ENDÜLÜS EMEVİLERİ (756-1031).

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
AÇLI SEFERLERİ Sedat ALTAŞ.
Advertisements

9. SINIF TARİH / 03 / 2014.
Hz.Ali Dönemi ( ).
HZ. MUHAMMED VE DÖRT HALİFE DEVRİ
BATI EMEVİLERİ (ENDÜLÜS)
MISIR’DA KURULAN TÜRK DEVLETLERİ Abbasi halifelerinin merkezi otoriteyi kaybettikleri dönemde merkezden uzak eyaletlerde asayişi sağlamak için geniş yetkilerle.
ORTA VE BATI AFRİKA’DA KURULAN MÜSLÜMAN DEVLETLER
Tarih bilimi araştırmayı ve öğretimi kolaylaştırmak amacıyla,
7.  Öldürülmesi :  Mısır, Kufe ve Basralılardan oluşan isyancı bir gurup, Medine’ ye gelerek Valilerin değiştirilmesine destek olunmasını, Hz.Ali, Talha.
Tarafından yayınlanmaktadır.
OĞUZHAN ÖZDEMİR.
Sosyal Bilgiler TÜRKİYE SELÇUKLU DEVLETİ
ÜLkeLer Arası KöprüLer
HZ. Muhammed ve Dört Halife Devri
İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ
Abbasiler Dönemi.
9. SINIF TARİH EMEVİLER DÖNEMİ / 03 / 2014.

OSMANLI DEVLETİ KURULUŞ
MUTE SEFERI
SALİH ZEKİ ANADOLU LİSESİ
SİYASİ ALANDA YAPILAN İNKİLAPLAR
ANADOLU SELÇUKLULARI VE BEYLİKLER DÖNEMİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET.
Salih Zeki Anadolu Lisesi
Türkler ve Müslümanlık
İTİKADÎ MEZHEPLER İslam dininin ilk dönemlerinde Müslümanlar arasında itikadi konularda herhangi bir şüphe ve farklı düşünce bulunmuyordu.
EMEVİLER DÖNEMİ ( ).
HAÇLI SEFERLERİ.
,.
BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ
TÜRK İSLAM DEVLETLERİ ÖSS- YGS SORULARI.
Sosyal Bilgiler BEYLİKTEN DEVLETE
Eskişehir Salih Zeki Anadolu Lisesi
BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ( )
Emevi Tarihi Berat Köse.
TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLUŞU
Abbasi Tarihi Berat Köse.
Emevi Tarihi Berat Köse.
FatImi Tarihi Berat Köse.
ATATÜRK’ÜN GÖREV ALDIĞI SAVAŞLAR
orta ÇAĞLARDA ULUSLARARASI İLİŞKİLER
EMEVİLER DÖNEMİNDE SOSYAL TABAKALAR.
Büyük selçuklu devletİ
Nuran BOYRAZ Tarih Öğretmeni HAÇLI SEFERLER İ (1096–1270) XI. yy.'ın sonlarından XIII. yy.'ın sonlarına kadar Hıristiyanların güçlenen Müslüman dünyasına.
EMEVÎLER (661–750).
I. KÖKTÜRK DEVLETİ ( ).
TÜRK TARİHİNDE YOLCULUK / Anadolu’nun Türk Yurdu Oluşu
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
Savaşın Nedenleri 1870 yılında siyasi birliğini kuran İtalya'nın sömürge yarışında geri kalması Sanayileşmesini tamamlayan İtalya'nın ham madde ve Pazar.
Türklerin Müslüman Oluşu
Hz Ebubekir Dönemi.
YA İSTİKLAL YA ÖLÜM / DOĞU VE GÜNEY DÜŞMANA DİRENİYOR
İSLAM TARİHİ I.
SELÇUKLU DEVLETİ SİYASÎ TARİH
BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ( ) SEDAT ALTAŞ. Oğuz Türkleri ve Oğuz Adının Anlamı Oğuz: Ok+u+z “Oklar; boylar” anlamına gelir. Oğuz Kağan Destanı'na.
Cumhuriyetimizin Kurucusu… Mustafa Kemal ATATÜRK.
ABBÂSÎLERE BAĞLI DEVLETLER
Türkiye(Anadolu) Selçuklu Devleti
EMEVİLER * İlk İslam hanedanı * 90 yıl * 7. ve 8. yüzyıllar
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
İSLAM TARİHİ I.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Abbasi İhtilalı’nın Sosyo-Politik Arka Planı
ABBÂSÎLERE BAĞLI DEVLETLER II
İhtilal’ın Oluşum Süreci
SÂMERRÂ DÖNEMİ ( / ).
Hz. Osman Dönemi.
Resmi dil: Farsça Başkent: Tahran En büyük şehir: Tahran Yüzölçümü: km² Nüfusu: 75 milyon Para birimi: İran Riyali.
 Türklerin İslamiyet’i kabul etmeleri, İslam tarihi ve dünya tarihi açısından neticeleri itibariyle çok önemlidir. Çünkü Türkler İslamiyet’i küçük bir.
Sunum transkripti:

ENDÜLÜS EMEVİLERİ (756-1031)

Emeviler, 711-712 yılarında Velid b Emeviler, 711-712 yılarında Velid b. Abdülmelik döneminde Pirenelere kadar Endülüs adını verdikleri İspanya topraklarını, taht kavgaları ve Yahudilerin Hıristiyanlaştırılması politikaları yüzünden iyice zayıf düşen Vizigotlardan aldı.Endülüs, 750 yılında yıkılıncaya kadar Emevi Devleti’nin hakimiyetinde kaldı. Bölgenin yönetimi Şam’daki Emevi halifesi veya Emevilerin Kuzey Afrika Valisi ya da Endülüslü askerler tarafından belirlenen valilerce yürütüldü

Emirlik Dönemi (756-929) Abbasilerin elinden kurtulan Halife Hişam b. Abdülmelik’in torunlarından Abdurrahman b. Muaviye 755 yılında Endülüs’e geçmeyi başardı. Abdurrahman orada Kayslılar dışında Yemenlilerin, Berberilerin ve Mevali denilen Arap olmayan Müslümanların desteğini sağlayarak Ceziretülhadra, Şezune, İşbiliye ve İlbire’de hakimiyet kurdu. Ardından Kurtuba’ya giderek 756 yılında kendisini bağımsız emir ilan etti. Abdurrahman b. Muaviye otoritesini sağlamlaştırmak için öncelikle iç karışıklıkları sona erdirmeye çalıştı. Abdurrahman karşısında yenilgiye uğrayan Vali Yusuf el-Fihri, onun emirliğini tanımadığı için mücadelesinden vaz geçmemişti. Ayrıca Yemenliler ve Berberiler de Abdurrahman’a cephe almışlardı. (İktidarı ele geçirme arzusu). Kays kabilesi baştan beri ona karşıydı. Diğer yandan Abbasiler de devlet kurmasını engellemek için karşıt grupları desteklemekte idiler. Abdurrahman gruplar arasında dengeli bir siyaset takip ederek kuruluş aşamasında olan devletinin yıkılmasını önleyebildi. Ordusunu Kuzey Afrika’dan getirttiği murtezika adı verilen paralı askerlerden ve abid adı verilen harp esirlerinden oluşturdu.

Abdurrahman b. Muaviye 788 yılında öldüğünde yerine geçen oğlu I Abdurrahman b. Muaviye 788 yılında öldüğünde yerine geçen oğlu I. Hişam’a, iç çekişmeleri önemli ölçüde azalmış, gözünü dış politikaya çevirmiş bir devlet bıraktı. Dindar bir kişiliğe sahip olan I. Hişam’ın uygulamalarında dinin ve in adamlarının özel bir önemi vardı. Bu nedenle o, Maliki mezhebine resmiyet kazandırdı. Din bilginlerini devlet yönetiminde etkin bir konuma getirdi. Onun döneminde yerli halktan Müslüman olanların sayısında hızlı bir artış yaşandı. Bu kimseler tarihte muvelledun adıyla anılmaktadır. 796 yılında ölen I. Hişam’ın yerine I. Hakem emir oldu. I. Hakem’in yönetiminde ulemaya babası gibi bir ayrıcalık tanımaması ve dini konularda onun kadar duyarlılık göstermemesi ulemanın önderliğinde Muvelledun denilen kesimin ayaklanmasına yol açtı. Arap ve Berberi ayaklanmaları da buna eklenince ülkede yeniden barış ve güvenlik tehlikeye düştü. Sınır güvenliği zayıfladı.

I. Hakem’den sonra 822 yılında emir olan oğlu II I. Hakem’den sonra 822 yılında emir olan oğlu II. Abdurrahman, ülkenin istikrar ve güvenliğinin korunmasına büyük önem verdi. Ülke ekonomi ve uygarlık alanlarında büyük ilerlemeler kaydetti. Abbasilerden yararlanılarak idari yapılanmaya gidildi. Bu dönemde İslam dini bölgede daha da yayıldı. Muvelledun denilen Müslümanların sayısı çokça arttı. Resmi dil olan Arapça Hıristiyanlar tarafından bile tercihli dil haline geldi. 852’de II. Abdurrahman’ın yerine geçen oğlu Muhammed, ilk yıllarda barış ortamını koruyabildi ancak daha sonra önü alınamayan ayaklanmalar baş gösterdi. Muhammed’in 886 yılında ölümünden sonra emirlik makamına geçen Münzir ve Abdullah dönemlerinde de etkisini artırarak sürdü. Sonuçta görünüşte merkeze bağlı olmakla birlikte bağımsız hareket eden devletçikler ortaya çıktı. Endülüs Emevi devletinin buhranlı dönemi 912 yılında III. Abdurrahman’ın başarılı yönetimi ile sona erdi. İsyancıların üzerine giderek on yılı aşkın bir süre içinde ülkede yeniden birlik ve beraberliği sağladı.

Halifelik Dönemi (929-1031) Ülkesinde istikrarı sağladıktan sonra İspanyol krallıklarının yanı sıra Fatimilere karşı da mücadele etmeyi planlayan III. Abdurrahman, onlar karşısında siyasi bakımdan aynı düzeyde bir mücadele yürütebilmek için 929 yılında halifeliğini ilan etti. Böylece Endülüs Emevi Devleti’nde halifelik dönemi başlamış oldu. III. Abdurrahman halife ünvanıyla Fatımiler ve İspanyol krallıklarına karşı askeri faaliyetlerini başlattı. Başarılar elde etti. Ülkedeki kabilecilik anlayışının kırılmasını sağladı. Ekonomik refah düzeyini yükseltti. 961 yılında öldüğünde yerine geçen oğlu II. Hakem babasından devr aldığı güçlü devlet mirasını geliştirerek yoluna devam etti. Bu mirasa ilim ve sanat alanında yaptığı katkılarla ülkenin medeniyet düzeyini yükseltti. Endülüsü İslam medeniyetinin en gözde devleti haline getirdi.

II. Hakem’in 976’da ölümünden sonra tahta çocuk yaşta olan II II. Hakem’in 976’da ölümünden sonra tahta çocuk yaşta olan II. Hişam’ın geçmesiyle Endülüs Emevi Devleti’nde Hacib Muhammed b. Ebu Amir kontrolü ele geçirdi. Böylece onun yerine geçen iki oğlu Abdülmelik ile Abdurrahman zamanlarını da içine alan Amiriler Dönemi (976-1008) başladı. İcraatlarından ismi konulmamış bir halife gibi hareket ettiği anlaşılan ve Mansur lakabını kullanan Muhammed b. Ebu Amir, kendi adına para bastırdı ve hutbe okuttu. Ölmeden önce kendi yerine oğlu Abdülmelik’in hacib olarak atanmasını sağladı.Böylece Halife III. Hişam üzerinde kurduğu nüfuzunun oğlunun hacibliği sırasında da sürmesini amaçladı. Abdülmelik babasının politikasını sürdürdü. Ülkenin ekonomik düzeyini yükseltti. 1008’de ölümü üzerine haciblik makamına üvey kardeşi Abdurrahman geçti.

Abdurrahman’ın aşırı ihtirası hem Amiriler döneminin sona ermesine hem de Endülüs Emevi Devleti’nin yıkılış sürecine girmesine yol açtı. Halife III. Hişam’a yalnızca baş haciblik makamı kurdurtmakla kalmayıp aynı zamanda kendisini veliaht ilan ettirdi. Bu durum ülkede aleyhlerinde var olan Emevi ve Sakalibe (Bunlar köle tacirlerinden satın alınarak saraya getirilen, müslüman olmaları ve saray adabını öğrenmeleri sağlanarak değişik hizmetlerde kullanılan Fransız, Alman,İtalyan vb.asıllı köleler.) muhalefetinin harekete geçmesine yol açtı. Sayıları kontrolsüz artan Berberi askerlerin Kurtuba halkını rahatsız etmesi 1008 yılında genel isyana neden oldu ve Abdurrahman b. Ebu Amir öldürüldü. Halife III. Hişam ise kayıplara karıştı. III. Hişam’ın yerine geçen II. Muhammed, Süleyman ve IV. Abdurrahman gibi halifeler istikrar ortamı sağlayamadılar.Hz.Ali taraftarı olarak bilinen Hammudiler 1016 yılında iktidarı ele geçirdilerse de onlar da otorite kuramadı ve 1022 yılında halk tarafından sürüldüler

Onların yerine geçmeye ve istikrarı sağlamaya çalışan Emevi ailesi mensupları da başarılı olamadı. Bunun üzerine Kurtuba’nın önde gelenleri Emevi ailesinden olanları bütünüyle iktidardan uzaklaştırıp sürgüne gönderdi ve yönetimi kendi aralarından seçilecek bir meclisin yürütmesine karar verdiler. Böylece 1031 yılında Endülüs Emevi Devleti sona ermiş oldu.

Endülüs Emevi Devleti’nin yıkılışı ile ülkede büyük bir otorite boşluğu oluştu. Bu da çok sayıda devletçiğin kurulmasına yol açtı. Bunu nedenle söz konusu dönem Müluku’t-tavaif (Devletçikler) adıyla anılmıştır. Bu devletçikler arasında kıyasıya bir mücadele yaşanmıştır. Bu sırada Müslümanların her geçen gün daha zayıf düşmeleri, Hıristiyan krallıkların Endülüs’ü şehir şehir yeniden ele geçirmeye başlamalarına yol açmıştır. Özellikle 1085 yılında Tuleytula’nın elden çıkması Müslümanlara büyük bir darbe etkisi yapmıştır. Bunun üzerine Müslümanlar iktidar kavgasını bir yana bırakıp birleşmenin yollarını aramaya başlamışlar, emirlerden, bilginlerden ve halktan bu işe öncülük edenlerin aracılığı ile Kuzey Afrika’da hüküm süren Murabıtlar’dan yardım istemişlerdi.

Murabıt Hükümdarı Yusuf b Murabıt Hükümdarı Yusuf b. Taşfin Endülüs’e iki defa gelerek yardım etmiş, bazı din bilginlerinin ve bazı emirlerin isteği üzerine Endülüs’ü topraklarına katmıştır. Altmış yıl süren Murabıt hakimiyetinin ilk yirmi beş yılı istikrarlı geçti. 1147 yılında Murabıtların yıkılışı ile birlikte Endülüs’te karışıklıklar yeniden aşırı derecede arttı.Endülüslerin yardımına Murabıtlardan sonra yine bazı önde gelenlerin daveti ile 1147 yılında Muvahhidler koştu. 1212’de Fransız askerlerinden oluşturulan bir Haçlı ordusu İkab savaşında Muvahhid ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı. Sonuçta Hıristiyanların Endülüs şehirlerini ele geçirme faaliyetleri hız kazandı. Bazı emirler bu gelişmeden sorumlu tuttukları Muvahhidlere karış isyan ettiler. Bu sırada Kuzey Afrika’da zor duruma düşen Muvahhidler Devleti’nin yıkılışı ile 1229’da Endülüs’te onların hakimiyeti de sona ermiş oldu.

Hıristiyan krallıklarının işgallerinden yalnızca Muhammed b Hıristiyan krallıklarının işgallerinden yalnızca Muhammed b. Nasr’ın Gırnata’ta kurduğu Ahmeriler Devleti kurtuldu. Bu devlet zor şartlara rağmen iki yüz elli yıl ayakta kalmayı başarmış ve Endülüs’te İslam dünyasının son temsilcisi olmuştur(1492 yılında Ahmeriler Devleti yıkılmıştır). 1692 yılında ise tüm Endülüs halkı Hıristiyan krallıklar tarafından buradan sürgün edildi. Ahmeriler Devleti, Elhamra Sarayı gibi İslam mimarisinin en güzel eserlerinden birini vermiş olması bakımından büyük öneme sahiptir. İbn Hazm(ö.1064), İbn Rüşd(ö.1198), Muhyiddin İbn Arabi (ö.1239) Muhammed b. Ahmed el-Kurtubi(ö.1272) Endülüslü büyük alimlerdir. Kaynak: Hasan Kurt, “Emeviler ve Endülüs Emevileri” İslam Tarihi ve Medeniyeti, Ankara: Ankuzem Yayınları 2006, 19-25.