İLETİŞİM NEDİR? Sözel ve görsel bilgilerin, iki sistem arasındaki akışı olarak tanımlayabileceğimiz iletişim, insanı uzak ve yakın çevresine bağlayan bir.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Tipografi.
Advertisements

Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı Görsel Materyalleri Tasarlama Süreci Görsel Tasarımın Unsurları: Yazılı Unsurlar Dr. Süleyman Sadi SEFEROĞLU.
Ders Kitaplarında Tasarım
KONU :GÖRÜNTÜNÜN GEOMETRİK MODELLERİNİN KURULMASI
FERİHA UYAR KIZ TEKNİK VE MESLEK LİSESİNE HOŞGELDİNİZ
RESİM FOTOĞRAF İŞLEME YAZILIMLARI.
Araştırma Görevlisi Turgay BAŞ
ÇOKLU ORTAM UYGULAMALARINDA GÖRSELTASARIM.
Öğretim Materyali Tasarlama ve Materyalin Üzerinde Değişiklik Yapma
Elektromanyetik Dalgalar
Görüntü Kayıt Formatları:
CSS Birimleri.
Nesneye Dayalı Programlama
Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı Görsel Materyalleri Tasarlama Süreci 4.Görsel Tasarımın Unsurları: Görsel Unsurlar.
GRAFİK TASARIM Tasarım: Belli parçaların belli bir amaç için bir plan dahilinde birleştirilmesine denir. Grafik Tasarım: Yaşamı kavramanın, anlamanın,
Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı 1.Temel Kavramlar
Öğretim Materyallerinin Tasarlanması, Hazırlanması ve Seçimi
Grafik ve Animasyon Sistemleri
İNTERNET PROGRAMCILIĞI I
ÖZEL MERVE KOLEJİ MEHMET İNCE
Etkili Sunular Oluşturmak
Reklam Fotoğrafının Görsel ve Sözel Bileşenleri
Grafik ve Animasyon Ders-01 Temel Terimler.
BÖLÜM 6.
TEMEL FOTOĞRAFÇILIK KOMPOZİSYON.
GÖRSEL-İŞİTSEL ARAÇLARIN ÖNEMİ VE KULLANIMI
Brifing ve Sunum Hazırlama Teknikleri
EĞİTİMDE MATERYAL TASARIMI VE HAZIRLAMA İLKELERİ
Reklam Fotoğrafının Görsel ve Sözel Bileşenleri
KOMPOZİSYON YAZMA GİRİŞ BÖLÜMÜ.
Web Tasarımı ve Adobe Muse
Görsel Tasarım İlkeleri
WİNDOWS LİVE MOVİE MAKER
KELİME İŞLEMCİ PROGRAMI
Grafik ve Animasyon.
UNV13107 TEMEL BİLGİ TEKNOLOJİSİ KULLANIMI. Daha önceki bölümlerde, yazılımlarla birlikte gelen hazır küçük resimleri incelemiştik. Örneğin, kelime işlemciler.
GÖRSEL TASARIM.
Windows Live Movie Maker Nedir? Movie Maker ile, bilgisayarınızda yer alan fotoğraf ve videolarınızı kullanarak, bunlar üzerinde düzenlemeler, değişiklikler.
EKRANLI ARAÇLARIN KULLANIMI
Amblem.
TASARIM ÖĞELERİ.
İLETİŞİM NEDİR? Sözel ve görsel bilgilerin, iki sistem arasındaki akışı olarak tanımlayabileceğimiz iletişim, insanı uzak ve yakın çevresine bağlayan bir.
TASARIM NEDİR? Tasarım, anlamlı sıralama için bilinçli şekilde harcanan çabadır. Herhangi bir öğretim materyalinde kullanılan her türlü yazı, resim, grafik,
ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ
Slayt Hazırlarken ve Sunarken …
LOGO TASARIMI.
Eğitimde Materyal tasarımı Ve Hazırlama ilkeleri.
EĞİTİMDE MATERYAL TASARIMI VE HAZIRLAMA İLKELERİ Dr. Hüseyin Arak.
görme duyumuzda bıraktığı etkiye renk denir.
RENK AYRIMI.
SAYFA PLANI OLUŞTURMA.
Fazilet Hazal Burmabıyık
YAZI KARAKTERİ Bir yazı karakteri, aynı belirgin tasarıma sahip karakterlerin, harflerin, rakamların, sembollerin, noktalama işaretlerinin (vb.) bir.
Kitap Kapağı Resimleme
Etkili Sunular Hazırlama
Teknoloji ve Tasarım Dersi
SANAT FELSEFESİSANAT FELSEFESİ Sanatçı Sanat Eserinin Özellikleri Ve NitelikleriSanat Eserinin Özellikleri Ve Nitelikleri.
Dosya Yönetimi.
Resimle İlgili Meslekler
“RENK”.
AÇIK-KOYU / IŞIK GÖLGE.
DOKU.
Yrd. Doç. Dr. Doğan AYDOĞAN
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı Görsel Materyalleri Tasarlama Süreci Görsel Tasarımın Unsurları: Yazılı Unsurlar Dr. Süleyman Sadi SEFEROĞLU.
Temel Bilgiler Pixel Sayısal görüntülerin en küçük birimi Picture element –Resim parçası Kendine ait renk bilgisine sahiptir İki boyutlu yapı Her.
TEMEL TASARIMIN 10 İLKESİ. 1.Denge / Balance 2.Hiyerarşi / Hierarchy 3.Örüntü / Pattern 4.Ritim / Rhythm 5.Boşluk-Espas / Space 6.Orantı / Proportion.
MONİTÖRLER.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
KOMPOZİSYON Resimde kompozisyonun manası asrın ikinci çeyreği içinde daha genişlemiştir. Eskiden, kompozisyon kelimesi, içinde figür bulunan resimlere.
Sunum transkripti:

İLETİŞİM NEDİR? Sözel ve görsel bilgilerin, iki sistem arasındaki akışı olarak tanımlayabileceğimiz iletişim, insanı uzak ve yakın çevresine bağlayan bir halkadır. Genel anlamda iletişimin gerçekleşmesi için iki sistem gereklidir. Bu sistemler, iki insan, iki hayvan, iki makine ya da bir insan bir makine vb. gibi sistemler olabilir. Nitelikleri ne olursa olsun iki sistem arasındaki bilgi alışverişi “iletişim” olarak kabul edilebilir.

GRAFİK İLETİŞİM NEDİR? Grafik, görsel olarak algılanan görüntülerle ilgili bir kavramdır. Bu durumda grafik iletişim, görüntülerden oluşan bilgilerin değiş-tokuşu olarak tanımlanabilir. Bir düşünce ve kavramın kaydedilebilmesi için bir grafik iletişim sisteminin kurulmuş olması gerekir. Gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde grafik imgeler önemli ve sürekli bir yere sahiptirler. Yazılar, resimler ve fotoğraflar başlıca grafik iletişim araçlarıdır.

Bir mesajın, açık, ekonomik ve estetik bir yolla iletilmesi grafik iletişimin başlıca amacı ve başarı kriteridir. Günümüz insanının çoğu hayati etkinlikleri, grafik imgelerle iletişim kurabilme yeteneklerine bağlıdır. Yaşadığımız dünyada bilgiler, kitap, gazete, dergi, afiş, broşür ve diğer görsel araçlarla okuyucuya ve izleyici kitlesine ulaşır.

Bilgisayar alanında tasarım yada Bilgisayar destekli tasarım: Araştırma bürolarında, yeni bir ürünün tasarımı için kullanılabilen bilişim tekniklerinin tümüne denir. Uygulamalı tasarım dallarını üç ana başlıkta toplamak mümkündür; Endüstri tasarımı, Çevre tasarımı, Grafik tasarımı.

Endüstri tasarımı üç boyutlu nesnelerin tasarlanması ve geliştirilmesiyle ilgilidir. Makineler, araç-gereçler, mutfak malzemeleri ve diğer birçok ürün endüstri tasarımına girer. Çevre tasarımcısı ise bina, peyzaj ve iç mekan tasarımını kapsayan oldukça geniş bir çalışma alanıdır. Bu alanda da tasarımcının görevi dayanıklı, işlevsel ve estetik olanı bulmaktır. Grafik tasarımcı ise genel olarak, okunan ve izlenen görüntülerin tasarımında sorumludur. Afiş, kitap, broşür vb. çalışmalar grafik tasarımının etkinlik alanı içine girer.

Tasarımcı; uygulama yöntemlerinin yanı sıra görsel algılamanın doğasını, sözel ile görsel iletişim arasındaki ilişkileri de bilmek ve göz önüne almak zorundadır.

TASARIMIN GENEL ÖZELLİKLERİNİ BELİRLERKEN!… Şu sorulara cevap arayın: Kim için kullanılacak ? Nasıl kullanılacak ? Nerede kullanılacak ? Neden kullanılacak ? Biçimi nasıl olacak ?

TASARIM ÜRÜNÜNÜN ÖĞELERİ Bir tasarımın hammaddeleri şunlardır: 1. Çizgi: Düz veya kıvrımlı, kalın veya ince, sürekli veya kesik, grenli (Yan yana gelmiş çok küçük tanelerden oluşmuş bulunan) ya da keskin özelliklere sahip olabilen çizgiler, okuyucuya görsel unsurların ayrılması gerektiğini ifade ederler. Çizgiler karakterlerine göre ve konumlarına bağlı olarak bazı mesajlar da iletirler. Örneğin: Yatay çizgi durgunluk, dikey çizgi saygınlık, diyagonal çizgi, zarafet ifadesi verir. = Grenli zemin

2. Renk: Renkler, ışıkla birlikte var olurlar ve izleyen üzerinde değişik etkiler uyandırırlar. Bunların bir bolümü kişisel, bir bölümü İse genellenebilir duygulardır. Rengin üç boyutu bulunmaktadır: Uzunluk (rengin türü), genişlik (rengin tonu), derinlik (rengin yoğunluğu) Rengin türü, rengi tanımlamada kullandığımız terimlerdir. Sarı, kırmızı, mavi, mor, yeşil gibi. Rengin tonu, bir rengin açıklık ya da koyuluğudur. Bir renge beyaz boya kattıkça tonu açılır, siyah ekledikçe koyulaşır. Renk yoğunluğu ise, parlaklık ile ilişkilidir. Yoğunluğu fazla olan renkler parlak renklerdir. Rengi oluşturan bu üç boyut içinde en önemlisi, rengin ton değeridir. Bir görsel imgeyi en iyi tanımlayan unsur, içerdiği tonlardır.

TASARIM İLKELERİ Grafik tasarımcısı renk seçiminde şu dört unsuru dikkate almalıdır: 1- Rengin kültürel çağrışımını, 2- Hedef kitlenin renk tercihi, 3- Firma ya da ürünün karakteri, 4- Tasarımdaki yaklaşım biçimi Bazen renk, yaratıcı düşüncenin temelini oluşturabilir ve bütün tasarım renk üzerine kurulur.

3. Doku: Bir yüzey üzerinde tekrarlara dayalı biçimsel bir düzen bulunuyorsa, orada bir dokunun varlığından söz edilebilir. tasarım ve baskının vazgeçilmez malzemesi olan kağıtlar da farklı dokularda üretilirler. Sert ve düz, sert ve grenli, yumuşak ve grenli, mermer dokulu, ahşap dokulu vb. tasarım yüzeyinde yer alan dokular, optik ya da fiziksel olarak duyguları yönlendirici bir işleve sahiptir.

4. Biçim: Birçok çizginin bir arada bulunuşu, tek bir çizgi içerisindeki dönüş ve kıvrımlar ile değişik tonların oluşturduğu yüzeyler, bir tasarımda biçimi oluşturan unsurlardır. 5. Ölçü: Bir grafik tasarım ürünü, farklı ölçülerdeki unsurların bir araya gelmesiyle oluşur. Ölçüler büyüdükçe algılama düzeyi ve etkileyicilik artar. 6. Yön: Bir tasarım yüzeyi üzerinde bulunan çizgisel, tipografik ve görsel unsurların yönü önemlidir. Örneğin bir gazete haberinde yer alan insan fotoğrafı, ilgili habere doğru bakmalıdır. Ya da tasarım yüzeyinde hareket eden unsurların önündeki boşluk arkasındaki boşluktan daha fazla olmalıdır.

Bir tasarımın beş temel ilkesi bulunmaktadır. Bunlar: a. Denge b. Orantı ve görsel hiyerarşi c. Görsel devamlılık d. Bütünlük e. Vurgulama Tasarım hazırlanırken denge, orantı ve görsel devamlılık bir bütünlük içerisinde iyi bir vurgulamayla verilmelidir. a. Denge: Denge unsuru gözetilmediği takdirde, ürün beklenen etkiyi yaratamaz. Burada sözü edilen denge, tasarımı oluşturan hareketli unsurların (fotoğrafta tipografik veriler, illüstrasyonlar vs.), belirlenen düzlem üzerinde dengeli dağılımıdır. Bir tasarımda iki farklı denge sistemi kullanılabilir: Simetrik ve Asimetrik denge.

b. Orantı ve Görsel Hiyerarşi: İki ya da daha çok sayıda görsel unsur, tasarım yüzeyinde birleştirilirken mutlaka bir orantı sorunu ile karşılaşılır. Tasarımcı, görsel unsurların orantısal ilişkilerinde değişken yapılar kurmaya çalışır. Çünkü genişliğin uzunluğa, renkli olanın renksiz olana, bir ölçünün diğerine eşit olduğu tasarımlar, tekdüze görünürler. Görsel hiyerarşi, tasarım içinde vurgulanmak istenen mesaja göre görsel unsurların ölçülenmesi anlamına gelir. Kimi tasarımlarda fotoğraf öne çıkarılırken, kimisinde tipografik unsurlar, kimisinde renk, hatta bazılarında tasarım yüzeyindeki beyaz boşluk öne çıkabilir.

c. Devamlılık: Okuyucunun gözü, tasarım yüzeyinde belli ilkeler doğrultusunda hareket eder. Göz hareketlerinin ustaca değerlendirildiği bir tasarım daima hedefine ulaşır. Göz alışkanlık gereği soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru bir yön izler. Gözün yatay hareketleri dikey hareketlerine göre daha kıvrak ve hızlıdır. Ayrıca göz; büyükten küçüğe, koyu renkten açık renge, renkliden renksize, alışılmamış olandan alışılmış olana doğru bir yol izler. Göz bir unsurdan diğerine doğru kesintisiz geçişler yapabiliyorsa, devamlılık sağlanmış demektir. Devamlılık görsel unsurların boyutları ve biçimleri arasında oluşturulan benzerlikler, tekrarlamalar ve görsel hiyerarşi ile sağlanabilir.

d. Bütünlük: Tasarım ilkelerinden belki de en çok dikkat edilmesi gerekeni bütünlüktür. Bir tasarımda bulunan görsel unsurlar bütünlük oluşturacak şekilde bir araya getirildiğinde etkili olurlar. Aynı temel biçime, dokuya, boyuta, renge ya da duyguya sahip öğeler bir tasarımda bütünlüğü oluştururlar. Tasarımcı bütünlük oluşturmada bazı farklı yöntemlere başvurabilir: Bordür (Bir şeyin kenarını koruyan, süsleyen veya sınırını belirleyen çerçeve): Tasarım yüzeyini çevreleyen bordürler bütünlük sağlamada kullanılabilirler. Bordürler arası ölçü, üslup gibi benzerlikler, bir tasarımı bütünlüğe ulaştırabilirler. Beyaz boşluk: Gerekli yerlerde beyaz boşluklar bırakılarak bir tasarımda bütünlük sağlamak mümkündür.

Eksen: Bir tasarım yüzeyinin çatısı en az iki olmak üzere, üç ya da daha fazla yatay ve dikey eksenden oluşur. Resimle tipografiyi aynı hizada yerleştirmek için eksenlerden yararlanırız. Üç nokta yöntemi: Göz, bir yüzey üzerinde yer alan üç unsuru hayali çizgilerle birleştirerek bir üçgen oluşturmakta ve tasarımı bir bütün olarak algılamaktadır.

e. Vurgulama: ön plana çıkarılması gereken unsur ile ikinci planda kalması gereken unsurlar arasında gerçekleştirilecek bir yön, boyut, biçim, doku, renk, ton ya da çizgi kontrastı ile gerçekleştirilebilir. Mümkün olduğu kadar basit ve net bir tasarım yapabilmek için, tasarımın çözümünde üç boyuta geçerken çizgi, yön, doku, oran- orantı ve renkten oluşan görsel öğeler kullanılır. Tasarım doğrultusunun, ulaşacağı kitlenin farkında olmalıdır. Neyi hangi fiyata satabileceğini, neyi niçin satamayacağını iyi bilmelidir. Biçim ve dekorda farklı kitleleri hedeflemelidir. Firmanın rekabet ettiği diğer firmaların ne yaptıklarını, ne ürettiklerini bilmelidir. İnsan ilişkileri de işin en önemli kısmıdır.

Tipografik İletişim Tipografi; harf, sözcük ve satırlarla ve boşluklama için gereksinen diğer öğelerle belirlenmiş bir sayfa üzerinde yapılan görsel ve işlevsel düzenlemelerdir. Yazı Tipleri Yazı tipiyle ilgili iki konuda hassas olmak gerekir: Okunurluk ve açıklık Okunurluk, yazının ne kadar kolay okunduğu ile ilgilidir. Seçilen yazı tipi, metni hızlı ve kolay okutmalıdır. Özellikle uzun soluklu metinler açısından önemli bir faktördür, Açıklık, ayrı ayrı harflerin ne kadar kolay belli olduğunu ifade eder. Başlıklar ve ana başlıklar açısından önemlidir.

Tasarlanmış binlerce yazı tipi olmakla birlikte, bunları dört ana grupta toplayabiliriz: Serif, sans serif, script, decoratif Serif yazı tiplerinde, her harfin bitiş noktalarında küçük yatay çizgiler vardır. Bu çizgiler her harfin şeklini ayrı tutar ve harfler arası geçişi kolaylaştırır. Dikey çizgileri yatay çizgilerinden daha kalındır. İnce ya da kalın, eşit kalınlıkta, incelen şekilde veya yuvarlak olabilirler. Bu yazı tipleri uzun metinlerin yer alacağı tasarımlarda, genel metinler için sıkça tercih edilirler. Okunurluğu en iyi yazı tipleri, şerif yazı tipleridir.

Sans serif yazı tipleri daha basittir Sans serif yazı tipleri daha basittir. Serif yazı tiplerindeki bitiş çizgileri yoktur. Genellikle eşit ağırlıklı çizgilerden oluşurlar. Başlıklarda tercih edilirler. Açıklığı en iyi olan sans serif karakterler, uzaktan iyi seçilirler. Arial, Helvetica, Univers… sans serif yazı tipinin tipik örnekleridir. Script yazı tipleri, el yazısına benzerler. Resmiyetten uzak, samimi bir hava yaratırlar. Dizgide bazı harfler birleşirken, bazıları birbirlerine dokunmazlar. Davetiye gibi az yazı gerektiren samimi yazışmalarda kullanılırlar. Dekoratif yazı tipleri, özel imajlar için tasarlanmışlardır. Genelde metinlerde değil, başlıklarda, afiş vb. sanatsal çalışmalarda tercih edilirler.

Yazı Stili Bir yazı tipinde farklı yerlere vurgu yapmak için kullanılan değişikliklerdir. Normal, kalın, italik, koyu, kalın italik, altı çizili, gölgeli vb. yazı stilleri vardır. Kalın Yazı Tipinin fazla kullanımı harf başına düşen boşluğu azaltacağından okuyucunun gözlerini yorabilir. Kalın yazıtipi ana başlıklarda, başlıklarda, alt başlıklarda kullanılmalıdır. İtalik yazıtipi, el yazısına benzetilmek için tekrar tasarlanıp eğilmiştir. İnceliği ve açısı yüzünden okunurluğu azdır. Eğik yazıtipi, normal yazının bilgisayar tarafından hafif eğilmiş türüdür. İtalik olana göre daha iyi okunur.

Yazının Ağırlığı Çoğu yazı tipi normal ve kalından daha çok alternatif sunarlar. Mesela sans serif yazıların büyük bir kısmını hafif ve ağır yazı seçeneklerini içerirler. Bunlar genel metin yazısında kullanılmaya elverişli olmamakla birlikte; başlıkları renklendirir, hareket katarlar. Light, regular, bold, black, ultra black gibi seçenekler mevcuttur.

Yazı Kalınlığı Yoğunlaştırılmış yazı karakterleri çok yer harcamadan başlıkların etkisini arttırmaya yarar. Yoğunlaştırılmış; sıkıştırılmış ya da bozulmuş demek değildir. Bunlar daha çok etki için yeniden tasarlanmışlardır. Her karakterin içindeki boşluğun artması için yükseklikleri arttırılmıştır. Bu da yazıya açıklık sağlar.

Harf, Satır ve Paragraf Arası Boşlukları Harf arası boşlukları hem okunurluğu hem de açıklığı etkiler. Hem metinde, hem de başlıklarda harf arası boşluklarını ayarlayarak büyük farklılıklar yaratılabilir. Harf, satır ve paragraf arası boşlukları hesaplarken iki kavramı unutmamak gerekir: A- İzleme, bütün dokümandaki harf arası boşluklarının aynı olması demektir. B- Ayarlama, belirli karakterler arasındaki boşlukları daha yüksek oranda ayarlamayı gerektirir.

Amblem Yakın bir geçmişe kadar da "marka" terimi kullanılmış, amblemin güncellenmesiyle (Almancada "Signet", İngilizcede Signs", Fransızcada "Embleme" olarak kullanılır.) bu tür işaretlerin tümü, "amblem" olarak nitelendirilmeye başlanmıştır. Amblem, çizgi ve resimle yapılan işaretlerdir ya da daha geniş tanımıyla "Ürün ya da hizmet üreten kuruluşlara kimlik kazandıran, sözcük özelliği göstermeyen; soyut ya da nesnel görüntülerle ya da harflerle oluşturulan simgelerdir".

Örneğin bazı kuruluşların markaları (Pirelli, Braun vb Örneğin bazı kuruluşların markaları (Pirelli, Braun vb.) logo olarak tanındığı için amblemle karıştırılmaktadır. Oysa markalarla amblemler arasında işlevsel bir ayrım vardır: Markalar firmaların adları, amblemler ise, o markanın sembol işaretleridir. Çeşitli harfler, biçimler, motifler ve sembollerden oluşan bir marka, bir üretim malı ile ilişkili olarak o ürünün üzerinde kullanılır.

Amblem Türleri Ticari markalar olarak kullanılan amblem ve markalar, biçimlerine, işlev ve amaçlarına göre sınıflandırılabilir, terminolojisi çok kesin olmamakla birlikte genellikle sembolleri piktoryal (resimsel) ya da soyut kurgu, birbirine geçmiş ya da birbirine bağlı harfler (monogramlar) olarak da ayırabiliriz.

Formlarını harflerden alan amblemler: Bu tipografik amblemler sadece bir harften oluşuyorsa o harf alışılmışın dışında bir form olmak zorundadır.

Firma hakkında bir imaj veren biçimlerden oluşan amblemler: Bazı amblemler biçimleriyle firma hakkında bilgi taşırlar. Bu tür amblemlerde sembolik motiflerden faydalanılır. Dokuma mekiğinin tekstili, kitabın yayınevini, güvercinin barışı simgelemesi gibi... ayrıca firma adı özel bir şekilden oluşmakta ise, bu tip amblemlerde sembole yönelik dizaynlar yapılmaktadır. Pelikan, üç balık, aslanlı başak, karaca gibi...

Harf ve firma hakkında imaj veren (harf ve resimsel biçimlerin bir arada kullanıldığı) amblemler: Formlarım harflerden alan ve firma hakkında imaj veren biçimlerden oluşan amblemlerin kombinasyonlarıdır. Bu tür amblemler, firma hakkında bir imaj verirken firma adının baş harfi ile de diğer firmalardan ayrılmasını kolaylaştırır ve akılda kalma yüzdesini artırır.

Firma hakkında yeni bir imaj veren (soyut veya somut) amblemler: Harflerle yapılan amblemler, genelde bir karmaşa doğurmaktadır. Yapılan dizaynın orijinalliği amblemin yaşama süresini etkiler. Günümüzde harflerle yapılan amblemlerin çokluğu, akılda kalıcılık oranı büyük ölçüde düşürmüştür. Bu nedenle yeni bir imaj veren amblemler aranmaktadır.

Logo (Logotype) Logo, bir ürünün, firmanın ya da hizmetin isminin, harf ve resimsel öğeler kullanılarak sembolleştirilmesidir. Amblemden farklı olarak ayırt edici özellikler yanında firmanın ismini de yansıtır. Logo yaratmak için kullanılan fontlar yeni tasarlandığı gibi mevcut fontlarda olabilirler. Logo yaratmak için belli başlı bazı kurallar işin uzmanları tarafından şöyle sıralanırlar. Sade, kolay, anlaşılır, hatırlanması kolay, mümkün olduğunca az sayıda renkten oluşmalıdır.

Her çeşit baskı ve kesim tekniği ile sorunsuz kullanılabilir olmalı, Çok küçük ölçülerde ayrıntılar kaybolmamalı, Çok büyük ölçülerde dağınık görünmemelidir. Her türlü ölçüde ve yüzeyde okunabilir olmalıdır. Özgün olmalıdır. Başka firma ya da ürünlere ait logolar ile karışıklığa sebep vermemeli, hatta çağrıştırmamalıdır. Logo tasarımcıyı değil ürün ya da firmayı yansıtmalıdır.

İlgili kuruluşun ya da ürünün özelliklerini yansıtmalıdır. Seçilen ya da tasarlanan font şirketin içeriğine uygun olmalıdır. Ayrıca kurumun kendisini nasıl tanımladığı ve kurumu yansıtan kavramların neler olduğunu bilmek logonun tasarım aşamasında önemli unsurlardır. Logo sadeliğinin yanısıra gerek rengi gerek şekli itibariyle farklı koşullarda görüldüğü zaman bile akılda kalıcı olmalıdır. Farklı bir ülkeye ait ürün ya da firma için logo tasarlanacağı zaman o ülkenin renklere yüklediği anlamlar ve kültürleri hakkında bilgi sahibi olunmalıdır.

Logo (Logotype) Çeşitleri San Şerif Stili Logolar: Bu sitilde hazırlanan logolarda amaç basit ama güçlü bir ifade sağlamaktır. Derli toplu, zarif, keskin hatlı ve güç dolu bir görünüşleri vardır. Bu sitil logolar genelde modern tasarımcıyı yansıtır.

Tek Karakterden Oluşan Logolar: Çoğu yerde logonun tanımı yapılırken en az iki karakter olmasından bahsedilir ama işin aslı tek karakterden de logo olabileceğidir. Tek tipografik karakterden oluşan logolar güçlü, modern karaktere sahip fikirler ve işaretleri temsil eder. Dünya da çok güzel örneklerini bulmak mümkün.

Çok Karakterden Oluşan Logolar: Birden fazla tipografik karakterden oluşan bu logoların en sık kullanım şekli 2 karakterden oluşanıdır. Çok klasik bir kullanım şekli olmasına rağmen bazen basit ya da son derece karışık sonuçlara ulaşmak mümkün olabiliyor.

Kombinasyon Tipi Logolar: Kombinasyon tipi logolar genelde iki ya da daha fazla farklı etkileşimli logo tipinin kullanılmasından oluşurlar. Harflerin parçaları, gölgeler, deforme edilmiş karakterler, el çizimlerinin bilgisayarda bir araya getirilip manipule edilmesinden oluşurlar. Ortaya çıkan logolar genelde enerji doludurlar.

Geleneksel Olmayan Logolar: Bu tip logolar genelde bildik karakterlerden yararlanarak alışılmışın dışında logolardır. Büyük harf kullanımı, tekrardan kaçınma yeni güçlü bir tarzı oluşturur. Sanki eski tarz ile yeni tarzın bütünü gibidir. Başka bir deyişle geçmişi kullanarak geleceği tasarlamak da denilebilir.

Yeni Tipografik Formlar: Bilgisayarların logo tasarımında kullanılması ve yeni fontların da hızla gelişiminden sonra tasarımcılara birçok imkan sağlanmış oldu. Yaratmak, bozmak, bükmek, deforme etmek, eğmek gibi sonsuz seçenek tasarımcıların elinde olunca ortaya da mevcut fontların üzerinde oynanarak elde edilen yeni logo formlarıdır.

Kaligrafik Logolar: El yazısı, el çizimi ve süslü çizgiler kullanarak yaratılan logolar. Klasik bir yöntem olarak görünmesine rağmen çok modern ve etkileyici sonuçlar doğurabilen bu yönteme ait şu örneklere göz atmak yeterli olacaktır

Rebus - Karmaşık Formdaki Logolar: Kelimeler, objeler ve sembollerin biraraya gelmesinden oluşan karmaşık yapıdaki logolar genelde anlaşılması güç logolardır.

Numaralardan Oluşan Logolar: Sadece rakamlardan ya da hem rakamlarda hem de harflerden oluşan logolardır. Bu numaralar farklı formlarda kullanılabileceği gibi genelde ölçü, mesafe, uzaklık gibi rakamsal değerleri olan anlatımlar için de kullanılabilir.

Katmanlı, Gölgeli, Merkezi Olmayan Logolar: Farklı formlar yaratmak isteyenlerin tercih ettiği belli bir merkezi bulunmayan, biraz sıra dışı, katmanların (arka plan kullanımı), gölgelemelerin kullanıldığı logolar. Bu şekilde hem derinlik hem de algı farklılığı sağlanan, taze ve hareketli logo yaratmak isteyenlerin logo tipi...

Çatlak, Kırılgan ve Agresif Logolar: Tipografik karakterlerin ya da kullanılan sembollerin deforme edilerek, kırılarak, çizilerek, bükülerek oluşturulduğu logo tipi. Anlatılmak istenene, bu tür hareketler vererek farklılık yaratmak isteyenlerin kullandığı bu logo tipine çok farklı sektörlerde rastlamak mümkün..

Afiş Bilgilendirme, bilinçlendirme, duyurma, satış artırma vb. amaçlarla hazırlanıp, daha çok kitlesel iletişim aracı olarak değerlendirilen afişler, sanatsal kaygıların en yoğun olduğu grafik ürünlerdir. Afiş tasarımında en önemli özellik, fark ediciliktir. Afişte yer alacak sözel unsurları azaltın. Sloganlar en çok 5-6 sözcükten oluşsun. Tabii ki ideali 3-4 sözcük. 10 kelimenin üzerindeki sözel mesajlarda okunurluk azalır.

Gerekmedikçe, süslü ve dekoratif karakterler yerine, okunaklı yazı karakterlerini tercih edin. Bold karakterlerin uzaktan daha iyi algılandığını unutmayın. Varsa fotoğraf veya illüstrasyonu afiş üzerinde olabildiğince büyük kullanın. İmgeler ile sözel unsurlar arasındaki dengeyi gözetin. Renk tercihlerinde parlak ve canlı renkleri düşünün; bunlar arasında güçlü kontrastlar oluşturmaya çalışın.

Afişte Olması gerekenler; Afiş dikkat çekmelidir. İzleyiciyi bilgilendirmeli ve / veya istek uyandırmalıdır. Harekete geçirici ve eyleme itici olmalıdır. Hedef kitleye göre düzenlenmeli, anlaşılır bir dil bütünlüğüne sahip olmalıdır.

Afişte Olması gerekmeyenler; Afiş, izleyicinin dünya görüşünü değiştirmek zorunda değildir. Güzel ya da dekoratif olmak zorunda değildir. Afişi tasarlayanın bakış açısını değiştirmek zorunda değildir. Mesaj iletme işlevinin dışında, sanatsal bir değere sahip olmak zorunda değildir.

Piksel (Pixel) Monitör ekranında gözle görünen en küçük nokta olarak adlandırılmaktadır. İngilizce'de resim parçası anlamına gelen "picture element" birleşik kelimesinden çıkarılmıştır. Pixel, picture (resim) sözcüğünün kısaltması olan “pix” ve element (parça) sözcüğünün ilk iki harfiden “el” oluşmaktadır. Günümüz dijital görüntülerinin hemen hemen hepsinin temelinde kare şeklinde, görüntünün parçalanamaz birimi olan piksel yatmaktadır.

Bu pikseller yan yana geldikçe ana görüntü oluşmaktadır Bu pikseller yan yana geldikçe ana görüntü oluşmaktadır. Görüntü boyutu bilgisayar için piksel olarak hesaplanır. Kesme, yapıştırma, montaj gibi işlemlerde bilgisayar, görüntünün piksel olarak değerini dikkate almaktadır. Eninde 2, boyunda 3 piksel olan bir görüntüde toplam 2*3=6 piksel vardır. En ve boy oranları arttıkça piksel sayısı ve dosya boyutu kenarların çarpanı kadar artmaktadır. Piksellerin kendi başlarına bağımsız enleri ve boyları yoktur. Örneğin 2*3 piksel boyutundaki bir görüntü 2*3 cm olarak basılabiliyorken, 2*3 metre veya 2*3 mm olarak da basılabilir.

Derinlik Piksellerin kendilerine ait renkleri vardır. Bu renkler kırmızı, yeşil ve maviden türetilir. Renk derinliği ise bu renklerin miktarını belirler. Renk derinliği ne kadar artarsa her pikselin alabileceği renk sayısı artar, renkler gerçeğe daha yakın olur. Renk derinliği bit cinsinden belirtilir. Her bit 1 ve 0 olarak iki değer alabilir. Örneğin, 8 bit kullanıldığında bu bitlerden 28=2*2*2*2*2*2*2*2=256 kombinasyon üretilir ve her piksel için bu kombinasyon kullanılabilir.

True Color True Colour(32Bit): İnsan gözünü aldatıp ekrandaki görüntüyü gerçek gibi göstermek için kullanılan üç rengin de (kırmızı, yeşil ve mavi) 256`şar tonu gereklidir, bu da renk başına 8 bitten 24 bit yapar. Bu moda “True Color” (gerçek renk) adı verilir. Fakat çoğu güncel ekran kartı görüntü belleğini kullanma yöntemleri yüzünden pikselleri bu modda göstermek için 32 bite ihtiyaç duyarlar. Aradaki 8 bitlik farkı alpha kanalı (piksellerin saydamlık bilgisini tutar) için kullanırlar.

Çözünürlük Görüntü Çözünürlüğü: Çözünürlük, uzunluk biriminde birbirinden ayırt edilebilen nokta sayısıdır. Çözünürlük hesaplanmasında kullanılan değerler PPC (pixel per centimeter-bir santimetre alandaki piksel sayısı) ve PPI (pixel per inch- bir inç alandaki piksel sayısı) 'dir. Bir inç, 2.54cm’dir. Örneğin 1 cm başına 2 piksel düşüyorsa görüntü çözünürlüğü 2 PPC’dir. Aynı görüntü için çözünürlük düşürülürse, görüntü kalitesi belirgin şekilde düşer.

Aynı Görüntü Solda Çözünürlük 200x222 Piksel, Sağda 25x28 Piksel.

Monitör Çözünürlüğü: Monitörler 9”, 14”, 15”, 17”, 19”, 21” ve 25” lik boyutlarda olabilirler. Monitörün çözünürlüğü, piksel boyutları olarak tanımlanır. Örneğin, monitör çözünürlüğü ve fotoğrafın piksel boyutları aynıysa, %100 olarak görüntülendiğinde fotoğraf ekranı doldurur. Görüntünün ekranda ne kadar büyük görüntüleneceği, görüntünün piksel boyutları, monitör boyutu ve monitörün çözünürlük ayarı gibi faktörlerin birleşimine göre değişir. Monitörlerde pikseller arası mesafe ne kadar az ise görüntü o kadar net olur.

Grafik ve Resim Dosyaları Bitmap grafik nedir ? Bitmap grafik, ilgili görüntüyü oluşturan ve her biri renk bilgisi içeren piksel veya noktaların yan yana ve alt alta dizilmesiyle oluşan grafik türüdür. Piksel ise bir bitmap görüntüyü oluşturan en küçük noktadır. Bitmap görüntü büyütüldüğünde piksellerden oluştuğu görülür ve görüntü kalitesinde kayıp yaşanır.

Bitmap grafikler hangi programlarla oluşturulabilir Bitmap grafikler hangi programlarla oluşturulabilir ? Bitmap grafikleri oluşturmak için en bilindik ve en popüler olan program Adobe Photoshop‘tur. Adobe Photoshop’a alternatif olarak ücretli olan Corel PaintShop Pro ya da açık kaynaklı ve ücretsiz bir program olan GimpShop tercih edilebilir. Bitmap grafiklerde en çok kullanılan uzantılar JPG, PNG, GIF ve BMP’dir.

Bitmap grafiklerin avantajları •Bitmap grafikler milyonlarca renk değişimine sahip olabilir. •Bitmap grafiklerde piksellerin her birine müdahale edebilirsiniz. Bu sayede fotoğrafçılar veya sayısal sanatçılar fotoğraflarda rötuş ve manipüle işlemleri yapılabilmektedir.

Bitmap grafiklerin dezavantajları •Bitmap grafiğin sahip olduğu çözünürlükten daha yükseğe getirildiğinde keskinliğini yitirir ve görüntüde bozukluk meydana gelir. Aynı zamanda sahip olduğu çözünürlükten daha aşağı hale getirildiğinde de pikseller kaldırıldığı için orijinal görüntüsünü kaybeder. •Bitmap grafikler özel dosya biçimlerini saymazsak (Photoshop gibi programların kullandığı .psd dosya türü gibi) katman bilgileri içermezler. Bu yüzden düzenlenmesi vektör grafiklere nazaran zordur. •Bitmap grafikler vektör grafiklere nazaran bilgisayarda dosya boyutu olarak daha fazla yer kaplar.

Vektör grafik nedir? Vektör grafikler çözünürlükten bağımsız, her bir nesnenin matematiksel ifadelerle oluşturulduğu ve en önemlisi detay kaybetmeden herhangi bir boyuta yeniden ölçeklendirilebilen grafik türüdür. Vektörel nesne büyütüldüğünde herhangi bir bozulma gerçekleşmemektedir.

Vektör grafikler hangi programlarla oluşturulabilir Vektör grafikler hangi programlarla oluşturulabilir? Vektör grafik üretmek için yapılan birçok program mevcuttur. Bunlardan ilk akla gelen Adobe Illustrator ve Adobe Fireworks programlarıdır. Adobe Illustrator’un dosya uzantısı .ai’dir. Fireworks ise .png dosya uzantısını kullanır. Öte yandan ülkemizde özellikle baskı alanında Corel Draw programı kullanılmaktır. Corel Draw’ın dosya uzantısı .cdr’dir. Bunların dışında çok popüler olmasa da Adobe Freehand ve ücretsiz olan Inkscape programları da kullanılmaktadır.

Vektör grafiklerin avantajları •Vektör grafikler farklı boyutlar ve farklı renklerde üretilmesi gereken çalışmalarda kullanmak için idealdir. Örneğin vektörel bir çizim çalışması büyük bir ilan tahtası için büyütülüp kullanılabilir. Aynı zamanda istenilen derecede küçültülüp kalite kaybı olmaksızın bir kartvizit üzerine de basılabilir. Görsel detaylar her iki durumda da kayba uğramaz. •Vektör grafikler gerektiğinde bitmap haline kolaylıkla getirilebilir. •Vektör grafikler istenildiğinde yeniden renklendirilebilir, nesneler yeniden şekillendirilebilir. •Dosya boyutu olarak daha az yer kaplarlar.

Vektör grafiklerin dezavantajları •Vektörel grafik çalışmalarında görsel olarak fotoğraf kalitesinde üretim yapılamaz. •Vektörel grafik çalışmaları Bitmap dosyasına dönüştürülmeden web üzerinde kullanılamaz (.svg uzantılı dosyalar hariç).

FOTOĞRAF ve RENK Fotoğraflar sadece ışık çizgilerinin oluşturduğu görüntülerden oluşmuş değildir. Aynı zamanda da renklerin oluşturduğu anlamlı görüntülerdir. Siyah beyaz veya çok renkli olarak sunulmaları, sunucu kadar izleyici yönünden de anlam farklılıkları yaratmaktadır. Fotoğrafın bir anlatım dili olduğu ve bir iletişim aracı olduğu gerçeğinden yola çıkarak her türlü iletişimde karşılaşılan iletişim zorlukları fotoğrafta da görülmektedir. Renklerin algılanmasındaki kültürel farklılıklar nedeniyle, fotoğrafçının (siyah beyaz, çok renkli veya renklere müdahale) rengi kullanma yeri ve biçimine göre ileti her alıcı tarafından aynı şekilde algılanmayacaktır.

Fotoğraf ilk olarak siyah beyaz, gri tonlarıyla ortaya çıkmıştır Fotoğraf ilk olarak siyah beyaz, gri tonlarıyla ortaya çıkmıştır. Ancak insanların renkle tanışmalarının ve kullanmalarının tarihi fotoğrafın bulunuşundan çok öncedir. İlk insanlara ait mağara duvarlarındaki basit çizimleri önemsemezsek, ressamların tabloları, dinsel amaçlı yapıların duvar süslemeleri binlerce yıldır renklerle bezelidir. Işıkla yazı yazma ya da ışık yardımıyla resim yapma yöntemi olan fotoğrafik ilk görüntü 1822 yılında Fransız buluşçu Joseph Nicephore Niepce tarafından gerçekleştirilmiştir. Fotoğrafçılık, ulaşım ve teknolojilerdeki gelişme ve değişmelerle birlikte kısa sürede geniş katılımcı kitlesine ulaşmıştır. Gelişim süreci içinde de fotoğrafla uğraşan sanatçılar ve tüccarlar olarak sınıflara ayrılmıştır.

Renkli fotoğraf tekniği, İngiliz Thomas Young’ın kuramına dayanmaktadır; 1802’de temel aldığı üç rengin, kırmızı, yeşil ve mavinin, gözün tüm renkleri üretmesi için yeterli olduğu varsayımını ileri sürmüştür. Daha sonraları (1859), Grassmann yasaları bu konuya şu açıklamaları getirmiştir: “Uygun üç ışınım belli oranlarda toplanarak birbirine karıştırıldığında her türlü renkli izlenim elde edilebilir.” Bu karışım, göz retinası üzerinde oluşan karışımdır; çeşitli ışık demetlerinin etkisi birbirine eklenir: dolayısıyla bu etkiye eklemeli etki denir. Bir başka araştırmacı, İngiliz bilim adamı James Clark Maxwell 1861’de, Londra’da yapılan bir konferans sırasında kırmızı, yeşil, mavi filtrelerle çekilmiş üç adet siyah-beyaz diapozitifi üst üste gelecek şekilde perdeye yansıttı. Böylece renkli görüntü elde ediliyordu. Günümüzde kullanılan bütün renkli prosesleri, söz konusu deneyden türemiştir.

Renkler ve Kültür Benzer eğitim ve kültür düzeyindeki insanların renklere aynı anlamlar verdikleri, kültür farklılıkların çok aşırı olduğu toplumlar arasında ise aynı renklerin farklı anlamlar taşıdıkları görülmüştür. Örneğin uzak doğu’da beyaz renk, batıda ise siyah renk hüznün, yassın rengidir. Çin’de ise bir gelin adayı yeni hayatı ve mutlu geleceği temsil etmek için kırmızı bir elbise giyer. Renklerin insan psikolojisi üzerindeki etkilerinin anlaşılması ile birlikte, gerek üreticiler gerekse tüketiciler renkleri kullanarak çeşitli ilgi çekme yöntemlerini geliştirdiler.

ERGONOMİK TASARIMDA RENK Ergonomi, insanların anatomik, antropometrik özelliklerini, psikolojik ve fiziksel kapasitelerini ve tole­ranslarını göz önüne alarak, endüstriyel iş ortamındaki tüm faktörlerin etkisi ile olabilecek organik ve psiko- sosyal stresler karşısında, sistem verimliliği ve insan-makine-çevre uyumunun temel yasalarını ortaya koymaya çalışan disiplinlinler arası bir araştırma geliştirme alanıdır. “İnsan faktörleri mühendisliği” olarak da bilinen ergonomi, insan ile kullandığı donanım ve çalışma ortamı arasındaki ilişkileri inceleyerek uygulama alanına aktarır Ergonominin uğraş alanları aşağıdaki gibidir: 1. İnsan özellikleri (duyusal, fiziksel) ve kapasite sınırları 2. Çalışma koşullan (duruş ve hareketler, yorgunluk, gerilim, monotonluk, iş güvenliği, kazalar, moti­vasyon, vardiya çalışması, çalışma süreleri, otorite, yetki, sorumluluk, grup davranışı, ücret yapısı) 3. İnsan makine ilişkisi (Gösterge-kontrol düzeni, Boyut sorunları, Mekanik sorunlar) 4. Çevresel koşullar (aydınlatma, gürültü, titreşim, sıcaklık, nem, hava akımı, toksin maddeler, buharlar, gazlar, radyasyon, düzen ve temizlik, renk ve manzara)

Renk ve rengin özellikleri Işığın cisimlere çarptıktan sonra yansıyarak gözümüzde bıraktığı etkiye renk denir. İnsanlarda renk duygusunun oluşması için bir cisimden yansıyan ışığın yanı sıra, gelen ışık karşısında normal çalışan bir göz ve beyinde kusursuz bir görme merkezi gerekir. Bu bağlamda renk şu üç sistemde incelenir: Psikolojik sistemde renk: Beynimizde uyanan bir duyumdur. Fizyolojik sistemde renk: Çeşitli ışık cinslerinin göz retinası üstündeki sinirler vasıtasıyla oluşturduğu fizyolojik olaylardır. Fiziksel sistemde renk: Işığın hangi dalga uzunluklarını hangi oranda bulundurduğuna dair, ölçülerle rakamlarla ifade edilebilen değerleridir. Göz bu dalga titreşimlerini renk sinirleri vasıtasıyla beyne gönderir ve renk görülür. Kısaca, ışığın göze gelmesi fiziksel, bu ışınlar karşısında gözde meydana gelen işlemler fizyolojik, ışınların gözde algılanması olayı psikolojik olaydır.

Rengin psikolojik etkileri Psikolojik etkilerine göre renkler sıcak ve soğuk olarak sınıflandırılır. Sıcak renkler, dalga boyu yüksek olan sarı, kırmızı ve turuncudan oluşur. Dalga boyu daha düşük olan soğuk renkler ise mavi, mor ve yeşildir. Sıcak renkler daha çabuk algılanabildikleri ve görsel düzen içinde görünebilir olduğu için bize yakın olma hissi uyandırır. Soğuk renklerin ise geriye çekilme etkisi vardır, uzaklık hissi doğurur. Sıcak renkler, izleyeni uyarır ve neşelendirir. Fiziksel gücü, enerjiyi, dinamizmi arttırır, metabolizmayı hız­landırır; fazlası ise heyecan, yorgunluk, şiddet, saldırganlık ve konsantrasyon güçlüğü yaratabilir. Örneğin, Amerikan otomobil kuruluşu, kırmızı renkli otomobil kullananların diğer renklerde araç kullananlara göre daha fazla kaza yaptıklarını belirlemiştir. Ayrıca, trafik işaretlerinde örnek teşkil ettiği gibi, tehlike ve yasakların belirtilmesinde kırmızının, dikkat, uyarı amaçlı olarak sarı rengin kullanıldığı görülür. Turuncunun dışa dönüklük, girişimcilik, sosyallik sağladığı, şeffaflık, hafiflik, serbestlik duygusu uyandırdığı da ortaya konmaktadır. Sıcak renkli cisim ve mekanların daha yakında ve büyük göründükleri bilinir. Örneğin bü­yük mekanların küçük görünmesi istendiğinde sıcak renkler kullanılması uygun olduğu gibi, küçük mekanların da soğuk renklerle boyanarak daha büyük algılanması sağlanabilir.

Soğuk renkler yatıştırıcı ve dinlen­diricidir; güven, huzur, üretkenlik, sorumluluk, düzen, ferahlık, barış, özgürlük gibi duyguları çağrıştırır. Düzeni ve rahatlık duygusunu çağrıştırması nedeniyle resmi giysiler ve üniformalarda mavinin tercih edilmesi, hastane odalarında, ameliyat giysilerinde parlamayı önlemesinin yanında, negatif enerjiyi alması, güven ve huzur telkin etmesi nedeniyle yeşilin kullanılması birer örnektir. Soğuk renkler aşırı dozda kullanıldıklarında ise kasvetli, hatta moral bozucu, bir etki yaratabilirler; tembellik, ağırkanlılık, hayalperestlik, duygusallık uyandırabilirler. Işığın tamamen yutulduğu ya da yansıtıldığı birer renksizlik durumu olan siyah ve beyazın ise meydana getirdiği bazı psikolojik çağrışımlar söz konusudur. Siyah, güç, tutku, otorite, ciddiyet, resmiyeti temsil ederken; beyazın temizlik, saflık, istikrar, teslimiyet gibi çağrışımları söz konusudur. Gelinlik ve hemşire giysilerinin beyaz olması bu masumiyet, arılık ve hijyen duygusuna dayanır. Renklerin insanlar üzerindeki etkileri insan - çevre etkileşimi bağlamında tasarım bilgisi içinde yer almakta, mimarlık, ürün tasarımı, grafik tasarımı, web tasarımı gibi farklı tasarım alanlarındaki uygulamalarda bir ergonomik veri olarak değerlendirilmektedir.

Grafik tasarım uygulamalarında renk öğesi bir tasarım elemanı olarak büyük önem taşır. Renk ve ton değerleri sayesinde biçimleri, tipografiyi, önplanı görünür kılmak veya arka plana itmek, görsel hiyerarşiyi organize etmek mümkün olur. Web tasarımında içerikle de bağlantılı olarak uygulanan renk seçimi, izleyiciyi psikolojik yönden hazırlamakta, algılamayı kolaylaştırmakta ve kolayca yönlendirmekte önemli bir etkendir. Renkler, ürün, marka, logo, ambalaj, reklam gibi pazarlama iletişiminin öğeleri açısından da önemlidir. Reklam uygulamalarında ürünün fark edilme ve tanınmasını sağlamak; okunaklılığın arttırılması, ürüne kişilik kazandırmak ve tanınmışlığını sağlamak, ikna gücünü arttırmak gibi noktalarda renkten yararlanılır. Örneğin temizlik amaçlı ürünlerin ya da diyet besinlerin mavi, yeşil tonlarında ambalajlarda sunulması, hamburger, kola gibi çokça tüketilen ürünlerin kırmızıyı tercih etmesi, banka logolarında güveni telkin etmesi nedeniyle yeşilin kullanılması tüketicinin algısal örgütlemelerine yardımcı olmak üzere kullanılan renk tercihleridir. Renklerin bireyin çeşitli psikolojik dürtü, güdü ve ihtiyaçları üzerinde de etkili olduğu saptanmıştır. Açlık duygusu üzerinde turuncu, açık sarı, kırmızı, açık kahve renginin etkili olduğu, yeşil, mavi ve turkuazın susuzluk etkisi uyandırdığı, mavi ve beyazın temizlik ve sağlık duygusunu etkilediği, pastel tonların annelik ve şefkat duygusunu çağrıştırdığı, mavi ve yeşilin sessizlik duygusunu arttırdığı saptanmıştır

Sonuç Değerlendirme Renk, insanın fiziksel, zihinsel ve psikolojik özellikleri bağlamında önemli bir uyaran olarak , insan – nesne - çevre uyumuna katkı sağlamaktadır. Renk, algılama ve yarattığı psikolojik etkiler açısından, ürün tasarımı, mimarlık, grafik tasarım, makinelere ait gösterge ve kontroller, yazılım ergonomisi gibi farklı tasarım alanları kapsamında ele alınmış ve disiplinler arası bir araştırma zemini hazırlanmıştır. Rengin, ergonomik bir faktör olarak dikkat, uyarı, motivasyon, verimlilik, iletişim, yaratıcılık gibi noktalardaki rolüyle, kazaların önlenmesi, konfor ve hijyen duygusunun yaratılması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sosyal iletişim ortamlarının oluşturulmasına katkıları vurgulanmıştır.

Grafik Düzenleme Yazılımları Grafik düzenleme yazılımları (Photo Editing Software), yeni bir resim oluşturmaktan daha çok var olan resimler üzerinde düzenlemeler yapmanıza yardımcı olan programlardır. Bundan dolayı içerdiği çizim araçları, kalem ve fırçadan çok, kesme kopyalama ve silme üzerine dayalıdır. Bu tip programlar iki resmin montajlamasından var olan resim üzerinde değişiklik yapmaya, bozulmuş veya yıpranmış resimlerin tekrar oluşturulmasından yeni illüstrasyonlara kadar birçok alanda kullanılırlar. Bu programlar yan yana gelmemiş insanları aynı resim içinde göstermek, hiç gitmediğiniz yerlerde çekilmiş fotoğraflar oluşturmak, var olan arabanızın rengini değiştirmek yada kendinizi farklı şekillere dönüştürmek gibi eğlence amaçlı olarak da kullanılabilirler.

İLLÜSTRASYON: Başlık, slogan yada metin gibi sözel unsurları görsel olarak betimleyen yada yorumlayan bütün unsurlara genel olarak "İllüstrasyon" adı verilir. İllüstrasyonların hazırlanmasında geleneksel çizim ve boyama malzemelerinin yanı sıra, fotoğraf, kolaj ve bilgisayar tekniklerinden de yararlanılmaktadır. İllüstrasyonlar, kullanım alanları açısından üç grupta toplanabilir: 1- Reklam İllüstrasyonları: Bir ürün yada hizmeti tanıtma amacıyla yapılan bu tür çalışmalarda ayrıntı ön plandadır. Sinema, tiyatro ve konser afişleri, kaset ve cd kapaklan, turistik ilanlar, besin ambalajlan, basın ilanları, takvimler, tebrik kartlan, çıkartma ve etiketler; reklam illüstrasyonlarının uygulama alanları arasındadır. Moda illüstrasyonları da reklam illüstrasyonu içinde ele alınmaktadır. 2- Yayın İllüstrasyonları: Gazete, dergi, kitap ve ansiklopedilerdeki makale, haber, öykü, roman, şiir ve açıklamalara eşlik eder. Yayın sektöründe çalışan bir illüstratör, üzerinde çalışacağı metnin içeriği hakkında bilgi ve görüş sahibi olmalı, metindeki mesaj ve duyguyu resim diline aktarabilmelidir. Gazete illüstrasyonlarında genellikle siyah-beyaz resimleme tekniklerinden yararlanılır. İllüstrasyonun bir sanat biçimi olarak en özgür uygulama alanı; kuşkusuz, çocuk kitaplarıdır. 3- Bilimsel ve Teknik İllüstrasyonlar: Botanik, tıp, zooloji, mekanik, jeoloji gibi uzmanlık alanları için öğretici ve tanımlayıcı amaçlarla yapılan ayrıntılı illüstrasyonlar bu grupta toplanabilir. İllüstratör; konu içinde daha önemli olanı vurgulamak için, gerektiğinde ayıklama, yalınlaştırma ve gerçeklik duygusunu etkilemeyecek abartma yöntemlerine başvurarak, bir fotoğraf makinesinden daha fazlasını yapmayı hedefler.

Sık Kullanılan Resim Formatları En çok kullanılanlar BMP, GIF, Animated GIF, JPG, PICT, TİFF, PNG, EPS, PSD, RAW'dır. Bunların hepsi de resim formatlarıdır. Temel farklı özellikleri vardır (kodlama, sıkıştırma algoritmaları gibi). Birbirlerine üstünlükleri ve farkları : BMP: En temel resim formatı BMP'dir (bitmap). Windows işletim sisteminde kullanılan standart resim dosyasıdır. Herhangi bir sıkıştırma yöntemi kullanılmadığı için dosya boyutu diğer resim türlerine göre çok büyüktür. Güncel herhangi bir resim programı ile açılabilir. GIF: BMP çok hızlı bir format olmasına karşın, oldukça fazla yer kapladığı için pek tercih edilmez. Eğer dosya 256 renkten fazlasını içermiyorsa, GIF (Graphics Interchange Format) iyi bir çözüm olabilir. GIF, COMPUSERVE'in geliştirdiği bir resim formatıdır. İyi bir sıkıştırma algoritması vardır (LWZ) ve görüntüleme de oldukça hızlı bir şekilde gerçekleştirilir. En fazla 256 rengi desteklemesi dışında (8 bit) herhangi önemli bir eksikliği bulunmamaktadır. Bunun yanında GIF, İnternet Tarayıcıları ile görüntülenen resimler için standart bir resim formatıdır.

Animated GIF: Hareketli GIF, tek bir GIF dosyası içinde birden çok ve belli bir sırada konmuş GIF'lerden (sahne) oluşur. İnternet Tarayıcılarında bu dosyalar "hareketli" bir şekilde görüntülenir. Dosya içinde bulunan sahneler, sonsuz bir döngü içinde, hızı ayarlanarak hareketlendirilebilir. Hareketli GIF'ler, Web ortamlarının vazgeçilmez yardımcı elemanlarıdır. Sayfalara dinamiklik ve görsellik katarlar. JPG: Çok renkli (256 renkten fazla) bir görüntü saklanmak istendiğinde GIF formatını kullanmak mümkün değildir. BMP olarak saklanabilir. Fakat diskte kapladığı alan çok fazla olacağından tercih edilmez. Bu sorunu aşmak için JPEG (Joint Photographics Experts Group) daha iyi bir alternatif olabilir. Standart JPG formatında, resmin kalitesinden bir miktar ödün vererek sıkıştırma uygulanır. Böylece dosya boyutu oldukça azalır. Özellikle 24 bit (gerçek renk) uygulamalarda resim kalitesinin düştüğünü anlamak mümkün değildir. Bu tip uygulamalarda JPG tercih edilir. JPEG dosya formatının sıkıştırma oranı kullanıcı tarafından belirlenebilmekte (0-100 arası bir değer) ve bu şekilde en uygun kalite/dosya boyutu oranı seçilebilmektedir. PICT: PICT formatı Macintosh grafik ve yazım programları tarafından sıkça kullanılır. PICT aynı renkten oluşan büyük alanları etkili bir şekilde sıkıştırmaktadır. PICT formatının dezavantajı dosyaların yapısından dolayı çabuk bozulabilmesidir. Ayrıca renk ayrımında bazı yazılımlarda sorun çıkardıkları bilinmektedir.

TIFF: Tagged-Image File Format (TIFF) formatı farklı işletim sistemleri ve uygulamalar arasında kayıpsız ve esnek bir dosya değişimini sağlaması nedeniyle tüm çalışmalar için uygun bir format olarak bilinmektedir. TIFF'in kullandığı birçok sıkıştırma vardır. Bunlar arasında en çok kullanılan kayıpsız LZW sıkıştırma yöntemidir. Kayıt sırasında fotoğrafın kullanılacağı işletim sistemi olarak PC veya Mac seçilebilmektedir. Katmanlı yapıyı desteklememektedir. PNG: "Taşınabilir Ağ Grafiği" anlamındaki (Portable Network Graphics) 'in kısaltmasıdır. Kayıpsız sıkıştırma yapmaktadır. PNG dosyaları saydamlık bilgisi içerir ve katmanlı yapıdadır. EPS: “Encapsulated PostScript” kısaltması olan EPS, Adobe firmasının geliştirdiği, vektör ve noktacık tabanlı çalışabilen, grafik, illüstrasyon ve sayfa düzeni amaçlı, grafik, resim, formatıdır. EPS PostScript, uygulaması en karmaşık sayfa düzenlerini (yazı, grafik, resim içeren) tasarlamayı kolaylaştırmıştır.

PSD: “Photoshop Document” kısaltması olan PSD, Photoshop uygulamasına özel bir formattır. Formatı farklı işletim sistemleri ve uygulamalar arasında dosya paylaşımında kolaylık sağlamaz. PSD çok sayıda saydamlık kanalın ve katmanlı yapıyı desteklemektedir. Görüntü üzerinde çalışmak için oldukça uygun olan PSD formatı matbaa veya internet paylaşımı için uygun değildir. RAW: RAW değişik bilgisayarlar ve işletim sistemleri arasında bilgi iletimine izin veren esnek bir formattır. Kanal sayısı, her kanaldaki piksel derinliği dosya uzantısı ve başlık bilgileri tanımlanabilir.