BESİN KİRLİLİĞİ Sağlığınız için sağlıklı ve dengeli beslenmeniz gereklidir. Sağlıklı beslenmek için vücuda alınan besinlerin güvenilir olması gerekir. Besin güvenliği, besinin insan sağlığına zarar verebilecek her türlü etkenden arındırılarak tüketime uygun hâle getirilmesi demektir. Besinin güvenli ve sağlıklı olma özelliğini kaybetmesi, besin kirliliği olarak bilinir. Besin kirliliği, besinin güvenliğini tehdit etmekte ve insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. Hızlı nüfus artışına bağlı olarak daha fazla besin üretilirken bir yandan da besinlerin çeşitli şekillerde kirlenmesi söz konusu olabilir. Besinlerin kirlenmesi aşağıda belirtildiği gibi üç farklı şekilde meydana gelebilir: Cam kırıkları, saç, tırnak vb. yabancı maddeler ile besinin fiziksel olarak kirlenmesi. Tarım ilaçları, ağır metaller, deterjanlar, besin ambajlarında kullanılan maddeler ile besinin kimyasal olarak kirlenmesi. Virüs, bakteri, küf mantarları vb. zararlı mikroorganizmalar ya da zehirli mantar gibi bazı besinlerin yapısında doğal olarak bulunan zehirli bileşikler ile besinin biyolojik kirlenmesi.
BESİN KİRLİLİĞİ Besin kirliliği, besinin hazırlanışından tüketilmesine kadar her evresinde gerçekleşebileceğine göre besin kirliliğinin ortaya çıkmasında sizin de rolünüz olabilir. Besinleri satın alırken, hazırlarken ve tüketirken kirliliğe neden olabilecek etkenlerden hangilerine dikkat edip etmediğinizi bir düşününüz. Örneğin aldığınız besinin son tüketim tarihine ve içeriğine dikkat ediyor musunuz? Tüketici olarak besin güvenliğini sağlamada bize de bazı görevler düşmektedir. Her şeyden önce besin güvenliği konusunda tüketici bilincine sahip olmamız gerekmektedir. Besinlerin zararlı mikroorganizmalar tarafından biyolojik olarak kirletilmesi, özellikle yaz aylarında yaygın olarak gıda zehirlenmelerine yol açmaktadır. Besinlerle alınan hastalık etkeni mikroorganizmalar, ağız yoluyla alındıktan sonra sindirim kanalına yerleşir ve enfeksiyonlara yol açar. Gıda zehirlenmelerinin en önemli belirtileri mide bulantısı, karın ağrısı, kusma ve ishaldir. Besinlerdeki biyolojik kirlilik, dizanteri, sarılık ve kolera gibi hastalıkların etkeni olan mikroorganizmaların, bağırsak solucanı, tenya gibi parazitlerin yumurta ve kistlerinin insana geçmesine neden olabilir.
BOZULAN BESİNLER
GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ Günümüzde gürültü kirliliği, Özellikle büyük şehirlerde insan sağlığını olumsuz etkileyen bir çevre sorunu hâline gelmiştir. Motorlu araçların sesleri, sirenler,yol ve inşaat makineleri, demir yolu ve hava yolu taşıtları, çok yüksek sesle dinlenen müzik, yüksek sesle konuşan insanlar,araba alarmları, çeşitli ev aletleri gibi birçok ses kaynağı gürültü kirliliğine neden olur.
SES ŞİDDETİ Sesin şiddeti desibel (dB) cinsinden ölçülür. "O" dB insan kulağının işitebileceği en düşük ses olarak kabul edilir. "180"dB ise bir roketin fırlatılış anında çıkardığı ses olarak ölçülür. Uzmanlara göre 85 dB'in üzerindeki sesler sürekli işitildiğinde insan sağlığı için tehlikeli olabilir.
SES KİRLİLİĞİNİN ETKİLERİ Gürültü kirliliği; insan sağlığını, davranışlarını fizyolojik ve psikolojik olarak etkiler. Ses kirliliğinin fizyolojik etkileri: Geçici ya da sürekli işitme kaybı, yüksek tansiyon, kulak çınlaması, dolaşım ve solunum bozuklukları sayılabilir. ses kirliliğinin psikolojik etkileri: Stres, sinir, saldırganlık, uyku bozuklukları, dikkat dağınıklığı ve iş veriminin düşmesi, yoğun trafiğin, endüstrinin olduğu, demir yolları ve havaalanlarına yakın yerlerde yaşayan insanlar gürültü kirliliğinden daha çok etkilenir. Son yıllarda, okyanuslarda da gürültü kirliliğinin tehlikeli boyutlara vardığı anlaşılmıştır. Deniz canlılarının pek çoğu yiyecek, eş, yön ve yol bulmak için sesten faydalanmaktadır. Gemilerden gelen sonar dalgaları, deniz kıyısındaki eğlence mekânlarından gelen yüksek sesler denizlerdeki canlıların davranışlarını da olumsuz etkilemektedir.
GÜRLTÜ KİRLİLİĞİNİ ÖNLEMENİN YOLLARI 1.Kapalı yerlerde ses yalıtımı yapılmalıdır. 2.Pencerelerde çift cam kullanımı ısı yalıtımını da sağlar. 3.İş yerlerinde ses düzeyleri mümkün olabildiğince aza indirilmelidir. 4.Hava alanları, sanayi kuruluşları vb. şehir dışına kurulmalı, gereksiz seslerden kaçınılmalıdır. 5.Gürültülü eğlence merkezlerine denetimler getirilmelidir.
GÖRDÜĞÜNÜZ ŞEKİLDE HANGİLERİ GÜRÜLTÜYÜ ÖNLER