AYDINLATILMIŞ ONAM Prof. Dr. İbrahim ÜZÜN Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi 1.Adli Tıp İhtisas Kurulu Başkanı.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi Kurma Yükümlülüğü.
Advertisements

İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI 1. İş Güvenliği Uzmanı Nasıl Olunur? İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde görevli iş güvenliği uzmanlarının nitelikleri, eğitimleri.
KONTENJANLAR Toplam Atama Sayısı Sınırları Merkezi Yönetim Bütçe Kanununda belirlenir.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ 6331
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU (TCK 257. MADDE).
2547 SAYILI YÜKSEKÖĞRETİM MEVZUATI VE 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNLARINDA AYRILMA İŞLEMLERİ.
Serbest muhasebeci mali müşavir sigortası. Serbest muhasebeci mali müşavir sorumluluk sigortası Bu sigorta ile Sigortacı, Sigortalının vermekte olduğu.
ETİK KURALLAR ve HASTA HAKLARI
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü
HASTA HAKLARI Nurunnisa KARASARAÇOĞLU
HASTA VE SAĞLIK ÇALIŞANLARININ HAKLARI. Hasta Hakları  Hasta hakları; hastanın kaybettiği sağlığını en kısa zamanda, mümkün olabildiğince en yüksek seviyede,
1 KAMU İHALE KANUNU KİK YAVUZ ATEŞ MALİ HİZMETLER UZMANI.
Konu; İşyeri Etiği 1.SORU 98 2.SORU 99 3.SORU SORU 98 2.SORU 99 3.SORU 100.
Performans ve Ücret Yönetimi Yrd. Doç. Dr. Özlem BALABAN
ÖRGÜTSEL ADALET Adaletsizlik Nedir? Örgütlerdeki Adaletsizlikler?
MADDE 10 – (1) İSGB; en az bir işyeri hekimi ile işyerinin tehlike sınıfına uygun belgeye sahip en az bir iş güvenliği uzmanının görevlendirilmesi ile.
T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI
ODUNPAZARI ATATÜRK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ.
ÖĞRENCİLERİN KILIK KIYAFET YÖNETMELİĞİ ELLİBAŞ ORTAOKULU.
Ar-Ge Ödeneği Talep Edilen Araştırma ve Geliştirme Projeleri Hakkında Genelge.
#Geçici Koruma GEÇİCİ KORUMA SAĞLANAN YABANCILARIN ÇALIŞMA İZİNLERİNE DAİR YÖNETMELİK ve UYGULANMASI.
SAĞLIK HUKUKU. GENEL OLARAK: Sağlık hukuku; tıbbın uygulanmasından kaynaklanan sağlık personelinin hak ve yükümlülükleri, yasal sorumluluğu, hasta hakları,
ORGAN NAKLİ HAFTASI 3-9 KASIM 2004
DOÇ.DR.SAİM OCAK MARMARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ
YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLERE İLİŞKİN ULUSLARARASI YASAL DÜZENLEMELER
TIBBİ ATIK KAZALARI ANKARA’DA HASTANE ÖNÜNDE TIBBİ ATIK TAŞIYAN KAMYONDA PATLAMA Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi'nin.
ENGELSİZ ÜNİVERSİTE FAALİYET RAPORU
Türkiye'deki Yasal Düzenlemeler
EVLAT EDİNME EVLAT EDİNME KÜÇÜKLERİN EVLAT EDİNİLMESİNİN KOŞULLARI
6745 SAYILI “YATIRIMLARIN PROJE BAZINDA DESTEKLENMESİ İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN”DA YER ALAN ÖNEMLİ.
ELLE TAŞIMA İŞLERİ YÖNETMELİĞİ
ÖĞRENME KAZANIMI Hasta Hakları Yönetmeliğine uygun olarak hasta haklarını koruyabileceksiniz.
SKY 423 Avrupa Birliği ve Sağlık Politikası
Yrd Doç Dr Mehmet KARATAŞ Tıp Tarihi ve Etik AD
VARDİYALI ÇALIŞMA VE GECE ÇALIŞMASI
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ
Anlatmacı: Adnan Hadzimusiç
Tanımlar-Kavramlar Yrd. Doç. Dr. Ayşe Kuzu.
İDARİ YARGIDA DAVA TÜRLERİ
ACİL DURUM PLANI.
Tebliğ edilecek evrak farklı türlerde olabilir.
KİŞİLER HUKUKU Kişiler hukukuna hakim olan temel ilkeler şunlardır:
GÖRÜŞME İLKE VE TEKNİKLERİ Sağlık Bilimleri Fakültesi
KAYSERİ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ BİRİMİ
TEMEL KAVRAMLAR VE SAĞLIK HUKUKU
Görev ve Sorumluluklar
PSİKİYATRİ’DE ZORLA TEDAVİ
Müşteri Memnuniyeti 10002:2006 TSE(Türk standartları) kalite belgelerinden birisidir.Necmettim Erbakan Üniversitesi Meram Tıp fakültesi hastanesi ISO.
VERİ MERKEZLERİ VE BİLGİ GÜVENLİĞİ
Hasta Mahremiyeti (Gizlilik)
EĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME- ASSESSMENT Ders 2: Yasal Düzenlemeler Prof. Dr. Tevhide Kargın.
İDARİ DAVALARDA TEBLİGAT
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ turizm mevzuatı
TÜRKİYE NOTERLER BİRLİĞİ
DAVA İŞLEMLERİ 02 – 05 MAYIS 2017.
Uygulama Ortamına İlişkin Etik Sorumluluklar
Başlangıç Hükümleri- 2. Hafta
HUKUK BAŞLANGICI ÖĞR.GÖR.İDİL YILDIRIM.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
YRD. DOÇ. DR. EDA ÖZDİLER KÜÇÜK
Ceza Hukukunun Temel İlkeleri
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
6569 Sayılı Kanunla değiştirilen 2547 Sayılı Kanunun 44
Müracaat ve Şikayetler
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK HİZMETLERİNDE MAHREMİYET VE SIR SAKLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ
4. HAFTA Geçerlik, Güvenirlik ve Etik Kavramları
Nitel Araştırmalar.
GÖRÜŞME İLKE VE TEKNİKLERİ Sağlık Bilimleri Fakültesi
KAYSERİ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ BİRİMİ
Sunum transkripti:

AYDINLATILMIŞ ONAM Prof. Dr. İbrahim ÜZÜN Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi 1.Adli Tıp İhtisas Kurulu Başkanı

A YDıNLATıLMıŞ O NAM Hastanın bilgilendirilmesi, tıbbi karara katılmasının sağlanması ve hekimin hasta ile işbirliğine girmesi anlamını taşır. Aydınlatılmış Onam; hasta özerkliğine saygı göstermenin en önemli boyutudur.

Hastanın verilen bilgiler ile uygulanması düşünülen tanı, tedavi yöntemlerine özgürce karar verebilecek hale getirilmesi aydınlatma, hastanın yapılacak tıbbi işlemler için bilinçli olarak vereceği izin ise onam olarak tanımlanmaktadır. Aydınlatılmış onamı, hukuki ve hasta hakları boyutunda ele almak mümkündür.

Hekim-hasta ilişkisinin etik temeli olarak aydınlatılmış onam, "karşılıklı katılım, saygı ve ortak karar" anlamına gelir. Aydınlatılmış onam mekanik biçimde ezber şeklinde açıklamada bulunmak ya da hazır formları imzalatmak işlemi değildir. Tıbbi müdahale ve tedavi hakkında hekim ve hastayı ortak bir karara götüren karşılıklı görüşme işlemidir.

Öncelikle muayene ettiği veya müdahale edeceği her hasta BİLGİLENDİRİLMELİDİR. Bilinci açık, iyiyi kötüden ayırt edebilen, anlama yetisi yerinde olan ve reşit olan her hastadan AYDINLATILMIŞ ONAM alınmalıdır. Eğer hasta bilgilendirilmek istemiyorsa, bilinci kapalıysa, iyiyi kötüden ayırt edemiyorsa, anlama yetisine sahip değilse veya reşit değilse aydınlatılmış onamı vasisinden alınmalıdır.

O NAMıN G ERI A LıNMASı Hasta kendi geleceğini bizzat tayin hakkının bir sonucu olarak tıbbi müdahaleye verdiği onamını her zaman geri alabilir (müdahale başladıktan sonra tıbben sakınca yoksa). Yönetmelikte; hastanın sağlık kuruluşuna daha sonraki başvurularında bu durumun hastanın aleyhinde kullanılmaması gerektiği vurgulanmıştır.

K APSAM Hastanın rızası hangi konuya ilişkin ise, doktorunda müdahalesini bu konuda gerçekleştirmesi yani verilen rızanın çerçevesinde kalması gerekmektedir. Müdahale sırasında hasta için risk taşımayan fakat yararlı olacak başka bir müdahaleyi dahi hastanın onayı olmadan yapılamaz.

O NAMıN A RANMADıĞı D URUMLAR Tıbbi müdahalenin gecikmesi durumunda hayati tehlike oluşacaksa Toplum sağlığı açısından tehdit oluşturuyorsa İntihar girişimlerinde

A YDıNLATıLMıŞ O NAMıN İ ÇERMESI G EREKEN D URUMLAR Önerilen tedavi veya işlemin açıklanması Ölüm ve ciddi sakatlık risklerinin vurgulanarak, önerilmiş olan tıbbi işlemin yarar ve risklerinin açıklanması Alternatif tedavi ve müdahalelerin, yarar ve risklerini de içerek şekilde açıklanması

A YDıNLATıLMıŞ O NAMıN İ ÇERMESI G EREKEN D URUMLAR Tedavi edilmediğinde ortaya çıkabilecek muhtemel sonuçlardan bahsedilmeli Başarı şansı ve başarıdan ne kastedildiği açıklanmalı İyileşme sırasında en büyük problemin ne olduğu ve normal yaşamına ne kadar zamanda dönebileceği hakkında da bilgi verilmeli

Kötü bir sonuç halinde rızanın ispatlanması hekime ait bir yükümlülük olduğu için onamın yazılı olması gereklidir (HUMK 287. madde).

Tanı, tedavi ve seçenekleri, sonuçları, hastalığının gidişi gibi konularda hastaya anlayabileceği bir ifade biçimiyle bilgilendirme ve açıklamada bulunulması ve sonuçta tıbbi müdahale için onamının alınması, hastadan sorumlu hekim için bugün etik ve hukuksal bir yükümlülük durumudur.

S ÜREÇ Aydınlatılmış onam kavramı 1950'lerin ikinci yarısında ortaya çıkmış, geniş biçimde tartışılmasıyla başlanması 1970'lerde olmuştur.

Sağlık çalışanları, hastaları muayene etmeden önce muayenenin ve tedavinin amacını açıkça anlatmalıdırlar. İşlemin sonuçları hasta açısından ne kadar ağırsa, usulüne uygun bilgilendirilmiş onam almanın ahlaki yükümlülüğü de o denli büyüktür. Muayene ve tedavi, kişilere sonuçları belirgin bir yarar sağlayacaksa, hastanın yapılacak işlem için işbirliği yaparak, örtülü onay vermesi yeterli olacaktır.

M UAYENIN TEMEL AMACıNıN TERAPÖTIK BAKıM OLMADıĞı DURUMLARDA Hastanın durumu bilip, onay vermesine Uygulanacak işlemin hiç bir şekilde hastanın çıkarına ters olmamasına büyük özen gösterilmeli Kişinin, cezalandırmayı, işkenceyi ya da fiziksel baskıyı kaldırıp kaldıramayacağını tespit etmek amacıyla muayene yapmak tıbbi etik kurallarına ve tıbbın amacına aykırıdır. Tutuklu ya da hükümlülerin sağlığını cezayı kolaylaştırmak için değil, onları mümkün olan en sağlıklı duruma getirmek ve sağlık koşullarını iyileştirmek için değerlendirmek etik bir davranıştır.

A DLI O LGULARDA O NAM Hastanın, muayeneden elde edilecek sağlık verilerinin nasıl kullanılacağı, nasıl saklanacağı, ve kimlerin bu verilere ulaşabileceği konusunda bilgilendirilmesi şarttır. Hastanın kararını belirleyen bu gibi hususlar muayene öncesinde açıkça anlatılmamışsa, muayene ve bilginin saklanması için verilen onam geçersizdir.

Doktorlar, gözaltında bulunan herhangi bir kişinin, görmesi gereken tıbbi muayene ve tedaviye erişebilmesini sağlamakla yükümlüdürler. Doktorların gözaltında bulunan kişinin reşit olmaması ya da hasas konumda bir yetişkin olması halinde avukatmışçasına davranmak gibi ek bir yükümlülükleri de vardır.

Gizliliği korumak, hastanın bilgisi ve onayı olmadan hastaya ilişkin bilgileri açıklamamak doktorların genel görevlerinden biridir. Doktorlar, tıbbi kayıtlarının gizliliğini temin etmekle yükümlüdürler.

T ÜRKIYE ’ DE H ASTA H AKLARı 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarz-ı İcrasına Dair Kanun madde onam (rıza) alma zorunluluğu Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi Sır saklama, hastanın hekimi seçmesi, insanlarda deney, hastanın bilgilendirilmesi, hekimin tedaviden çekilmesi 224 Sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Yasası Sayılı Organ ve Doku Alınması Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanun Sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun İlaç Araştırmaları Hakkında Yönetmelik-1993 Hasta Hakları Yönetmeliği-1 Ağustos 1998

Hizmetten genel olarak faydalanma hakkı Bilgilendirilme ve bilgi isteme hakkı Sağlık kuruluşunu, personelini tanıma seçme ve değiştirme hakkı Mahremiyet Bilgilendirilmiş rıza yada aydınlatılmış onam Güvenlik Saygınlık görme ve rahatlık Ziyaretçi ve refakatçi bulundurma hakkı Başvuru ve dava hakkı

H ASTA H AKLARı Y ÖNETMELIĞI Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İlkeler Madde 1-5 Madde 1-5 Sağlık Hizmetlerinden Faydalanma Hakkı Madde 6-14Madde 6-14 Sağlık Durumu İle İlgili Bilgi Alma Hakkı Madde 15-20Madde Hasta Haklarının Korunması Madde 21-23Madde Tıbbi Müdahalede Hastanın Rızası Madde 24-31Madde Tıbbi Araştırmalar Madde 32-36Madde Diğer Haklar Madde 37-41Madde Sorumluluk ve Hukuki Korunma Yolları Madde 42-47Madde Son Hükümler Madde 47-51Madde 47-51

T ıBBI M ÜDAHALEDE H ASTANıN R ıZASı Madde 24- Tıbbi müdahalelerde hastanın rızası gerekir. Hasta küçük veya mahcur ise velisinden veya vasisinden izin alınır. Hastanın, velisinin veya vasisinin olmadığı veya hazır bulunamadığı veya hastanın ifade gücünün olmadığı hallerde, bu şart aranmaz. Kanuni temsilci tarafından muvafakat verilmeyen hallerde, müdahalede bulunmak tıbben gerekli ise, velayet ve vesayet altındaki hastaya tıbbi müdahalede bulunulabilmesi; Türk Medeni Kanunu'nun 272 nci ve 431 inci maddeleri uyarınca mahkeme kararına bağlıdır. Kanuni temsilciden veya mahkemeden izin alınması zaman gerektirecek ve hastaya derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı veya hayati organlarından birisi tehdit altına girecek ise, izin şartı aranmaz. Üçüncü fıkrada belirtilen ve hayatı veya hayati organlardan birisini tehdit eden acil haller haricinde, rızanın her zaman geri alınması mümkündür. Rızanın geri alınması, hastanın tedaviyi reddetmesi anlamına gelir. Rızanın müdahale başladıktan sonra geri alınması, ancak tıbbi yönden sakınca bulunmaması şartına bağlıdır.

T EDAVIYI R EDDETME VE D URDURMA Madde 25- Kanunen zorunlu olan haller dışında ve doğabilecek olumsuz sonuçların sorumluluğu hastaya ait olmak üzere; hasta kendisine uygulanması planlanan veya uygulanmakta olan tedaviyi reddetmek veya durdurulmasını istemek hakkına sahiptir. Bu halde, tedavinin uygulanmamasından doğacak sonuçların hastaya veya kanuni temsilcilerine veyahut yakınlarına anlatılması ve bunu gösteren yazılı belge alınması gerekir. Bu hakkın kullanılması, hastanın sağlık kuruluşuna tekrar müracaatında hasta aleyhine kullanılamaz.

KÜÇÜĞÜN VEYA MAHCURUN TIBBİ MÜDAHALEYE İŞTİRAKİ Madde 26- Kanuni temsilcinin muvafakatinin gerektiği ve yeterli olduğu hallerde dahi, mümkün olduğu ölçüde küçük veya mahcur olan hastanın dinlenmesi suretiyle tıbbi müdahaleye iştiraki sağlanır.

A LıŞıLMıŞ O LMAYAN T EDAVI U SULLERININ U YGULANMASı Madde 27- Klinik veya laboratuar muayeneleri sonucunda bilinen klasik tedavi metotlarının hastaya fayda vermeyeceğinin sabit olması ve daha evvel deney hayvanları üzerinde kafi derecede tecrübe edilmek suretiyle faydalı tesirlerinin anlaşılması ve hastanın rızasının bulunması şartları birlikte mevcut olduğunda, bilinen klasik tedavi metotları yerine başka bir tedavi usulü uygulanabilir. Ayrıca, bilinen klasik tedavi metodu dışındaki bir metodun uygulanabilmesi için, hastaya faydalı olacağının ve bu tedavinin bilinen klasik tedavi usullerinden daha elverişsiz sonuç vermeyeceğinin muhtemel olması da şarttır. Evvelce tecrübe edilmemiş bir tıbbi tedavi ve müdahale usulü, ancak zarar vermeyeceğinin ve hastayı kurtaracağının mutlak olarak öngörülmesi halinde yapılabilir. Altıncı Bölüm'de yer alan hükümler saklıdır.

R ıZANıN Ş EKLI VE G EÇERLILIĞI Madde 28- Mevzuatın öngördüğü istisnalar dışında, rıza herhangi bir şekle bağlı değildir. Hukuka ve ahlaka aykırı olarak alınan rıza hükümsüzdür ve bu şekilde alınan rızaya dayanılarak müdahalede bulunulamaz.

O RGAN VE D OKU A LıNMASıNDA R ıZA Madde yaşından küçük ve mümeyyiz olmayanlardan organ ve doku alınamaz. Bu şartları tamam olanlardan teşhis, tedavi ve bilimsel amaçlar ile organ veya doku alınması, 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkında Kanun'un 6 ncı maddesinde öngörülen yazılı şekil şartına tabidir. Ölüden organ ve doku alınma şartı ve cesetlerin bilimsel araştırma için muhafazası hususunda 2238 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi hükümleri saklıdır.

A ILE P LANLANMASı H IZMETLERI VE G EBELIĞIN S ONA E RDIRILMESI Madde 30- İlgilinin rızası mevcut olsun veya olmasın, Bakanlık tarafından tespit edilmiş olanlar dışındaki ilaç ve araçlar aile planlaması hizmetlerinde kullanılamaz. Gebeliğin sona erdirilmesi, 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun ile öngörülen şartlara tabidir. Sterilizasyon ve gebeliğin sona erdirilmesi hallerinde, hastanın rızası ile evli ise eşinin de rızası gereklidir.

R ıZANıN K APSAMı Madde 31- Rıza alınırken hastanın veya kanuni temsilcisinin tıbbi müdahalenin konusu ve sonuçları hakkında bilgilendirilip aydınlatılması esastır. Hastanın, uygulanacak tıbbi müdahale için verdiği rıza, bu müdahalenin gerektirdiği sair tıbbi işlemleri de kapsar. Ancak, tıbbi işlemlerin uygulanmasında, bu Yönetmelik'te ve diğer mevzuatta belirlenen hakların ihlal edilmemesi için azami ihtimam gösterilir.

T ıBBI A RAŞTıRMALARDA R ıZA Madde 32- Hiç kimse; Bakanlığın izni ve kendi rızası bulunmaksızın, tecrübe, araştırma veya eğitim amaçlı hiçbir tıbbi müdahale konusu yapılamaz. Tıbbi araştırmalardan beklenen tıbbi fayda ve toplum menfaati, üzerinde araştırma yapılmasına rıza gösteren gönüllünün hayatından ve vücut bütünlüğünün korunmasından üstün tutulamaz. Tıbbi araştırmalar, sadece, mevzuata göre araştırmada bulunmayan yetkili ve yeterli tıbbi bilgi ve tecrübeyi haiz olan personel tarafından, mevzuat ile belirlenmiş bulunan yerlerde yürütülür. Gönüllünün tıbbi araştırmaya rıza göstermiş olması, bu araştırmada görev alan personelin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

R ıZA A LıNMASıNıN U SULÜ VE Ş EKLI Madde 34- Tıbbi araştırma hakkında yeterince bilgilendirilmiş olan gönüllünün rızasının maddi veya manevi hiçbir baskı altında olmaksızın, tamamen serbest iradesine dayanılarak alınmasına azami ihtimam gösterilir. Tıbbi araştırmalarda rıza yazılı şekil şartına tabidir.

K ÜÇÜKLERIN VE M ÜMEYYIZ O LMAYANLARıN D URUMU Madde 35- Reşit ve mümeyyiz olmayanlara, kendilerine faydası olmadan, sırf tıbbi araştırma amacı güden tıbbi müdahaleler hiçbir surette tatbik edilemez. Faydaları bulunması şartı ile reşit ve mümeyyiz olmayanlar üzerinde tıbbi araştırma yapılması, velilerinin veya vasilerinin rızasına bağlıdır. Kanuni temsilci tarafından muvafakat verilmeyen hallerde, 24 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanır.

İ LAÇ VE T ERKIPLERIN A RAŞTıRMA A MACıYLA K ULLANıMı Madde 36- Özel mevzuatına göre izin veya ruhsat alınmış olsa dahi, sırf tıbbi araştırma amacı ile hasta üzerinde kendi rızası ve Bakanlığın izni bulunmaksızın hiçbir ilaç ve terkip kullanılamaz. İlaç ve terkiplerin tıbbi araştırmada kullanımı, 29/11/1993 tarihli ve sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İlaç Araştırmaları Hakkında Yönetmelik hükümlerine tabidir.