EYÜP SULTAN
Medineli müslümanlardan ve hicret sırasında Hz. Peygamber'i evinde misafir eden sahâbidir... Bütün Müslümanlar Peygamber efendimizi kendi evlerinde misafir etmek istiyordu. Bunun üzerine Peygamber efendimiz devesini serbest bıraktı. "Kusva" adlı bu deve Eyüp Sultan hazretlerinin evinin önünde çöktü. Medineli müslümanlardan ve hicret sırasında Hz. Peygamber'i evinde misafir eden sahâbidir... Bütün Müslümanlar Peygamber efendimizi kendi evlerinde misafir etmek istiyordu. Bunun üzerine Peygamber efendimiz devesini serbest bıraktı. "Kusva" adlı bu deve Eyüp Sultan hazretlerinin evinin önünde çöktü.
Peygamber efendimiz Eyüp Sultan hazretlerinin evinde yedi ay misafir olarak kalmıştır. Eyüp Sultan hazretleri Bedir, Uhud, Hendek ve diğer bütün savaşlarda peygamber efendimizin yanında İslâm cihad hareketlerine katılmıştır. Peygamber efendimiz Eyüp Sultan hazretlerinin evinde yedi ay misafir olarak kalmıştır. Eyüp Sultan hazretleri Bedir, Uhud, Hendek ve diğer bütün savaşlarda peygamber efendimizin yanında İslâm cihad hareketlerine katılmıştır.
Peygamber efendimizin vefâtından sonra da bütün gazâlarda yer almıştır. Hz. Ali'nin hilâfeti döneminde onunla birlikte Hâricilere karşı savaşmıştır. Hz. Ali'nin Medine'deki kaymakamı Eyüp Sultan'ın Halid ve Muhammed adlı iki oğlu, Umre adında bir kızı vardı. Peygamber efendimizin vefâtından sonra da bütün gazâlarda yer almıştır. Hz. Ali'nin hilâfeti döneminde onunla birlikte Hâricilere karşı savaşmıştır. Hz. Ali'nin Medine'deki kaymakamı Eyüp Sultan'ın Halid ve Muhammed adlı iki oğlu, Umre adında bir kızı vardı.
Rasûlullah (s.a.s.) İstanbul'un fethini ashâbına anlatıp, "İstanbul elbette fetholunacaktır; onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir" diye müjdelemiştir. Hicrî 52. yılda Muaviye oğlu Yezid kumandasındaki Müslümanlar İstanbul'u kuşattılar. İslâm akîdesinin dünyanın dört bir yanına yayılması husûsunda çok canlı ve diri bir gayrete sahip olan Müslümanlar İstanbul'un fethi ve İslâm devletinin sınırlarına dahil olmasını şiddetle arzuluyorlardı. Rasûlullah (s.a.s.) İstanbul'un fethini ashâbına anlatıp, "İstanbul elbette fetholunacaktır; onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir" diye müjdelemiştir. Hicrî 52. yılda Muaviye oğlu Yezid kumandasındaki Müslümanlar İstanbul'u kuşattılar. İslâm akîdesinin dünyanın dört bir yanına yayılması husûsunda çok canlı ve diri bir gayrete sahip olan Müslümanlar İstanbul'un fethi ve İslâm devletinin sınırlarına dahil olmasını şiddetle arzuluyorlardı.
Eyüp Sultan hazretleri bu seferin hazırlanması için çok çalışmış ve sefere karşı çıkanlara öğütlerde bulunmuştu. Uzun bir yolculuk yapan Eyüp Sultan hazretleri yaşının çok ilerlemesinden dolayı İstanbul'a yaklaştıkları bir sırada hastalanmış, Yezid'e, öldüğü takdirde cenazesinin hemen gömülmeyerek ordunun varacağı en ileri noktaya kadar götürülmesini ve o yerde gömülmesini vasiyet etmişti. Eyüp Sultan hazretleri bu seferin hazırlanması için çok çalışmış ve sefere karşı çıkanlara öğütlerde bulunmuştu. Uzun bir yolculuk yapan Eyüp Sultan hazretleri yaşının çok ilerlemesinden dolayı İstanbul'a yaklaştıkları bir sırada hastalanmış, Yezid'e, öldüğü takdirde cenazesinin hemen gömülmeyerek ordunun varacağı en ileri noktaya kadar götürülmesini ve o yerde gömülmesini vasiyet etmişti.
Fatih, 1453 tarihinde büyük ordusuyla İstanbul önüne geldiği zaman bütün bu rivayetleri biliyor, Eyüp Sultan hazretlerinin kabrini bulmak istiyordu. Padişah bu isteğini hocası Ak-Şemsettin’e iletti ve Şeyh Eba Eyyup’un kabri olduğunu bildirdiği yer bir iki arşın kadar kazılınca bir beyaz mermer çıkacağını anlattı. Orası kazıldı, Ak- Şemsettin’in dediği gibi beyaz mermer meydana çıktı, mermerin üzerinde “Haza kabri Halit İbni Zeyd” ibaresi yazılıydı. Fatih, 1453 tarihinde büyük ordusuyla İstanbul önüne geldiği zaman bütün bu rivayetleri biliyor, Eyüp Sultan hazretlerinin kabrini bulmak istiyordu. Padişah bu isteğini hocası Ak-Şemsettin’e iletti ve Şeyh Eba Eyyup’un kabri olduğunu bildirdiği yer bir iki arşın kadar kazılınca bir beyaz mermer çıkacağını anlattı. Orası kazıldı, Ak- Şemsettin’in dediği gibi beyaz mermer meydana çıktı, mermerin üzerinde “Haza kabri Halit İbni Zeyd” ibaresi yazılıydı.
Vasiyeti üzerine İstanbul surlarının dibine gömüldüğüne dair bir rivayet vardır. Anlatıya göre daha sonra Akşemsettin manevi keşif yoluyla mezarını bulur. Şu anda onun adına bir türbe, kendi adı ile anılan Eyüp semtinde ve kendi adı verilen Eyüp Sultan Camii'sinde bulunmaktadır... AkşemsettinEyüp Sultan CamiiAkşemsettinEyüp Sultan Camii
Eyüp Sultanın çocukları çok sevdiğine inanılır. Onun için anne ve babalar senede birkaç defa çocuklarıyla beraber Eyüp Sultan’ı ziyaret ederler. Sünnet ettirilecek, okula başlatılacak çocuklar hattâ yeni işe girecek delikanlılar Eyüp sultan türbesini ziyaret ederler. Eyüp Sultanın çocukları çok sevdiğine inanılır. Onun için anne ve babalar senede birkaç defa çocuklarıyla beraber Eyüp Sultan’ı ziyaret ederler. Sünnet ettirilecek, okula başlatılacak çocuklar hattâ yeni işe girecek delikanlılar Eyüp sultan türbesini ziyaret ederler.
Yahya Kemal, 5 Mart 1922 tarihli Tevhid-i Efkâr gazetesinde yayınlanan “Bir rüyada Gördüğümüz Eyüp Sultan” başlıklı yazısında; Yahya Kemal, 5 Mart 1922 tarihli Tevhid-i Efkâr gazetesinde yayınlanan “Bir rüyada Gördüğümüz Eyüp Sultan” başlıklı yazısında;
Eyüp Sultan, Türklerin ölüm şehri Eyüp Sultan, Avrupa toprağının bittiği sahilde İslam cennetinin bir bahçesi gibi yeşil duruyor. Bu ölüm bahçesine bir defa girenler, kendilerini bir servi ve çini rüyası içinde kaybolmuş gibi hissettikleri zaman biliyorlar mı ki hakikaten bir rüyada bulunuyorlar?. Çünkü İstanbul’u fethetmeye gelen Türk ordularının hicretin 857’inci senesi baharında, surlara karşı gördükleri bir rüya idi. İşte o rüya, Haliç’in kenarında gördüğümüz yeşil şehir oldu.” demektedir Eyüp Sultan, Türklerin ölüm şehri Eyüp Sultan, Avrupa toprağının bittiği sahilde İslam cennetinin bir bahçesi gibi yeşil duruyor. Bu ölüm bahçesine bir defa girenler, kendilerini bir servi ve çini rüyası içinde kaybolmuş gibi hissettikleri zaman biliyorlar mı ki hakikaten bir rüyada bulunuyorlar?. Çünkü İstanbul’u fethetmeye gelen Türk ordularının hicretin 857’inci senesi baharında, surlara karşı gördükleri bir rüya idi. İşte o rüya, Haliç’in kenarında gördüğümüz yeşil şehir oldu.” demektedir
Daha sonra 80'li yaşlarında 'daki İstanbul kuşatması sırasında şehit olmuştur. Daha sonra 80'li yaşlarında 'daki İstanbul kuşatması sırasında şehit olmuştur İstanbul İstanbul
HAZIRLAYAN HAZIRLAYAN FATİH GÜN FATİH GÜN 9/B 628 9/B 628 TEŞEKKÜRLER TEŞEKKÜRLER