NORMAL YENİDOĞANIN FİZYOLOJİSİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
TOPRAĞIN HİKAYESİ HORİZON: Toprağı meydana getiren katmanlara horizon adı verilir. TOPRAK: Toprak taşların parçalanması ve ayrışmasıyla meydana gelen,
Advertisements

Yanık, Donma ve Sıcak Çarpması
FİZİKSEL GELİŞİM Öğr. Gör. İdris KARA.
MADENSEL MADDELER (MİNERALLER)
ÇOCUK GELİŞİMİNE GİRİŞ
HAZIRLAYAN AYŞE KAÇAR. Hastalılar kullanılan ilaçlar vb. nedenlerle vücut direncinin düşmesi sonucu fırsatçı mikroorganizmalar ağız içinde enfeksiyon.
Virüs hastalıkları. Grip İ nfluenza ya da grip, viral bir hastalıktır.viral Sa ğ lıklı insanlarda ortalama bir haftada geçer.
OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARINDA ASTIM RİSK FAKTÖRLERİ Dr.Mehmet Seyhan A Acta Pædiatrica , 1606–1610.
SPORLA İLGİLİ HAREKETLER DÖNEMİ (7-12 yaş)
YARIŞMADA 20 ADET FEN SORUSU SORULACAKTIR. HER SORU İÇİN YANITLAMA SÜRESİ 40 SANİYEDİR.
E R G E N L İ K ERGENLİK DÖNEMİ FİZİKSEL GELİŞİM
Zihinsel engellilerin sınıflandırılması
 LÖSEV, 24 Eylül 2000 tarihinde, lösemili çocuklara özel, modern tıbbın tüm olanaklarını bünyesinde barındıran 2000'li yılların.
Boşaltım sistemi.
ŞEKER(DİABETES MELLİTUS DM) HASTALARININ YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Şeker ya da diyabet denilen hastalık genellikle kalıtsal ve.
GEBELİĞİ ETKİLEYEN HASTALIKLAR
1. Fast food ürünlerindeki yağın çoğu hayvansal kaynaklı olup, çoğunlukla doymuş yağ asidi içerir. Yağdan gelen enerjinin artması, başta koroner kalp.
PNÖMONİ.
YANIKLARDA İLK YARDIM BEÜ ZONGULDAK SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ CERRAHİ HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ A.D.
BEBEKLERDE TEMEL YAŞAM DESTEĞİ MERT KIZIL 39 RAMAZAN ÇİL 11/A.
EMZİKLİLİK DÖNEMİ
Kuduz Kuduz ; hasta hayvanın ısırması sonucu, enfekte tükürüğün bütünlüğü bozulmuş deri yada mukozalara teması yoluyla bulaşan ve akut beyin iltihabı.
KİŞİSEL HİJYEN.
ZEHİRLENMELERDE İLKYARDIM
ZEHİRLENMELERDE İLKYARDIM
0-1 YAŞ BÜYÜME VE GELİŞME ÖZELLİKLERİ Yrd. Doç. Dr. Aysel TOPAN
Yenidoğanın doğum odasında ilk bakımı ve fizik muayenesi
Çocukluk Çağı Kanserleri Yrd. Doç. Dr. Tülay KUZLU AYYILDIZ
FEN ve TEKNOLOJİ BOŞALTIM SİSTEMİ
Hİjyenİk El YIkama Normal sabunlar ve antiseptik özellikli sabunlar kullanılabilir. Bu şekilde geçici mikroorganizmalar uzaklaştırılır ya da öldürülür.
Yenidoğanın fizyolojik özellikleri ve ekstrauterin yaşama uyumu 1
SAĞLIKLI ERİŞKİNE YAPILMASI GEREKEN AŞILAR
Ünite- 1 Vücudumuz ve Sistemler
Öğretimin Uyarlanması
Hayvan refahına uygun koşulların belirlenmesi
YETİŞKİNLİK DÖNEMİ İlk Yetişkinlik Orta Yetişkinlik Yaş
ABDOMEN.
SAĞIM Sağım, süt ineği işletmelerinin en önemli, aşırı özen gerektiren ve aynı zamanda en zor işlerinden birisidir. Günde 25 kg süt veren bir ineğin el.
MEME İLE İLGİLİ DURUMLAR
Menü Planlama.
Mastitis Çeşitleri Mastitis, şekillenen yangının derecesine göre subklinik ve klinik diye 2’ye ayrılır. Subklinik mastitiste, süt ve meme dokusunda gözle.
MASTİTİSLERİN TEDAVİSİ
KORDOSENTEZ Doç. Dr. Başak Baksu.
KOBAY Araştırmalarda sadece kısa ve sert kıl yapısına sahip İngiliz kobay ırkı ve bu ırka ait Duncan-Hartley, 2 ve 13 soyları kullanılmaktadır. Duncan-Hartley.
Fare Biyomedikal çalışmalarda için uygun ve en çok kullanılan türdür. 400’ün üzerinde farklı soyu vardır. Başlıca kanser, antikor, ilaç ve aşı araştırmalarında.
İlkyardım Nedir? Herhangi bir kaza veya yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya.
Sağlık Bilimleri Fakültesi
ŞEKER HASTALIĞI.
TEMEL YAŞAM DESTEĞİ (SUNİ SOLUNUM VE GÖĞÜS BASISI)
KASDA ENERJİ ÜRETİMİ (Açlıkta ve Toklukta)
ENERJİ METABOLİZMASI VE REGÜLASYONU
Erken Öğrenme Devinsel Beceriler ve Algısal Yetenekler
SICAK HASARI ve İLKYARDIM
OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARININ BESLENMESİNDE
Isı Enerjisi ve Gerekliliği
Cerrahi El Yıkama.
YENİ DOĞAN BEBEK VE ÖZELLİKLERİ
Bedensel Büyüme ve Psiko-Motor (devimsel) Gelişme
İŞİTME VE DENGE FİZYOLOJİSİ
Doğum Öncesi Gelişim.
Oyun İçine Gömülü Öğretim
KALITIM VE ÇEVRE I. Kalıtım II. Çevre
Gelişim ve Temel Kavramlar
Beslenme İlkeleri - 5.
ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ TEMEL İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ.
Yenidoğanın ısı kontrolü TERMOREGÜLASYON
CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME
Yenidoğanın fizyolojik özellikleri ve ekstrauterin yaşama uyumu 2
Ergenlikte Psikososyal Sorunlar
TEMEL YAŞAM DESTEĞİ.
Sunum transkripti:

NORMAL YENİDOĞANIN FİZYOLOJİSİ

INTRAUTERIN YAŞAMDAN EKSTRAUTERIN YAŞAMA GEÇİŞ Henüz yenidoğmuş bir bebeğin ilk 24 saat içindeki klinik görünüşü ve yaşam bulguları oldukça önemlidir. Bu nedenle yenidoğanın doğum sonu ilk bakımında vücut dengesini en üst düzeye getirmek ve o düzeyi korumak amaçlanır. Sıcak, karanlık ve sıvı ile dolu bir ortamdan, soğuk, aydınlık ve kuru bir ortama geçen yenidoğan, ilk 6 saat içinde vücut sistemleri stabil olmadan önce düzensiz bir biyo­lojik uyum dönemi yaşar. Bu uyum dönemi birbi­rini takip eden üç dönemden oluşur

INTRAUTERIN YAŞAMDAN EKSTRAUTERIN YAŞAMA GEÇİŞ 1. Reaktif dönem (ilk 15-30 dk) Inaktif dönem (30 dk-2 saat) 2. Reaktif dönem (2 saat-6 saat)

INTRAUTERIN YAŞAMDAN EKSTRAUTERIN YAŞAMA GEÇİŞ Neonatal dönemde, yenidoğanın fizyolojik, psikolojik ve gelişimsel gereksinimleri nedeniyle tüm aile üyelerinin sorumluluklarında bir değiş­me olacaktır. Aile içinde gereksinimlere paralel kişilerin rolleri de değişecektir. Bu rollere uyum prenatal (doğum öncesi) dönemde başlar. Ebeveynlerin bebekleri ile ilgili hayalleri vardır. Ancak bebeğin dünyaya gelişi ile bu hayaller gerçeğe doğru yönelir ve duruma uyum sağlar.

INTRAUTERIN YAŞAMDAN EKSTRAUTERIN YAŞAMA GEÇİŞ Yenidoğanın fiziksel özelliği, yetişkin ve ço­cuktan farklıdır. Vücuda oranla başı daha büyük ekstremiteleri kısa ve karın öne doğru bombelidir. Bazı bölgeleri (genitaller) ödemli olabilir. Başın şekli doğum ve eylem sürecine göre değişebilir.

INTRAUTERIN YAŞAMDAN EKSTRAUTERIN YAŞAMA GEÇİŞ Vücudunda lekeler (örn: milia, mongoliyon noktalar v.b) görülebilir. Bu durumlar ebeveynlerin bilmediği ya da beklemediği özelliklerdir. Yenidoğanın fiziksel özelliklerinin, ebeveynlerin doğum öncesi hayallerine benzemediği durumlarda, ebeveynleri hayal kırıklığına uğratabilir. Bu nedenle hemşire yenidoğanın fiziksel özelliğini doğum öncesi ve sonrası ebeveynlere anlatarak, onların doğum sonu döneme uyumlarını kolaylaştırmada önemli role sahiptir. Ayrıca bu yolla ebeveyn-yenidoğan etkileşimini de artırabilir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Yenidoğanın özellikle bedeninde oluşan solunum, dolaşım ve ısı değişiklilerine uyum sağlaması hayati önem taşır.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Kardiyovasküler Sistem Pulmoner vasküler rezistansta azalma, Periferal vasküler rezistansta artma, Pa02 artma, Sol atriyumda basıncın artması ve sağ atri­yumda basıncın azalması ile foramen ovale­nin kapanması. Umblikal venöz dörıüşün durması ile duktus venözusun kapanması, Duktus arteriyozusun kapanması, Umblikal arterlerin ve venin konstrüksiyonu, Sol ventrikülün işyükünün artması. Sağ ventrikülün işyükünün azalmasıdır.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Kardiyovasküler Sistem Intrauterin dönemde kan plasenta aracılığı ile oksijenlenirken, doğumdan sonra kan, akciğerlerde oksijenlenir. Intra­uterin yaşamda fetal dolaşımı sağlayan, foramen ovale, duktus arteriyozus, ve duktus venozun kapanması ile umblikal arterlerin, umblikal venin ve hepatik arterlerin ligament haline dönüşmesi kardiyovasküler sistemle ilgili en önemli değişikliklerdir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Kardiyovasküler Sistem Foramen Ovalenin Kapanması: Foramen ovale iki atriyum arasındaki açıklıktır. Bu nedenle, kanın bir kısmı sağ atriyumdan sol atriyuma geçerken bir kısmı da sağ ventriküle geçerek pulmoner dolaşıma katılır. Fetal dolaşırnda sağ atriyumdaki basıncın sol atriyumdaki basınçtan yüksek olması foramen ovale açıklığını korur. Ancak doğum sonrası yenidoğanda, pulmoner vasküler rezistans azalır ve periferal vasküler rezistans artar. Bu nedenle sol atriyuma giden kan miktarı artar. Bunun sonucunda sol atriyumdaki basınç artarken, sağ atriyumdaki basınç düşer. Bu durum doğumdan hemen sonra foramen ova­lenin kapanmasına neden olur.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Kardiyovasküler Sistem Duktus Venozusun Kapanması: Umblikal ven ile V. kava inferior arasındaki açıklıktır. Doğumdan sonraki 3-7 gün içinde kapanır. Meka­nizması tam bilinmemekle birlikte doğumdan sonra duktus venozise kan gitmemesi sonucu bu açıklığın fibrotik bir yapıya (lig. venozus) dönüş­tüğü ileri sürülmektedir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Kardiyovasküler Sistem Duktus Arteriozusun Kapanması: Pulmo­ner arter ile aorta arasındaki açıklıktır. Fetal do­laşımda, duktus arteriozus açıklığı nedeniyle kan pulmoner arterden dessending aortaya geçer. Yenidoğanın solunumunun başlaması ile pulmo­ner vasküler rezistans azalır ve sistemik rezis­tans artar. Bu durum kanın soldan sağa geçme­sine neden olur.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Kardiyovasküler Sistem Umblikal Ven ve Arterlerin Konstrüksiyonu Umblikal ven, fetüse oksijenlenmiş kan taşır­ken, iki umblikal arter oksijensiz kan ve fetal do­laşımdan gelen atıkları taşır. Doğum sonrası pla­sental dolaşımın ortadan kalkması ve periferal dolaşımın artması umblikal ven ve arterlerin konstrüksiyonuna neden olur. Bu yapılar içindeki kan pıhtılaşır ve damarlar atrofiye uğrar.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Yenidoğanın kalp hızı 120-160/dk arasındadır. Kalp hızı uykuda ve uyanık durumda değişiklik gösterir. Yenidoğanın kalp hızı ağladığında 180/dk'e ulaşırken, uykuda iken dakikada 70­100'e düşebilir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Yaşamın ilk 12 saati içinde, 3.5kg doğmuş bir yenidoğanda; ortalama kan basıncı 67/41 mm Hq'dir, Aynı dönemde 3.6kg doğmuş yenidoğan­larda ise 80/58mm Hg'dir. Yenidoğanın kan basıncı doğumdan sonraki 4-6 günlerde en yüksek düzeye ulaşır. Kan basıncı özellikle sistolik basınç, ağlama ve hareketle değişebilir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Hematolojik Sistem Fetal dolaşımda, akciğerlerdeki oksijen değişiminin etkinliğinin az olması nedeniyle, fetüsün oksijen taşıması için ilave kırmızı kan hücrelerine gereksinimi vardır. Bu gereksinimi karşılamak için, fetal kemik iliği hiperaktif hale geçer ve kırmızı kan hücre yapımı artar. Bu nedenle doğumda yenidoğanın hemoglobin (Hb) konsantrasyonu, çocuk ve yetişkinin Hb konsantrasyondan daha yüksektir. Ortalama 11-17gr/ml'dir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Hematolojik Sistem Doğumdan sonra ise yenidoğanın akciğerlerinin fonksiyon görmeye başlaması ile birlikte akciğerlerde yeterli oksijenlenme sağlanır. Bu nedenle daha az kırmızı kan hücrelerine gereksinim duyulur. Yenidoğanın kemik iliğinin hipoaktif hale geçmesini sonucu Hb konsantrasyonu azalır. Ilk 4 haftada ortalama Hb konsantrasyonu 14gr/100ml iken, 8. haftada12g/100ml'dir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Hematolojik Sistem Doğumda yenidoğanın lökosit ya da beyaz kan hücreleri 15.000-25.000/mm3 düzeyindedir. Doğumdaki lökosit sayısındaki artış, doğum travması nedeniyledir ve bir enfeksiyon bulgusu değildir. Yenidoğanda K vitamini bağırsak florasının aktive olmaması nedeniyle sentez edilemez. Yeni doğan bebek pıhtılaşma ve protrombin zamanının uzun olması nedeniyle kanamaya yatkındır.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Solunum Sistemi Fetal dolaşımdan neonatal dolaşıma geçiş Akciğerlerdeki sıvının boşalması Pulmoner fonksiyonun başlaması

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Solunum Sistemi intruterin yaşamda gaz alışverişi (02-C02) plesanta aracılığı ile gerçekleşir. Akciğerler akciğer sıvısı ile doludur. Bu sıvı akciğerleri korur ve gelişmesine olanak sağlar. Doğum sırasında bu sıvının yaklaşık yarısı dışarı atılır ve yerini hava alır. Özellikle normal vajinal doğumda 30-35ml kadar akciğer sıvısı annenin vajinal kas dokularının fetal toraksa basınç uygulaması ile bebeğin ağız ve burnundan dışarı akar.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Solunum Sistemi Ancak sezaryanla doğan bebekler, vajinal yolla doğan bebekler gibi toraks üzerinde vajinal basıncın etkisinden yararlanamazlar. Bu nedenle yenidoğan akciğerlerindeki sıvının dışarı atılamaması sonucunda hava değişimi engellenir ve aspirasyon riski artar.

Solunumun Başlaması Mekanik Uyaran Kimyasal Uyaran Duyusal Uyaran

Yenidoğan burundan nefes alır. Yenidoğan ile yetişkinin solunum sistemi arasında bazı farklılıklar vardır. Bu farklılıklar; Yenidoğan burundan nefes alır. Yenidoğanın dili geçici olarak daha geniştir. Glottis ve trakeası küçüktür. Yenidoğanın alveolleri daha kolay kollabe olur. Yenidoğanın solunum sekresyonları daha fazladır.

Yenidoğan ile yetişkinin solunum sistemi arasında bazı farklılıklar vardır. Bu farklılıklar; Yenidoğanın mükoz membranıarı daha incedir. Bu yüzden kolaylıkla zedelenebilir. Özellikle travmaya karşı vokal kortların hemen altındaki kolumnor epitel hassastır ve ödeme yatkındır. Yenidoğanın alveolleri basınç değişikliklerine karşı daha duyarlıdır.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Vücut ısısının Düzenlenmesi Yenidoğanın aksiller ısısı 36.5-37°C'dir. Yenidoğan ısı düzenleme kapasitesindeki yetersizliği nedeniyle vücut sısını koruyamaz. Soğukta strese girer. Yenidoğanın yüzeyalanı çocuk ve yetişkinden farklıdır. Subkütan yağ dokusu daha azdır.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Isı Kaybı Buharlaşma, İletim, Hava akımı Işıma yoluyla kaybedilir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Hipertermi Yenidoğanın vücut yüzeyinin geniş, ter bezlerinin yetişkine oranla fazla, ancak tonksiyonlarının düşük olması nedeniyle daha fazla hipertermi riski vardır. Bu yüzden ısının terleme yolu ile kaybı düşüktür. Aşırı ısı yenidoğanın hayatını riske sokabilir. Dehidratasyona, hatta ölüme neden olabilir. Soğuk streste ise, hipoksemi, metabolik asidoz. glikojen depolarının hızla tükenmesi ve hipoglisemi gelişebilir. Geçici apne nöbetleri de görülebilir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Üriner Sistem Böbrekler idrarı konsantre ederek sıvı dengesini koruyabilir. Ancak yenidoğanın idrarı konsantre etme yeteneği azdır. Maksimum idrar konsantrasyonu yetişkinin yaklaşık yarısı kadardır. Bu yüzden yetişkinden daha fazla sıvı kaybeder ve daha fazla sıvı gereksinimi vardır.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Üriner Sistem Sağlıklı miyadında doğan bebeklerin günlük sıvı gereksinimi 125ml/kg/gün, preterm doğan bebeklerin ise 150ml/kg/gün'dür. Yenidoğanın mesane kapasitesi yaklaşık 15ml'dir. Mesane kapasitesinin sınırlı olması nedeni ile sık idrar boşaltımı vardır. Yenidoğan bir defada yaklaşık 15ml idrar yapar. Yenıdoğanın doğumdan sonra 24 saat içinde idrar yapması beklenir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Üriner Sistem Bebek günde 20 defa ve üzerinde id­rar yapabilir. Günlük atılan idrar miktar ilk birkaç gün için toplam 30-60ml iken, bir haftanın sonunda 300ml'ye yükselir. Yenidoğanın idrar yapması yeterli sıvı aldığını gösterir

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Üriner Sistem 24 saat geçtiği halde idrar yapmayan bebeklerin, üretral stenoz, böbrek ya da üreterlerin yokluğu gibi olası sorunlar yönünden incelenmesi gerekir. Yenidoğanın ilk idrarını yaptığı zaman idrar miktarı ve görünümü kaydedilmelidir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Endokrin Sistem Yenidoğanın endokrin sistemi fonksiyonel olarak immatürdür Uterusta, adrenal bezlerin aşırı aktivitesi nedeniyle, fetal adrenal bezler gebelik boyunca büyüktür. Doğumdan sonra normal büyüklüğüne kavuşur ve fonksiyonuna devam eder.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Endokrin Sistem Adrenal bezler, kandaki sodyum (Na) ve potasyum (K) düzeyinde düşme olduğunda Aldesteron salgılayarak bu elektrolitlerin dengesini korur. Uterusta fetal tiroid bezler, gebeliğin 12. haftasında fonksiyon görmeye başlar. Iyotun yapımı ve konsantrasyonunu sağlarlar. Gebeliğin 14. haftasında tiroksin (T4) ve Tiroiyodotinin (T3) sentezi görülür. Bu yüzden yenidoğanda Tiroid fonksiyon testleri; dogduğunda ve yaşamın ilk birkaç ayında yüksek seyreder.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Endokrin Sistem Tiroid fonksiyon testleri önemli büyüme-gelişme geriliği, özellikle santral sinir sistemi fonksiyonları ile ilgili konjenital hipotiroidizmi açığa çıkarması nedeniyle önemlidir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Gastrointestinal Sistem Miyadında doğan bebekler; yutma, sindirme ve metabolize etme yeteneği ile doğarlar. Yağları ve basit karbonhidratları absorbe edebilirler. Pankreatik amilazin dışında belirli enzimler ve sindirim sıvısı düşük doğum ağırlıklı bebeklerde de bulunur.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Gastrointestinal Sistem Yenidoğanda mide ve özafagus arasındaki kardiyak sifinkter, pilor sfinkteri kadar gelişmemiştir. Dolayısıyla gastrointestinal sistem motilitesi ve yenidoğanın sifinkter kontrolü yetersizdir. Bu yüzden regürjitasyon, distansiyon ve gaz çıkarma problemleri görülebilir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Gastrointestinal Sistem Yaşamın 2-3 ayına kadar tükrük bezleri fonksiyon görmez. Ancak ağız suyu akar. Karbonhidrat sindirimi tüktükteki amilaz ile ağızda başlar. Yenidoğanda yaşamın ilk birkaç ayında pankreatik amilaz enzimi yetersizdir. Bu yüzden yenidonğanda basit karbonhldrat sindirimi olurken, polisakkarit gibi karbonhidratların sindiriminde güçlük görülür.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Gastrointestinal Sistem Yenidoğanda yağların sindirimi, pankreatik li- paz enzimi ve safra tuzlarının yetersizliği nedeniyle sınırlıdır. Yenidoğanların, büyüme ve gelişmesi için gerekli olan yüksek enerjiyi karşılamada yağa gereksinimi vardır. Insan sütündeki yağ inek sütündeki yağdan daha iyi absorbe edilir ve hazır besinierden daha çok kolesterol içerir. Yenidoğanda santral sinir sisteminin gelişiminde kolesterolün alınması önemlidir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Dışkı Yenidoğanda ilk dışkısına mekonyum denir. Mekonyum; kan, mukus, safra pigmentleri, epitel hücreleri ve amniotik sıvıdan oluşur. Rengi siyaha yakındır ve yapışkandır Yenidoğanda doğumdan sonra 24 saat içinde mekonyum görülür. Yenidoğanın bağırsakları sterildir. Fakat zamanla bakteri içerir. Bağırsakta bakterilerin toplanması hem sindirim, hem de K vitamini sentezi için gereklidir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Dışkı Doğumdan sonraki 48 saat içinde dışkısını yapmayan yenidoğanlarda, bağırsaklarla ilgili tı­kanıklık olabileceği düşünülmelidir. Dışkının şekli yenidoğanın beslenme durumuna göre değişir. Dördüncü güne kadar tipik "süt dışkısı" görülür. Süt dışkısı da yenidoğanın bireysel yapısına ve beslenme şek­line göre değişir. Anne sütü ile beslenen bebeklerin dışkısı sarı ve suludur.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Karaciğer Fonksiyonları Karaciğer fetüste 3. aydan 6. aya kadar kan yapımından sorumlu olan başlıca organdır. Doğumda yenidoğanın karaciğeri immatürdür. Ancak çok önemli fonksiyonları vardır. Bu fonksiyonlarından biri kanın pıhtılaşmasındaki rolü diğeri de indirek bilirubini, direk bilirubine dönüştürmesidir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Indirek Bilirubinin Direk Bilirubine Dönüşümü Yenidoğanda ömrü kısa olan fetal hemoglobinin yıkımı sonucu açığa çıkan indirek bilirubin karaciğerde glukoril-transferaz enzimi aracılığı ile direk bilirubine dönüşür. Direk bilirubin önce safraya, daha sonra bağırsaklara geçer. Ince bağırsaktaki bakterinin etkisi ile bir kısmı feçesle sterkobülün şeklinde atılırken, bir kısmı da idrarla ürobilinoien şeklinde atılır.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Bilirubin feçesle dışarı atılamazsa sonuçta yenidoğanda indirek bilirubin artar ve fizyolojik sarılık ortaya çıkar.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Fizyolojik Sarılık Fizyolojik sarılık sağlıklı yenidoğanlarda sık görülen bir durumdur. Indirek bilirubin konsantrasyonunun 12.9mg/1 O0ml'nin üzerine çıkmadığı ve günde 5mg/1OO ml'den daha az bilirubin artışının olduğu normal bir durum olarak kabul edilir. Doğumdan sonraki ilk 10 gün içinde bilirubin düzeyi normale döner.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Fizyolojik Sarılık Yenidoğanın karaciğerinin immatür olması ve bağırsaklarında bakteri azlığı ya da yokluğu sonucu, fizyolojik sarılık gelişme riski yüksektir. Çünkü yenidoğanların eritrosit düzeyi yüksek ve bu eritrositlerin ömrü kısadır. Eritrosit yıkımı sonucunda bilirubin açığa çıkar. Açığa çıkan bilirubinin vücuttan atılması için direk bilirubine dönüşmesi gerekir. Direk bilirubine dönüşmenin gerçekleşmediği durumlarda bilirubin vücuttan atrlamayacağından fizyolojik sarılık ortaya çıkar.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Fizyolojik Sarılık Fizyolojik sarılık gelişimini; soğuk, yetersiz beslenme ve kilo kaybı da etkiler. Soğukta yenidoğanın ısısı azalır ve metabolik asidoz açığa çıkar. Asidozda bilirubinin albümine bağlanma kapasitesi azaldığından serumda indirek bilirubin düzeyi artar

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Fizyolojik Sarılık Yeterli beslenme (yeterli sıvı ve kalori alımı) ile bağırsakta bakteri oluşumu artar ve dışkı yoluyla bilirubinin atılımı kolaylaşır. Yeterli beslenmenin olmadığı durumlarda, yenidoğanda yine indirek bilirubinin dışkı ile atılımı azalır.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Emzirme (Anne Sütü) Sarılığı Bazı yenidoğanların anne sütü ile beslendikleri halde, serum bilirubin konsantrasyonu yüksektir. Emzirme sarılığı genellikle yaşamın 3. gününde açığa çıkar. 4. günü serum bilirubin düzeyinde belirgin bir artış görülür. Bunun nedeni bazı annelerin sütünün bilirubin ayrışmasını ihhibe edecek çok miktarda yağ asidi salgılamasıdır

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Pıhtılaşmada Karaciğerin Rolü Karaciğer, faktör 2, 7, 9 ve 10 gibi pıhtılaşma faktörlerinin kaynağıdır. Bu pıhtılaşma faktörleri, protrombin ve K vitamini sentezi kadar önemlidir. Yaşamın ilk birkaç gününde, yenidoğanın bağırsaklarında K vitamini sentezi için gerekli olan bakteriyel flora yetersizdir. Bağırsaklarda bakteri oluşumu yenidoğanın anne sütü veya yapay yolla beslenildiğinde ortaya çıkar.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Otoimmün Sistem IgG maternal plasentadan fetal dolaşıma ge­çer. IgG'nin plasental geçişi gebeliğin 3. ayında başlamakla birlikte, üçüncü tirimestirde geçiş artar.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Doku Sistemi Bebek doğduğunda cildi verniks kazeoza ile kaplıdır. Miyadında doğan bebeklerin cildi ilk birkaç saat kızarıktır. Daha sonra normal rengini alır. Özellikle ekstremiteler benekli görünümdedir. El ve ayaklar siyanotiktir. Bu mavimsi renk, kapiller staz, Hb düzeyinin yüksekliği ve vazomotor değişikliklerin sonucu gelişen akrosiyonuzu gösterir. Bu görünüm 7-10 gün içinde düzelir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Doku Sistemi Sağlıklı bir yenidoğan topludur ve cilt altı yağ dokusu artmıştır. Ancak prematüre bebeklerin cilt altı yağ dokusu azdır. Bu yüzden kendisini soğuğa karşı koruyamaz. Yenidoğanın yüzü, omuzları ve sırtı lanuga ile kaplıdır. Doğum travmasına bağlı yüzde ödem, ekimoz görülebilir

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Üreme Sistemi Doğumda, kız bebeklerin overlerinde ortalama 500 bin kadar, içinde primer oositi bulunduran primer follikül bulunur. Fertil çağa gelindiğinde her ay bir primer folikül olgunlaştıktan sonra ovulasyonla overlerden atılır.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Üreme Sistemi Maternal estrojenin etkisi ile yenidoğanda çok az mukoid ve kanlı vajinal akıntı görülebilir. Bu durum klinik yönden önem taşımaz. Dış genıtaller ödemli, pigmentosyonlu, labia major ve minör belirsizdir

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Üreme Sistemi Erkek yenidoğanların °/o90'ında testisler skrotum içine inmiştir. Spermatogenezis puberteye kadar yoktur. Anneden gelen estrojenin etkisi ile dış genitaller pigmentosyonlu ve ödemli olabilir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Üreme Sistemi Kız ve erkek bebeklerin memelerinde, maternal estrojene bağlı şişlik ve süte benzer ince bir akıntı görülebilir. Bu durum tedavi gerektirmeyen normal bir durumdur.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Nörolojik Sistem Normal miyadında doğan bebeklerde sinir sistemi, yetişkine göre önemli ölçüde immatürdür. Sinir sisteminin gelişimi intrauterin hayatta başlar ve yaşamın dördüncü yılına kadar devam eder.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Nörolojik Sistem En erken, duyusal impulslar gelişir. Bu yüzden, yenidoğanlarda işitme, koklama ve tat alma duyusu vardır. Yenidoğan solunum fonksiyonunun yanında erken miyelinleşmenin etkisi ile asit-baz dengesini koruyarak yaşamını devam ettirir. Yenidoğandaki refleksler tepkiler, nörolojik fonksiyonların gelişimini değerlendirmede önemlidir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Motor Davranış ve Refleksler Moro Refleksi Bebek sırtüstü bir zemine bırakıldığında kol ve bacaklarda simetrik olarak abdüksiyon ve ekstansiyon görülür. Her iki elde işaret ve baş parmak arasında tipik "C" şekli oluşur. Kollar daha sonra kucaklama hareketlerinde adduksiyona geçip, gevşeme pozisyo­nuna döner. Yaşamın ilk 8 haftasında çok güçlü olan bu refleks, 3.-4. aylarda kaybolur. Altıncı aydan sonra hala kaybolmamişsa ileri değerlendirmeyi gerektirir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI El-Ayak Yakalama Refleksi Yenidoğanın elinin iç yüzeyine bir parmakla dokunulduğunda, yenidoğan bu parmağı tutar. Bu refleks, 2.-4. ay sonra kaybolur. Yenidoğanın ayak parmakları altına bir parmak yerleştirildiğinde, ayak parmakları aşağı doğru çekilir. Bu refleks 8. aya kadar giderek azalır ve kaybolur.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Tonik-Boyun Refleksi Yenidoğan sırtüstü pozisyonda yatarken, başı bir yana döndürüldüğünde, başın döndüğü taraftaki kol ve bacaklar ekstansiyona, diğer taraftaki kol ve oacaklar fleksiyona geçer. Bu refleks qenellikle 3.-4. ayda azalsa da bazı çocuklarda uyku esnasında bu pozisyon 2-3 yıl sürebilir. Bu refleksin 4 aydan uzun sürmesi serebral palsi hastalığını düşündürebilir

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Emme-Tutma Refleksi Yenidoğanın ağız kenarına, dudaklarına ya da yanağına meme ucu veya başka bir obje ile dokunulduğunda, yeni­doğan uyarana doğru başını çevrir, ağzını açar ve emmeye başlar. Bu refleks genellikle 7. aydan sonra kaybolur. Eğer emme refleksi, uyarılmazsa doğumdan hemen sonra kaybolur. Herhangi bir nedenle oral beslenemeyen yenidoğanlara bu refleksini uyarmak için emzik verilebilir

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Adım Atma ve Basma Refleksi: Yenidoğan koltuk altlarından tutulup, yere doğru bırakıldığında, ayaklarını yere basar, diz ile kalçası fleksiyona geçer ve düz zemine doğru bacaklarını hareket ettirir. Bu refleks genellikle 4. aydan sonra kaybolur.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Yutma Refleksi Yenidoğanı beslerken görülür. Bu refleks dilin arka kısmına yiyecek konulması ile uyarılır. Yenidoğan besinini öksürme, kusma ve gaz çıkarma olmaksızın yutabilmelidir. Yutma refleksi spontan bir olaydır ve yaşam boyu devam eder. Nörolojik defektli ve prematüre bebeklerde bu refleks zayıftır.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Babinski Refleksi Yenidoğanın ayak tabanının lateraline, sert bir obje ile, topuktan küçük parmağa ya da ayak baş parmağına doğru çapraz bir çizgi çizilmesi ile baş parmak dorsifleksiyona, diğer ayak parmakları hiperekstansiyona geçer. Bu refleks bir yıl sonra kaybolur.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Gövdeyi içe Eğilme Refleksi Yenidoğan yüzüstü pozisyona getirilir. Bu pozisyonda iken, bir parmakla spinal kordun yaklaşık 5 cm gerisin­den, yenidoğanın sırtına sıkça ve hafif hafif aşağı doğru dokunulur. Yenidoğan uyan verilen tarafa doğru fleksiyona geçerek cevap verir. Bu cevap yaşamın 2.-3'üncü ayında azalır.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Derin Tendon Refleksi Bu refleks patella tendonuna hafifçe vurularak değerlendirilir. Baş­parmağın ucu ile tendona hafifçe vurulduğunda tendonda kasılma hissedilir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Emekleme Refleksi Yenidoğan yüzüstü pozisyona getirildiğinde emekleme hareketi yapar. Bu refleks genellikle yaşamın ilk 6 haftasında görülmez.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Göz Kırpma Refleksi Yenidoğanın gözlerine birden parlak ışıklı bir obje yaklaştırıldığında göz kapakları hızla kapanır. Bu refleks ömür boyu sürer.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI itme Refleksi Yenidoğan sırtüstü pozisyonda yatırılır. Her iki bacağı hafif fleksiyona getirilir ve ayak tabanına hafif bir basınç uygulanır. Yeni doğan bu basınca her iki bacağını ekstansiyona getirerek cevap verir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Kaldırma Refleksi Yenidoğan sırtüstü pozisyonda iken, bileklerinden tutularak, başın göğüs üzerine düşmesine izin vermeden yukarı doğru çekilir. Yenidoğan bu durumda başını hafif kaldırarak cevap verir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Aksırma-Öksürme Refleksi Yenidoğanın hava yolu açıklığını sağlamada ortaya çıkan reflekslerdir. Aksırma ile üst, öksürme ile de alt solunum yolu temizlenir. Bu refleks yaşam boyu devam eder.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Duyular: Görme: Doğduğunda yenidoğanların gözleri yarı açık ve göz kapakları şiş olabilir. Gözlerini özellikle insan yüzüne fikse edebilir. Parlak ışıkta gözlerini kapatarak ya da başını çevirerek tepki verir. Uyarı sürekli verilirse, yenidoğan daha önce kaçtığı uyarılara, bir müddet sonra uyum sağlar. Buna "alışkanlık" süreci denir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Duyular: İşitme Bebek doğduğunda, kulakların anatomik gelişimi tamdır ve işitme duyusu tamdır. Östaki borusu, yetişkine oranla daha kısa ve geniştir. Yenidoğan gürültülü seslere duyarlıdır, Seslere, düzensiz soluma, gözlerini hareket ettirme, mora refleksi ve ağlama davranışlarıyla tepki verir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Duyular: Koku Alma Yenidoğanın koklama duyusu oldukça gelişmiştir. Ancak burundaki sıvı ve müküs temizlenince aktifleşir. Hoş kokulara has­sastır. Anne sütünün kokusunu alarak, meme başını arar.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Duyular: Tat Alma Yenidoğanlar, tatları ayırtedebilir. Tat alma duyusu oldukça iyi gelişmiştir.

YENIDOGANIN FIZYOLOJIK FONKSIYONLARI Duyular: Dokunma Yenidoğan çeşitli dokunma uyarılarına cevap verir. Dokunma ozel duyular içinde en fazla gelişmiş olanıdır. Yenidağan vurma ile yumuşak-sakin yaklaşımı ayırtedebilir. Okşandığında sakinleşir. Yenidoğan susturmada annesinin ona dokunması, kucaklaması yeterli olabilir.

YENIDOGANIN DEGERLENDIRILMESI Doğumdan hemen sonra yenidoğanın Apgar skoru değerlendirilir. Erken dönemde bazı tarama testleri ile birlikte fiziksel değerlendirme yapılır.

Kord Kan Grubu-Coomb's Testi Tarama Testleri Kord Kan Grubu-Coomb's Testi Doğum odasında kord kanından örnek alınır. Yenidoğanının kanı grup ve antikor yönünden değerlendirilir. Yenidoğanın kanında antikor varsa direk coomb's testi yapılır.

Fenil Ketonüri (FKÜ) Testi Tarama Testleri Fenil Ketonüri (FKÜ) Testi Yenidoğan beslendikten sonra topuğundan kan örneği alınır (Doğumdan sonraki 24-36 saat içinde beslenmiş olması gerekir). FKÜ otozomal resesif geçişli protein sentezi ile ilgili bir genetik hastalıktır. Kanda amino asit, fenil alenin düzeyi çok yüksektir. FKÜ insidansı 1/15.000'dir. Erken dönemde teşhis edildiğinde diyetle tedavi edilebilmekte ve yenidoğanın mental retardasyonu önlenebilmektedir.

Tarama Testleri Galaktosemi Testi Otozornal resessif geçişli bu hastalığın teşhisi için yenidoğanın topuğundan kan örneği alınır. Doğuştan galaktozun gluktoza dönüşümünde metabolik bir hata vardır. Bu durumda, karaciğer ve beyin hasar görebilir. Enfeksiyon ve katarakt gelişebilir. Galaktosemi insidansı 1/40.000'dir. Erken teşhis edilirse, diyetle tedavi edilebilir.

Sickle-cell Hastalığıın Teşhis Testi Tarama Testleri Sickle-cell Hastalığıın Teşhis Testi Topuktan kan örneği alınarak hastalık değerlendirilir. Otozomal resessif geçişli bir hastalıktır. Bu hastalıkta kırmızı kan hücreleri orak şeklindedir. Hemoglobin defekti vardır. Yenidoğanın yaşamını tehdit eden bir hastalık olmakla birlikte erken teşhisle morbitite ve mortalite azaltılır. Her 375 kişide 1 görülmektedir.

Tarama Testleri Hipotroidizm Testi Yenidoğanda tiroid fonksiyon bozukluğu nedeniyle gelişecek mental retardasyonu önlemede oldukça önemli bir testtir. Yenidoğandan kan örneği alınır. insidansı 1/4000'dir. Erken teşhis edildiğinde, yerine koyma tedavisi ile mental retardasyon önlenebilmektedir.

Tarama Testleri Sifiliz Testi Bu test, yenidoğanlarda yaygın olarak görülen sifilizin erken dönemde teşhisini sağlamak amacıyla yapılır. Kan örneği alınarak VDRL testi yapılır.

Tarama Testleri Ilk Işitme Testi Bu test, yenidoğanın sessiz­uyanık durumunda değerlendirilir. Yenidoğan kulağının yakınında el çırpıldığında veya zil çalındığında korkar ve göz kapaklarını kırpıştırır. Uyanıkken sesin geldiği yöne doğru başını çevirir. Yenidoğan tepki vermiyorsa test tekrar yapılır.

Yenidoğanın Yaşam Belirtileri Yenidoğanın ekstrauterin yaşama uyumunda yaşam belirtileri (özellikle vücut ısısı, kalp hızı ve solunum) değişebilir. Kalp Atım Hızı Normal yenidoğanın kalp hızı 120-160/dk'dır. Uykuda 70-90/dk'a düşerken, ağlama durumunda 180 /dk'e yükselebilir.

Yenidoğanın Yaşam Belirtileri Solunum Hızı Yenidoğanın solunum hızı 30-60/dak. Solunumun abdominal olması nedeniyle abdomenin yükselmesi ve alçalması değer- lendirmede kolaylık sağlar. Solunum yüzeysel ve düzensizdir.

Yenidoğanın Yaşam Belirtileri Kan Basıncı Kan basıncı elektronik monitor aracılığı ile ya da steteskopla değerlendirilir. Yenidoğanın kan basıncı doğumdan hemen sonra çok yüksekken, 3 saat içinde düşer ve tekrar yükselir. Ortalama kan basıncı vücut ağırlığı 3 kg ve üzerinde olanlar için 67/41 mm Hg’dır. Aktivite ile değişebilir.

Yenidoğanın Yaşam Belirtileri Vücut ısısı Yenidoğanın vücut sıcaklığı doğum anında yaklaşık 37.2°C olmakla birlikte ısısı korunmadığında hızlı bir düşme olacaktır. Yenidoğanın ısı kaybı önlendiğinde, doğumdan sonra 4 saat içinde vücut sıcaklığı normal değerine ulaşır. Vücut ısısı genellikle aksillar ölçülür.

Fiziksel Büyüme Ölçümleri Miyadında doğan bebeklerin ağırlıkları 2500-4000 gr. arasında değişir. Yenidoğanın ortalama boy uzunluğu 50 cm’dir. Miyadında yenidoğanın baş çevresi ortalama 33-35.5 cm'dir. Göğüs çevresi baş çevresiyle eşit ya da ondan 1-2 cm az olabilir.

Genel Görünüm Yenidoğanın başı vücuduna oranla büyüktür. Başın çevresi, fontaneller ve suturlar kontrol edilmelidir Sutur arasının geniş olması, beynin ventrikülünde serebrospinal sıvının aşırı birikimi sonucu gelişen hidrosefali'yi gösterebilir. Fontanellerin palpe edilmesi yenidoğanın muayenesinde önemlidir.

Genel Görünüm Koput Suksadeneum: Kafa derisinin ödemli alanıdır. Doğumdan sonra 3-4 gün içinde geçer. Ödemin sınırları belirsizdir. Sefal Hematom: Kafatası kemiği ile periost arasında kanın birikmesidir. 2.-3. hafta ya da daha uzun sürede geçer. Yenidoğan doğduğunda cildi verniks kozeoza ve lanuga ile kaplıdır. Lanuga, bebeğin vücudunu kaplayan ince tüylerdir. Omuzda, sırtta ve alında daha yaygındır. Verniks kozeoza, uterus içinde yenidoğanın cildini koruyan beyaz, peynirimsi ve yağlı oluşumlardır.

Genel Görünüm Yüz Cilt Göz Kulak Burun Ağız-Boğaz Boyun Göğüs Kalp Abdomen Genitaller Ekstremiteler ve Omurga

YENİDOĞAN BEBEĞİN BAKIMI

Ekstrauterin yaşama fiziksel ve psikososyal uyum, doğumla birlikte başlar. Bu uyumun sağlıklı olabilmesinde yenidoğanın bakım gereksinimlerinin karşılanması önemlidir.

Bu dönemde hemşirelik bakımı aşağıda belirtilen aktiviteleri içermelidir: Vücut ısısının korunması Hava yolu açıklığının sağlanması Apgar skorun değerlendirilmesi Kanamanın önlenmesi (Kvitamini uygulama) Enfeksiyonun önlenmesi Yenidoğanda distresin erken tanımlanması Ebeveyn-yenidoğan ilişkisinin kurulması Yenidoğanın kimliğinin belirlenmesi Beslenmenin sağlanması Ebeveynlerin eğitim gereksinimlerinin karşılanması

Vücut Isısının Korunması Doğumdan hemen sonra yenidoğanın vücut ısısı hızlı bir şekilde düşer, yenidoğanın ısı kaybı önlenmelidir Nötral çevre ısısının korunması, yenidoğanın kalori kullanımını ve oksijen tüketimini azaltmada önemlidir Yenidoğanın kurulanması, çıplak tutulmaması, ısıtıcıların kullanılması ve yenidoğanın ısısının değerlendirilmesi önemlidir Yenidoğan vücut ısısı stabil olana kadar yıkanmamalıdır

Vücut Isısının Korunması Yenidoğanın vücudunu kurulama Küvöz kullanma ve Radyan (Tepeden) ısıtıcı, bebeğin ısı düzenini sağlama ve korumada kullanılan üç yöntemdir.

Hava Yolu Açıklığının Sağlanması Doğumdan hemen sonra yenidoğanın önce ağız ve daha sonra burnundaki sıvıların temizlenmesi gerekir. Burun içindeki sıvıların önce aspre edilmesi durumunda yenidoğanın nefes alması uyarılacağından aspirasyon riski artacaktır. Aşırı ve derin aspirasyon travmaya bağlı mukozada ödeme yol açar. Bu şişlik zamanla emilim yolu ile kaybolur. Yenidoğanı yan yatar pozisyona getirme, drenajı kolaylaştırır.

Hava Yolu Açıklığının Sağlanması Yenidoğanın solunumunun gözlenmesi, steteskopla solunum seslerinin dinlenmesi ve kalp hızının değerlendirilmesi yolu ile solunum gücünün yeterliliği ölçülebilir. Nabız hızı 100/dk üzerinde, solunum hareketleri gözleniyorsa veya yenidoğan ağlıyorsa intrauterin yaşamdan, ekstrauterin yaşama geçiş normal olarak değerlendirilir Sağlıklı bebeklerin çoğunda birkaç saniye içinde solunum başlar, 30 saniye içinde de ağlama görülür

Apgar Skorun Değerlendirilmesi Yenidoğanın doğumdan sonraki ilk 1-5 dakika içinde, belirlenen beş kritere göre fiziksel değerlendirilmesini içerir. Apgar skor, toplam 10 puan üzerinden değerlendirilir. Belirlenen beş kriterin her birine 0-2 puan arasında puan verilir.

Yenidoğanın Apgar Skor Sistemi ile Değerlendirilmesi Kriterler 1 2 Kalp atım sayısı Yok 100/dk den az 100/dk den fazla Solunum Yavaş, düzensiz yüzeysel Güçlü ağlama düzenli solunum Kas tonusu Gevşek Ekstremitelerde hafif fleksiyon Ekstremitelerde spontan fleksiyon Renk Mavi-soluk Vücut pembe, ekst. mavi Tüm vücut pembe Refleksler Tepki yok Yüzünü buruşturma, kaş çatma Ağlama, öksürme, aksırma

Apgar Skorun Değerlendirilmesi Apgar skoru 7 puan ve üzeri olan bebekler sağlıklı olarak değerlendirilir 4-6 puan arası olan bebekler genellikle müküs, verniks kazeoza ve mekonyum aspirasyonu olan bebeklerdir. Aspirasyonla solunum yollarının açılması ve oksijen tedavisinden sonra bebeğin durumu kendiliğinden düzelmeye başlar. Apgar skoru 0-3 puan arasında olan bebeklerde ciddi asfiksi vardır. Bu bebeklerin acilen resesute edilmesi gerekir. Bu amaçla, endotrakeal intubasyon, oksijen tedavisi, dış kardiyak masaj, metabolik asidoz ve hipoglisemi tedavisi uygulanabilir.

Kanamanın Önlenmesi Yenidoğanlar yaşamın ilk birkaç gününde K vitamini sentezini etkileyen bağırsaktaki bakteriyel floranın yokluğu nedeniyle kanamaya yatkındırlar. K vitamini, pıhtılaşma faktörlerinden faktör 2(protrombin), 7, 9 ve 10’un sentezi için gereklidir. Yenidoğanın ilk 5-8 günde protrombin düzeyi düşük, pıhtılaşma zamanı uzundur.

Bebeğin Kimliğinin Belirlenmesi Yenidoğan doğum odasından ayrılmadan önce mutlaka kimliği belirlenmelidir. Kimlik için iki bant ya da bilezik hazırlanır. Bu bantlara annenin adı-soyadı, doğum zamanı, tarihi ve bebeğin cinsiyeti yazılır. Bu bantlardan biri yenidoğanın el ya da ayak bileğine, diğeri annenin bileğine takılır. Kimliği belirlemede ikinci bir yol da, bebeğin ayak izleri ile annenin sağ başparmak izinin alınmasıdır. Bu bilgiler yenidoğanın dosyasında tutulur. Hemşire, anne ve bebek doğum odasından ayrılmadan önce kimliğin belirlenip belirlenmediğini kontrol etmelidir.

Enfeksiyonun Önlenmesi Ekstrauterin yaşamda yenidoğan çevreden kaynaklanan pek çok enfeksiyon kaynağı ile yüzyüzedir. Sağlık bakım uygulayıcılarının, bakım verirken ellerini sabunla ve fırçalayarak yıkaması enfeksiyonları önlemede oldukça önemlidir. Herhangi bir enfeksiyonu olan bakım uygulayıcıları, yenidoğana bakım vermemelidirler Ziyarete gelenlere özel giysi giydirilmelidir Yenidoğana yapılan her bakımda aseptik çalışılmalıdır

Enfeksiyonun Önlenmesi Göz Bakımı: Göz proflaksisinde %1’lik gümüş nitrat dışında, %1’lik Tetrasiklin, %5’lik Eritromisin gibi antibiyotikler damla, pomad ya da ampul şeklinde kullanılmaktadır. Gümüş nitrat gonore için etkili bir ajandır. Eritromisin ve tetrasiklin daha çok klamidyal enfeksiyonlara karşı etkili olan ajanlardır. Bu uygulamanın etkili olmasında kullanılan ajanın konjektival boşluğa uygulanmasının önemi büyüktür.

Enfeksiyonun Önlenmesi Umblikal Kord Bakımı: Bebek doğduktan sonra umblikal kordon, mikroorganizmalara açık bir yer olduğundan bakımı büyük önem taşır. Göbeğin kesimi steril şartlarda yapılmalıdır Kesilmeden önce bebeğin kordonu karın duvarının yaklaşık 1-2 cm ilerisinden klemplenir, kesilir ve kanama kontrolü yapılır. Kordun kuruyup düşmesini hızlandırmak amacıyla %70’lik alkol veya diğer solüsyonlar ile (batikon, eritromisin solüsyonu vb.) günde 2-3 kez bakım verilir.

Enfeksiyonun Önlenmesi Umblikal Kord Bakımı: Doğumdan sonra ilk hafta içinde, umblikal kordun çevresinde enfeksiyon (omfalit) gelişebilir. Bu enfeksiyona genellikle E.coli ve stafilokoklar neden olur. Bebeğin umblikal kordunu kuru tutmak enfeksiyonu önlemede oldukça önemlidir. Islak ve nemli ortam kordun kuruyup düşmesini engellediği gibi, mikrop alarak enfekte olmasına da neden olacaktır.

Enfeksiyonun Önlenmesi Umblikal Kord Bakımı: Kord yaklaşık 7-15 gün içinde düşer. Kord düşene kadar silme banyo, düştükten sonra normal banyo yapılmalıdır. Kordu daha kısa sürede kurutmak amacıyla kurutucu toz ya da pomad kullanılmamalıdır. Ebeveynlere göbeği, havayla temasını sağlamak ve alt bezinin göbeğe sürtünmesini önlemek için bezlerin, göbeğin altından bağlanması konusunda bilgi verilir.

Enfeksiyonun Önlenmesi Umblikal Kord Bakımı: Göbek bandı önerilmemektedir. Çünkü göbek bandı kordun kuruyup düşmesini geciktirmektedir. Ebeveynlere umblikal kordun enfeksiyon belirtileri anlatılarak, enfeksiyonun erken tanı ve tedavisi sağlanır. Kordun enfeksiyon belirtileri: Kızarıklık, akıntı, kanama,şişlik ve hassasiyettir. Böyle durumlarda ebeveynlerin mutlaka doktora gitmeleri gerektiği açıklanmalıdır.

Neonatal Distresin Erken Değerlendirilmesi Yaşamın ilk 24 saati boyunca, hemşireler yenidoğanda ekstrauterin yaşama uyum bozukluğu bulgularını ebeveynlerle birlikte dikkatlice izlemelidir. Yenidoğanın vital bulguları ile ilgili anormal sonuçlar, yenidoğanın streste olduğunu gösterir. Solunum, vücut ısısı, cilt renginde değişme, göğüste retraksiyon ve yüzde buruşma gibi bulgular stresin belirtileri olabilir. Böyle durumda, yenidoğana ağız ve burun aspirasyonu yapılır, pozisyon verilir, gerekirse solunumu uyarmak için sırtına parmak ucu ile kuvvetlice vurulur.

Neonatal Distres Bulguları Solunum hızının 60/dk üzerinde olması veya solunum güçlüğü Sternal retraksiyon Burun kanatlarının solunuma katılması Aşırı müküs Yüzde buruşma Siyanoz (cilt, dudak ve dilde) Abdominal distansiyon veya kitle Safra içerikli kusma Doğumdan sonraki 24 saat içinde mekonyum geçişinin olmayışı Doğumdan sonraki 24 saat içinde idrar yapmama Doğumun ilk 24 saati içinde sarılık veya hemolitik rahatsızlık Vücut ısısının stabil olmaması (hipotermi veya hipertermi) Kan glukozunun %40’ın altında olması

Ebeveynlerin Eğitim Gereksinimlerinin Karşılanması Ebeveynlerin taburcu olmadan önce eğitim gereksinimlerinin karşılanması oldukça önemlidir. Ebeveynlerin bakım verme metotları hatalı ya da yenidoğana zarar verici olabilir. Bu yüzden hemşire ailenin kültürel değerlerini de dikkate almalıdır.

Ebeveynlerin en sık eğitim gereksinimi duydukları konular: Kucağa alma, tutma pozisyonları Ağız ve burun içindeki mukusun temizliği Kord bakımı Banyosu ve cilt bakımı Tırnak bakımı Beslenme ve boşaltım Gaz çıkarma Biberonun kullanımı Bez kullanma Bebeğin giyimi Vücut ısısını değerlendirme Uyku düzeni