YABANCILAŞMA Kapitalizmde insanlar yaşamak için çalışmak zorundadırlar. Bu çalışma, başkası için ücret karşılığında gerçekleşir. İşçiler, günlerinin bir.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
GİRİŞİMCİLİK Mustafa Özhan KALAÇ
Advertisements

İŞLETMELERİN ÇEVRESİ VE ÇEVRE FAKTÖRLERİ
MİLLİ GELİR VE İSTİHDAM TEORİSİ
9. BÖLÜM Faktör Piyasası-1.
“We set the standards” Bill GATES
Makroekonomi.
AYDINLANMA ÇAĞI.
TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI
İdealist Eğitim Felsefesi
Liberalizmin Tarihsel Kökenleri
İşletme Bilimi İşletmelerin kuruluşu, finansmanı, üretim araçlarının sağlanması, üretilen mal ve hizmetlerin pazarlanması, örgütlenip, yönetilmeleri ve.
KOBİ’LER VE KOBİ’LERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ
Dağıtım Kanalları PAZARLAMA İLKELERİ
CASE FAIR OSTER Prepared by: Fernando Quijano & Shelly Tefft.
Anlamlandırma.
© The McGraw-Hill Companies, 2005 Bölüm 16 Hükümet Harcaması ve Geliri David Begg, Stanley Fischer and Rudiger Dornbusch, Economics, 8th Edition, McGraw-Hill,
22 İşsizlik, Enflasyon ve Uzun Dönem Büyüme BÖLÜM İÇERİĞİ İşsizlik
MAKRO EKONOMİYE GENEL BAKIŞ
ÇALIŞMA - İŞ Emek ve emek gücü (işgücü): İnsanın doğa ve toplum ile kurduğu tüm ilişki bir emek etkinliğidir. Oysa işgücü, sadece kapitalist üretim sürecinde.
SANAT(ESTETİK)FELSEFESİ
Sendikaların İşlevleri
YABANCILAŞMA Kapitalizmde insanlar yaşamak için çalışmak zorundadırlar. Bu çalışma, başkası için ücret karşılığında gerçekleşir. İşçiler, günlerinin bir.
VERİMLİLİK ARTIRMA TEKNİKLERİ
Doç. Dr. Ahmet UĞUR İnönü Üniversitesi İktisat Bölümü
Devletin Piyasaya Müdahalesi ve Fiyat Kontrolleri
BBY373 İnsan Kaynakları Yönetimi
GENEL İŞLETME İŞLETME EKONOMİSİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE İLİŞKİLİ OLDUĞU BİLİM DALLARI.
Mühendislik Ekonomisi
BÖLÜM 3 EKONOMİLERDE TEMEL SORUNLAR
Emek Arzı; reel ücretin yanı sıra, gelecekteki kazançlar, alternatif işin fırsat ücreti, sosyal yardımlar ile zevk ve tercihlerin bir fonksiyonudur. Diğer.
İş Sözleşmesinden Doğan Borçlar
8 TANRI ALGISI Hakan ZAFER Din Psikolojisi
TÜRKİYE’DE DUAL İSTİHDAM YAPISI
İSTİHDAM VE İSTİHDAMLA İLGİLİ KAVRAMLAR
Dünya kadın emeği ile güzelleşir…
Klasik Sosyoloji Tarihi
PİYASA DENGESİ DOÇ. DR. AHMET UĞUR.
Adnan Menderes Üniversitesi Aydın İktisat Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölümü Ekonomi I Ders notları 4.hafta ders notları Yrd.Doç.Dr. Öznur Özdamar
1 of 28 © 2012 Pearson Education PART II Concepts and Problems in Macroeconomics Prepared by: Fernando Quijano & Shelly Tefft CASE FAIR OSTER.
Tarih Sosyolojisi-4- Yöntem-1- Tarihsel Materyalizm.
İktİsadİ ve Hukukİ sİstemler ve polİtİkalar
 Bölüm 8: Piyasa Koşulları ve Kârı Ençoklama Kaynak: Yönetim Ekonomisi – Prof. Dr. İ. Özer Ertuna.
 Bölüm 2: Piyasa Ekonomisi ve Fiyatların Oluşması Kaynak: Yönetim Ekonomisi – Prof. Dr. İ. Özer Ertuna.
K ADıN VE Ç ALıŞMA. K ADıNıN STATÜSÜ Ücretli Evde çalışan Görünmez emek Ücretsiz aile işçisi İşveren.
Ü CRETSIZ AILE IŞÇISI Aile fertlerinden bir ya da bir kaçının sahip olduğu işletmelerde herhangi bir ücret almaksızın çalışan aile fertleridir. Bu kişiler.
GENEL İŞLETME İŞLETMENİN AMAÇLARI
KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ
SANAT FELSEFESİ.
MODERN YÖNETİM TEORİSİ
TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ VE OKUL YÖNETİMİ Ders Notları
KONU BAŞLIKLARI BİLGİ EKONOMİSİ GELİŞİMİ BİLGİ EKONOMİSİ ÖZELLİKLERİ
Sendikaların İşlevleri
YABANCILAŞMA Kapitalizmde insanlar yaşamak için çalışmak zorundadırlar. Bu çalışma, başkası için ücret karşılığında gerçekleşir. İşçiler, günlerinin bir.
Tatmin edilmemiş işgücü, tatmin edilmemiş müşterinin anahtarıdır
22 İşsizlik, Enflasyon ve Uzun Dönem Büyüme BÖLÜM İÇERİĞİ İşsizlik
ÇALIŞMA - İŞ Emek ve emek gücü (işgücü): İnsanın doğa ve toplum ile kurduğu tüm ilişki bir emek etkinliğidir. Oysa işgücü, sadece kapitalist üretim sürecinde.
KAPİTALİZM VE PİYASA BAŞARISIZLIĞI
Emek Arzı; reel ücretin yanı sıra, gelecekteki kazançlar, alternatif işin fırsat ücreti, sosyal yardımlar ile zevk ve tercihlerin bir fonksiyonudur. Diğer.
SANAT FELSEFESİSANAT FELSEFESİ Sanatçı Sanat Eserinin Özellikleri Ve NitelikleriSanat Eserinin Özellikleri Ve Nitelikleri.
MAKRO İKTİSAT I BÖLÜM 9 UZUN DÖNEMDE HASILA VE FİYAT DÜZEYİ: KLASİK MAKRO MODEL YRD. DOÇ. DR. OKTAY KIZILKAYA.
Liberalizmin Tarihsel Kökenleri
Alternatif Makro Modeller: Klasik İktisat
ULUSLARARASI TURİZM PAZARLAMASI
EĞITIME FELSEFI YAKLAŞıMLAR IDEALIZM REALİZM NATÜRALİZM PRAGMATİZM VAROLUŞÇILIK (EGZİSTANSİYALİZM)
“Bilgi” Kavramıyla Anlaşılan şey Nedir?.  Bilgi edinme insanın en temel güdülerinden birisidir.  İnsan bu özelliği sayesinde diğer canlılardan ayrılır.
İŞLETME BİLİMİ VE İŞLETMEYİ TANIYALIM
KÜLTÜR Kitle Kültürü ve Dijital Çağda Kültür
KARL MARX Bizim için önemli olan kapitalist sistemin ilk öğelerini çözümlemesidir. İki şey çok önemli: 1)Sınıf Çatışması 2)Ücretli Emek Sermaye ● Mezar.
MOTİVASYON ve FARKINDALIK
Sunum transkripti:

YABANCILAŞMA Kapitalizmde insanlar yaşamak için çalışmak zorundadırlar. Bu çalışma, başkası için ücret karşılığında gerçekleşir. İşçiler, günlerinin bir bölümünde (işgünü) belli bir ücret karşılığı kapitalist bir işletmede çalışırlar; işgücü harcarlar. Geriye kalan zamana boş zaman denir. Boş zaman, öncelikle işçinin bir sonraki gün yeniden işgücünü harcaması için gerekli faaliyetlerle geçer: Dinlenme, yeme-içme, uyuma. Ayrıca boş zaman, insanın kendisi için yaratıcı, sanatsal, eğlenceli vakit geçireceği zamandır.

YABANCILAŞMA İnsanlar boş zamanlarından vazgeçerek, aynı zamanda boş zaman faaliyetlerini elde etmek için, her şeyden önemlisi yaşamak için (beslenmek, giyinmek, çocuk sahibi olmak vb.) için çalışırlar; ücret elde ederler. İşçinin ürettiği ürün , piyasada satılacak olan ve kapitaliste ait olan bir metadır. İşçi, ücretini kendi ürettiği, fakat karşısına başkasının metası olarak çıkan ürünleri satın almak için harcamaktadır. İşte kapitalizmde yabancılaşmanın özü de budur: Kendi ürettiğini satın almak.

YABANCILAŞMA Böylece insanlar arası ilişkiler, metalar arası ilişkilere dönüşür. İnsanlar bile metalaşır: İşgüçlerini emek piyasasında ücret karşılığı satmaktadırlar. Buna piyasa sistemi denir ve insanlar bu sistemde gündelik ve yaşamsal etkinliklerini, kendi dışlarındaki güçlerin ve başka insanların yönlendirmesine ve denetimine bırakmak zorunda kalırlar. Kontrol, metalar dünyasındadır. Bu süreç, insanları yalnızlaştıran ve her şeyi şeyleştiren bir süreçtir. Nesnelerin yanı sıra, duygular ve düşünceler bile şeyleşir.

Yabancılaşmanın Oluşması: Puta Tapma İnsanlığın yaratıcı gücüyle kendini adadığı ve sonra kayıtsız şartsız boyun eğdiği herhangi bir şeye tapınmasıdır. İlkel toplumlarda heykelcikler şeklinde ortaya çıkan putlar, günümüzde çok farklı boyutlar kazanmıştır. Metalar, iktidarlar, dil vb. Dilin Putlaşması: Örneğin “seni seviyorum” ifadesi ile duygumuzu dile getiririz. Ama bu ifade, söylendiği andan itibaren kendine özgü bir güce ve gerçekliğe kavuşur. İfade, yaşantı ve duyguları yönlendirmeye başlar. Buna dil yoluyla yabancılaşma denir.

Hegel’de Yabancılaşma “Mutlak Ruh”un hareketi, diyalektik bir süreç içinde yabancılaşma ve yabancılaşmadan kurtulma sürecidir. Yabancılaşma = Alienation, estrangement Yabancılaşmadan Kurtulma = Dealienation Mutlak Ruh’un kendine yabancılaşması ve kendini dışsallaştırması sonucunda doğa ve insanlık meydana gelmiştir. Ortaya çıkan “bilinen nesne” (yani doğa) ile “bilen özne” (yani insan) ayrımı ile anlam kazanır.

Hegel’de Yabancılaşma Doğa ve insan, nesne ve özne olarak zaman ve mekân içidir. Mutlak Ruh ise sınırlılıkların aşıldığı evrensel özdür. Mutlak Ruh’un yabancılaşması ile ortaya çıkan insan, doğa üzerinden Mutlak Ruh’un bilgisine ulaşmaya çalışmaktadır. Yani yabancılaşmadan kurtulmaya çalışmaktadır.

Feuerbach ve Yabancılaşma Düşünce, dünyanın yansımasıdır. Tanrı da, (Hegel’in söylediğinin aksine) insanın kendine yabancılaşmasının ürünüdür. Tanrı, insanın mutlaklaşmış ve yabancılaşmış özüdür. İnsan, Tanrı’yı yaratır ve onun karşısında köleleşir. Yabancılaşmadan kurtulmanın yolu ise insanın kendini gerçekleştirmesidir (self-realisation). Bunun için insanın özsel nitelikleri olan irade, akıl ve sevgiyi kendisinde toplaması gerekir.

Marx’ta Yabancılaşma İnsan, kendisiyle, toplumla ve doğa ile kurduğu ilişkiler sayesinde var olur ve sürekli değişir. Değişirken toplumu ve doğayı da değiştirir. Bu karşılıklı etkileşim, insanın içinde soyut bir özün olmadığını, somut koşullar içinde şekillendiğini göstermektedir. Piyasa sistemi ve başkası için çalışma düzeni, insanın kurduğu tüm ilişkileri derinden etkilemiştir. Emek, insanın doğa ile ilişkisi içinde eliyle ve zihniyle kendisini gerçekleştirdiği yeni bir evren yaratması süreci iken; ücretli çalışma bu süreci ortadan kaldırır.

Marx’ta Yabancılaşma Emek ve emeğin ürünleri giderek insandan, onun irade ve arzularından farklılaşmış ve bağımsızlaşmış birer varlık haline gelirler. Marx’ın yabancılaşma analizi, özel mülkiyetin ortaya çıkmasına dayanmakla birlikte asıl olarak kapitalist toplum analizidir. Marx’ta yabancılaşma farklı boyutlarda ifade edilir: Çalışma sürecine ve emeğe yabancılaşma, ürüne yabancılaşma, meta fetişizmi, diğerlerine ve türüne yabancılaşma, kendinden yabancılaşma, doğaya yabancılaşma

Ürüne Yabancılaşma Kapitalizm ile birlikte emeğin işgücü şeklinde kiralanması ve piyasa için üretim yapılması, ürünü metaya dönüştürmüş ve insanın karşısına çıkarmıştır. Emeğin ürünü metalaştığında, insanın üzerinde üstünlük sağlayan yabancı bir varlık haline dönüşür. İşçinin ürettiği ürün başkasının malıdır, yani kapitalisttin. Kapitalist işçinin ürettiğini ürünü piyasada meta olarak satar. İşçi ise, kendi ürettiği ürünleri para karşılığı almak zorunda kalır. Çoğu durumda ise, işçi kendi ürettiği ürünü piyasadan alamayacak daha fakirdir.

Çalışma Sürecine ve Emeğe Yabancılaşma İnsan ürününe yabancılaşmış, böylece kendi emeğine yabancılaşmıştır. Çalışma artık işçinin dışındadır; ona ait değildir. İşçinin varlığı üretime bağlıdır; oysa üretim işçi için yapılmamaktadır. Atölye tipi üretim sürecinde insan bir aletten yararlanarak üretime katılır. Fabrika sisteminde ise makineler insanlardan yararlanır. Yabancılaşma böylece çok daha fazla hissedilir. Üretim süreci üzerinde işçiler denetimlerini kaybetmişlerdir. Üretim araçları ve ürettikleri ürün kendilerine ait değildir. Artık harcanan işgücü de işçinin malı olmaktan çıkmış, kapitaliste ait olmuştur.

Meta Fetişizmi Malların tüketenler için yararlı olması onların bir kullanım değerinin olduğunu gösterir. Oysa mallar, piyasada meta olarak değişim değerleri üzerinden el değiştirirler. Değişim değerleri, onların niteliklerinden bağımsız olarak para ile ifade edilen fiyat karşılıklarıdır. Üstelik malları hangi vasıftaki bir işçinin nasıl bir zahmete karlanarak ürettiği de fiyat görüntüsü içinde kaybolur. İşte böylece, insanlar arasındaki ilişkilerden daha önemli olan mallar arasındaki ilişki olmaya başlar. Bu aynı zamanda parasal bir ilişkidir. İnsanların değeri ve emeği, paranın içinde görünmez olmuştur. Buna şeyleşme veya fetişleşme denir.

Diğerlerine ve Türüne Yabancılaşma Emeğin ürünü kendisine yabancılaştığında insan, kendi gerçek türsel nedenselliğinden de koparılmış olur. Metanın fetiş karakteri, insanlar arasındaki her tür ilişkiyi piyasalaştırdığı için insanları birbirine yabancılaştırır. Sevgililer arası cinsellik bile metalaşmanın etkisi altındadır. Diğer insanlar, bir insanın gözünde müşteri, işveren, işçi, yönetici, rakip vb. şekline dönüşmüştür. İşçiler arasındaki rekabet, kapitalizm için yaşamsal bir fırsattır.

Kendinden Yabancılaşma Çalışma insan için yıpratıcı, sağlıksız, mutsuz eden, yaratıcılığına izin vermeyen tekdüze bir sürece dönüşmüştür. İnsan kendini gerçekleştiremez. Çalışma koşulları, birçok sektörde işçilerin sağlığına kalıcı hasarlar bırakmaktadır. İnsanlar, yalnızlaşırken psikolojik sağlıklarını da korumakta zorlanırlar. Gelişmiş ülkelerde psikolojik rahatsızlıklar fazlasıyla artmıştır. Çocuk işçiler için yukarıdaki koşullar ve olumsuzluklar bir kat daha fazla etkilidir.

Doğaya Yabancılaşma Kapitalizm kentsel yığılma demektir. Hem nüfus hem üretim kentlerde yoğunlaşır. Aşırı nüfus, aşırı gıda ve barınma ihtiyacı doğurur. Bu da doğanın kontrolsüz kullanımıdır, Aşırı üretim artışı, doğal kaynakların tükenmesi demektir. Doğanın insanlar tarafından talan edilmesi, gelecek kuşakların da hayatlarını riske atmaktadır. İnsanın bir birey olarak doğaya yabancılaşması, gelecekte türünü tehlikeye atmaktadır. Aşırı enerji ve kaynak ihtiyacı, aynı zamanda tüketim toplumu olarak adlandırılan günümüz dünyasının doyurulması sorunudur.