Öğr. Gör. Uzm.Berin BAYRAKLI ÖĞRETİM STRATEJİLERİ Öğr. Gör. Uzm.Berin BAYRAKLI
ETKİLİ ÖĞRETİM Öğrenme olayının doğasını ve değişik gelişim aşamalarındaki öğrencilerin nasıl öğrendiklerini anlamayı gerektirir.
destekleyen ve sağlayan ÖĞRETİM İçsel bir süreç ve ürün olan öğrenmeyi destekleyen ve sağlayan dışsal olayların plânlanması uygulanması ve değerlendirilmesi sürecidir.
ÖĞRENCİYE BİLGİ AKTARMA ÖĞRETİM ya da ÖĞRETME ÖĞRENCİYE BİLGİ AKTARMA DEĞİLDİR
ÖĞRETME Öğrencinin öğrenmesine rehberlik etme faaliyetidir. ÖĞRETMEN ise Okulda istenilen öğrenmelerin oluşmasına rehberlik eden kişidir.
Öğretim Yöntemi Bilgilerin, becerilerin ve davranışların öğretilmesi ve kazandırılması için kullanılan tekniklere öğretim metodu denilmektedir.
öğretmen merkezli otoriter sistemden Öğretimde; sistemin öğretmen merkezli otoriter sistemden çıkarılması, öğrenci merkezli yaratıcı sisteme geçirilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.
Öğretmen merkezli eğitim, öğretmen açısından; Öğretmen öğretendir. Aktaran, anlatan, ders düzeni içinde emir veren, denetleyen, zorlayabilendir. Bütün çalışmalarını sınava endeksli götürmek zorundadır, tek ölçüt nottur, kitaplara bağımlıdır. Kendi iç motivasyonunu, yaratıcılığını giderek yitirmiş durumdadır ve kendi işine her gün biraz daha yabancılaşmaktadır.
Otoriter eğitim Öğrenci açısından; Yineleme ve ezberlemeye, susma ve dinlemeye dayalıdır, öğrenci baskı altındadır, itaat etmek ve boyun eğmek zorundadır. Soru sormaya çekinir ve bu nedenle öğretmeni ile iletişim kopukluğu yaşar. Sürekli denetlenme korkusu içindedir, yalnızca sınavlar ve not için çalışır, motivasyonu eksilir, gereksiz bilgilerle yüklenir, hazır bilgiyi tüketir. Enerjisini boşaltamaz, bağımlı kimlikli yetiştirilir, başkalarının kontrolünde yaşaması öğretilir, kendisine ve çevresine yabancılaşır.
Demokratik, Yol Gösterici eğitimde öğretmen; Bu sistemin öğretmeni İpucu verendir, kısaca öğrencinin rehberi durumundadır. Öğrencilere öğrenmenin yöntemlerini öğretmekte, yöntemleri öğrencilerin farklılıklarını göze alarak sunmaktadır. O kendi öz benliğiyle barışık, okuldaki diğer öğretmen, öğrenci ve velileriyle sürekli bir iletişim içindedir. Öğrenmeye ortaktır, karşısındakinden bir şeyler öğreneceğinin hazır bulunuşluğu içindedir.. Gözlemcidir, meraklıdır, coşkuludur, çocukların da bu özelliklerini kabul edebildiği için anlayışlıdır, hoşgörülüdür.
Demokratik, Yol Gösterici eğitimde öğrenci; Öğrenmenin kendi işi olduğunu fark eder. Etkin katılım ve tartışmayla başka açılardan bakabilme yetisini geliştirir. Doğal gelişimini baskısız tamamlar, bağımsız düşünmeyi öğrenir, kendisini rahatlıkla ifade edebilir, sorumluluk alabilir, özdenetim duygusu gelişir. Kendisi için çalışma alışkanlığı kazanır, etkin katılımla bir şeyleri değiştirebileceğini yaşayarak fark eder, süreç içerisinde akademik zekasını geliştirir.
Nasıl asıl Öğreniyor ve Öğrendiklerimizi Nasıl Akılda Tutuyoruz? Duyu Organlarımız Öğrendiklerimiz Görme %83 Duyma %11 Koklama %3.5 Dokunma %1.5 Tatma %1
Görüp / İşittiklerimiz Söyleyip / Yaptıklarımız Öğrenme Yöntemleri Hatırlama Kullanma Okuduklarımız %10 İşittiklerimiz %20 Gördüklerimiz %30 Görüp / İşittiklerimiz %50 Söylediklerimiz %70 Söyleyip / Yaptıklarımız %90
Öğretim stratejisi, dersin veya bir konunun öğretilmesinde hedefe ulaşmak için seçeceği öğretim metodu, çeşitli teknikler ve değerlendirme biçimidir.
Öğretim stratejisi; *Strateji öğretiminde yöntemsel etkinlik, öğretmen eğitimi ve okul organizasyonunun bir doğrultuda geliştirilmesidir. *Öğrenmeyi gerçekleştirmek için gerekli olan taktik ve araçlar öğrenme stratejileri olarak tanımlanır. *Öğretim stratejileri genel yollar olup, önerilen etkinlik türlerinden seçilen bir çizgi izlenerek öğretme yöntemlerini belirler.
Öğretim stratejisi seçimini etkileyen dört değişken vardır Öğretim stratejisi seçimini etkileyen dört değişken vardır. Bunlar; dersin (konunun) içeriği ve hedefleri, öğretmenin özellikleri, öğrenci özellikleri, öğrenme çevresi.
ÖĞRENME STRATEJİLERİ Sunuş / Alış Yoluyla Öğrenme EN SIK KULLANILAN ÖĞRENME STRATEJİLERİ Sunuş / Alış Yoluyla Öğrenme Buluş Yoluyla Öğrenme Araştırma/inceleme Yoluyla Öğrenme İşbirliğine Dayalı (KUBAŞIK) Öğrenme Tam Öğrenme modeli
BULUŞ YOLUYLA ÖĞRETME
Buluş Yoluyla Öğretme Jerome Bruner tarafından 1960’lı yıllarda geliştirilmiştir. Bruner, öğrenmede konu alanı yapısını anlamanın önemini vurgulamıştır. Bu yapıyı doğru anlayabilmenin yolunun ise, bireyin öğrenmede aktif olması ve buluş yapması olduğunu savunmuştur.
Buluş Yoluyla Öğretme Bruner’e göre öğretmenin rolü, önceden paketlenmiş bilgiyi öğrenciye sunmaktan çok, öğrencinin kendi kendine öğrenebileceği ortamı oluşturmaktır.
Buluş yoluyla öğretme stratejisi; Yapılandırılmamış Buluş: Planlanmamış, doğal bir ortamda kavramları, ilkeleri, bir problemin çözümünü bireyin kendi kendine bulmasıdır. Yapılandırılmış Buluş: Öğretmen, kazanılacak hedef ve davranışları belirler. Bulunması gereken ilke, kavram ya da çözümle ilgili verileri, örnekleri organize eder. Sorular sorarak öğrencilerin ellerindeki verileri analiz etmelerine ve sonuca ulaşmalarına yardım eder.
Buluş Yoluyla Öğretimin etkili bir şekilde gerçekleşmesinde dikkat edilecek noktalar Özellikle üst düzeyli hedef-davranışların öğrencilere kazandırılmasında kullanılmalı, Öğretmen stratejiyi önceden çok iyi planlamalı, Öğrencilere verilecek örnek durumlar önceden hazırlanmalı, Yönlendirici sorularla öğrenciler cevabı tahmin etme konusunda cesaretlenmeli,
Buluş Yoluyla Öğretimin etkili bir şekilde gerçekleşmesinde dikkat edilecek noktalar Stratejinin uygulanması esnasında değişik yöntem, araç-gereçler ve oyunlar kullanılmalı, Dersle doğrudan ilgili olmayan konularda da olsa öğrencilerin merakını uyandırmaya önem verilmeli, Ders konusuyla ilgili alanlarda çok sayıda zıt örnekler kullanılmalı, Örneklere, alıştırmalara ve öğrenci etkinliklerine yeterince zaman ayrılmalıdır.
Üstünlükleri Öğrencinin merak güdüsünü uyandırması ve güdülenmişlik düzeyini cevapları buluncaya kadar,çalışma boyunca sürdürebilmesi, Öğrencileri bağımsız olarak problem çözmeye yönlendirmesi.
Aşamaları Öğretmenin örnekleri sunması Öğrencilerin örnekleri tanımlamaları Öğretmenin ek örnekler vermesi Öğrencilerin ek örnekleri betimlemesi ve öncekilerle karşılaştırmaları Öğretmenin ek örnekleri ve örnek olmayan durumları sunması Öğrencilerin zıt örnekleri karşılaştırmaları Öğretmenin, öğrencilerin teşhis ettiği özellikleri, ilişkileri ya da ilkeleri vurgulaması Öğrencilerin tanımlamaları, ilişkileri ve özellikleri ifade etmeleri Öğretmenin öğrencilerden ek örnekler istemesi.
SUNUŞ YOLUYLA ÖĞRETME
Sunuş Yoluyla Öğretme Ausubel’e göre öğrenci, her zaman hangi bilginin önemli, hangi ipuçlarının problem çözümü için uygun olduğunu bilmeyebilir. Bu nedenle birey,özellikle herhangi bir konu alanıyla ilgili öğrenmesi gereken kavramları,ilkeleri, fikirleri buluş yoluyla değil, kendine sunulanı alma yoluyla kazanabilir.
Sunuş Yoluyla Öğretme - Sunuş yoluyla öğretme, öğretmen ve öğrenci arasında yoğun bir etkileşimi gerektirir. - Sunuş yoluyla öğretme, bol örnek vermeyi gerektirir. - Sunuş yoluyla öğretme, genelden özele doğru hiyerarşik bir yapı izler. - Öğretim adım adım ilerler.
Aşamaları Ön organize edicilerin sunulması (başlangıç) Öğrenilecek yeni konunun, materyalin sunulması (gelişme) Bilişsel yapının güçlendirilmesi.
Ön Organize Edicinin Sunulması Dersin amacının açıklanması Organize edicinin sunumu Organize ediciyi tanımlanması Uygun olan yerlerde örnekler verilmesi veya şekillerle anlatılması Öğrencilere tekrar ettirilmesi
Öğrenilecek yeni konunun, materyalin sunulması Bilgi biriminin sunumu Bilgi biriminin özelliklerinin sıralanması Bilgi biriminin organize edicilerle ilişkilendirilmesi
Bilişsel yapının güçlendirilmesi Konu içeriğine eleştirel bir bakış açısı getirilmesi Farklı tanımlama ve düşüncelerin açıklanması Öğrencilerden örnek durumlar istenmesi Öğrencilerden örnek olmayan durumlar istenmesi Örneklenen ve tanımlanan bilgi birimini cümle, parça gibi bütün bir yapıda kullandırarak tekrar ettirilmesi
KUBAŞIK (İŞBİRŞİĞİNE DAYALI) ÖĞRETME
KUBAŞIK ÖĞRETME Sınıf ortamında küçük karma kümeler oluşturma Ortak bir amaç Akademik bir konu Birbirlerinin öğrenmelerine yardımcı olma Küme başarısının değişik yollarla ödüllendirilmesi esastır.
ÖĞRENCİLER HANGİ ALANDA OLURLARSA OLSUNLAR ÜÇ BİÇİMDE ÖĞRENİRLER 1. Diğer öğrencilerle yarışma 2. Bireysel öğrenme yoluyla 3. Kubaşık olarak oluşturulan kümeler yoluyla -İşbirliği -Yardımlaşma, destek ve paylaşım, -Etkileşim, sorumluluk. Kişiler karşılaştırılmaz, gruplar başarılarına göre karşılaştırılır. Değerlendirmede grup üyelerinin grup çalışmalarına katkıları esastır.
KUBAŞIK ÖĞRENME İLKELERİ 1.Küme amaçları, 2. Bireysel sorumluluk, 3. Olumlu bağımlılık, 4. Yüz yüze destekleyici etkileşim, 5. Toplumsal beceriler ( kişiler arası ve küçük küme becerileri), 6. Küme işleyişinin değerlendirilmesi, 7. Küme büyüklüğü ( ideal sayı 4), 8. Karma küme, 9. Başarı için eşit fırsat
ARAŞTIRMA-İNCELEME YOLUYLA ÖĞRETME
Araştırma –inceleme yoluyla öğretme Araştırma yoluyla öğretme stratejisi, öğrencilerin belli bir konu ile ilgili problemi çözmek üzere harekete geçmelerini, araştırma etkinliklerini sürdürmelerini ve sonuca ulaşmalarını sağlar. Bu yolla, sadece o konu ile ilgili problem değil, gelecekte karşılaşılacak problemlerin de adım adım nasıl çözüleceği öğrenilir.
ARAŞTIRMA-İNCELEME YOLUYLA İŞLENEN DERSİN DÖRT TEMEL BÖLÜMÜ Problemin öğrenciler tarafından belirlenmesi, hissedilmesi, tanımlanabilmesi, Hipotezler oluşturulması. Denenmek üzere geçici yargılar oluşturulması. (Elde yeterli kanıt yoksa, soru cümleleri de oluşturulabilir) Hipotezlerin test edilmesi, problemin çözümlenmesi için gerekli verilerin toplanması, Toplanan verilerin analizi, analiz sonuçlarının karşılaştırılması, yorumlanması ve sonuca ulaşma söz konusudur.
TAM ÖĞRENME MODELİ Benjamin Bloom
TAM ÖĞRENME MODELİ Bloom,geliştirmiş olduğu tam öğrenme modelinde okul ortamı gibi toplu öğrenmelerde gözlenen bireysel farklılıkların nedenlerini incelemekte ve bu tür bireysel farklılıkları öğrenci,okul ve toplum yararına olacak şekilde en aza indirmek için alınması gerekli önlemleri açıklamaya çalışmaktadır.
Okulda öğrenme kuramı ya da tam öğrenme modeli,ek zaman ve öğrenme olanakları sağlandığında,hemen hemen tüm öğrencilerin okullarda öğretilmek istenen tüm yeni davranışları öğrenebileceğini ileri sürmektedir.
Bloom’a göre; insanlar arasında zihinsel güçler bakımından doğuştan gelen bazı farkların bulunduğunu inkar edilemez. Ancak bunlar eğitimin ürünü olarak sonradan meydana getirilmekte olanların yanında hemen hemen bir hiçtir.
öğretmenin kişilik özellikleri, Okulda öğrenmeyi birçok faktör etkilemektedir.Bunların bir bölümü; öğrencinin olgunlaşma düzeyi, genel yeteneği, öğretmenin kişilik özellikleri, ailenin sosyo-ekonomik statüsü gibi öğretme-öğrenme süreciyle doğrudan geliştirilemeyecek faktörlerdir.
Diğer bölümü ise; öğrencilerin dersle ilgili ön öğrenmeleri; ilgisi,tutumu, başarılı olabileceğine olan inancı, öğretim hizmetinin niteliği gibi okullardaki öğretme-öğrenme süreci yoluyla değiştirilebilir değişkenlerdir.
Bu durum,öğrenmeyi etkileyen değiştirilebilir özellikleri, öğretme-öğrenme sürecinde olumlu hale getirerek öğrencilerin öğrenme düzeyinin yükseltilebileceğini göstermektedir.
kurumlar haline gelebilir. Böylece öğrenciler arasındaki öğrenme farklılıkları en aza indirilebilir ve sonuçta okullar, öğrencilerin kendilerini gerçekleştirmelerine yardım edebilen kurumlar haline gelebilir.
Eğitimin,dolayısıyla da okulların etkililik ve verimliliğini en yüksek düzeye çıkarabilecek koşulları belirlemeye çalışan tam öğrenme modelinin üç temel değişkeni vardır. 1.Öğrenci nitelikleri 2.Öğretim hizmetinin niteliği 3.Öğrenme ürünleri
ÖĞRENCİ NİTELİKLERİ ÖĞRETİM ÖĞRENME ÜRÜNLERİ Bilişsel Giriş Davranışları Duyuşsal Giriş Özellikleri Öğrenme Düzeyi ve Çeşidi Öğrenme Hızı Duyuşsal Ürünler Öğrenme Ünitesi ÖĞRETİM HİZMETİNİN NİTELİĞİ İpuçları Katılma Pekiştirme Dönüt ve Düzeltme
ÖĞRENCİ NİTELİKLERİ Bloom’un tam öğrenme modelinin ilk öğesi öğrenci nitelikleridir. Bloom’un üzerinde önemle durduğu iki öğrenci niteliği; BİLİŞSEL GİRİŞ DAVRANIŞLARI DUYUŞSAL GİRİŞ ÖZELLİKLERİ
BİLİŞSEL GİRİŞ DAVRANIŞLARI Eldeki öğrenme ünitesi ya da ünitelerinin öğrenilebilmesi için gerekli olduğu kabul edilen ön öğrenmelerdir. Yapılan araştırmalar, öğrencilerin bilişsel giriş davranışları ile daha sonraki öğrenme ünitelerindeki başarıları arasında güçlü bir ilişki olduğunu göstermiştir.
BİLİŞSEL GİRİŞ DAVRANIŞLARI, DAHA SONRAKİ ÖĞRENME ÜNİTELERİNDE Bloom’a göre; BİLİŞSEL GİRİŞ DAVRANIŞLARI, DAHA SONRAKİ ÖĞRENME ÜNİTELERİNDE GÖRÜLEN BAŞARI DEĞİŞKENLİĞİNİN YAKLAŞIK YARISINI AÇIKLAMA GÜCÜNDEDİR.
Diğer bir deyişle, aşamalılık ilişkisi yüksek olan bir derste, yeni bir üniteyi öğrenmeye başlarken,öğrencilerin bu üniteyle ilgili bilişsel giriş davranışlarındaki eksiklerin giderilmesi ve tam olarak bu davranışlara sahip olmaları yeni ünitede öğrenciler arasındaki başarı farklarının %50 azalmasını sağlayacaktır.
BİLİŞSEL GİRİŞ DAVRANIŞLARI GENEL VE ÖZEL OLMAK ÜZERE İKİ GRUPTA İNCELENEBİLİR. Tüm öğrenmeler için gerekli olan önbilgiler genel bilişsel giriş davranışları olarak kabul edilmektedir. Öğrencilerin okuduğunu anlama gücü, yazılı ve sözlü anlatım becerisi, mantıksal düşünme gücü genel bilişsel giriş davranışlarına örnek verilebilir.
Belli bir ünitenin öğrenilmesi için gerekli olan önbilgiler ise ÖZEL BİLİŞSEL GİRİŞ DAVRANIŞLARI olarak adlandırılır. Örneğin bir öğrencinin çarpma işlemini yapabilmesi için toplama işlemini ve çarpım tablosunu bilmesi gerekir. Bu iki önbilgiye sahip olmayan öğrencilerin çarpma işlemini doğru olarak yapması mümkün değildir.
Bloom’un üzerinde durduğu ikinci öğrenci niteliği ise DUYUŞSAL GİRİŞ ÖZELLİKLERİ dir. Duyuşsal giriş özellikleri,öğrencilerin belli bir öğrenme sürecine girerken,onların bu süreç içinde gösterecekleri çabanın kaynağını oluşturduğu sanılan ilgiler,tutumları ve böyle bir süreçte başarılı olacaklarına inanma ve güvenme derecesinden oluşan özellikler bütünüdür.
Bir öğrencinin belli bir üniteyi iyi öğrenebilmesi için bu öğrencinin, öğrenilecek olan yeni üniteye açık olması; o üniteyi öğrenmeye karşı istek duyması ve güçlüklerle karşılaşması halinde bu güçlükleri aşmaya yetecek çabayı göstereceğine güvenmesi gerekir.
Bloom,öğrencilerin duyuşsal özelliklerini, okulla ilgili,belli bir dersle ilgili ve akademik benlik tasarımı olmak üzere üç grupta ele almaktadır. Öğrencilerin genel olarak okula yönelik tutumları,ilgisi ve okula gitme isteği okulla ilgili duyuşsal özelliklerini gösterir. Ancak öğrencilerin çok azı okulun tümüne karşı olumsuz duygular geliştirirler. Öğrenciler genellikle okulda aldıkları derslerin bazılarına karşı farklı duygular geliştirirler.
AKADEMİK BENLİK TASARIMI ise; öğrencinin akademik yönü baskın olan bir işte başarılı olacağına inanma ve güvenme derecesi olarak tanımlanabilir. (Öğrencinin öğrenme özgeçmişine dayalı olarak herhangi bir öğrenme birimini öğrenip öğrenemeyeceğine ilişkin kendini algılayış tarzı) Diğer bir deyişle bireyin kendine karşı tutumudur.
Öğrencilerin duyuşsal özellikleri, okul yaşantılarının bir ürünü Bireyin kendine karşı tutumu ve akademik olarak kendini algılayış tarzı çevresindekilerin yargılarından etkilenir. Öğrencilerin duyuşsal özellikleri, okul yaşantılarının bir ürünü olarak ortaya çıkar. Okuldaki başarısızlıklar yeni başarısızlıklara,başarılar ise yeni başarılara neden olur.
Bu da öğrenciye başarılı olma fırsatı sağlanarak mümkün olabilir. Duyuşsal giriş özellikleri öğrenme ürünlerindeki değişkenliğin %25’ini açıklama gücündedir. Diğer bir deyişle öğrencilerin duyuşsal giriş özelliklerini olumlu hale getirerek öğrencilerin başarıları arasındaki farkları %25 oranında azaltabilir. Bu da öğrenciye başarılı olma fırsatı sağlanarak mümkün olabilir.
Tam öğrenme modelinin ikinci öğesi ÖĞRETİM HİZMETİNİN NİTELİĞİ dir. Öğretimden istenen verimin elde edilebilmesi için,öğretim hizmetlerinin öncelikle öğrencilerin giriş davranışlarına uygun olması gerekmektedir. Öğretim programı öğrencilerin giriş davranışlarına uygun değilse ve öğrencilerin öğrenme ünitesi ile ilgili önbilgilerinde eksikler varsa,öğretimin niteliği ne kadar iyi olursa olsun başarıya ulaşmaları mümkün değildir
Öğretim hizmetinin niteliğini etkileyen 4 faktör bulunmaktadır. Bunlar; *ÖĞRENCİYE SUNULAN İŞARETLER(İPUCU), *ÖĞRENCİNİN ÖĞRENME SÜRECİNE ETKİN KATILIMI, *PEKİŞTİRME *DÖNÜT-DÜZELTMEDİR.
Öğretim hizmetinin niteliği de giriş davranışları gibi kontrol edilebilir bir değişkendir. Öğretim hizmetinin niteliğinin genel olarak bilişsel başarı ölçümlerinde gözlenen değişkenliğin en az dörtte birini açıklayacak güçte olduğu tahmin edilmektedir.
İŞARETLER(İPUÇLARI):Öğretme-öğrenme sürecinde öğrenciye neyi öğreneceğini, bunları niçin ve nasıl öğreneceğini gösteren mesajların tümüne işaretler(ipuçları) adı verilir. Bu mesajlar sözlü olabileceği gibi,yazılı ya da tüm duyu organlarını etkileyecek şekilde gerçek olay veya varlıklar olabilir
Örneğin öğrenciyi düşünmeye, araştırmaya yönlendiren sorular, öğrenciye verilen yazılı ve sözlü yönergeler, örnekler,kaynak kitaplar, bilgisayar disketleri, gerçek varlık ve olaylar vb.araçlar öğretimin yönetiminde kullanılan birer işarettir. Öğretme-öğrenme sürecinde kullanılan işaretler,öğrenci başarısındaki değişkenliğin %14’ünü açıklama gücündedir.
KATILMA,öğrencinin istenen davranışı kazanması için kendine sağlanan işaretlerle belli bir düzeyde açık ya da örtük olarak etkileşmesi ve bu çabayı davranışı kazanıncaya kadar devam ettirmesidir. Kısaca,öğrencinin kendisine sağlanan öğretme durumunun ilgili ögeleriyle etkileşmesi ve bu etkileşimi davranışı kazanıncaya kadar sürdürmesidir.
PEKİŞTİRME,davranışın tekrar edilme sıklığını arttırma işlemidir. Öğrencinin öğretme-öğrenme sürecine katılma derecesi,öğrenme düzeyindeki değişkenliğin %20’sini açıklama gücündedir. PEKİŞTİRME,davranışın tekrar edilme sıklığını arttırma işlemidir. Bu işlemde kullanılan uyarıcılara pekiştireç adı verilmektedir.Olumlu pekiştireçlerin öğrenciye verilmesi,olumsuz pekiştireçlerin de ortamdan çekilmesi davranışın yapılma olasılığını arttırmaktadır.
DÖNÜT VE DÜZELTME: Grupla öğretimde öğretim hizmeti niteliğinin vazgeçilmez bir ögesi dönüt ve düzeltmedir. DÖNÜT,öğrenciye öğrenmelerinin doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında verilen mesajların tümüdür. Dönüt sadece öğrenme sonuçları hakkında bilgi vermekle kalmayıp öğrencilerin öğrenme güçlük ve eksiklerinin giderilmesine hizmet ettiği ölçüde öğrenme düzeyinin yükselmesine yardım edebilir.
Önce önkoşul olan davranışlardaki eksiklerin tamamlanarak öğrenme güçlüklerinin giderilmesi amacıyla her ünite sonunda izleme değerlendirmeleri yapılması önerilmektedir.(Formative evaluation) İzleme testleri,ünitede kazandırılmak istenen tüm davranışların ne derece kazandırılmış olduğunu yoklayan testlerdir.
Okulda tam öğrenme modelinin hedefi de bunu sağlamaktır. ÖĞRENME ÜRÜNÜ:Bloom’un modelinde öğrenme ürünü,öğrencilerin başarısı,öğrenme hızı ve duyuşsal özelliklerdir. Bloom’a göre eğer öğrencilerin giriş davranışları öğrenme işinin başında eşitlenir ve her üniteden sonra öğrenme eksiklikleri tamamlanır, öğrenciler için nitelikli bir öğretim hizmeti sunulursa,öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklar giderek azalır ve öğrencilerin başarılar artar. Okulda tam öğrenme modelinin hedefi de bunu sağlamaktır.
TAM ÖĞRENME MODELİNİN UYGULANIŞI 1 .Dersin özel hedef ve hedef davranışları ile bu hedef ve davranışların kazandırılacağı öğrenme ünitelerinin belirlenmesi. 2. Her bir ünitenin öğrenilebilmesi için gerekli önkoşul davranışların belirlenmesi. 3. Öğrencilerin önkoşul davranışlara sahip olup olmadıklarının (BGD)testi ile belirlenmesi. 4. BGD testi sonuçlarına göre,ünitedeki davranışların öğrenilmesi için gerekli fakat eksik olan önkoşul davranışları tamamlama öğretimi yapılır. 5.Tamamlama öğretiminden sonra ünitede yeni davranışları kazandırmaya dönük öğretim etkinlikleri uygulanır.
6.İzleme değerlendirmesi yapılır. 7. Yetersiz öğrenmeye sahip öğrenciler için ek öğrenme etkinliği düzenlenmesi 8. Ek öğrenme sonucu paralel test uygulanması 9. Tam öğrenme gerçekleştikten sonra yeni üniteye geçiş
İleride olan öğrenciler için zenginleştirilmiş etkinlikler uygulama Ünite analizi (konu ve hedef davranışları belirleme) Bilişsel giriş davranışları belirleme Öğretme- öğrenme etkinliklerini uygulama İzleme değerlendirmesini yapma İkinci üniteye ilerleme Tamamlama öğretimi yapma Düzeltme etkinliklerini uygulama Paralel izleme değerlendirmesini yapma
ÖN KOŞULLAR (GİRDİLER) İŞLEMLER (SÜREÇ) ÖĞRENME ÜRÜNLERİ (ÇIKTILAR) 1.Her ünitenin hedef ve davranışlarının belirlenmesi, Bilişsel Duyuşsal Devinişsel Düzeyler için 4.İzleme testlerinin verilmesi, Öğrenme güçlüklerinin ortaya çıkarılması, tam öğrenmeyenlere ek öğrenmenin sağlanması 7.Öğrenme düzeyini belirleyici testlerin verilmesi Öğrenme standardı Öğrenme hızı 2.Tam öğrenme standardının ortaya konması %80 öğrencinin en az %70 puan alması gibi 5.Öğretim hizmetlerinin niteliğinin arttırılması, ipucu, dönüt-düzeltme, pekiştirme, katılım 8.Duyuşsal ürünlerin ortaya çıkarılması Akademik benlik Kendine güven Güdülenmişlik Ruh sağlığı 3.Öğretim niteliğin belirlenmesi 6.Alternatif öğrenme kaynaklarının seçilmesi, bire bir öğretim,küçük gruplarla öğretim, okulda ek öğretim,evde ek öğretim,programlı öğretim,kaynak ve yardımcı kitaplarla öğretim,ademik oyunlarla öğretim,tekrar öğretim 9.Kalite kontrolun yapılması
TAM ÖĞRENME MODELİN OLUMLU YÖNLERİ Her öğrencinin kendi hızında ilerlemesine imkan tanır. Öğrenciye ihtiyacı olduğa kadar zaman verir. Öğrenciler arasında eşitliği sağlar. Öğrenme ürünleri sürekli olarak değerlendirilir. Süreç öğrencilerin düzeyine göre ayarlanabilir. Öğrencilerin başarı düzeylerinde olumlu etki yapar. Aşamalı öğrenmede sonraki öğrenmelerde süre kısalır.
Akademik özgüvende artış sağlar Öğrencilerin kendilerine olan güvenini artırır. Öğrenci bir sonraki ünite için gerekli giriş davranışlarını-becerilerini kazanmış olur. Öğretmenin öğretim için daha iyi hazırlanmasını sağlar.
TAM ÖĞRENME MODELİN SINIRLILIKLARI Daha çok zaman ayrılması. Hazırlıkların çokluğu. Öğretmen açısından uygulama zorluğu Tüm öğrenciler aynı hızda ilerleyemez. Yeniden öğretim yapıldığında çok çeşitli öğretim araçları gerekir. Her bir ünite için farklı testler-sınamalar gereklidir.
Kaynaklar: B.Varol,Eğitim Öğretimde Planlama Ölçme ve Stratejiler.2004,Hayat Yayınları Demirel Ö,Öğretim İlke ve Yöntemleri Öğretme Sanatı2004,Pegem A yayıncılık Sönmez V,Program Geliştirmede Öğretmen El Kitabı,Anı Yayıncılık