alan-dal seçimi REHBERLİK SERVİSİ.
ŞEKER HASTALIĞI.
BESİ SIĞIRCILIĞI.
ENERJİ METABOLİZMASI VE REGÜLASYONU
OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARININ BESLENMESİNDE
TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ 7.D.1. Özgün Ürünümü Tasarlıyorum.
Hücrelerin ve embriyoların farklı kryoprezervasyon yöntemleriyle ve değişik protokollerle saklama çalışmaları 40 yıldan fazladır sürdürülmektedir. Bu kryoprezervasyon.
Isı Enerjisi ve Gerekliliği
ÜNİVERSİTEDE YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE İNTERNET KULLANIMINA İLİŞKİN ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ Mehmet AKSÜT Nihat ÇAKIN 
MEME KANSERİNDEN KORUNMA
ÖĞRENME STİLLERİ.
Tezin Olası Bölümleri.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Gelişim ve Temel Kavramlar
FOTOSENTEZ.
Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar ile Terapötik Protein Üretimi
Sunum transkripti:

HOŞGELDİNİZ

TAYLARDA KOLOSTRUM VE PASİF BAĞIŞIKLIĞIN ÖNEMİ Kutlay GÜRBULAK Kazım GÜVENÇ Hüseyin YILMAZ The Importance of Colostrum and Passive Immunity in Foals

KOLOSTRUM VE PASİF TRANSFER Kolostrum formasyonu İmmun sistemi Hormonların (östrogen, progesteron, prolaktin) kontrolü altındadır Kolostrum, İmmunoglobulinler başta olmak üzere Sitokinler, Büyüme ve onarım faktörleri, Enzimler gibi birçok çözünebilir madde içerir. Aynı zamanda lenfosit, makrofaj, nötrofil ve epitel hücrelerinden de zengindir.

Bu faktörler yeni doğanlarda antijenlere karşı verilen sistemik ve lokal immun yanıtta modulasyon ve regülasyon rolü oynamaktadırlar. Kolostrum alınamadığı durumlarda oluşan infeksiyöz etkenlere yeterince yanıt verilememesi bu modulasyon ve regülasyon eksikliğine bağlanmaktadır. Kolostrum içerisinde bulunan diğer maddeler de IgA, IgM, tripsin inhibitörleri, laktoferrin, transferrin, laktoperoksidaz tayın infeksiyöz etkenlerden korunmasında yardımcı olurlar.

Doğumdan sonra tay doğal olarak 1-2 saat içinde annesini emer ve absorbsiyon ilk 8 saat içinde maksimum düzeyde gerçekleşir ve 24-30 saate kadar devam eder. Pasif bağışıklığın yeterli düzeyde olabilmesi için bir tayın 12 saatten önce 1.5 litre iyi kalitede kolostrum alması ve alınan kolostrumun litresinde 1 g IgG bulunması gerekmektedir.

Taylarda immun sistem fonksiyonel açıdan 4 aya kadar erişkin bir atın immun sistemine benzemeye başlar. Plazmadaki düşük IgG düzeyleri açısından en kritik dönem doğumdan sonra 1. ve 2. aylar arasıdır. Doğumdan sonraki 12 saatte plazma IgG düzeyinin 2-4 g/L’den düşük olması klinik olarak gerçek anlamda FPT (FPT= immunoglobulin transferinin gerçekleşmemesi=failure of passive immun transfer) oluştuğunun göstergesidir.

FPT oluşumunda, Yeterli miktarda kolostrum alınamaması, Kolostral immunoglobulinlerin gastrointestinal yolla emilimindeki başarısızlık ↔ (Bağırsaklar tarafından IgG emilim eksikliği, strese girmiş ve prematüre taylarda daha fazladır) Kolostrumda immunoglobulin düzeyinin yetersiz oluşu olmak üzere 3 faktör etkilidir.

Taylar doğar doğmaz ve ilk emme olayı gerçekleştikten sonra serumda IgG düzeyinin ölçülmesi tayda FPT’nin belirlenmesi açısından önemlidir ↔ (Serumda bulunan IgG, 6 saate kadar saptanabilmekte ve 12-18 saat arasında üst düzeye ulaşmaktadır). FPT kısmi olarak oluştuğu durumda IgG düzeyi 8 g/L’ye düşmektedir. IgG’nin 200 mg/dl’nin altına düşmesi klinik olarak sepsis oluşma riskini ortaya çıkarmakta ve bu durumdaki hayvanlara özen gösterilmesi gerekmektedir.

Genel olarak plazma IgG düzeyi 18-24 saate kadar 8 g/L’ye yükselir. Alınan kolostrum düzeyi ve yarılanma ömrüne bağlı olarak organizmadaki IgG düzeyi de değişmektedir ↔(IgG’nin yarılanma ömrü yaklaşık 26 gündür). Bu bağlamda alınan kolostrumun miktarı ve emilmesi önemli olmakta ve serumda uzun süre kalmasını etkilemektedir.

KOLOSTRAL IgG’NİN SAPTANMASI VE DEPOLANMASI Tay doğmadan önce kolostrumdaki IgG düzeyinin de ölçülmesinde yarar vardır. Ölçümlerin iki meme lobunun birinden örnek alınarak yapılması yeterlidir. Kolostrumun dış bakısı da kolostrum kalitesi açısından bazı fikirler verebilmektedir. Örneğin bal benzeri kolostrumun genellikle beyaz ve akıcı kıvamdaki kolostrumdan daha iyi olduğu bildirilmiştir. Fakat dış bakıya bağlı değerlendirme her zaman gerçekleri yansıtmayabilir.

Doğumdan sonraki ilk 12 saat içerisinde her bir kısrakta laktasyon başına total olarak ortalama 10371 gr IgG bulunur. En yüksek konsantrasyon ilk üretilen 1 litre sütte bulunmaktadır. Binek atları için ortalama kolostrum üretimi 2.51.3 litre.

Kolostrumun spesifik ağırlığının ölçülmesinde; ► Glutaraldehit koagülasyon, ► Refraktometre ve ►Tekli radyal immunodifüzyon (single radial immunodiffusion) yöntemleri kullanılabilir.

►Kolostrumun spesifik ağırlığı kolostral IgG konsantrasyonu ile direkt ilişkilidir. ►Tayların emdiği kolostrumun spesifik ağırlığı 1.06, serum IgG konsantrasyonu 24 saatte >400 mg/dl olmalıdır. Kısraklarda kolostrumdaki immunoglobulin düzeyi ► Kolostrometre, ► Şeker refraktometre ►Alkol refraktometre ile saptanabilmektedir . ►Alkolrefraktometre kullanımı alkolün derecesi ölçülerek elde edilmekte ve Avrupa’da şarap yapımcıları tarafından sıkça kullanılmaktadır.

Bir refraktometre olan Colotest kolostrum kalitesini ölçmede kolay, hızlı ve güvenilir sonuç veren IgG ölçüm sistemidir.

Günümüzde kolostrum depolamak için spesifik ağırlığı >1 Günümüzde kolostrum depolamak için spesifik ağırlığı >1.06 olan ve yaşı <15 olan kısraklar önerilmektedir. Yaşlı kısrakların (>15) spesifik kolostral ağırlığı ortalaması gençlere göre oldukça düşük ve buna bağlı olarak yaşlı kısraklardan doğan taylarda FPT insidensi daha yüksektir.

Sonuç olarak yaşlı kısrakların kolostrumunu alan taylarda FPT riski yüksektir. Taylamadan 8 saat sonra kolostral IgG % 60-75 oranında azalır. Yüksek kaliteli kolostrumda ortalama 20g/L’den 80g/L’ye kadar IgG bulunur. Laktasyon başında 1- 2 litre kolostrum salgılanmakta ve yaklaşık iki gün içinde normal süt oluşumu başlamaktadır.

Kısraklar arasında kolostrum miktarı farklılıklar göstermekte ve kısrak kolostrumu IgG düzeyine göre gruplara ayrılmaktadır. Kolostrum, IgG düzeyi ►60 g/L’den yüksekse iyi, ►40-60 g/L ise orta ve ►40 g/L’den düşük ise kötü olarak değerlendirilir. Kısrakların ortalama 1/3’ünde kötü kalitede kolostrum salgılanır. Yük kısraklarının bineklerden daha iyi kalitede kolostrum üretmesi dikkat çekicidir.

Eğer kolostrum depolanacaksa tay emdikten hemen sonra toplanmalıdır. Tayın immun sistemine zarar vermeyecek şekilde her kısraktan yaklaşık 250 ml kolostrum alınabilir. Kolostrum 18 ay dondurulduğunda IgG düzeyinde belirgin bir değişikliğe uğramamaktadır. Dondurulmuş kolostrum 1 yıldan fazla bekletilmemelidir. Çözündürme işlemi sıcak su dolu bir kabın içinde yada mikrodalga fırında yapılabilir.

FPT’DEN KORUNMA VE TEDAVİ IgG düzeyleri 200 ve 400 mg/dl arasında ve 18 saatlikten küçük taylar eğer annelerinden de kötü kalitede kolostrum alıyorsa, bu tayların sütlerine yaşamlarının ilk 18 saatleri arasında spesifik ağırlığı >1.06 ve en az 250 ml kolostrum ilavesi yapmak gerekir. Doğum sırasında veya hemen sonrasında annesini kaybetmiş yavru, premature ve serum IgG konsantrasyonları <200 mg olan taylar, spesifik ağırlığı >1.06’dan büyük olan kolostrumdan 1-2 litre kolostruma gerek duyarlar.

Kolostrum kalitesi ve ilk emzirme zamanı mutlaka kaydedilmelidir. Emzirmenin geciktiği olgularda, eğer emme refleksi mevcut ise bir meme bezinden elde edilebilecek 250-500 ml kolostrum taya bebek biberonu ile 1 veya 2 defada verilebilir. Bu sayede doğumdan hemen sonra tayın emme refleksinin olup olmadığı gözlenmiş olur.

Biberonla kolostrum verme işlemi ayakta veya tay sternumu üzerine yatırılarak yapılabilir. Emme refleksi olmayan taylarda nasal tüp kullanılmalıdır. Emme refleksinin olmadığı veya annenin kolostrumun düşük kalitede olduğu durumlarda neonatal izoeritrolizis riskine karşı taylara 200-500 ml’lik dozlar halinde 1-1.5 litre miktarında iyi kaliteli kolostrum 4-6 saat arayla verilmelidir.

Doğumdan 3-4 hafta önce kolostrumdaki spesifik IgG konsantrasyonunu artırmak için kısraklara aşı yapılmasını önermektedirler. Özellikle infeksiyöz etkenlere karşı gebelik döneminde yapılan aşılamaların kolostrumda spesifik IgG’ lerin artışında ve bu IgG’lerin de tayların erken dönemlerde korunmasında etkili olduğu bildirilmiştir. Ayrıca taylara anadan alacakları kolostrumun yanında ek kolostrum verilmesi de önerilmektedir. Ek kolostrum belirli bir infeksiyöz etkene karşı oluşturulmuş kolostrum olabileceği gibi doğal kolostrum da olabilir.

Eğer iyi kalitede kolostrum elde edilemiyorsa farklı kısraklardan elde edilen IgG’ler içeren inek kolostrumu da verilebilir. Sığır kolostrumunun, kısraklara özgü bazı patojenlere (Actinobacillus equuli) karşı korumada yetersiz olabileceğini fakat kısrak kolostrumu olmadığında kullanılması önerilebilir. FPT’nin teşhis ve tedavisinde tayların IgG konsantrasyonu ile total serum protein (TSP) miktarının da önemli olduğu bazı araştırmacılar tarafından vurgulanmıştır.

Sığır kolostrumunun koruyucu etkisinin az oluşunun nedenleri arasında; ► Sığır kolostrumunda bulunan IgG’lerin emiliminin sınırlı olması, ► Yarılanma ömürlerinin kısraktakilere oranla kısa olması ► Sığırlar bazı spesifik IgG’ler yoksun olduğu için kullanımında atlar infeksiyöz hastalıklara yakalanma riski artar.

FPT’li ve bir günlükten yukarı yaşta tayların tedavisinde intravenöz plazma, saflaştırılmış IgG ürünleri ve antibiyotikler kullanılmaktadır. FPT’li taya gerekli plazmanın dozu, vericinin IgG içeriğine, tayın IgG eksikliğinin düzeyine, tayın vücut ağırlığına ve hasta olup olmadığına göre değişmektedir.

FPT’nin tedavisi ve korunmak için çiftlik yönetimi ve temizliğin de rolü önemlidir. Serum IgG konsantrasyonu 200-400 mg olan tayların bulunduğu temiz çiftliklerde sepsis olgularının sıklığı fazla olmayabilir. Buna karşın, IgG düzeyi 800 mg/dl’den büyük taylarda kirli ve kalabalık ortama sahip çiftliklerde sepsis görülebilir. Tavsiye edilen doz sağlıklı hayvanlarda 20-200 mg/kg iken FPT’li hasta taylarda 500 mg/kg’a kadar çıkabilir.

Doğumdan 24 saat sonra FPT’nin tedavisinde kullanılmak üzere lokal olarak ebeveynlerden toplanmış serumlar veya ticari olarak sağlanabilen hiperimmun serum önerilmektedir. Endotoksemi olgularında koruyucu amaçla yapılan E.coli aşılama programları doğrultusunda bazı plazmalar atlarda üretilmektedir. Fakat bunların lokal patojenlere karşı koruyuculuğu tartışmalıdır. Serum IgG’si 12 g/l’den büyük olan plazmaya sahip atlardan plazma toplanabilir ve bu plazmadan taya enfüze edilebilir.

Bununla birlikte çevrede bulunan patojenlere karşı tayın korunmasında etkili olmayan IgG’leri içeren ticari plazmalar da vardır. Bu ürünler oldukça pahalı olmakla birlikte son yıllarda kullanıma girmiştir. Bunlar: ► Lyphomune (Diagnon Corp, Rockville MD), ► Seramune (Shawnee Mission, KS)’dur.

Bu ürünler güvenle kullanılabilir fakat pasif transferin başarısızlığında tayın serum IgG konsantrasyonunu artırmak için kolostrum kadar güvenli olmadığı göz önünde tutulmalıdır. Saf ırk ve Arap kısraklarının taylarına Lyphomune 50-70 mg oral ya da intravenöz verildiğinde doğumdan sonra serum IgG konsantrasyonunun 350-480 mg/dl’de pik yaptığını bildirmişlerdir. Doğumdan sonraki ilk 4 saat içinde 12 tayda Seramune 150 ml miktarında iki doz şeklinde oral yolla uygulandığında serum IgG konsantrasyonunun ortalama 1052.6 mg/dl arttığı bildirilmiştir.

SONUÇ Yeni doğan tayların sağlıklı büyümesi, yeterli miktarda kolostrum alması, emilmesi ve kolostrumun içerdiği antikor düzeyine bağlıdır. Yeni doğan taylarda FPT olgularında sıklıkla ölümler şekillenmektedir. Bundan dolayı FPT olgularına donmuş kolostrum bulundurmak önem arz etmektedir. Kolostrum kalitesi colotest ile hızlı ve güvenli bir şekilde değerlendirilebilir. Kolostrum bulunamadığı durumlarda ebeveynlerden toplanmış serumlar veya ticari hiperimmun serumlar önerilebilir.

TEŞEKKÜRLER Kafkas Üniv. Veteriner Fak. Doğum ve Jinekoloji AbD - KARS