SÜRDÜRÜLEBİLİR YERLEŞİMLER VE DOĞAL AFETLER

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
SÜRDÜRÜLEBİLİR YERLEŞİMLER VE DOĞAL AFETLER
Advertisements

SÜRDÜRÜLEBİLİR YERLEŞİMLER VE DOĞAL AFETLER. 21.Yüzyıl ve afetler 21.yüzyıl önceye göre daha fazla insanın yaşadığı ama daha sağlıklı ve varlıklı bir.
T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TARIM REFORMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KIRSAL KALKINMA BELGELERİ Avrupa Birliği Yapısal Uyum Yönetim Otoritesi Daire Başkanlığı.
OLAĞANDIŞI DURUMLARIN EPİDEMİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ.
AVRUPA BİRLİĞİ SİSTEMİNDE ENGELLİLER ve ÖZEL EĞİTİM
Türkiye’de Çevre Yönetimi ve Belediyeler Pınar Akpınar Proje Yöneticisi UCLG-MEWA Yönetim Kurulu ve Konsey Ortak Toplantısı Çevre Komitesi Toplantısı Sürdürülebilir.
1 Konu 20: YENİ TARIM KANUNU. AMAÇ ; Tarım sektörünün ve kırsal alanın, kalkınma plân ve stratejileri doğrultusunda geliştirilmesi ve desteklenmesi için.
1- Deprem Yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan depremler önemli can ve mal kaybına neden olan afetlerdendir.Depremin yol açtığı.
TOPLU İŞ MÜZAKERELERİNİN ÖNCELİKLERİ Mato Lalić. Toplu müzakerelerinin öncelikleri ana sendika görevlerinden türemektedir -Maaş -İş koşulları -Kazanılmış.
Küresel Kalkınma Gündemi ve Türkiye Ankara, 12 Nisan 2016 BÜYÜKELÇİ (E) MİTHAT RENDE OECD İCRA KOMİTESİ ESKİ BAŞKANI KALKINMA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ 1Büyükelçi.
BİYOÇEŞİTLİLİK NEDİR Biyoçeşitlilik, bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütündür. Başka bir deyişle.
KIRSAL KALKINMA EYLEM PLANI ( )
2016 Dünya Sağlık Günü Diyabeti (şeker hastalığını) Yenelim! Dr Pavel Ursu Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi.
. Bologna Sürecinde İç Denetçilerin Rolü (YÖK Düzeyinde) Hazırlayan: Süreyya SÜZEN Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı İç Denetçisi.
1 ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Su Yönetimi Genel Müdürlüğü.
Stratejik Pazarlama 4. Hafta
Performans ve Ücret Yönetimi Yrd. Doç. Dr. Özlem BALABAN
İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüğü ERASMUS+ Gençlik KA3. Yapılandırılmış Diyalog.
Coğrafya Performans Ödevi
Gökmen ÖZER/Coğrafya Öğretmeni İnsan etkinlikleri neticesinde oluşan iklim değişikliği riskleri değerlendirmeleriyle sorumlu devletler arası bilimsel.
ERASMUS+ GENÇL İ K KA2 İ L SOSYAL ETÜT VE PROJE MÜDÜRLÜ Ğ Ü.
GRUNDTVIG Yetişkin Eğitimi ve Yaşam Boyu Öğrenme.
1 Suriye Krizi çerçevesinde Uluslararası Göç Örgütü (IOM)’nün Kentsel Göç’e Yaklaşımı: IOM Türkiye Deneyimleri UCLG Kapasite Geliştirilmesi Oturumu 20.
1. İçerik Su Çerçeve Direktifi’ne göre Çevresel Hedefler ve Önlemler Programı Büyük Menderes Havzası Örneğinde Çevresel Hedeflerin Belirlenmesi ve Önlemler.
AĞAÇLANDIRMA VE GENÇLEÇTİRME ÇALIŞMALARININ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞE ETKİSİ İsmail KÜÇÜKKAYA Orm. Yük. Müh.
SA Ğ LI Ğ IN GEL İŞ T İ R İ LMES İ VE İ L EYLEM PLANI.
Büyüme ve İstihdam Dostu Kısa ve Orta Dönem Seçilmiş Ekonomi Politikası Önerileri Prof. Dr. Murat YÜLEK Prof. Dr. Kerem ALKİN.
KIRSAL KALKINMA ve TURİZM Prof. Dr. Bülent GÜLÇUBUK
Kırsal Kalkınmada Ortaya Çıkan Değişimler
YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLERE İLİŞKİN ULUSLARARASI YASAL DÜZENLEMELER
KURUMSAL DIŞ DEĞERLENDİRME SORULARI
6. 1. KYOTO PROTOKOLÜ.
AFET YÖNETİMİ.
VI. DİĞER UYGULAMALAR Menşe kuralları: GTS’nden yararlanan ülkelerden menşe belgesi istenmektedir. Bu belge, söz konusu malın GTS rejiminden yararlanan.
Avrupa 2020 Hedefleri Horizon 2020
T.C MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TEMEL EĞİTİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Sosyal Hizmet Meslek Etiği
COĞRAFİ İŞARET DENETİMİ
ÖZEL EĞİTİMİN TEMEL İLKELERİ
Bu sorunlar neden çözülmeli?
KAMU YÖNETİMİNDE REFORM
Su Ayak İzi ve Sanal Su ( ) Bu dersin notları, Water Footprint Network web sayfasında bulunan ve Twente University öğretim üyesi Prof. Dr. Arjen.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İÇ DENETİM VE İÇ KONTROL SİSTEMİ
SKY 423 Avrupa Birliği ve Sağlık Politikası
Yrd.Doç.Dr. Çağdaş Erkan AKYÜREK
Yrd.Doç.Dr. Çağdaş Erkan AKYÜREK
Prof Dr. Hakan Kahyaoğlu
İŞLETME TÜRLERİ BÖLÜM 3.
HLK 222 SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS (SOKÜM) ve KORUMA YAKLAŞIMLARI
YONT221 Küreselleşme ve Yerelleşme
ÇOCUK KORUMA HİZMETLERİNDE KOORDİNASYON STRATEJİ BELGESİ
SÜRDÜRÜLEBİLİR YERLEŞİMLER VE DOĞAL AFETLER
Hayvancılık İşletmelerinde Yönetim Prensipleri
SÜRDÜRÜLEBİLİR YERLEŞİMLER VE DOĞAL AFETLER
Sayılarla WWF 50+ yıllık tecrübe (Kuruluş yılı 1961) 100+ ülke Yıllık
COŞKUNLAR SÜRÜCÜ KURSLARI Trafik ve Çevre Bilgisi
İZMİR ÜNİVERSİTELERİ PLATFORMU DÖNEMİ ÇALIŞMALARI
Türkiye HBÖ Eylem Planı ( )
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Küreselleşme tartışmaları
KALKINMA EKONOMİSİ DERS KONULARI
REFAH SİSTEMLERİ DERS 2 DOÇ. DR. MEHMET M. ÖZAYDIN.
Uygulama Ortamına İlişkin Etik Sorumluluklar
SHB-221 TÜRKİYE’NİN TOPLUMSAL VE EKONOMİK YAPISI
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Bologna Eşgüdüm Komisyonlarının
ÖĞRENCİLERE ÇEVRE BİLİNCİ KAZANDIRMA
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
ÖZEL DURUMLARDA( HASTALIK-KAZA) PSİKOLOJİK DESTEK
Sunum transkripti:

SÜRDÜRÜLEBİLİR YERLEŞİMLER VE DOĞAL AFETLER

21.Yüzyıl ve afetler 21.yüzyıl önceye göre daha fazla insanın yaşadığı ama daha sağlıklı ve varlıklı bir yaşamın olduğu buna karşın daha önce benzeri görülmemiş risklerin olduğu bir dönemdir. Bu risk doğal kaynakların sorumsuzca tüketilmesini de içermektedir. Bu riskler can ve mal kayıpları yanında ekonomik ve sosyal yapıyı da olumsuz etkilemiştir. Önlem alınmadığı takdirde bu kayıpların kalkınma faaliyetlerini olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır. Gelişmekte olan ülkelerde yaşayanların %90’ı bu afetlere karşı savunmasızdır.

Sürdürülebilir Kalkınma Kalkınma, sadece ekonomik anlamda değil kültürel ve sosyal anlamdaki değişim ve gelişmeleri de içerir. SK, çevre korumadan daha geniş kapsamlıdır. Gelecek kuşakların sağlığını gözetme, yaşam kalitesinin artması, kuşaklararası adalet, yoksullukla mücadele gibi konuları içerir. Gelecek nesillerin olanaklarını yok etmeyen bir kalkınma sürecini tanımlar. Ancak SK, gelecek nesillerin olanaklarını düşünürken bugünkü nesillerin düşük yaşam standartları konusunda eleştirilmiştir. Halen dünyada elektrikten yoksun yaşayan milyonlarca insan varken bugünün nesilleri ihmal edilmektedir. Ayrıca, SK teknolojinin durağan olduğu algısıyla hareket etmektedir. Oysa ki teknoloji gelişmektedir ve kaynakların kullanımını daha etkin hale getirecek teknolojiler ortaya çıkmaktadır. SK bu durumu ihmal etmektedir.

Sürdürülebilirlik Kavramının Gelişimi Sürdürülebilirlik kavramı ilk olarak 1968’de Paris’te toplanan Biyosfer Konferansı’nda biyosferin rasyonel kullanımı çerçevesinde kullanılmıştır.

1972 Birleşmiş Milletler İnsan ve Çevresi Konferansı 5-6 Haziran 1972 tarihinde Stockholm’de toplanmıştır. İnsanın çevre üzerindeki olumsuz etkilerine, devletin ekonomik kalkınma sorununa, yaşam koşullarının geliştirilmesine, uluslararası örgütlere ve hukuka ve uluslararası işbirliğine değinilmiştir. Devletlerin ve uluslararası kuruluşların çevre koruma ve geliştirme konusunda aynı ölçüde etkili çalışmaları kabul edilmiştir. Farklı siyasal ve rejimlerdeki ülkelerin çevre konusunda ortak sorumluluklarını kabul etmeleri ve bunu da insanlığın devamımın ön koşulu saymaları sonucuna varılmıştır.

1976 Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Konferansı-HABITAT I Kanada’nın Vancouver kentine toplanmıştır. Temel yaklaşım devleti merkeze alan ve sorumluluğu devlette kabul eden yaklaşımdadır. Ancak özellikle gelişmiş ülkelerin kendilerinden beklenen rolleri yerine getirmemeleri/getirememeleri nedeniyle devlet merkezli çözümler yetersiz kalmıştır.

1980 Avrupa Yerel Topluluklar veya Yönetimler Arasında Sınırötesi İşbirliği Çerçeve Sözleşmesi Avrupa Konseyi bünyesindedir. Sınır bölgelerinde ve doğal afet riski altında bulunan alanlarda ortak girişimlerde bulunmayı hedeflemektedir. Doğal afetlerden kaynaklanan bir kriz durumunda ilk yardımda bulunacaklar yine afet mahallindeki insanlar, kurum ve kuruluşlardır. Ancak yerel imkanların büyük ölçüde yetersiz kaldığı durumlarda özellikle de sınır bölgelerinde meydana gelen afetlerin etkilerinin giderilmesinde önceden taraflar arasında yapılacak idari anlaşmalarla bir müdahale sağlanabilecektir.

1987 Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu Brundtland Raporu olarak da bilinir. Sürdürülebilir kalkınma, bugünün ihtiyaçlarını, gelecek kuşakların da kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin karşılamaktır şeklinde tanımlamıştır. Bugünün ve geleceğin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılama potansiyeli zenginleştirilmelidir. Sürdürülebilir kalkınma çok aktörlü ve katılımcı şekilde yürütülmelidir.

1990 Uluslararası Doğal Afet Zararlarının Azaltımı On Yılı 1990-2000 arası BM tarafından doğal afet zararlarının azaltılması on yılı olarak ilan edilmiştir. Temel hedef gelişmekte olan ülkelerde doğal afetlerin neden olduğu can ve mal kayıplarını azaltmak ve sosyal ve ekonomik tahribatı ortadan kaldırmaktır.

Afet Zararlarının Azaltılması On Yılı Süreci (IDNDR); (BM Genel Kurul Kararı 42/169, 11 Aralık 1987) BM, 1990-1999 yılları arasını “Uluslararası Afet Zararlarının Azaltılması On Yılı” olarak ilan etmiş ve uluslararası toplumun doğal afetlerin en aza indirgenmesinde uluslararası işbirliğini teşvik etme ve uygulama konularına özel önem vermeye davet etmiştir. Bu on yılın amacı yoğun bir uluslararası işbirliği ve dayanışma ile özellikle kalkınmakta olan ülkelerin doğal afetlerden etkilenme oranının can kaybı, mal kaybı ile ekonomik ve sosyal kayıpları açısından en az miktara indirgenmesinin sağlanması olarak özetlenebilir.

1992 Avrupa Kentsel Şartı Avrupa Konseyi ve Avrupa Bölgesel ve Yerel Yönetimler Kongresi düzenlemelerinde doğal afetlerin oluşturduğu krizlerle başa çıkabilecek güçlü yerel yönetim birimleri oluşturmak ve devletin sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik stratejiler geliştirilmektedir. Şartın hedefi işbirliği ve dayanışmadır. Şart kentsel mekanların yaşanabilirliği çerçevesinde yönetimlere yardımcı bir belgedir.

1992 BM Çevre ve Kalkınma Konferansı Rio Zirvesi olarak bilinir. Devlet merkezli çözümlerden toplum merkezli çözümlere geçişi amaçlamaktadır. Çevre ve Kalkınma Üzerine Rio Deklerasyonu, tarafsız bir küresel ortaklık, toplumdaki anahtar sektörler ve insanlar arasında işbirliği ve uluslar arası anlaşmalar için çalışılması hedeflenmektedir. Gündem 21 ise kalkınmanın sosyal, ekonomik ve çevresel yönden nasıl sürdürülebilir olacağı üzerine deklerasyonda yer alan ilkelerin uygulanması için bir eylem planıdır. Gündem 21 toplum merkezli ve çok aktörlüdür. Gündem 21 afete maruz kalmış bölgelerde insan yerleşimlerinin planlanması ve yönetimini, yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde erken uyarı sistemlerinin kurulması, halkın bu konuda eğitilmesini de hedefler.

1992 BM Çevre ve Kalkınma Konferansı Ormanlar Üzerine Bildiri’de ekonomik kalkınmanın sürekliliği ve tüm canlıların hayatını devam ettirebilmeleri için gerekli olan ormanların yönetimine, korunmasına ve sürdürülebilirliğine ilişkin bir rehberdir. İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 1994’de yürürlüğe girmiştir. Temel amacı, atmosferde sera etkisine neden olan gazları, küresel iklim sistemini tehlikeye sokmayacak düzeylerde tutmaktır. Bu yolla 2000 yılına kadar insan kaynaklı sera gazı salınımlarının 1990 yılı düzeyine indirilmesi hedeflenmektedir.

1992 BM Çevre ve Kalkınma Konferansı Sonrası Kyoto Protokolü, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin nihai amacına ulaşmada önemli bir adımdır. Karbondioksit ve diğer sera gazlarının salınımlarını 1990 yılı düzeyinin altına indirmeyi amaçlamaktadır. Başta karbondioksit olmak üzere atmosferdeki sera gazı emisyonunun toplam %55’ini üreten ülkelerin Protokole taraf olmasıyla yürürlüğe girmiştir. Küresel ısınma sonuçları itibariyle birçok doğa olayı ve afetin oluşması riskini beraberinde getirmektedir.

1992 BM Çevre ve Kalkınma Konferansı Sonrası Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 1993’te yürürlüğe girmiştir. Sözleşme biyolojik çeşitliliğin korunması ve bu çeşitliliğin unsurlarının sürdürülebilir kullanımını amaçlamaktadır. Doğal afetler ve insan faaliyetleri biyolojik çeşitliliği olumsuz etkilediği tespiti yapılmaktadır.

Avrupa Dağlık Bölgeler Şartı Taslağı (Avrupa Konseyi) Dağlık bölgelerin korunması ve kalkındırılması amaçlanmaktadır. Büyük doğal afetlerden kaynaklanan hasarın tazmin edilmesi ve dağlık alanların doğal ve ekolojik kısıtlarının dengelenmesi amaçlarından biridir. Henüz yürürlüğe girmemiştir.

YOKOHAMA STRATEJİSİ (1994) Afet zararları son yıllarda hızla artmaktadır. Toplum daha fazla kırılgan hale gelmektedir. Bu olaylardan en fazla yoksullar zarar görmektedir. Afetleri önleme, zarar azaltma, hazırlık ve yardım yapma, sürdürülebilir kalkınmanın dört temel elemanıdır. Bunların sürdürülebilir çevre ile yakın ilişkisi vardır. Bunun için ülkeler kalkınma planına bunları entegre etmelidirler. Müdahaleden önce hazırlık ve zarar azaltma gelir. Dünyanın gitgide daha bağımsız hale gelmesi nedeniyle ülkeler daha fazla ortak iş yapmalıdırlar. Bilgi ve teknoloji herkese,özellikle yoksul ülkelere bedelsiz ve tam zamanında sağlanmalıdır.

1996 BM İnsan Yerleşimleri Konferansı (HABITAT II) İstanbul’da düzenlenmiştir. Ortaklık, katılımcılık, yapabilir kılma, kentli bağlılığı, işbirliği gibi ilkelerin uygulamaya konmasına ilişkin yol gösterici bir rehberdir. Afetlerin hafifletilmesi ile ilgili olarak yerel yönetimleri de içine alan işbirliğini sağlamak Afet sonrası yardım, rehabilitasyon, yeniden inşa ve yeniden yerleştirme için hazırlanmak ve yerel yönetimleri de içine alan bir işbirliği geliştirmek

Avrupa Peyzaj Sözleşmesi (Avrupa Konseyi) 2004’de yürürlüğe girmiştir. Peyzajda kamu yararının olduğu ve korunması gerektiğini ifade eder. Sürdürülebilir kalkınma hedefiyle beraber yaşanabilir gelecek ve demokratik yapılanma hedefler.

Johannesburg Zirvesi 1992 Rio Zirvesi’nin ardından geçen 10 yılı değerlendirmek üzere 2002 yılında toplanmıştır. Nüfus, iklim değişikliği, enerji, su kaynakları, sağlık, hava kirliliği, ormanlar, yoksulluk, gıda ve tarım dokuz temel başlıktır. Gündem 21’de değerlendirilmiştir. Zenginlerle yoksullar arasındaki dengesizliğin artması, küreselleşmenin olumsuz etkileri ve demokratik sisteme olan güven kaybı vurgulanmıştır.

Hyogo Çerçeve Eylem Planı 2005-2015 Japonya’da 18-22 Ocak 2005 tarihlerinde toplanan Afet Risklerinin Azaltılması Dünya Konferansı’nda Hyogo Çerçeve Eylem Planı kabul edilmiştir. Temel olarak afetlerin ortaya koyduğu zararları en aza indirmeyi amaçlamaktadır.

Hyogo Çerçeve Eylem Planı 2005-2015 Hyogo Çerçeve Eylem Planı, üç stratejik hedef ve beş eylem önceliği üzerine kurulmuştur. Üç stratejik hedef şu şekildedir. Risk azaltma stratejilerinin sürdürülebilir kalkınma politikalarına entegre edilmesi, Afetler konusundaki duyarlılığı arttırmak için kapasite oluşumuna katkı vermek, Risk azaltma yaklaşımlarının hazırlık, müdahale ve iyileştirme programlarına entegrasyonunun sağlanmasıdır. Hyogo Çerçeve Eylem Planı’ndaki beş eylem öncelik de şu şekildedir; Uygulama için güçlü bir kurumsal temelle afet risk azaltmanın ulusal ve yerel bir öncelik olması, Afet risklerini tanımlamak, değerlendirmek, izlemek ve erken uyarı sistemlerini geliştirmesi, Her düzeyde güvenlik ve afetlere direnç kültürünün oluşması için bilgi, innovasyon ve eğitimin kullanılması, Afet risklerinin altında yatan sebeplerin azaltması, Her seviyede etkin müdahale için afetlere hazırlıklı olunmasıdır.

Rio+20 Zirvesi 20-22 Haziran 2012’de Rio’da toplanmıştır. Konferansın sonuç bildirgesi hazırlanırken zor görüşmeler yapıldı ve bu yüzden sonuçta uzlaşmacı bir bildirge çıkarıldı. Bildirgede, BM çevre koruma programının güçlendirilmesi, programın finansmanının artırılması ve deniz ekosistemlerinin korunması vurgulanıyor. Toplam 283 maddeyi içeren bildirge, ekonomik gelişmenin farklı aşamalarında bulunan ülkelerin ortak ama farklılaştırılmış sorumluluk taşımasını öngörüyor. 

Rio+20 Zirvesi İklim değişikliği ve doğal afetler konusunda daha fazla hassasiyet beklenmektedir. Kent planlamalarında afet risklerini azaltma, dayanıklılık ve iklim değişikliği tehditlerine karşı tedbir alınmalıdır. Afetlerdeki kayıpları azaltmak için erken uyarı sistemlerinin önemi tekrarlanmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde afet risklerini azaltma amacıyla teknoloji transferi, eğitim, kapasite yaratma ve teknik yardım konularında uluslararası işbirliği konusunda uluslararası topluma çağrı yapılmaktadır. İnsanları afetlerin risklerinden korumak için tüm aktörlerin işbirliği ve koordinasyonunun önemi vurgulanmıştır.

Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi 2015 – 2030 Üçüncü Birleşmiş Milletler Dünya Afet Risklerinin Azaltılması Konferansı’nda, Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi 2015 – 2030, kabul edilmiştir. Hyogo Çerçeve Eylem Planı’nı hem tamamlamakta hem de onun devamı sayılmaktadır. Yoksulluğun afetlerin şiddetini arttırdığı vurgusu tekrarlanmıştır. Temel olarak afet risklerini azaltarak afetlere olan direnci arttırmayı hedef olarak göstermektedir. Bu kapsamda uluslararası işbirliği, erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi ve afetlerin yol açtığı kayıpların önlenmesi istenmektedir.

Türkiye Sürdürülebilir Kalkınma Raporu Geleceği Sahiplenmek 2012 Sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde Türkiye’de gerçekleşen bazı projeler anlatılmıştır. Türkiye tarafından zirvede sunulmuştur.

Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi Birleşmiş Milletler’in Milenyum Kalkınma Hedefleri’nin devamı niteliğindeki Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi, 2015’te Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde kabul edilmiştir. Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi de yoksulların afetlerden daha yoğun biçime etkilendiği gerçeğini tekrar etmektedir. Yine iklim değişikliği de bir risk olarak tespit edilmekte ve iklim değişikliğine karşı da direncin artması gerektiği vurgulanmaktadır. Özetle afet risklerinin azaltılmasıyla afetlere direncin arttırılması çağdaş afet yönetiminin bir gerçeğidir. Bu risklerin azaltılması konusunda uluslararası işbirliği son derece kıymetlidir ve böylesi bir işbirliğinden de en çok yoksul ülkelerin kazançlı çıkacağı gerçeği son derece açıktır.