Termik santrallerinin çevresel etkileri şöyle sıralanabilir: 1. Hava Kirliliği 2. Su Kirliliği 3. Toprak Kirliliği 4. Canlılar üzerinde Yaptığı Etkiler 5. Arazi Kullanımı Üzerindeki etkileri
ASİT YAĞMURLARI Termik santrallerde soğutucu, buhar elde etme ve temizleme gibi amaçlarla kullanılan sular sıcaklık dereceleri yükselmiş olarak; torağa, yeraltı sularına, akarsulara ve denizlere boşaltılmaktadır. Suyun sıcaklığı yüksek olduğu için sularda yaşayan canlıları olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca akarsular ağır metallerle kirlenmektedir.
Petrol ve Çevre Petrol ve petrol ürünleri; evlerin ısıtılmasından arabalarda ve uçaklarda yakıt olarak kullanılmasına, ilaç, boya, plastik, lastik yapımına kadar pek çok alanda kullanılmaktadır. Petrol taşınması, işlenmesi, aranması ve kullanılması sırasında çevreyi kirletmektedir. Petrol yakıt olarak kullanılırken de havayı kirletmektedir. Kaza yapan petrol tankerlerinin denizlerin kirlenmesindeki payı oldukça fazladır. Denize dökülen petrol, denizi doğrudan kirletirken denizlerde yaşayan canlılarda da hasara sebep olmaktadır. Tanker kazası sonucunda denize dökülen petrolün %16’sı suya karışır, %15′i buharlaşarak atmosfere karışır, %22’si biyolojik olarak çözünür, %3′ü açık denizde toplu olarak kalır, %15′i kıyıya vurur, %28′i ise su dibine iner.
NÜKLEER SANTRALLERİN ÇEVREYE ETKİLERİ Uranyum ve Toryum gibi maddelerin parçalanmasıyla elde edilen enerjinin büyük bir kısmı elektrik enerjisi olarak kullanılır. Nükleer santrallerden havaya zararlı gazlar bırakılmaz. Fakat nükleer atıklar yüksek oranda radyoaktiviteye sahip madde içerirler. Bu sebeple radyoaktif atıkların yerin 1200m altına gömülmesi gerekir. Nükleer santrallerde açığa çıkan enerjiden dolayı çok fazla ısınma olur. Santrallerin sürekli soğutulmaya ihtiyacı vardır bu nedenle akarsu veya göl yataklarına kurulur. Kullanılan sular tekrar geri verildiğinde çok ısınmış olur. Isınan bu sular akarsu, göl ve denizlerde yaşayan canlıların ölmesine neden olur.
ÇERNOBİL
Hidroelektrik Santrallerin Sebep Olduğu Çevresel Sorunlar Hidroelektrik santrallerin kurulması doğal çevreyi ve insanı etkilemektedir. Barajlar kurulurken birçok doğal güzellikler, tarihi ve kültürel değerler sular altında kalmakta, birçok bitki ve hayvan türü yok olmakta, yerleşim birimleri sular altında kaldığı için insanlar yer değiştirmek zorunda kalmaktadır.Baraj gölü aynı zamanda yüzeyinin yeniş olmasından dolayı buharlaşmayı arttırmaktadır.
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Neden Olduğu Çevresel Sonuçlar Yenilenebilen enerji kaynaklarının çevreye yaptığı olumsuz etkiler fosil yakıtlara göre oldukça azdır. Örneğin rüzgar enerjisi için kurulan türbinlerin oluşturduğu sesten dolayı gürültüve görüntü girliliği yaşanmaktadır. Biyokütle enerjisinde çöp ve bazı atıkların yakılması sonucu ortaya çıkan maddeler hava kirliliği ve çevre kirliliğine neden olmaktadır.
Madenciliğin Çevre Kirliliğine Etkileri Maden çıkarılması için yapılan kazılar sonucunda çevre bozulmaları yaşanmaktadır. Arazi yapısı değiştiği için toprak yapısı, yeraltı ve yerüstü sularının drenaj sistemleri bozulmakta ve kirlenmektedir. Doğal bitki örtüsü ve toprağın verimli kısmı yok edilmekte bunun sonucunda toprakta zehirli maddeler birikmektedir. Maden ocaklarında açılan boşluklar doldurulup buralara hızlı büyüyen ağaç türleri dikilerek çevreye verilen zarar en aza indirilebilir.
TEKNOLOJİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ SANAYİ DEVRİMİYLE BERABER ÇOK HIZLI GELİŞEN TEKNOLOJİ BİR ÇOK KOLAYLIĞIN YANISIRA FARKLI ÇEVRE SORUNLARINI DA BERABERİNDE GETİRMİŞTİR. TEKNOLOJI; İNSANLARI BİTKİLERİ,SULARI ,ATMOSFERİ,TOPRAĞI HAYVANLARI KISACA DOĞAL ÇEVREYİ OLUMSUZ ETKİLEMİŞTİR
SU KİRLİLİĞİ
Su kirliliğine etki eden unsurlar 1. Sanayileşme ( Katı,Sıvı atıklar) 2. Şehirleşme, 3. Nüfus artışı, 4. Zirai mücadele ilaçları ve kimyasal gübreler olarak gruplandırılabilir.
SU KİRLİLİĞİ ENDÜSTRİYEL ATIK YOĞUN TARIM NÜKLEER ATIK PETROL KİRLİLİĞİ COĞRAFYA ATIK SU EV ATIKLARI FOSEPTİK ÇUKURU GÜBRELEME BÖCEK İLACI
HAVA KİRLİLİĞİ
HAVA KİRLiLİĞİ FOSİL YAKIT KULLANIMI KONUTLARIN ISITILMASI ASİT YAĞMURU ORMAN YANGINI COĞRAFYA ENDÜSTRİYEL ATIK MOTORLU ARAÇ KİRLİLİĞİ ORMAN TAHRİBİ GÜBRELEME TARIMSAL İLAÇLAMA HAVA KİRLiLİĞİ
Hava kirliliğini kaynaklarına göre 3'e ayırabiliriz Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliği Ülkemizde özellikle ısınma amaçlı, düşük kalorili ve kükürt oranı yüksek kömürlerin yaygın olarak kullanılması ve yanlış yakma tekniklerinin uygulanması hava kirliliğine yol açmaktadır. Motorlu Taşıtlardan Kaynaklanan Hava Kirliliği Nüfus artışı ve gelir düzeyinin yükselmesine paralel olarak, sayısı hızla artan motorlu taşıtlardan çıkan egzoz gazları, hava kirliliğinde önemli bir faktör oluşturmaktadır. Sanayiden Kaynaklanan Hava Kirliliği Sanayi tesislerinin kuruluşunda yanlış yer seçimi, çevre korunması açısından gerekli tedbirlerin alınmaması (baca filtresi, arıtma tesisi olmaması vb.), uygun teknolojilerin kullanılmaması, enerji üreten yakma ünitelerinde vasıfsız ve yüksek kükürtlü yakıtların kullanılması, hava kirliliğine sebep olan etkenlerin başında gelmektedir.
Yer altı suyu kirliliğine ne neden olur. GAZ ATIKLAR Yangınlar – patlamalar Hava kirliliği Küresel ısınma Canlılara zarar İstenmeyen kokular Yer altı suyu kirliliğine ne neden olur. COĞRAFYA
RADYOAKTİF VE ELEKTROMANYETİK KİRLİLİK Radyoaktif kirliliğin en önemli nedenleri arasında nükleer reaktör kazaları, savaşlar, sağlık alanında genellikle teşhis ve tedavide kullanılan teknolojik cihazlar, atmosfer ve toprak altında yapılan nükleer denemeler ve nükleer yakıtla çalışan araçlardan ortaya çıkan atıklar yer almaktadır.
Elektromanyetik alanları, çevremizdeki tüm akım taşıyan kablolar, elektrikli aletler, yüksek gerilim hatları, TV ve bilgisayarlar, radyo antenleri, mikrodalga fırınlar, mobil telefonlar, cep telefonları, uydu antenleri ve verici antenler yaratır. Evlerimizde günlük kullandığımız çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı, mikrodalga fırınlar, saç kurutma makinesi, elektrikli traş makinesi, elektirikli ısıtıcılar, bilgisayarlar, cep telefonları vs. Makina ve cihazların her birinin çevresinde elektromanyetik alan mevcuttur.
Toprak Kirliliği Yirminci asrın başından itibaren modern tarıma geçilmesi ve sanayileşmenin hızlanması ile birlikte, toprak kirliliği de bir çevre sorunu olarak ortaya çıkmaya başlamıştır Yerleşim alanlarından çıkan atıklar, egzoz gazları, endüstri atıkları, tarımsal mücadele ilaçları ve kimyasal gübreler toprak kirliliğine sebep olan en önemli etkenlerdir
SES KİRLİLİĞİ YOĞUN NÜFUS KENTLEŞME SANAYİ TESİSLERİ ULAŞIM ARAÇLARI EĞLENCE MEKANLARI
ATIKLAR
ATIKLAR KATI ATIKLAR SIVI ATIKLAR GAZ ATIKLAR EVSEL EVSEL EVSEL ENDÜSTRİYEL TARIMSAL ENDÜSTRİYEL TARIMSAL TİCARİ VE KURUMSAL ENDÜSTRİYEL ULAŞIM
Atık Yönetimi Temel Prensipleri
GERİ DÖNÜŞÜM KUTULARI
COĞRAFYA
GERİ DÖNÜŞÜME KATILIN… Çöplerinizi ayrıştırmadan hepsini bir yere atıyorsanız, hemen her gün birkaç torba çöp üretiyorsunuz demektir. Oysaki çöp olarak attığınız birçok atık aslında çöp değildir. Yiyecek artığı çöplerinizi ve diğer atıklarınızı ayrı ayrı torbalarda biriktirerek, çevrenin korunmasına önemli bir katkıda bulunabilirsiniz
Dünyadaki birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de bu ambalajlar geri dönüştürülerek yeniden kullanılmaktadır. Birçok ülkede geri dönüştürülebilir atıklarla organik çöpleri bir arada atmak suçtur ve bu kurala uymayanlar büyük para cezalarına çarptırılmaktadırlar. İlgili kanunların gerekli yaptırım gücü olmamasından dolayı ülkemizde geri kazanım işlemleri gönüllülük esasına göre yürütülmektedir.
Kağıt, plastik, cam ve metallerle birlikte, elektik ve elektronik ürünlerden oluşan her türlü atıklarınız geri kazanılabilir maddeler arasında yer almaktadır. Bu maddeler geri dönüştürüldüğünde, normal yollarla üretilenlere oranla çok daha az enerji ve hammaddeyle üretime yeniden kazandırılmaktadır.
Bir alüminyum kutunun geri dönüşümü ile %90, kağıdın geri dönüşümü ile %60 oranında enerji tasarrufu sağlanır:
Nasıl olsa geri dönüşüm sağlanıyor mantığıyla gereksiz tüketime ve özellikle plastik, kağıttan üretilen bardak, tabak gibi kullan-at türündeki tüketime yönel inmesi büyük bir hatadır
EVSEL ATIK ARITMA TESİSİ
ARITMA TESİSİ
İSKİ BALTALİMANI ÖN ARITMA TESİSİ VE DENİZ DEŞARJ HATTI
İSKİ TUZLA BİYOLOJİK ATIKSU ARITMA TESİSİ, İSTANBUL