1.  Bütün ö ğ renme ö ğ retme etkinliklerinin gerçekle ş tirilme nedeni veya bu etkinliklerin varlık nedeni ö ğ rencilerdir.  Bu nedenle her ş eyden.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
DOÇ. DR.MEHMET ERDOĞAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
Advertisements

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ Öğrencilerin aldıkları puanlar kadar yaptıkları doğru tercihler de iyi bir liseye adım atmalarına yardımcı olacaktır.8.sınıf.
ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ
DESTEK EĞİTİM HİZMETLERİ. İÇİNDEKİLER  DESTEK EĞİTİM HİZMETLERİ OKULLARDA DESTEK EĞİTİM HİZMETİ NERELERDE VERİLİR? NEDEN DESTEK EĞİTİM? DESTEK EĞİTİM.
ETKİLİ ÖĞRETİM İÇİN YÖNTEM VE TEKNİKLER
AKRAN DESTEKLİ ÖĞRENME
Uzaktan Eğitim Sürecinde Materyal Ortam ve Teknoloji Tasarımı Yusuf DOĞANAY.
BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM © TemplatesWise.com 1.
T.C. ORDU VALİLİĞİ İlköğretim Müfettişleri Başkanlığı TAM ÖĞRENME MODELİ TAM ÖĞRENME MODELİ.
Program Geliştirme Modelleri
BÖLÜM 1 TEMEL KAVRAMLAR. BÖLÜM 1 TEMEL KAVRAMLAR.
Eğitimde Hedefler Hedeflerin İşlevleri ve Analizi.
SPORLA İLGİLİ HAREKETLER DÖNEMİ (7-12 yaş)
Arş.Gör.İrfan DOĞAN.  Bugün otizm tedavisinde en önemli yaklaşım, özel eğitim ve davranış tedavileridir.  Tedavi planı kişiden kişiye değişmektedir,
Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme
RADAR EĞİTİM DANIŞMANLIK 1 YAPILANDIRMACI ÖĞRENME YAKLAŞIMI.
AİLELERLE İŞBİRLİĞİ.
SOSYAL GELİŞİM Öğr. Gör. İdris KARA.
BULUŞ YOLUYLA ÖĞRETİM JEROME BRUNER.
1 “Öğrenci Merkezli Öğretim” Öğretmen Adayları Bakış Açısı ile Ne İfade Ediyor? Dr.Dürdane JACOBS Dr. Fahriye HAYIRSEVER.
Filiz DİKİCİ Psikolojik Danışman ÜSTÜN ZEKALILAR.
KONYA BİLİM VE SANAT MERKEZİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI.
Program Tasarım Modelleri
ÖĞRENME SINIF YÖNETİMİ
Genel Öğretim İlkeleri EBİM altunsaray altunsaray.
04/02/2011İhsan DEMİREL1. GELİŞTİRİLEN OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMININ ÖZELLİKLERİ aylık çocuklara yöneliktir. Çocuk merkezlidir. 04/02/2011İhsan.
GÖRÜŞ GELİŞTİRME TEKNİĞİ
EĞİTİMDE DRAMA.
ÜSTÜN ZEKALI VE ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLAR
KAVRAM HARİTALAMA Doç.Dr.Bülent ÇAVAŞ.
ÖĞRETİM MATERYALLERİ HAZIRLAMA İLKELERİ
MESLEKLERİ TANIYALIM DÖRT YILLIK LİSANS PROGRAMLARI ‘ü’
OYUN VE OYUNCAĞIN ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
PROGRAMLI ÖĞRETİM Tanımı:
ASSURE Modeli.
Kişisel-Sosyal Rehberlik
ÖZEL EĞİTİMİN TEMEL İLKELERİ
Öğretimin Uyarlanması
ARAÇ GEREÇLERİN EĞİTİMDEKİ YERİ VE ÖNEMİ
Drama ile İlgili Terimler / Eğitim Öğretim Sürecinde Drama
NOT VERME VE MEZUNİYET.
Entegre Müfredat Modeli
Bütünleştirme uygulamaları
KOCASİNAN REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
II.BÖLÜM GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
BÖLÜM 1 TEMEL KAVRAMLAR. BÖLÜM 1 TEMEL KAVRAMLAR.
BİLSEM NEDİR? “Bilim ve Sanat Merkezi, okul öncesi eğitim, ilkokul, ortaokul ve lise çağındaki özel yetenekli öğrencilerin bireysel yeteneklerinin farkında.
KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİ.
Teknolojİ ve tasarIm dersİ
Program Tasarım Modelleri
BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI
Sağlık Bilimleri Fakültesi
MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Eğitsel Rehberlik.
Öğretimle İlgili Temel Kavramlar
İSTASYON YÖNTEMİ.
TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ 7.D.1. Özgün Ürünümü Tasarlıyorum.
EĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME- ASSESSMENT Ders 2: Yasal Düzenlemeler Prof. Dr. Tevhide Kargın.
ÖĞRETİM İLKELERİ.
İÇERİK DÜZENLEME -Bilgi türleri- Fiziksel bilgi
ÖĞRENME STİLLERİ.
EĞİTİME GİRİŞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Gelişim ve Temel Kavramlar
öneriler Sınıfların tüm öğrencileri içerecek biçimde düzenlenmesi
Pedagojİk Formasyon Sertifika programI ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ Hafta V Prof.Dr.Bülent ÇAVAŞ.
14. EKİPLE ÖĞRETİM İKİ KAFA TEK KAFADAN DAHA İYİDİR ( Two heads are better than one) ingiliz atasözü.
BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ EĞİTİM PROGRAMI HAZIRLAMA PLANI (1)
GEÇİŞ GEÇİŞ SÜRECİ Özel Gereksinimli ve / veya Engeli
Sunum transkripti:

1

 Bütün ö ğ renme ö ğ retme etkinliklerinin gerçekle ş tirilme nedeni veya bu etkinliklerin varlık nedeni ö ğ rencilerdir.  Bu nedenle her ş eyden önce ö ğ retmenler hangi ya ş grubunda derse giriyor olursa olsun o ya ş grubunun özelliklerini çok iyi bilmelidir.  Çünkü ö ğ rencilerin bu özelliklerine göre ö ğ renme ö ğ retme etkinlikleri düzenleyeceklerdir. 2

 Yol gösterici ve de ğ erlendirici bir i ş leve sahip olan ilke kavramı, e ğ itim ö ğ retim hizmetlerinin her a ş amasında dikkat dilmesi gereken önemli dü ş ünceler, ö ğ retimin düzenlenip yürütülmesine ı ş ık tutabilecek nitelikteki temel fikirler olarak kabul edilmektedir. 3

 Ö ğ retim ilkeleri, e ğ itim programlarını hazırlayanların veya hazırlanmı ş olan bu programları hayata geçiren (planlayan) ö ğ retmenlerin dikkate alması gereken önemli hususları bünyesinde barırdırır.  Bu nedenle ö ğ retmenler planlarını hazırlarken bu ilkeleri kesinlikle göz önünde bulundurmak zorundadırlar. 4

 Hedefe Uygunluk  Ö ğ renciye (Çocu ğ a, Bireye) Görelik  Aktivite (Etkin Katılım, i ş, Yaparak Ya ş ayarak Ö ğ renme)  Ya ş ama Yakınlık (Hayata Yakınlık, Hayatilik, Ya ş amsallık)  Somuttan soyuta  Bilinenden bilinmeyene  Yakından uza ğ a  Basiten Karma ş ı ğ a/ Kolaydan zora  Tümden Gelim (genelden özele, Bütünden Parçaya) 5

 Aktualite(Güncellik)  Tekrar (Uyugulama Yapma)  Açıklık (Ayanilik)  Ekonomiklik (tasarruf)  Bütünlük  Sosyallik  Transfer (bilginin kullanılması)  Teknolojiden Yararlanma İ lkesi  De ğ erlendirme İ lkesi 6

 Hangi seviyede ve nerede olursa olsun düzenlenen e ğ itim ö ğ retim faaliyetleri bir hedefe ula ş mak için gerçekle ş tirilir.  Bu nedenle e ğ itim ve ö ğ retimde hedefler sürekli olarak göz önüne bulundurulmalıdır.  Hedefler konusu ”Hedefler Hiyerar ş isi” açısından ele alındı ğ ında en alt düzeydeki bir hedef, en üst düzeyde ülkenin genel ideallerini bünyesinde barındıran hedeflere hizmet etmektedir.  Bu ifade en alt düzeydeki bir hedefin gerçekle ş tirilmemesinin en üst düzeydeki bir hedefin gerçekle ş tirilememesine neden olaca ğ ı anlamına gelmektedir.  E ğ itim ö ğ retim etkinliklerinin düzenlenmesinde hedefler temel çıkı ş noktası olmalıdır. 7

 E ğ itim programlarını geli ş tirmek bir ekip i ş idir.  Bu ekip, sürecin ba ş langıcında ”birey”, ”toplum” ve ”konu alanı”ndan hareketle ”uzak hedeflere” hizmet edecek hedefleri de içeren e ğ itim programlarını geli ş tirmeye çaba gösterir.  Geli ş tirilen e ğ itim programları Türkiye’de Talim ve Terbiye Kurulu’nun inceleyerek, ve çe ş itli pilot uygulamalar gerçekle ş tirerek, uygulanabilir kararının ardından Milli E ğ itim Bakanı’nın onayı ile uygulamaya geçer.  Ancak bu programları hayata geçiren ki ş iler ö ğ retmelerdir. 8

 Okullarda uygulanması için gönderilen programları ö ğ retmenler, programda yer alan hedeflere ula ş acak ş ekilde neyi, nerede, nezaman, ne kadar sürede, hangi yöntem, teknik ve araç gereçleri kullanarak, nasıl ö ğ reteceklerini ve nasıl de ğ erlendirmelerde bulunacaklarını ortaya koyan planlar haline dönü ş türürler.  Sonuç itibari ile buradaki bütün unsurlar, önceden belirlenmi ş olan hedeflere hizmet edecek ş ekilde organize edilir.  Bir ba ş ka ifade ile e ğ itim ö ğ retim faaliyetleri, hedeflere göre planlanır ve bu hedeflere uygun olmak zorundadır. 9

 E ğ itim ö ğ retimin oda ğ ında ö ğ renciler yer almaktadır.  Okullarda kullanılacak olan programlar, fiziki yapı ve donanım, araç ve gereçler ö ğ renciler için hazırlanmı ş tır.  Okullarda yürütülecek olan bütün ö ğ renme ö ğ retme etkinlikleri de ö ğ rencilere göre düzenlenmelidir. 10

 Progamların hazırlanmasında oldu ğ u gibi ö ğ renme ö ğ retme etkinliklerinin düzenlenmesinde de ö ğ rencilerin bireysel farklılıkları dikkate alınmalıdır.  Bir okulda farklı bili ş sel, duyu ş sal, psiko- motor özelliklere sahip olan ö ğ renciler oldu ğ u gibi aynı sınıf içerisinde de bu özellikler bakımından farklılık gösteren ö ğ renciler bulunmaktadır. 11

 Ayrıca ö ğ rencilerin genetik olarak getirdikleri ile birlikte ya ş am içerisinde tamamlanan ”olgunla ş ma” ve ya ş antılar sonucu ş ekillenen ”hazırbulunu ş luk” düzeyleri de farklılık göstermektedir.  İ lgi ve ihtiyaçlar da dikkate alındı ğ ında bir çok özellik bakımından aynı sınıf içerisinde dahi olsalar bile ö ğ renciler bir birlerinden oldukça farklı olabilmektdir.  Bu da bireyelle ş tirilmi ş ö ğ retim veya grupla ö ğ retim yöntemleri ba ş ta olmak üzere ö ğ retmenlerin çok farklı ö ğ retim yöntem ve tekniklerini bir arada kullanması gereklili ğ ini i ş aret eder. 12

 Ö ğ rencilerinin olgunla ş ma ve hazırbulunu ş luk düzeyleri ile ilgi ve ihtiyaçları hakkında bilgi sahibi olmayan bir ö ğ retmen ö ğ renme ö ğ retme etkinliklerini geli ş igüzel gerçekle ş tirecektir.  Ö ğ retmenin yapaca ğ ı ilk i ş her yönü ile dersine girece ğ i ö ğ rencileri tanımak olmalıdır.  Ö ğ retmen ö ğ rencilerini her yönü ile tanıdıktan sonra planlarını yapmaya ba ş lamalıdır. 13

 Ö ğ renciye görelik ilkesine göre ö ğ rencilerini tanımak isteyen bir ö ğ retmen ders planlarını olu ş turmaya ba ş lamadan önce ş u sorulara cevap aramalıdır: ”Ö ğ renciler arasında bireysel farklılıklar var mı?” ”Ö ğ renciler arasındaki bireysel farklılıklar nelerdir?” 14

 ö ğ rencinin ilgileri, ihtiyaçları, yetenekleri  olgunla ş ma ve hazırbulunu ş luk düzeyleri  Motivasyonları  Dikkatleri  ö ğ renmeler arasında ili ş ki kurabilme becerisi  ö ğ renme etkinliklerine ayırmaya istekli oldu ğ u zaman 15

 Okullargerçekle ş tirilecek olan ö ğ renme ö ğ retme etkinlikleri ö ğ rencilerin ilgi ve ihtiyaçlarını kar ş ılayacak, yeteneklerini geli ş tirecek nitelikte olmalıdır.  Ö ğ retmenler ö ğ renme ö ğ retme etkinliklerini planlarken ö ğ rencilerin ilgilerini, ihtiyaçlarını ve yeteneklerini dikkate almalıdır.  Ö ğ renci, ya ş ının üzerindeki bir ö ğ renemeyi gerçekle ş tirebilecek beceriye sahip olmadı ğ ı için ö ğ renemeyecektir. Aynı yakla ş ım ö ğ rencinin yetene ğ inin altında kalan konular için de dikkate alınmalıdır.  Ayrıca konu çok basit geldi ğ i veya yetene ğ inin çok üzerinde oldu ğ u için ö ğ renci ö ğ renmeye isteksiz olacaktır. 16

 Motivasyon, ö ğ renme ve uygulamanın bütün evrelerini etkileyen önemli bir de ğ i ş kendir.  Motivasyonu yüksek olan bir ö ğ renci ile motivasyonu dü ş ük olan bir ö ğ rencinin aynı düzeyde bir ö ğ renmeyi gerçekle ş tirebilece ğ ini dü ş ünmek son derece yanlı ş tır.  Motivasyon ö ğ renci ihtiyaçları ile yakından ili ş kilendirilebilir. Ö ğ rencinin ihtiyaçları onun motivasyonunu ve dolayısı ile dikkatini ve ö ğ renme etkinli ğ ine ayıraca ğ ı zamanı yakından etkiler. 17

 Ö ğ retim sonucuda ö ğ rencinin, gerçekle ş ecek olan ö ğ renmeleri ne kadar istedi ğ i de motivasyonun sa ğ lanmasında oldukça önemlidir.  Gerçekle ş ecek olan ö ğ renme bir ödül gibi dü ş ünülebilir.  E ğ er ö ğ renci ödülü çok istiyorsa motivasyonu üst düzeyde olacaktır.  E ğ er istemiyorsa bu, motivasyon ve dolayısı ile ö ğ renme açısından büyük bir sıkıntının bulundu ğ ı anlamına gelir.  Ancak en kötüsü ise ö ğ rencinin ödül hakkında hiç bir bilgisinin bulunmamasıdır. 18

 Olgunla ş ma, vücut organlarının kendinden beklenen i ş leri yapabilecek düzeye ula ş abilmesi için ö ğ renme ya ş antılarından ba ğ ımsız olarak kalıtımla gelen biyolojik bir de ğ i ş medir.  Özellikle psiko-motor davranı ş lar olgunla ş maya ba ğ lı olarak gerçekle ş ir.  Ö ğ retmenler ö ğ renme etkiniklerini düzenlerken ö ğ rencilerin bu etkinlikleri gerçekle ş tirebilmesi için zihinsel, duyu ş sal ve psiko-motor anlamda yeterli olgunlu ğ a gelmi ş olmalarını dikkate almalıdır. 19

 Hazırbulunu ş luk olgunla ş ma ile çok karı ş tırılan bir kavramdır.  Olgunla ş ma, bireyin ya ş ı arttıkça bir takım yeterliklere sahip olmasını ifade ederken, olgunla ş madan daha geni ş bir kapsama sahip olan hazırbulunu ş luk ise olgunla ş ma ve ö ğ renme sonucu bireyin belli bir davranı ş ı yapabilecek düzeye gelmesini ifade etmektedir.  Hazırbulunu ş luk, yapılacak bir ö ğ renme etkinli ğ i için ö ğ rencinin gerekli olan ön ko ş ul ö ğ renmelere sahip olmasıdır.  Ö ğ renilecek konu ile ilgili ön ko ş ul niteli ğ indeki kazanımlar ne kadar iyi gerçekle ş mi ş ise yeni konunun ö ğ reniminin gerçekle ş mesi çok daha kolay olacaktır. 20

 Ö ğ renme, bireyde “kendi ya ş antısı yoluyla” kalıcı izli davranı ş de ğ i ş ikli ğ i olu ş turma süreci oldu ğ una göre, buradaki “kendi ya ş antısı yoluyla” kavramı ö ğ rencinin ö ğ renme etkinliklerine aktif bir ş ekilde katılımını ifade etmektedir.  Planlar hazırlanırken olabildi ğ ince çok duyu organına hitap edecek ş ekilde yöntem, teknik ve materyale yer verilmelidir.  Kalıcılı ğ ı arttırmak için ö ğ renme sürecinde de ö ğ rencilerin “yaparak ya ş ayarak ö ğ renmelerine fırsat verilmelidir. 21

 Ö ğ retmenler derslerin planlanması ve uygulamasında, ö ğ rencilerin zevkle katılımını sa ğ layacak, derslere canlılık ve zevkli bir hava verecek zengin e ğ itimsel etkinliklere yer vermelidir.  Ö ğ retmenler ö ğ rencilerin derse etkin katılımını sa ğ lamak için, deney, problem çözme, gezi- gözlem, tartı ş ma, yaratıcı drama ve benzeri yöntem ve teknikleri kullanabilirler.  Hatta farklı yöntem ve teknikleri birlikte kullanmak çok daha etkili olacaktır. 22

 Bu ilkeye göre ö ğ rencilere gerçek hayatta kullanabilecekleri, ya ş ama becerisini kolayla ş tıran, i ş levselli ğ i olan bilgiler kazandırılmalıdır.  Ö ğ renciler okullarda ö ğ rendikleri bilgileri günlük ya ş amlarında da kullanabilmedirler.  Okulda kazandı ğ ı bilgilerin günlük ya ş amlarında da kullanabilece ğ i bilgiler oldu ğ unun farkına varan ö ğ renciler, aynı zamanda ö ğ renmeye de kendili ğ inden güdülenirler. 23

 E ğ itim durumları düzenlenirken, bilgiler ö ğ rencilerin hayatın içerisinde kar ş ıla ş tı ğ ı problemler dikkate alınarak düzenlenmelidir.  E ğ itim-ö ğ retim ortamı hayattan ayrı dü ş ünülmemeli, bizzat hayatın bir parçasıymı ş gibi düzenlenmelidir. 24

 Bu ilkeye göre ö ğ renme ö ğ retme etkinliklerinde somut olanlardan ba ş lanmalı gittikçe soyuta do ğ ru gidilmelidir.  Özellikle okulöncesi ve ilkokullarda ö ğ renim gören ö ğ renciler somut i ş lemler döneminde oldu ğ undan bu ö ğ renci grupları ile çalı ş an ö ğ retmenler bu konuda çok daha dikkatli olmalıdır.  Ayrıca ö ğ retmenler soyut olan konuları somut hale getirmelidir. Soyut konuları somutla ş tırmak için birçok duyu organına hitap eden araç ve gereçler kullanılabilir. 25

 Ö ğ rencinin o zamana kadar ki bildiklerinden ve ya ş antılarından (tecrübeler) hareketle yeni bilgi ve ya ş antılar bilinenlerin üzerine in ş a edilir.  Etkili ve kalıcı bir ö ğ renme, önceden ö ğ renilenler ile ba ğ kuruldu ğ unda gerçekle ş ir.  Yeni bilgiler daha önce ö ğ renilen bilgiler ile ili ş kilendirildi ğ inde daha iyi ve anlamlı ö ğ renme meydana gelece ğ i için, yeni bilgi ve becerilerin kazandırılması ö ğ rencilerin önceden aynı konuda sahip oldukları bilgi ve becerilerin üzerine in ş a edilmesi ş eklinde gerçekle ş tirilmelidir. 26

 Her ö ğ rencinin bir konuya ili ş kin hazırbulunu ş luk düzeyi farklı farklı olaca ğ ından, bu farklılıklara dikkat edilerek e ğ itim durumlarının düzenlenmesi gerekir.  Yerine göre ö ğ retmenler her ö ğ rencinin hazırbulunu ş luk düzeyini belirlemeli ve ö ğ rencilerinin sahip oldu ğ u düzeylerinden hareketle bilinmeyene do ğ ru ilerlemelerini sa ğ lamalıdır. 27

 Yakından uza ğ a ilkesi, ö ğ rencinin yer ve zaman açısından en yakınından hareket edilerek gittikçe daha uzak mekânlara veya zamana do ğ ru hareket edilmesi gerekti ğ ini ifade eder.  Ö ğ renme ö ğ retme etkinlikleri bireyin içinde ya ş adı ğ ı ekolojik, sosyal ve kültürel çevreden ba ş lamalı ve buna ba ğ lı olarak halka gittikçe geni ş letilmelidir.  Yakın çevrede yer alanlar bir bakıma ö ğ rencilerin hazırbulunu ş luk düzeyini, dolayısı ile de sahip oldukları ön ö ğ renme düzeylerini arttırmaktadır. 28

 Yakından uza ğ a ilkesi için uzmanların üzerinde fazla durmadı ğ ı bir konu ise ö ğ rencilerin “yakın ilgisi”dir. Bu aslında sadece ö ğ retmenlerin de ğ il bütün e ğ itimcilerin dikkate alması gereken önemli bir noktadır.  Ö ğ rencilerin günlük alı ş kanlıkları ve en çok yaptıkları aktiviteler ö ğ retmenler için ö ğ retim etkinliklerinin düzenlenmesinde hareket noktası olmalıdır.  Ö ğ retmenler ö ğ rencilerin yakın ilgilerinden ba ş layarak e ğ itim durumlarını düzenlemesi, ö ğ rencilerin ö ğ renmeye daha istekli olmalarını da sa ğ layacaktır.  Bu da ö ğ rencilerin ilgi duydukları bir konuda isteyerek ö ğ renmeleri için do ğ al bir ortam olu ş turaca ğ ından, ö ğ renmenin daha kolay gerçekle ş mesini sa ğ layacaktır. 29

 Her insan öncelikle kendisi için kolay ve basit olanları rahat bir ş ekilde ö ğ renebilir. Ardından bu ö ğ rendiklerinden hareketle git gide daha zor ve karma ş ık yapı veya kavramları ö ğ renebilir.  Bu nedenle ö ğ renme ö ğ retme etkinliklerinde önce basit olanlar sunulur, gittikçe ayrıntılara girilir. 30

 Ö ğ renme ö ğ retme etkinliklerini basitten karma ş ı ğ a/kolaydan zora do ğ ru organize edilmesi ö ğ rencilerin ba ş arma duygusu kazanmasına da imkan verece ğ inden akademik öz benliklerinin geli ş mesine imkan vermektedir.  Ö ğ renciler kendilerine kolay ve basit gelen konuları ö ğ renmede sıkıntı ya ş amayacakları için o konu alanında temelleri sa ğ lam atılmı ş bilgilere sahip olacaklardır.  Daha sonra gittikçe zorla ş an veya karma ş ıkla ş an konuları bu temelin üzerine in ş a edece ğ inden çok fazla zorlanmayacaktır. 31

 Tümdengelim ilkesine göre bir konu özelli ğ ine göre genelden özele veya bütünden parçalarına do ğ ru ö ğ retilecek ş ekilde planlamalıdır.  Çünkü ö ğ renciler ilk kez kar ş ıla ş tıkları bir konunun öncelikle genelini veya bütününü kavrarlar. 32

 Aktuailite ilkesine göre ö ğ retilecek olan bilgiler güncel olmalıdır.  E ğ er güncel olmayan ve ö ğ rencilerin i ş ine yaramayacak bilgiler söz konusu ise gerçekle ş tirilen ö ğ renme ö ğ retme etkinli ğ i zaman kaybından ba ş ka bir ş ey olmayacaktır.  Aktuailite ilkesine göre, dersin i ş lenirken güncel olay ve sorunlar arasında ili ş ki kurularak e ğ itim ve ö ğ retim faaliyetlerinin yürütülmesi gerekmektedir. 33

 Ö ğ retmenler ö ğ rencilerin derse ilgisini çekmek istiyor ise yakın çevredeki güncel olaylardan ba ş lamalıdır.  Konular güncel olaylar ve sorunlar ile ili ş kilendirilerek verilmelidir.  Bilginin bu ş ekilde güncel olması aynı zamanda ö ğ renilen bilginin ya ş ama transferini de kolayla ş tıracaktır.  Derslerde güncel konulara yer verilmesi veya konuların güncel olay ve sorunlarla ili ş kilendirilerek i ş lenmesi aynı zamanda ülke ve dünyada ya ş anan olaylara duyarlı bireylerin yeti ş tirilmesini de sa ğ layacaktır. 34

 Tekrar kısa süreli bellekteki bilgilerin uzun süreli belle ğ e aktarılmasında ve uzun süreli bellekteki bilgilerin hatırlanmasında son derece önemlidir.  Bu nedenle ö ğ rencilere, kazanmı ş oldukları bilgi ve becerileri çe ş itli ortamlarda uygulama ş ansı verilerek tekrar etme fırsatı tanınmalıdır.  Tekrar olmadı ğ ı takdirde zaman içerisinde ö ğ renilen bilgi unutulacaktır. 35

 E ğ itim programların hazırlanı ş ından uygulanı ş ına kadar ileti ş im boyutunu ön plana çıkaran bir ilkedir.  İ ki boyutta ele alınan açıklık ilkesinin ilk boyutu herkes tarafından anla ş ılabilen ortak bir dilin kullanımını ifade eder.  Açıklık ilkesi e ğ itim programlarını hazırlayanların ve ö ğ retmenlerin, herkes tarafından aynı ş ekilde anla ş ılması anlamına gelmektedir. 36

 Açıklık ilkesinin ikinci boyutunda ise ö ğ retim sürecinin birçok duyu organına hitap edecek ş ekilde düzenlenmesi gereklili ğ i yer almaktadır.  Bu anlamda açıklık ilkesine göre ö ğ rencilerin ne kadar çok duyu organı ö ğ renmeye katılırsa ö ğ retimde açıklık da o derece artmaktadır. 37

 Ekonomiklik ilkesine göre her türlü e ğ itim ö ğ retim faaliyetleri en kısa zamanda, en az emek ve maliyetle en yüksek verim elde edilecek ş ekilde düzenlenmelidir.  Ancak bunu gerçekle ş tirmek içinde üst düzey hedefler göz ardı edilmemelidir.  Ekonomiklik ilkesinin etkili bir ş ekilde gerçekle ş tirilmesi için planlama çok önemlidir.  Ö ğ retmen iyi bir planlama ile bir konuyu gerek ö ğ rencilerin gerekse kendisinin daha az emek harcayarak ö ğ retebilece ğ i/ö ğ renebilece ğ i hale getirebilir.  Aynı zamanda iyi bir planlama ile aynı konuyu daha az parasal harcama gerektiren yöntem, teknik, araç ve gereçler ile ö ğ retebilir. 38

 Bütünlük ilkesi ö ğ rencinin çe ş itli özelliklerinin (zihinsel, fiziksel, sosyal, psikolojik vb.) bir bütün olarak ele alınmasını ve ö ğ renilecek bilginin bir bütün içerisinde verilmesini ifade eder.  Bütünlük ilkesi birinci boyutta, çocu ğ un zihinsel, bedensel ve ruhsal olarak bir bütün ş eklinde ele alınmasını ifade eder.  E ğ itim ö ğ retim etkinlikleri düzenlenirken ö ğ rencilerin bu özelliklerinin bir bütün olarak geli ş mesine imkan verecek ş ekilde tasarlanmalıdır. 39

 İ kinci boyutta ise bütünlük ilkesi, bilgilerin ö ğ rencilerin en iyi ş ekilde ve kolayca anlayabilece ğ i anlamlı bir bütünlük içerisinde verilmesini ifade eder.  Bilgiler bir birine ba ğ lı ve bir birini tamamlayacak ş ekilde verilmelidir.  Ö ğ rencilere bilgiler anlamlı bir bütün içerisinde verildi ğ inde, anlamlı ö ğ renmeler meydana gelir ve bu durumda ö ğ renmenin daha kalıcı olmasını sa ğ lar. 40

 E ğ itimin temel i ş levlerinden birisi bireyleri içerisinde ya ş adı ğ ı toplumun bir parçası haline getirecek ş ekilde onun sosyalle ş mesini sa ğ lamaktır.  Bu süreçte birey toplumun kabul etti ğ i de ğ erleri, otoriteye aykırı davranı ş larda bulunmamayı, kurallara uymayı ö ğ renir.  Aynı zamanda sosyalle ş me sürecinde ba ş kalarının hakkını gaspetmeyecek ş ekilde kendisinin özgürce hareket edebilece ğ ini ö ğ renir. 41

 Sosyallik ilkesine göre ba ş kalarına tanınan haklara zarar vermemek sureti ile ö ğ renci kendi kararlarını özgürce alabilir ve uygulayabilir.  Ö ğ retmenler ö ğ rencilere özgür olduklarını sınıf içerisindeki kuralları birlikte belirledikleri zaman hissettirebilir.  Ö ğ rencilerin, sınıf içerisinde ö ğ renme ö ğ retme etkinlerinin gerçekle ş tirildi ğ i esnada bir birlerine saygı göstermeleri, biri konu ş urken di ğ erlerinin dinlemesi, söz alarak konu ş maya istekli olmaları, ortaya atılan bir fikri özgürce ama fikri atan ile çatı ş ma ortamı yaratmadan ele ş tirilerde bulunmaları sosyalle ş me sürecinde önemli bir ilerleme gösterdi ğ ini ortaya koyar. 42

 Transfer ilkesine göre, ö ğ renilen bir bilgi, hayata veya mevcut ş artlarda ortaya çıkan ba ş ka bir disiplin alanınındaki problemi çözmek için transfer edilebilmelidir.  Bu anlamda transfer ilkesi iki boyutta ele alınması gereken bir ilkedir.  Birinci boyut ö ğ renilen bilginin hayata transfer edilebilmesi, ikinci boyut ise bilginin di ğ er disiplinlere transfer edilebilmesidir. 43

 Transfer ilkesi, daha önce ö ğ renilen bilginin yeni bir durumda kullanılmasını ifade eder. Bu nedenle ö ğ renilen bir bilgiyi ö ğ rencilerin günlük ya ş amlarına transfer edebilmesi gerekir.  E ğ er ö ğ renciler transferi gerçekle ş tiremiyorsa bu bilginin ö ğ renilmi ş olması hiç bir anlam ifade etmez.  Ö ğ renilen bir bilgi, hayata transfer edilebiliyor ise veya ba ş ka bir ifade ile günlük ya ş am içerisinde kullanılabiliyor ise bir anlam kazanır. 44

 Geçmi ş te ö ğ renilen bir bilgi yeni bir duruma veya yeni ö ğ renilen bir bilgi ba ş ka bir disipline transfer edilebilmelidir.  Ö ğ renilen bir bilginin transferi, ö ğ renilmi ş olan bilgi ile transfer edilecek durum arasındaki benzerlikle yakından ili ş kilidir.  Ö ğ retmenler, ö ğ rencilere sahip oldukları bilgileri hangi disiplinlerde kullanabilecekleri hakkında rehberlik yapmalı veya vermi ş oldukları yeni bir bilgiye ili ş kin daha önceden hangi derslerde ö ğ renilen bilgilerden yararlanabileceklerine ili ş kin ö ğ rencilerine ipuçları vermelidirler. 45

 Dijital Bölünme olarak ifade edilen bilgi ve ileti ş im teknolojilerine eri ş im ve kullanımında ya ş anan e ş itsizlikler ülkeler arasında hatta aynı ülke sınırları içerisinde dahi gittikçe artmaktadır.  Bu durum e ğ itim alanı için de geçerli oldu ğ undan e ğ itimin bu olaya kayıtsız kalması mümkün de ğ ildir.  E ğ itim ve ö ğ retim faaliyetleri de geli ş en ve de ğ i ş en teknolojiye ayak uydurmalı, bilgiye çok çabuk bir ş ekilde ula ş mayı sa ğ layan ve bilginin ö ğ renilmesini kolayla ş tıran ba ş ta bilgisayar olmak üzere çe ş itli teknolojik araç ve gereçlerden faydalanılmalıdır.  Çünkü e ğ itim alanında kullanılan teknoloji, bir ba ş ka ifade ile e ğ itim teknolojileri ö ğ renmenin daha kolay gerçekle ş mesini ve daha kalıcı olmasını sa ğ lamaktadır. 46

 Teknoloji ilkesi, sadece klasik e ğ itim teknolojilerinin kullanımını de ğ il, e ğ itim ö ğ retim etkinlerinde konunun özelli ğ ine göre ba ş ta bilgisayar olmak üzere dijital bölünmeyi de önleyecek nitelikteki bilgi ve ileti ş im teknolojilerinin kullanılması gerekti ğ ini ortaya koyan bir ilkedir.  Birçok ülkede klasik e ğ itim teknolojilerden farklı olarak bilgisayar ba ş ta olmak üzere bilgi ve ileti ş im teknolojilerinden e ğ itimde daha fazla faydalanmak üzere projeler hayata geçirilmi ş tir. 47

 En ba ş ta belirlenmi ş olan hedef ve kazanımlara, ö ğ renme ö ğ retme etkinlikleri gerçekle ş tirildikten sonra ö ğ rencilerin sahip olup olmadıklarını belirlemek gerekmektedir.  De ğ erlendirme ilkesi hedefe ula ş ılıp ula ş ılmadı ğ ının çe ş itli ölçme araçları kullanılarak de ğ erlendirmelerde bulunmak sureti ile belirlenmesi gerekti ğ ini ifade eder. 48

 Ö ğ retmenler ö ğ renme ö ğ retme sürecine ba ş lamadan  (1) öncesinde (ö ğ rencilerin hazırbulunu ş luk düzeyini belirlemek için),  (2)süreç esnasında (Ö ğ renmelerde meydana gelen eksikleri veya hataları düzeltmek için) ve  (3) süreç sonrasında (ba ş langıçta belirlenmi ş olan hedeflere ula ş ılıp ula ş ılmadı ğ ını belirlemek için) de ğ erlendirmelerde bulunmalıdır. 49