EVRENSEL BARIŞA KATKILARI HZ MUHAMMED'İN EVRENSEL BARIŞA KATKILARI www.behcetoloji.com Behçet Gündüz İzmir
Hz Muhammedin fikir ve hayat felsefesi; sevgi, barış ve kardeşlik üzerine kurulmuştur.
Hz.Muhammed’in ailevî ve toplumsal ilişkilerinde; Sevgi, barış ve uzlaşma kültürü vardır.
Hz. Muhammed komşuluk ilişkilerinin akrabalık bağları gibi Kuvvetli olmasını tavsiye etmekle birlikte, müslüman olmayan (gayri müslim) Komşularla da ilişki ve ziyaretlerin devam ettirilmesini teşvik ve tatbik etmiştir.
Hz.Muhammed karşılıklı sevgi ve kaynaşmayı sağlamak için, “selamlaşma”nın yaygınlaşmasına çok özel bir önem vermiştir. Bu anlamda çeşitli hadislerinde insanların birbirini sevmeleri için, Selamlaşmanın çok önemli bir yer tuttuğunu ısrarla belirtmiştir.
Hz.Muhammed müslümanların barış ve dostluk içinde yaşamaları için, Duygusal bir tepki olan küslüklerin üç günden fazla sürdürülmesini yasaklayıp, İlişkilerin kesilip ayrılma ve kopma noktasına gelmemesini ısrarla vurgulamıştır.
Hz. Muhammed yaşadığı çağın ve tüm zamanların büyük bir lekesi Ve Ayıbı olan Kölelik sisteminin kaldırılması içinyoğun mücadele etmiş, müslümanları; her fırsatta köleleri âzad etmeye (özgürlüğe kavuşturmaya) teşvik ederek o dönemde binlerce kölenin Hürriyete ve huzura kavuşmasında büyük başarı sağlamıştır.
Mekkede müslümanların ağır işkence ve zulümler görmelerine rağmen Hz Muhammed ve müslümanlar şiddete şiddetle karşılık vermemiş iç savaş ve zulmün bir alışkanlık ve tabu haline gelmesini önlemiştir.
Hz. Muhammed Mekke döneminde, islamı anlatmak için gittiği Taif adlı şehirde, cahil halk tarafından taşlanmasına ve çok üzülmesine rağmen, onların henüz tam düşünemediğini ve ileride hidayete erebileceklerini belirterek onlar aleyhine beddua etmemiştir. Onun bu yönü hayatının tüm safhalarında görülmüştür.
Hicretten sonra Medine’de yaşayan değişik halk ve inanç kesimleriyle, birlikte huzur, barış ve uzlaşı halinde yaşamayı amaçlayan MEDİNE SÖZLEŞMESİ adlı anlaşmayı yaparak, inanç ve köken farklılıklarının toplumsal huzura engel olamayacağını göstermiştir. Msülümanların medineye göçünden sonra medine ve çevresinde;araplar ve yahudiler ya da müslümanlar, putperestler ve museviler şeklindefarklı kesimler vardı, bu tüm değişik inanç ve kültürlerin huzur içinde bir arada yaşayabilmeleri için yapılan ortak sözleşme,müslümanların barış ısrarının kanıtlarıdır.
Hicretten sonra Medine’de Medineli müslümanlar (ensar) ile Mekkeli müslümanlar (muhacirler) arasında özel kardeşlik (dayanışma) antlaşması yapmıştır. Bu özel kardeşlik anlaşması sayesinde her türlü taşınmaz mal varlığını Mekkede bırakan muhacirlere, Medineli müslümanlar; ev yapma, evlendirme, ziraat ve ticaret faaliyetleri vb. her türlü geçim ve yaşama şartlarında her çeşit maddi Ve manevi yardımda bulunmuşlar ve onları çok kısa sürede mahrumiyetten kurtarmışlardır.
Hz muhammed dönemindeki savaşlar bir istek değil, mecburiyetten dolayıdır. Ve o dönemdeki savaşlar istatistik olarak tarihin en az kan dökülen savaşlarıdır.
O’nun dönemindeki savaşlarda; silahsız insanlara, kadın, çocuk ve ihtiyarlara ve savunmasız Olanlara dokunulmamıştır.
O dönemdeki savaşların hiç birinde savaş içi ve sonrasında bir katliam olayı yaşanmamıştır.
Savaş O’nun ilk değil, daima en son başvuracağı bir çare olmuştur.
Savaşlardan sonra elde edilen esirlere asla kötü muamele ve işkence edilmemiş hatta bunlardan okuma – yazma öğretmeleri gibi Eğitim – öğretim faaliyetlerinde de faydalanılmıştır.
Hz. Muhammed, huzur ve asayişin en büyük düşmanı olanher türlü kan davalarını kaldırarak, toplumsal barış ve kaynaşmaya Büyük katkılarda bulunmuştur.
Medineye hicretten sonra, bu şehirde yıllardır süregelen, Evs ve hazrec kabilelerinin kan davalarının bitirilmesi için büyük uğraş vermiş ve muvaffak olmuştur.
Mekkenin fethinden önce sadece hac yapmak için geldikleri halde, Kendilerine o sene hac müsadesi vermeyen Mekkelilerle savaşacak yeterli güçleri olmasına rağmen ; “Hudeybiye Barış Anlaşması” yaparak Medineye geri dönmüş ve bu anlaşma sonrasında meydana gelen barış ortamından dolayı daha geniş bölgelere İslamı taşıma fırsatı bulmuştur.
Hz .muhammed Mekkenin fethinden sonra, yıllar önce yaptıkları zulümlerden dolayı Kendilerinden öç alınacağını bekleyen Mekkelilerin tümünü affetmiş, onların her türlü Can ve mal emniyetini korumuş ve hatta Uhud savaşında amcası Hz. Hamzayı şehid ve onun bedenine işkence eden vahşi adlı köleyi ve onu bu harekete teşvikeden hint adlı kadını da bağışlayarak insanlığa büyük bir erdemlik dersi vermiştir.
Hz. Muhammed tüm insanların Adem ve Havvadan aynı kökten geldiğini sık sık vurgulayarak büyük bir ayrışma, huzursuzluk sebebi olan her türlü kabilecilik ve ırkçılık davalarını ısrarla reddetmiş ve bu anlamda dünya barışına ve huzuruna büyük bir destek sağlamıştır
Hz. Muhammed insanları silah ve şiddetle değil, büyük bir hoşgörü ve sevgi ahlakı ile İslama çağırmıştır.
Hz. Muhammedin Hayatı ve sözleri incelendiğinde, onun başarısında ağırlıklı olarak daima şu kavramlar öne çıkmıştır.
SEVGİ
BARIŞ
KARDEŞLİK
TOPLUMSAL KAYNAŞMA
MUTLULUK Dünya ve ahiret hayatı için
HUZUR
BİRLİK BERABERLİK
DAYANIŞMA
İLİM
Vahiy ve bilim ışığında AYDINLIK
İMAN
İBADET
VE
İSLAM