SAĞLIK HAKKI Sağlık hakkı, birincisi tedavi hizmetlerini, ikincisi rehabilitasyon hizmetlerini, üçüncüsü ekonomik ve sosyal hayata katılımın ön koşulu olan tıbbi-medikal destekleri kapsamaktadır.
Engelli bireyler, sağlık hizmetlerine ve sağlık yardımlarına toplumun diğer bireylerine göre daha fazla ihtiyaç duyarlar. Nitekim Dünya Sağlık Örgütü’ne göre (DSÖ), “2002-2004 Dünya Sağlık Araştırmasında 51 ülkeden engelli yanıtlayıcıların yataklı ve ayakta tedavi hizmetine başvuru oranlarının engelli olmayanlara göre daha yüksek olduğu bildirilmiştir.
Engelli bireylerin sağlık sektöründen talep ettiği hizmetler 3 alt başlık kapsamında karşılanmaktadır. Bunlar teşhis-tedavi hizmetleri, Rehabilitasyon hizmetleri ve (Hizmetleri ile ilaç-yardımcı tıbbi cihaz harcamalarının karşılandığı) sağlık yardımlarıdır.
Sağlık Hizmetlerine İlişkin Veriler Engelli bireylerin sağlık hizmetlerinin birden fazla boyutu bulunmaktadır. Bu çok boyutluluk halinin dışında bir de engelli bireylerin sağlık hizmetlerinden yararlanması sırasında hizmetin her yönüyle erişilebilir olması için özel tedbirlerin alınmış olması gereklidir
SB, engelli bireylerin bu yöndeki ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için, 2010 yılında 2010/79 sayılı “Özürlü Kişilere Yönelik Sağlık Hizmetlerinin Sunumuna İlişkin Genelge”yi yayınlamıştır.Genelge, halen güncel olup, engelli bireylerin her türlü sağlık hizmetlerinden yararlanırken ihtiyaç duyacağı (fiziksel erişim düzenlemeleri de dâhil olmak üzere) birçok uygulamayı içermektedir.
Engellilerin hakları açısından mevzuat ile sahadaki yansıması arasında ciddi farkların görülmesi aşina olunan bir durumdur. Bu sebeple, engelli bireylerin sağlık hizmetlerinden yararlanma koşullarının ölçülmesi, sağlık hakkı ile ilgili en önemli konulardan biri haline getirmektedir.
Bu bağlamda engelli bireylerin sağlık sektöründen hizmet alırken ölçme ve izleme boyutları şu başlıklardan oluşmaktadır: 1- Rehabilitasyon ve habilitasyon hizmetleri, 2- Sağlık hizmetleri, 3- Engellilik durum tespit hizmetleri.
Engellilik Durum Tespiti Hizmetleri Engelli bireylerin sağlık tesislerinden rehabilitasyon ve sağlık hizmetleri alanında aldığı hizmetlerin dışında aldıkları çok önemli bir hizmet, engellilik durum tespiti yani kamuoyunda bilinen adıyla sağlık kurulu raporları hizmetidir. Sağlık kurulu raporları bir yandan (tekerlekli sandalye, işitme cihazı vb.) medikal malzemelerin alınması, bir yandan da (vergi indirimi, emeklilik, bakım yardımı vb.) ekonomik sosyal hayatı belirleyen haklara ulaşım aracı konumuyla stratejik bir önemdedir.
Sağlık Alanında Sahada Yaşanan Sorun Odakları : Engelli bireylerin sağlık alanında yaşadığı (sağlık tesislerinde hizmete erişim, fiziki erişim, medikal yardım bütçeleri vb. konulardaki) üst yapı sorunlarının dışında, hakkın nihai olarak kullanımı esnasında gündeme gelen birçok sorunlar mevcuttur. Bu sorunlar azımsanamayacak derecede ciddi (ve alanın önemine bağlı olarak) hayati öneme haiz hak kayıpları gündeme getirebilmektedir.
Medikal Malzemelerin SUT Tarafından Karşılanmaması veya Düşük Bedeller Ödenmesi SUT, engelli bireylerin her türlü sağlık hizmet ve yardımlarının finansmanının koşul ve usullerinin belirlendiği temel mevzuattır. Engelli bireylerin sağlığın her alanında aldığı hizmet, ilaç ve medikal malzeme, SUT’un eklerinde yer alan listeler kapsamında karşılanmaktadır.
Ortopedik engelli bireyler için transfer liftleri, görme engelli bireyler için beyaz bastonlar, işitme engelli bireylerin işitme cihazlarının pil bedelleri, kimi ağır engellilik durumlarında ihtiyaç duyulan sarf malzemelerinin karşılanmaması sorunları, yenilenen SUT’ta da sürmüştür.
Diğer yandan, özellikle rehabilitasyon ve habilitasyon hizmetlerinde (ödenecek tedavi süre ve periyot) bedellerinin kısıtlanması, işitme engelli bireylerin işitme cihaz pil bedellerinde olduğu gibi kimi engel grupların düzenli kullandıkları tıbbi cihaz, yardımcı cihaz ya da sarf malzeme bedellerinin piyasa koşullarında karşılanmaması engelliler ve yakınları için ciddi bir sorun olmaya devam etmiştir
SUT Ödemelerinde Eşitsizlik Doğuran Uygulamalar : SUT, aynı engele sahip bireylere yaptığı medikal malzeme ve bazı tedavi hizmet bedellerinin ödenmesinde farklı miktarlar belirlemek suretiyle ayrımcılık sayılabilecek bir uygulama getirmiştir. Zira SUT’un halihazırdaki uygulamasına göre, sigortalı engellilerden doğuştan, kaza, iş kazası veya hastalık sebebiyle engelli hale gelmiş kişilere farklı bir ödeme listesinden, 3713 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış maluller, 5434 sayılı Kanunun 56. maddesi veya 2330 sayılı Kanunun ilgili maddelerine göre vazife malulü ve gazi olan engelliler ile şehitlerin engelli yakınlarına ise farklı bir listeden tedavi ve medikal malzeme bedeli ödemesi yapmaktadır.
Rehabilitasyon Hizmetleri Sorunları : Engelli bireyler, sosyal güvenlik sisteminden temin ettiği tedavi hizmetleri ve medikal malzeme bedellerinin dışında, rehabilitasyon hizmetleri konusunda da sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunların bir ayağı rehabilitasyon hizmetlerinin SUT tarafından ödenmesine getirilen kısıtlamalar, bir diğer ayağında ise, hastanelere rehabilitasyon amaçlı yatışlara ayrılan kontenjanlara getirilen sınırlamalardır.
Sosyal Güvenlik Sistemi Sorunları : Engelli bireyler, Türkiye’de uygulamada olan Genel sağlık Sigortası Sistemi’ne, (GSS) iki şekilde dâhil olabilmektedir. Buna göre; engelli bireyler bir işte çalışmak suretiyle, bu istihdam üzerinden prim ödeyerek ya da çalışmıyorsa, GSS primini kendi veya yakınının ödemesi suretiyle sisteme dâhil olabilmektedir. Herhangi bir yerde istihdam olmayan engelli bireyler ya da onlara bakmakla yükümlü olan yakınları eğer prim ödeyecek durumda değilse gelir testi yaptırmak suretiyle primleri devlet tarafından ödenmek suretiyle de GSS kapsamına alınmaktadır
Ancak, uygulama konusunda çok ciddi sorunlar yaşanmaktadır Ancak, uygulama konusunda çok ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Her şeyden önce herhangi bir işte çalışmayan engelli vatandaşlar, gelir testi yapmadığı ve/veya namlarına GSS primi ödemediği için sağlık hizmet ve yardımları alma hakkını kullanamamakta ve hakkını kaybedebilmektedirler. Özellikle GSS’den haberi olmayan engelli bireyler, sadece konu hakkında bilgi sahibi olmadıkları için bu haklarından mahrum kalabilmektedir.
Sağlık Hizmetlerine Erişim Sorunları Sağlık hizmetlerinin içeriği kadar, hizmetlerin, hizmet alım noktasında nasıl alındığı da bir o kadar önemli bir konudur. Her şeyden önce, engelli bireylerin spesifik olarak ihtiyaç duyduğu tedaviler ve cerrahi girişimlerin gerektirdiği uzmanlaşmış hizmetlere erişim çok ciddi bir sorun olarak gündemdedir. Engelli bireyler, bu hizmetleri özel sağlık kuruluşlarından ciddi ekonomik külfetlere katlanarak temin etmek ya da kamu hastanelerinin verdiği sıralarda aylar, hatta yıllara varan sürelerde beklemek durumunda kalmaktadır.
Sağlık Kurulu Rapor Sorunları Sağlık kurulu (engellilik durumu) raporlarının, engelli bireylerin hayatının her alanına nüfuz eden, etkide bulunan bir fonksiyonu bulunmaktadır. Raporlar, bir taraftan engelli bireylerin kullandıkları her türlü medikal malzeme, tıbbi sarf malzemesi ve ilacın alınmasının aracı olmasının yanında, vergi indirimi, bakım yardımı, engellilik aylığı, istihdam vb. birçok hak kullanımında da belirleyici niteliktedir.
Sağlık kurulu raporlarında belirtilen engellilik dereceleri, temel olarak Engellilere Verilecek Sağlık Kurulları Hakkında Yönetmelik’in ekindeki cetvellerle belirlenmektedir. Ancak, uygulamada doktorların rapor dereceleri hakkındaki bilgi eksiklikleri ve özellikle engelli bakım yardımı, engellilik aylığı gibi ekonomik karşılığı olan raporlar verilmesi sırasında, hastaneden hastaneye, hatta heyete katılan doktorlardan doktora değişen derecelendirmeler yapılabilmektedir.
Engellilere verilen sağlık kurulu raporlarının alımı sırasında yaşanan sorunların ikinci kategorisinde, raporları alımı konusundaki yıldırıcı süreçler bulunmaktadır. Hastanelerden rapor alımı için alınan randevularda aylar sonrasına gün verilebilmektedir. Engelliler rapor alımı için, engelliliğinin dışındaki branşlarda da muayeneye alınmakta, her branşın muayene gün, saat hatta kimi hallerde tesislerin bulunduğu bölgelerdeki farklılıklar, engelli ve yakınlarını günlerce işlem peşinde koşmalarına sebep olabilmektedir.
Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Esnasında Kötü Muamele Engelli bireylerin, özellikle son yıllarda artan bir şekilde kötü muamele, darp, işkence, istismar veya insanlık dışı muameleye maruz kaldıkları yönündeki medya haberlerinde ciddi artışlar mevcuttur. Şüphesiz bu artışın gerçekten bu tip olayların artmasından mı yoksa olayların görünür olmasından mı kaynaklandığını ölçmenin henüz imkânı yoktur. Ancak, bu yöndeki haberlerin medyada ve sosyal medyada giderek arttığı da açık bir gerçektir.
Hayatın diğer alanlarında da olduğu üzere engelli bireyler, sağlık hizmetlerinden yararlanırken kimi zaman sağlık hizmetlerinin kendisi ile ilgili, kimi zaman da sağlık hizmeti aldıkları esnada hizmetle ilgili olmayan sebepler yüzünden insanlık dışı muamele, şiddet ve istismar olaylarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Nitekim izleme çalışmaları sırasında medya taramalarında da bu yönde haberlere rastlanılmıştır.
Sonuç ve Öneriler Engelli bireyin fonksiyon kaybının etkilerini azaltan bir alan olarak sağlık alanı, engelinin yaşamında kilit taşı konumundaki bir hak alanıdır. Ancak, bu alanın sadece medikal yaklaşıma indirgenmiş uygulamalarla engelli bireyin hayatına nüfuz etmesi, onun fonksiyonunu dejenere ederek, negatif etki yaratan bir unsura da dönüştürebilecek bir yapıya sahiptir. Bu sebeple, sağlık hakkının tıbbi işlemleriyle, rehabilitasyon uygulamalarıyla, engelliliğin etkisini azaltacak yardımcı medikal cihaz destekleriyle doğru konumlandırılması gerekmektedir. Bu hedef ancak ve ancak, engelli bireyi bağımsızlaştırmaya, onu yaşama dâhil etmeye çalışan bir felsefi yaklaşımla mümkündür.
KAYNAKÇA Mevzuattan Uygulamaya Engelli Hakları İzleme Raporu 2014 “Erişilebilirlik, eğitim, çalışma hayatı ve sağlık verileri-analizler”