Biyoteknoloji için Mikrobiyoloji 1

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
LİPİD METABOLİZMASI BBP108 Bitki Biyokimyası 9.Hafta
Advertisements

LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ I
CANLILARDAKİ ORGANİK BİLEŞİKLER
PROTEİNLERDEKİ AMİNO ASİT BİLEŞİMİNİN BELİRLENMESİ
Kaynak işlemi sırasında ;
9. SINIF 3.ÜNİTE: Kimyasal türler arası etkileşimler
MÜHENDİSLİK MALZEMELERİ
1 Hücre nedir? Hücre, canlının en küçük yapı ve görev birimidir.
Isı Enerjisi Maddenin sıcaklığını artırmak için verilmesi gereken enerji çeşidine ısı enerjisi denir. Q ile gösterilir. Isı bir enerji çeşidi olduğundan.
Peşpeşe öğünlerde devamlı
SİNDİRİM SİSTEMİ.
Hazırlayan: Musa Yıldız Hazırlayan: Musa Yıldız Erciyes Üniversitesi Biyoloji Bölümü Erciyes Üniversitesi Biyoloji Bölümü.
ALKOLLER Alkollerin Genel Yapıları
(YÖNETİCİ MOLEKÜLLER= ÇEKİRDEK ASİTLERİ= DNA ve RNA)
Sözsüz İletişimin Özellikleri
İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsen Ya nice okumaktır Okumaktan murat ne Kişi Hak’kı bilmektir Çün okudun bilmezsin Ha bir.
Organik Bileşiklerde İzomerlik
PROTEİNLER. Amino asitlerin belirli türde, belirli sayıda vebelirli diziliş sırasında karakteristik düz zincirde birbirlerine kovalent bağlanmasıyla oluşmuş.
MALZEME BİLGİSİ Doç.Dr. Gökhan Gökçe 2. MALZEME YAPISI.
NÜKLEİK ASİTLER.
Hazırlayanlar: Fatma Korkmaz Rabia Kızılırmak
KARBONHİDRATLAR
PROTEİNLER. PROTEİNLER PROTEİNLER Karbon,hidrojen,oksijen ve azot elementlerinden oluşmuş organik bileşiklerdir. Yapısında bazen sülfür,fosfor veya.
CANLILIK ve ENERJİ
PLASMİDLER Bir çok bakteri, kromozomlarından hariç, plasmid olarak adlandırılan küçük non-kromozomal DNA moleküllerine sahiptir. Plasmidler, genellikle.
LİPİDLER Yağ Asitleri Trigliseritler(Triaçilgliseroller)
DNA’nın İzolasyonu ve Analizi
Stokiyometri, element ölçme anlamına gelen Yunanca, stocheion (element) ve metron (ölçme) kelimelerinden oluşmuştur. Stokiyometri, bir kimyasal reaksiyonda.
HÜCRE NEDİR?.
portali.com NÜKLEİK ASİTLER DNA portali.com.
FNP GRUBU: fatma ışık, nagehan öztürk, pınar sevindik
Amino asit ve Peptid Yapısı
C Elementi.
Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı
KİMYASAL BAĞLAR.
GENİN TEMEL FONKSİYONLARI: 2. TRANSKRİPSİYON
Genetik mühendisliğinin pratik uygulamaları
KİMYASAL BAĞLAR.
1-HETEROJEN KARIŞIMLAR (ADİ KARIŞIMLAR):
ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER
Maddenin Ayırt Edici Özellikleri
ELEMENTLER.
FENOLLER.
5.Konu: Kimyasal Tepkimeler.
Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır:
Kalıtsal madde (kalıtsal molekül, genetik materyal)
Proteinlerin yapısı.
Biyoinformatik.
SOLUNUM.
B-310 BİYOKİMYA II DERSİ II.HAFTA.
Proteinler: Yapı ve İşlevleri
KASDA ENERJİ ÜRETİMİ (Açlıkta ve Toklukta)
METALİK BAĞ Metal atomlarını bir arada tutan bağdır. Metallerde değerlik elektronları atom tarafından çok zayıf bir şekilde tutulur. Çünkü çekirdeğe uzaklıkları.
ANALİTİK KİMYA DERS NOTLARI
Enzimatik Ölçümler (Pratik Ders)
1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri :
HÜCRE VE HÜCRE ÇEŞİTLERİ
YAĞ ASİDİ BİYOSENTEZİ Yağ asidi biyosentezi yetişkin insanda temel olarak karaciğerde (ve daha az olarak meme dokusu ve yağ dokusunda) hücre sitoplazmasında.
KARBONHİDRATLAR.
SUDA ÇÖZÜNEN VİTAMİNLER
KATI KRİSTALLER. KATI KRİSTALLER KATILARIN ÖZELLİK VE YAPILARI.
B-309 BİYOKİMYA I DERSİ II.HAFTA.
Biyoteknoloji İçin Mikrobiyoloji 1
KİMYASAL BAĞLAR.
Beslenme İlkeleri - 5.
METABOLİZMA Yrd. Doç. Dr. Musa KAR.
Peptid Bağının Özellikleri:
Element, Bileşikler ve Karışımlar
CANLI VE BİYOKİMYA Prof. Dr. Zeliha Büyükbingöl.
FARKLI CANLILARDAKİ FOTOSENTEZ TEPKİMELERİ
Sunum transkripti:

Biyoteknoloji için Mikrobiyoloji 1

Bilgi Taşımayan Makromoleküller Polisakkaritler Karbonhidratlar (şekerler) 1:2:1 oranında karbon, hidrojen ve oksijen içeren organik bileşiklerdir. En yaygın bulunan şekerlerden biri olan glukozun yapısal formülü C6H12O6’dır. Biyolojik öneme sahip karbonhidratlar 4, 5, 6, 7 karbon atomu içerirler. C5 şekerler: Pentozlar, nükleik asitlerin yapısal omurgasındaki rollerinden ötürü özel bir öneme sahiptirler. C6 şekerler: Heksozlar, hücre duvarındaki polimerlerin ve hücredeki enerji depolarının monomerik bileşenleridir.

Glikozidik Bağlar Polisakkaritler, yüzlerce hatta binlerce monomer (monosakkarit) içeren karbonhidratlardır. Bu monomerik birimler “glikozidik bağ” adı verilen kovalent bağlar ile bir araya gelirler. Eğer iki monosakkarit glikozidik bağ ile bağlanırsa, ortaya çıkan molekül disakkarit adını alır. Bu moleküle bir monosakkarit daha eklenirse trisakkarit, daha çok sayıda birim eklenir ise oligosakkarit ortaya çıkar.

Glikozidik bağ, alfa (α) ve Beta (β) olarak adlandırılan iki farklı geometrik düzende bulunabilir. Glikojen ve Nişasta: gibi polisakkaritlerdeki glukoz birimlerinin 1 ve 4 nolu karbonları arasında kurulan glikozidik bağlar α konfigürasyonundadır. Glikojen ve nişasta; bitki, hayvan ve bakterilerdeki en önemli karbon ve enerji deposudur. Selüloz: Bitki ve alg hücrelerindeki sert duvar yapısında yer alan selüloz β 1-4 bağları ile bağlı glukoz birimlerinden oluşur.

LİPİDLER Lipidler, biyolojik kaynaklı organik bileşiklerdir. Lipidlerin yapılarında C, H, O bulunur. Gliserol, yağ asitleri ve ayrıca N, P, S gibi elementler de bazı lipidlerin yapısına girerler. Gliserol (=Gliserin) bütün lipid çeşitlerinde aynıdır Lipidlerin temel yapı taşları Yağ Asitleridir. Lipidler, suda çözünmeyen, apolar veya hidrofob bileşiklerdir. Lipidler, kloroform, eter, benzen, sıcak alkol, aseton gibi organik çözücülerde çözünebilirler. Lipidlerin enerji değerleri yüksektir.

A, D, E, K gibi vücut için gerekli olan vitaminler yağda eridikleri için lipidlerle birlikte alınmalıdır. LİPİDLER; Deri altı yağ tabakası vücut ısısının kaybını önler. Yağlar midenin boşaltılmasını geciktirerek tokluk hissi verir. Organizmayı ısı, ışık, elektrik ve fiziksel şoklardan korurlar. Bazı vitamin ve hormonların yapısında görev alırlar. Birçok bakterinin ve yüksek organizasyonlu bitkilerin; yaprak, meyve vb. yapılarının dış yüzeyi ve hücre duvarlarının, böceklerin dış iskeletinin ve omurgalıların deri bileşenleridir.

YAĞ ASİTLERİ Kapalı formülleri R-COOH olan, genelde uzun zincirli monokarboksilik asitlerdir. Yağ asitlerinin çoğu düz zincirli olup çift sayıda karbon içerir. Zincir uzunluğu 2-80 arasında değişir ancak doğada en çok 12- 24 C içerenleri yaygındır. linoleik asit ve alfa-linolenik asit 2-6 C’lu olanlar: Kısa zincirli 8-10 C’lu olanlar: Orta uzunlukta 12-24 C’lu olanlar: Uzun zincirli yağ asitleri olarak adlandırılır.

YAĞ ASİLERİNİN SINIFLANDIRILMASI Bacteria ve Eukarya’ daki temel lipid “ YAĞ ASİTLERİ”dir. Archeae’daki lipidler ise FİTAN’dır. Yağ asitleri hem hidrofobik, hem hidrofilik bileşenler içerirler (Amfilik). YAĞ ASİLERİNİN SINIFLANDIRILMASI Doymuş (satüre) yağ asitleri Doymamış (ansatüre) yağ asitleri Ek gruplu yağ asitleri Halkalı yapılı yağ asitleri

Bilgi Taşıyan Makromoleküller DNA ve RNA nükleotit adı verilen monomerlerden oluşan makromoleküllerdir. Bu nedenle DNA ve RNA polinükleotitler olarak adlandırılır. DNA, hücrenin genetik şifresini taşırken, RNA bu şifreyi proteinlerdeki amino asit dizisine dönüştüren aracı moleküllerdir. 1 nükleotit 3 bileşenden oluşur; 1)5 karbonlu şeker (RNA; riboz, DNA; deoksiriboz) 2) Azotlu baz 3)Fosfat (PO4)

Nükleik Asitler Nükleik asit omurgası, birbirini izleyen şeker ve fosfat moleküllerinden oluşmuş bir polimerdir. Polinükleotitler, şekerin 3 nolu karbonuna bağlı fosfat ile, sonraki şekerin 5 nolu karbonu arasında kurulan kovalent bağların birbirine bağladığı nükleotitlerden oluşur. Kimyasal olarak bu fosfat bağı “Fosfodiester Bağı” niteliğindedir çünkü tek bir fosfat, ester bağı ile iki ayrı şekere bağlanır. Bir DNA ya da RNA molekülündeki nükleotitlerin dizilimi, onun “birincil yapısı” olarak ifade edilir.

Nükleozid+Fosfat = Nükleotit - Pentoz şekerin 1 nolu karbon atomu ile pirimidin bazının 1 nolu, -Pürin bazının 9 nolu azot atomu arasında kurulan “glikozidik bağ” içerirler. Fosfat taşımayan Baz+Şeker=Nükleozid Nükleozid+Fosfat = Nükleotit Nükleotitler, nükleik asitlerin bileşeni olmalarının yanı sıra, hücrede başka roller de üstlenirler. Örneğin; ATP enerji gerektiren hücre tepkimelerinin sürdürülmesi için, fosfat bağının kırılması sırasında yeterli enerji salınarak, kimyasal enerjinin temel kaynağını oluşturur.

Hatırlatmalar  1) Bir nükleotitte hangi bileşenler bulunur? 2) Nükleozit ve nükleotit arasında ne fark vardır? 3) RNA’nın birincil ve ikincil yapıları arasındaki farkları belirtiniz.

PROTEİNLER Amino Asitler ve Peptid Bağı Amino asitler proteinlerin monomerleridir. Amino asitlerin çoğu karbon, oksijen, hidrojen ve azot içerdiği halde, 21 amino asitten ikisi kükürt, 1 tanesi selenyum içerir (selenometiyonin). Bütün amino asitler 1 tane karboksilik asit (-COOH) ve bir tane de amino grubu (-NH2) olmak üzere iki önemli fonksiyonel grup içerir.

Peptid Bağı Bir amino asidin karboksil grubu ile, bir sonraki amino asidin amino azotu arasında 1 molekül su çıkışı ile “peptid bağı” oluşur. R1 ve R2 iki amino asidin değişken (yan zincir) kısmını temsil etmektedir. Peptid bağı oluştuktan sonra, yeni bir peptid bağı için serbest bir OH grubu çıktığına dikkat ediniz.

Peptid Bağı (devam) Her amino asitin α karbonuna bağlı yan gruplar açısından diğerlerinden farklıdır. α karbon, karboksilik asitin karbonunun hemen yanındaki karbondur. Amino asitlerin kimyasal çeşitliliği, hücrenin çok farklı biyokimyasal özelliklere sahip çok sayıda protein üretmesini sağlar.

İzomerler İki molekül aynı yapısal formüle sahip olduğu halde, farklı yapısal formda olabilirler. Birbirine benzediği halde, özdeş bu tip moleküllere İZOMERLER adı verilir. Louis Pasteur, optik izomerler üzerine çalışan bir kimyacı olarak kariyerine başladı. Aynı moleküler formüle sahip oldukları halde, sağ el ve sol el gibi birbirlerinin ayna görüntüsü olan izomerlere ENANTİYOMERLER denir ve bunlara D ve L simgeleriyle gösterilir. Biyolojik sistemlerde şekerlerin D izomerleri çoğunluktadır.

Proteinler: Birincil ve İkincil Yapı Bir hücrenin ne olduğu, ne yaptığı, onun içerdiği proteinlerin çeşidi ve miktarı tarafından belirlenir. Şöyle ki; her farklı hücre tipi farklı protein setlerine sahiptir. Dolayısı ile farklı hücre tiplerini anlamak için protein yapısını anlamak gerekir. İki temel protein sınıfı vardır: Katalitik proteinler (Enzimler) Yapısal proteinler Enzimler: Hücrede meydana gelen çok çeşitli tepkimelerin katalizatörleridir. Yapısal proteinler: Zarları, duvarları ve sitoplazmik bileşenleri oluşturan hücresel bileşenlerin ayrılmaz kısımlarıdır.

Proteinler: Yüksek yapısal Düzen ve Denatürasyon Polipeptid ikincil yapı kazandığında daha kararlı bir molekül oluşturmak üzere katlanmaya devam eder. Bu katlanma proteinin özgül üç boyutlu biçiminin oluşumuna yol açar. Bu üç boyutlu biçim proteinin “üçüncül yapısı” olarak adlandırılır. İkincil yapı gibi üçüncül yapı da birincil yapı tarafından belirlenir. Üçüncül yapı bir ölçüde proteinin ikincil yapısı tarafından da yönlendirilir. Çünkü polipeptideki amino asit yan zincirleri, özgül bir biçimde konumlandırılmıştır.

Polipeptidin üçüncül katlanması, sonuçta molekül içinde bazı girinti ya da çıkıntılar oluşturur. Bunlar, diğer moleküllerin bağlanması için önemlidir. Bir polipeptidin katlanması sistein köklerinin sülfidril gruplarını karşı karşıya getirebilir. Bu serbest –SH grupları, İki sistein arasında bir disülfit bağı oluşturacak şekilde kovalent olarak bağlanabilirler. Eğer iki sistein kökü proteinlerdeki iki farklı polipeptid üzerinde yer alıyorsa, disülfit bağı bu iki molekülü fiziksel olarak birbirine bağlar. Buna ek olarak, bir polipeptid içinde disülfit bağı kurulursa molekül kendiliğinden katlanabilir.

Hatırlatma Bir proteinin birincil yapısı onun amino asit dizilimi tarafından belirlenmekle birlikte, polipeptidin katlanma biçimi proteinin hücrede nasıl işlev göreceğini belirler. Polipeptid ve protein arasındaki fark nedir? Homotetramerik bir proteindeki polipeptidlerin sayısını ve tiplerini açıklayın.