Bölüm 45 Ekonomik Hayattaki Konjonktürel Dalgalanmalar
Tarihte Konjonktürel Dalgalanmalar İktisat tarihine geçen krizleri ya da krizlere neden olan dalgalanmaları üç etapta incelemek mümkündür. Birinci etap , 1929 Dünya Ekonomik krizine kadar yaşanan devresel dalgalanmaları kapsar. İkinci etabı, 1929 Dünya Ekonomik Krizi oluşturur. Üçüncü etabı, 1970lerden sonra ortaya çıkan, stagflasyon krizi oluşturmaktadır.
Konjonktur Devresi ve Aşamaları Her konjonktur devresi, kriz döneminden başlayarak dip, canlanma, doruk ve gerilemeolmak üzere dörd aşamadan oluşmaktadır.
Konjonktur Devresi ve Aşamaları Potansiyel Milli Gelir Trend Yolu her ekonominin tam istihdam (potansiyel) milli gelirinde yıllarla birlikte ortaya çıkan değişikliklerin seyrini gösterir. Şekil 45-1 de görüldüğü gibi trendin yıllarla birlikte gükselmesi, söz konusu ülkede potansiyel milli gelirin sürekli arrtığını göstermektedir. konjonktür dalgası ise potansiyel milli gelirden sapmaları göstermektedir
Konjonktur Devresi ve Aşamaları Aşama (Dip, Çukur Aşaması, ya da Kriz dönemi) Aşama (Canlanma Aşaması) Aşama (Zirve Aşaması, ya da Refah Dönemi) Aşama (Gerileme Aşaması, Duraklama ya da Resesyon Safhası)
A. Toplam Talep ve Konjonktür Dalgaları: Toplam Talep Şoku ile Birlikte Konjonktürel Dalgalanmaların Başlaması Şekil 45.2’de görüldüğü gibi, TT1 ile TA1 eğrisinin kesiştiği D1 noktasında oluşmuş olsun. Y1 denge milli geliri Yt tam istihdam milli gelirinden küçüktür. Konjontürel dalgalanmaların dip döneminde olduğu bu durumda, milli gelir ve istihdam, en düşük düzeydedir. Toplam Talebin 1 nolu ok yönünde artması sonucu milli gelir ve istihdam düzeyi yükselmektedir (Yt noktası, canlanma aşaması). TT1 eğrisi TT2 konumunu aldığında milli gelir tam istihdam milli gelir düzeyinin üstüne çıkmış, Y3e yükselmişdir (zirve aşaması).
A. Toplam Talep ve Konjonktür Dalgaları: b) Toplam Talep Şoklarının Nedenleri Tüketim harcamalarındaki Değışmeler Tercihlerdeki Değişimler Enflasyon Bekleyişleri Faiz Oranlarındaki Değişmeler Vergi Oranlarındaki Değişmeler
b) Toplam Talep Şoklarının Nedenleri ii. Yatırım Harcamalarındaki Değişimler iii. Kamu Harcamalarındaki Değişimler iv. Net İhracattaki Değişimler
B. Toplam Arz Konjonktür Dalgaları Toplam Arz Şoku ile Birlikte Konjonktür dalgalarının Başlaması: Makroekonomik dengenin TT1 eğrisiyle TA1 eğrisinin kesiştiği D1 noktasında gerçekleşmiş olduğunu varsayalım. Denge milli geliri, Yt tam istihdam milli gelirinin üzerinde, Y1 düzeyinde gerçekleşmiştir. Erişilmesi mümkün en yüksek milli gelir düzeyini gösteren bu denge durumunda ekonomi zirve noktasına erişmiştir. TA1 eğrisinin 1 nolu ok yönünde kayarak TA2 konumunu aldığını varsayalım. Milli gelirin Yt milli gelirinin altında Y3 düzeyine düştüğü bu durumda, ekonomi resesyona girerek, dip noktasına kadar gerilemiştir.
C.Dalgalanmaların Devresel Nitelikli Olması Toplam talep ve toplam arz şoklarının, konjonktürel dalgalanmara neden olmasına ilişkin görüşler, iki grupta toplanmaktadır. Birinci grubu oluşturan görüşler, toplam talep ve toplam arzdaki rastlantısal değişmelerin konjonktürel dalgalanmara dönüşebileceği yönünderir. İkinci grubu oluşturan görüşler ise, toplam talepteki kaymaların, devresel nitelikli olduğu ve konjonktürel dalgalanmalara dönüşeceği yönündedir.
Monetaristlere ve Keynesyenlere Göre Konjonktürel Dalgalanmalarda Para Arzının Rolü Monetarist Yaklaşım Monetaristlere göre, konjonktürel dalgalanmalara neden olan talep şokunun oluşmasında hükümetlerin para arzı konusundaki politikalarının etkisi vardır. Bir başka deyişle, konjonktürel dalgalanmaların nedeni tamamen, para arzındaki değişikliklerdir.
Monetaristlere ve Keynesyenlere Göre Konjonktürel Dalgalanmalarda Para Arzının Rolü B. Keynesyen Yaklaşım: Keynesyenlerin konjonktürel dalgalanma ve para arzı ilişkisi konusundaki görüşleri iki yaklaşım etrafında toplamak mümkündür. Birinci yaklaşımda Keynesyenler, konjonktürel dalgalanmalarda, Monetaristlerin iddia ettikleri gibi, hükümetlerin hatalı para politikasının tek neden olduğunu reddederler . Onlara göre, kuşkusuz para arzı toplam talebi etkilemesi nedeniyle, ‘potansiyel’ olarak konjonktürü etkiler. Ancak, Konjonktürü sadece hükümetlerin para politikasına bağlamak hatalı.Konjonktürel dalgalanmaların ortaya çıkmasında etkin olan talep şoklarının nedenleri arasında, para politikasının yanında yatırımlardaki değişmelerde önemli rol oynamaktadır.
B. Keynesyen Yaklaşım İkinci yaklaşımda ise Keynesyenler’in bir kısmı, Monetarist’ler gibi, para arzı ile konjonktür dalgalanmar arasındaki ilişkiyi kabul etmektedir. Ancak, Monetaris’lerden ayrıldıkları nokta, hükümetlerin para arzında yaptıkları değişikliğin ulusal geliri yönlendirmediği, aksine ulusal gelirdeki değişmelerin, para arzındaki değişmelerin nedenini oluşturdğu yönündedir.