Güneş ışıklarının yalnız gövdemi değil içimi ısıttığını, hislerimin galeyana geldiğini, birkaç saniye içinde yetişmezsem taşacak bir çaydanlığın içimde kaynadığını hissediyordum adeta. Kendimi dışarı attım daha fazla duramayarak. Önce avarece dolaştım. Sonra şehrin ortasından geçen, yatağı betonla kaplanmış, içinde zibilin envai çeşidini muhtevi, beni memleketimde, rahmetli babaannemin dizi dibinde hissettiren kanal boyunca suya zıt yürüdüm. Çok geçmeden Nasreddin Hoca Gülmece Parkı’na varmıştım. Burası küçükçe bir parktı; lakin gerek yeşillik gerekse heykellerle güzel donatılmış olması ona bir cazibe kazandırıyordu. Akşehir’in sırtını dayadığı çamlarla kaplı, her ne kadar heybetli denilmeyecek yerler değilse de bende munis bir intiba bırakan dağların yamaçlarına vurmuştum şimdi kendimi. Buradan Akşehir’in bir tepsiye yayılmış mercimekleri andıran mütenasip evlerinin bir fotoğrafını çektim. Biraz ilerlediğimde sanki içtima için özellikle açılmış bir geniş boşlukta şehirden gençlere rastladım. Tırmanan yolun Tekke’ye gittiğini öğrendim onlardan; bir de yakınlarda zincirinden boşanmış azgın bir köpeğin dolaştığını. Geri dönüyordum, Tekke beklesindi.
Betimleyici(Tasvir Edici) Anlatım Betimleme, sözcüklerle resim çizme işidir. Görme, dokunma, işitme, tatma ve koklama duyularımız aracılığıyla varlıkların niteliklerini, bu varlıkların duyularımız üzerinde uyandırdıkları izlenimleri belirtmektir. Betimleme, varlıkların belirgin özelliklerini tanıtıp göz önünde canlandırmaktır. Betimleyici anlatımda okuyucunun çeşitli duyularına seslenilerek anlatılan varlıkla ilgili izlenim kazanılması amaçlanır. Betimlemede asıl olan görselliktir. Bu nedenle gözle algılanan renk ve biçim ayrıntılarına büyük yer verilir. Betimlemelerde yazar, nesnel olabileceği gibi gözlemlerine duygularını, yorumlarını katabilir; düşsel öğelerden de yararlanabilir.
Betimleyici Anlatım Özellikleri: 1. Betimlemeler açıklayıcı ve sanatsal betimleme olmak üzere ikiye ayrılır. 2. Kişinin iç dünyasını anlatan betimlemelere tahlil (ruhsal portre) denir. 3. Kişinin dış görünüşünü anlatan betimlemelere fiziksel (simgesel) betimleme denir. 4. Roman, hikâye, tiyatro, gezi yazısı, şiir gibi türlerde kullanılır. 5. Kelimenin yan ve mecaz anlamlarına yer verilebilir.
Açıklayıcı Betimleme: Gözle görülenin anlatıldığı betimleme türüdür. Varlıkların ya da kişilerin dış görünüşüyle, olduğu gibi tanıtılması amaçlanır. Gözlem gücünden yararlanılır fakat kişisel yorumlara pek yer verilmez, duygular belirtilmez. 1.Bilgi vermek amacıyla yazılır. 2.Genel ayrıntılar üzerinde durulur. 3. Ayrıntılar objektif (olduğu gibi)olarak verilir. 4.Amaç sanat yapmak için değil, bir konu hakkında bilgi vermektir. 5. Değişik duyulara seslenen özel ayrıntılar üzerinde durulmaz. 6.Betimlenecek varlığa kişisel duygu ve düşünceler katılmaz.
Sanatsal (İzlenimsel) Betimleme: Görsellikten çok, izlenim ve sezginin ağır bastığı betimleme türüdür. Varlıkların duyularımız üzerinde uyandırdıkları izlenimleri belirtme amaçlanır, insanların iç dünyasıyla tanıtıldığı, tavır ve davranışlarının ele alındığı ruhsal betimlemeler de bu türe girer. Özel ayrıntılar üzerinde durulur. Yazar, anlatımına duygu ve yorumlarını da katar. Benzetmelere, yinelemelere, düşsel öğelere ve mecazlı söyleyişlere başvurur. 1.İzlenim kazandırmak amacıyla yazılır. 2.Değişik duyulara seslenen özel ayrıntılar üzerinde durulur. 3.Ayrıntılar subjektif olarak verilir. 4.Amaç sanat yapmaktır.
Sıfat(Ön Ad) İsimleri niteleyen ya da belirten sözcüklere sıfat denir. Sıfatların varlığı isimlere bağlıdır. Bu nedenle sıfatlar tek başına kullanılamaz. Bu açıdan sıfatlar tamlama olarak karşımıza çıkar. İsme bağlı olmayan sıfatlara adlaşmış sıfat denir. “Ucuz kitapları hemen alırım." cümlesinde "güzel" sözcüğü "kitap" isminin özelliğini belirten bir sıfattır. Burada "kitap" isminden önce gelerek onun özelliğini belirtmiş ve sıfat olmuştur. Pazardan hep ucuzları alırım. Cümlesinde ucuzları derken “ucuz sebzeler” kastedilmektedir. Bu cümlede adlaşmış sıfat örneği görürüz.
Sıfatlar kendi içinde niteleme ve belirtme sıfatları olmak üzere ikiye ayrılır. A.Niteleme Sıfatları Bir adı; durum, şekil, biçim, renk yönüyle niteleyen sözcüklerdir. Niteleme sıfatları, ada sorulan “Nasıl?” sorusunun cevabı olan sözcüklerdir. Küçük çocuk bizi görünce yanımıza geldi. Gökyüzünü aniden kapkara bulutlar kaplamıştı.
B. BELİRTME SIFATLARI Varlıkların diğer varlıklarla ilgileri sonucunda aldığı özellikleri belirten sıfatlardır. Belirtme sıfatları varlıkların geçici özelliklerini belirtir. Belirtme sıfatları kendi arasında dört gruba ayrılır.
1. İşaret Sıfatı Varlıkların bulunduğu yerleri gösteren sıfatlara işaret sıfatı denir. Bu sıfatlar, söyleyen kişinin, sözünü ettiği nesneye uzaklığına göre değişir. "Bu kitabı ben aldım." cümlesinde yakındaki kitabı, "Şu kitabı verir misin?" cümlesinde biraz uzaktaki kitabı, "O kitabı getirir misin?" cümlesinde çok uzakta olan ya da, sözü edilen kitabı işaret etme anlamı vardır. Yukarıdaki cümlelerde bulunan "bu, şu, ve o" sözcükleri işaret sıfatıdır. İşaret sıfatları, isme "hangi" sorusunun sorulmasıyla bulunur. Hangi kitap? Bu kitap. Bu cümlelerde geçen “bu, öteki, şu, o, öbür” sözcükleri, önündeki adları, işaret yönüyle öteki varlıklardan ayırıp belirttiği için işaret sıfatıdır. Buraya öbür yoldan geldim. Not: İşaret sıfatlarından sonra virgül (,) kullanılmaz.
2. Sayı Sıfatları İsimlerin sayısal özelliklerini bildiren sıfatlara sayı sıfatı denir. Sayı sıfatları kendi içinde dörde ayrılır: a. Asıl sayı sıfatları : İsimlerin sayılarını kesin olarak belirten sıfatlara asıl sayı sıfatı denir. "Üç arkadaş geziye çıktık." "İzmir'de on gün kalacaktık." "Bu çantayı ancak iki kişi taşıyabilir." b. Sıra sayı sıfatı : Varlıkların sırasını bildiren sıfatlara sıra sayı sıfatı denir. Sıra sayı sıfatları isimlere gelen "-ıncı, -inci" ekleri ile yapılır. "Biz beşinci katta oturuyoruz." "Buradaki birinci günüm iyi geçmişti." c. Üleştirme sayı sıfatı : İsimlerin eşit paylara ayrılmış olduğunu belirten sıfatlaraüleştirme sayı sıfatı denir. Bu sıfatlar isimlere getirilen "-ar, -er" eki ile oluşturulur. "Öğrencilere ikişer kitap verildi." "Her komşuda yarımşar saat kaldık." d. Kesir sayı sıfatı : İsimleri kesirli olarak belirten sıfatlardır. "Bu işte yüzde yirmi kâr var." "Yarım kilo kıyma yeter."
3. Belgisiz Sıfat Adları belirtirken kesinlik bildirmeyen sıfatlardır. Genellikle isimlerin sayı bakımından belirsizliklerini ifade ederler. bir, birkaç, birçok, çoğu, kimi, bazı, bütün, tüm, başka, birtakım, her, hiçbir, herhangi… Bazı işlerde acele edilmeli. Birkaç arkadaş dışarıda bekliyor. Hiçbir emek boşa gitmez. Bütün öğrencileri bahçeye çıkarmışlar. Her konuda bilgi sahibi olamayız. Bir gün yine karşılaşırız. cümlelerinde altı çizili sözcükler belgisiz sıfatlardır. Bu sözcükler, isimleri sayıca belirtmişler, ama onların ne kadar olduğunu belirtmemişler.
4. Soru Sıfatı İsimlerin niteliğini, herhangi bir özelliğini soru yolu ile bildiren sıfatlardır. “Nasıl şiirleri beğenirsiniz?” “Kaçar gün kaldın şehirlerde?” “Hangi konuyu işleyeceğiz?” “Kaç soru çözmeli günde?”