Bireysel Farklılıklar Yrd. Doç.Dr. Mustafa TOPRAK
Bireysel Farkların Kaynağı: KALITIM ÇEVRE
ANA-BABA TUTUMLARI Demokratik Otoriter İzin Verici Tutarlı, sevgilerini hissettiren, iletişim kurar, kural koyucu,kuralların mantığını açıklayıcı, eleştiriyi dinler. Çocukların özsaygısı yüksek, öz güvenü yüksek, atılgan olur. Otoriter Çocukları kontrol eder, onları dinlemez, az ilgilenir, soğuk ve katı, ceza ve emir odaklı Çocuklar çekingen, mutsuz, husursuz, güvensiz, başarı düzeyi düşük. İzin Verici Çocuktan birşey istemez, kural koymaz, cezalandırmaktan kaçınır, Tutarsız. Çocuklar kendilerine güveni az, mutsuzdurlar, başarı düşük.
EKOLOJİK PERSPEKTİF Urie Bronfenbrenner
ÇEVRESEL ETKİLER Sosyo-ekonomik düzey Evdeki kitap sayısı, gazete okuma oranları Yaşantı çeşitliği Kültür Sokak,aile ve toplumsal çevre Çocuk bakım uygulamaları Sevilerek mi, dövülerek mi? Teşvik, isteklerine duyarlılık
ÇEVRESEL ETKİLER Doğum sırası İlk çocuklar uyma eğilimi, endişeli, başarısızlıktan korkma, çalışkan, edilgen Ailenin Özel durumları Boşanmış, çalışan anne, istismar
Bireysel Farklılıklar ZEKA (İngiliz Psikolog Charles Spearmen)-1920 Genel faktör(G faktör) ve alt faktörleri. Biyolojik kökenli zeka. Zihinsel enerji her eylemin kaynağıdır. Bir alanda parlak olan bir kişinin diğer alanlarda da genel olarak parlak
Bireysel Farklılıklar ZEKA (Edward Thorndike, 1930lar). Çok faktörlü Sözel kavrama, hafıza, muhakeme, uzay ilişkilerini görselleştirme, sayısal yetenek, sözel akıcılık, algısal hız
Joy Paul Guilford (1960lar). 1. Zihinsel işlemler (düşünme süreçleri) Biliş (eski bilgiyi tanıma, yenisini keşfetme) Iraksak düşünme (birçok cevabın uygun olduğu durumlar) Yakınsak düşünme (tek bir çözümün olması) Değerlendirme (ne kadar doğru/yanlış olduğu ile ilgili karar) Hafıza 2. İçerik (düşündüğümüz şeyler) 3. Ürün (düşünme sonucunda ortaya çıkan şey).
ZEKAYI ÖLÇME Stanford-Binet ve Wechsler Testleri (Çok faktörlü) 0-69- %2 70-79- % 7 80-89= % 16 90-109=% 50 110-119= % 16 120-129= % 7 130 += % 2
ZEKAYI ÖLÇME Kaynak: http://www. radikal. com
Çoklu Zeka
Algılama Stilleri-Witkin Çevremizdeki olayları algılama biçimi. Alan Bağımlı Gelen eleştirilerden çok etkilenir, yapılandırılmış, detaylandırılmış öğrenme materyali, kurallara uyma, dışardan yönlendirilme Alan Bağımsız Yapılandırılmamış bir durum verildiğinde başa çıkabilen, problemleri çözmek için dış desteğe çok fazla ihtiyaç duymayan, eleştirilerden çok etkilenmeyen
Bilgi İşleme Stilleri Sadece algılama değil, algılanan olayları ele alıp işleme farklılıkları Benzerlikçi/farklılıkçı: Kimi farkları bulur, kimi benzerlikler Soyut/Somut: Bilgiyi birbirleriyle olan somut ilişkilerine göre işleme, somut göstergeleri arayan öğrenciler Birbirinden bağımsız bilgi edinme özelliği, tek başına kavramsallaştırmaya çalışan öğrenci
Düşünme Stilleri Welsh (1975) Orijinallik (orgence) Eğitilmiş Zeka (intelligence) orijinallik yüksek, eğitilmiş zeka düşük:Hayalci orijinallik yüksek, eğitilmiş zeka yüksek= Sezgici orijinallik düşük, eğitilmiş zeka düşük: Geleneksel orijinallik düşük, eğitilmiş zeka yüksek= Analitik düşünme Hayalci birine sezgici olma yollarını göster ama ısrarcı olma.
Düşünme Stilleri Hudson ve Guilford Yakınsak yalnız tek bir doğruya bağlı olarak ve mevcut bilgilerden çıkarılan geleneksel sonuçlara götüren düşünme tarzıdır. Öğrenciler, doğru olarak görünen ve kültürel normlarla uyuşan çözümleri bulmaya çalışırlar. Bütünüyle yalnız yakınsak düşünmeye dayanan bir birey, büyük bir olasılıkla hayal gücü olmayan bir kişidir ve bu kişinin yaratıcı olması beklenemez. Fen bilimleri. Matematikte belli bir çözüm var.
Düşünme Stilleri Hudson ve Guilford Iraksak Düşünme Mevcut bilgiye dayanılarak değişik cevapların üretilmesidir. Bu cevaplar, yeni, özgün veya yaratıcı olarak değerlendirilme yeteneğindedirler. Sosyal bilimler. Çevre kirliliği nasıl önlenir?
Kolb’un Öğrenme Stilleri Konuları öğrenmeye göre kullanılan stratejilere göre farklılıklar
Kolb’un Öğrenme Stilleri-1984 Bilgi, tecrübelerin dönüşmesiyle ortaya çıkar=Öğrenme 4 aşamalı öğrenme modeli Somut Yaşantı (tecrübeler yaşayarak) Yansıtıcı Gözlem (tecrübeler üzerinde düşünerek) Soyut Kavramsallaştırma (tecrübelerden öğrenerek) Aktif Uygulama (öğrenileni uygulayarak) IDEAL ÖĞRENME DÖNGÜSÜ=TÜM AŞAMALARIN UYGULANMASI. Herhangi bir noktadan başlanabilir.
Kolb’un Öğrenme Stilleri-1984 Bisiklet Sürme: Yansıtıcı gözlem: başkasını bisiklet sürerken izleme ve bisiklet sürmeyi hayal etme. Soyut Kavramsallaştırma: Teoriyi anlama ve bisiklet sürme kavramını iyice anlama. Somut Tecrübe: Bir uzmandan pratik ipuçları ve teknikleri alma. Aktif Yaşantı: bisikleti sürme.
Kolb’un Öğrenme Stilleri-1984 Değiştiren (Diverging): İzleme & Hissetme Sezgileri kuvvetli, duygu yönelimli, insanlarla ilgilenme. En çok görme duyusu kullanırlar., yapmaktan ziyade Detaycıdır, somut durumlara farklı açıdan bakabilirler, harekete geçmek yerine gözlemler. Bilgi toplamayı severler Grup içinde çalışmayı dinlemeyi severler. Objektif, dikkatli, sabırlı.Sanat, edebiyat, gazetecilik Günlük tutturmak, makale yazdırmak, beyin fırtınası
Kolb’un Öğrenme Stilleri Özümseyen (Assimilating): İzleme & Düşünme Konu hakkında çok detaylı şekilde ve sakince düşünürler. Kavramlar ve fikirler insanlardan daha önemlidir. İyi açıklamalara ihtiyaç duyarlar, mantıksal yaklaşım. Uygulamalar yerine mantıksal olarak anlamlı teoriler. Bilim adamları En ince detaya kadar okur ve dinlerler. Soyut kavramlaştırmaya dayalı öğrenmeyi severler. Eğitim, sosyoloji, hukuk Okuma, analitik modelleri keşfetme, düz anlatım.
Kolb’un Öğrenme Stilleri Ayrıştıran (Converging):Yapma ve Düşünme Aktif yaşantılamaya dayalı öğrenme. Sosyal konular ve kişilerarası ilişkilerden ziyade, daha teknik işlerle ilgilenirler. Teoriler için pratik çözümler bulurlar. Uzmanlık gerektiren teknolojik konular. Bu kişiler düşünmeden harekete geçmez. Ekonomi, mühendislik, fizik, tıp Simülasyonlar, ev ödevleri, vaka çalışmaları
Yerleştiren (Accomodating): Yapma ve Hissetme Mantıktan ziyade sezgilere güvenir, Somut yaşantılara dayalı öğrenme. Yeni zorluklar ve tecrübeleri sever, planlama yapmaya meyilli. Deneme-yanılma, insanlarla iyi geçinirler. Kendi analizlerini yapmaktansa başkalarına güvenirler Yeni şeyler üretme kapasiteleri vardır. Toplumdaki çoğu insan bu kategoridedir. Yönetim, pazarlamacılık, bankacılık Laboratuvar çalışması, gözlem, film seyrettirmek.
Olayların nedenini nerede arıyor? Denetim Odağı Olayların nedenini nerede arıyor? İç denetimli yaşadığı olayların gelişmesinde ve ortaya çıkmasında kendilerinin belirleyici rol oynadığını düşünürken dışsal denetim odaklı kişiler hiçbir rolleri olmadığına inanırlar. (Başarılı olduğunda: çalıştım ve zekiyim)
Olayların nedenini nerede arıyor? Denetim Odağı Olayların nedenini nerede arıyor? Dış denetimli Dışsal denetim odaklı insanlar yaşadıklarının kendisi dışındaki güçler (şans, kader, başka insanlar gibi) tarafından belirlendiğinde ve kendilerinin yaşadıkları olayın gelişiminde pek rollerinin olmadığına inanırlar (öğretmen bol not verdi, sorular kolaydı).
Temel atıf hatası: Bir insanda gözlemlediğimiz davranışı, dış faktörleri göz ardı ederek, o insanın kişiliğine bağlama eğilimine verilen adıdır. Yani insanlar kendi olumsuz davranışları için durumları ve çevreyi suçlamasına rağmen, başkalarının olumsuz davranışlarını da derhal onun kişiliğine yükler. kötü not aldığını gördük, adama tembel yaftası yapıştırırsak temel yükleme hatası yapmış oluruz. adam belki sınavda hastaydı, kaydırma yaptı. yani çevresel etmenleri gözardı ederek kişiye yafta yapıştırmadır.
Temel atıf hatası Örnek Otobüs şoförü, bir duraktan otobüsün geçip geçmediğini sorduğumuzda bize biraz kızarak cevap verirse, biz onun çok kaba bir insan olduğunu, yardımseverlik ve kibarlıktan nasip almadığını düşünebiliriz.
Dışsallaştırma: Birey kendisinden kaynaklanan başarısızlıkları dış nedenlere bağlar. Başına gelen bir olayı kadere bağlamaktır.
Yansıtma: Bireyin kendinde var olan ancak kabullenmediği şeyleri başka yerlere yüklemesidir. Dışsallaştırma ile yansıtma arasındaki fark dışsallaştırmada dış etmenlerin değiştirilmeyeceğine inanılmasıdır.
Bağlanma Stilleri (Bowlby& Ainsworth) Güvenli Bağlanma Stili: Bu kişiler kendilerini sevilmeye değer kişiler olarak algılar ve başka kişilerin de genellikle destekleyici olduğuna inanırlar. Güvenli bağlanmaya sahip bireyler, eşlerine kolaylıkla yaklaşabilirler ve onlara bağlı olmaktan da mutludurlar. Terkedilme ve insanların onlara onların istediğinden daha fazla yakınlaşmaları yönünde kaygıları yoktur.
Bağlanma Stilleri Saplantılı (Kaygılı – Kararsız): Kendisini değersiz hisseder, buna karşın çevresindeki kişileri olumlu ve değerli görürler. İlişkiler konusunda takıntıları vardır.
Bağlanma Stilleri Korkulu-Kaçınmacı Bağlanma Stili: Bireysel değersizlik duyguları ile başkalarının güvenilmez ve reddedici olduğuna ilişkin beklentileri yansıtır (Sümer ve Güngör, 1999). Kendisini ve çevresindekileri olumsuz ve değersiz kabul eder. Kendisi güvensiz başkaları ise güvenilmez ve reddedicidir. İlişki kurmaya yanaşmaz. Reddedilmekten korunur.
Bağlanma Stilleri Kayıtsız- Kaçınmacı Bağlanma Stili: Kendine değer verme (yüksek özsaygı) ve başkalarına karşı olumsuz tutuma sahip olmanın karışımı ile tanımlanır (Sümer ve Güngör, 1999). Kendisini değerli çevresindekileri olumsuz ve değersiz görürler. Yakın ilişkilerde kayıtsızdırlar. Yakın ilişkiler onlar için gereksizdir. O nedenle bu kişiler, yakın ilişkilerden edilgin bir şekilde kaçar; bağımsızlığa aşırı değer verir ve ilişkilerin çok da önemli olmadığına inanmaya başlarlar.
Bağlanma Stilleri
Diğer Bireysel Farklılıklar Cinsiyet Rolleri Özsaygı Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar