OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ İsmet YILDIZ P sikolojik Danışman Biga Anadolu Lisesi
Okul Başarısı Okul Başarısı Öğrencinin bulunduğu sınıf ve derse göre, belirlenmiş bazı sonuçlara göre(sınav sonuçları,karne,belge) göstermiş olduğu ilerlemedir.
ÖĞRENCİLER NEDEN BAŞARISIZ OLUR? Öğrenciye bağlı bireysel nedenler Aileye bağlı nedenler Okuldan kaynaklı nedenler
BİREYSEL NEDENLER Zihinsel,fiziksel ve duygusal açıdan yetersizlik, Öğrenme güçlüğü, Verimli ders çalışma yöntemlerinin uygulanmaması, Motivasyon eksikliği, Kaygının çok düşük ya da çok yüksek olması, Düşük benlik saygısı, Gelişim dönemi özellikleri, Psikolojik düzensizlikler vb.
Aileye Bağlı Nedenler Anne baba arasında sağlıksız iletişim, huzursuz ev ortamı, Çocuk üzerinde gerçekçi olmayan beklentiler, Çocuğa sınır koyamama, Uygun çalışma ortamının sağlanamaması, Anne babaların aşırı kaygılı ve stresli olması. Anne babanın çocuğa zaman ayırmaması. Anne babanın baskıcı tutumları Ailenin okula karşı olumsuz tutumları vb.
Okuldan Kaynaklı Nedenler Okuldaki eğitim ve öğretim programının çocukların gelişim seviyelerine uygun olmaması, öğretmenin bilgi aktarımını, çocukların bulundukları seviyenin üzerinde tutması, öğretmenin ve okulun aşırı disiplin önlemleri alması veya aşırı gevşek tutum, öğretmenin çocukla yeterli iletişim kuramamış olması Okulun fiziki sorunları ve öğretmen ihtiyacından kaynaklı sorunlar sayılabilir.
OKUL BAŞARISINDA AİLELERE ÖNERİLER
ÇOCUĞUNUZUN HEDEFLERİ BELLİ Mİ? “Hedefi belli olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez.” Hedefleri olan öğrenci “Nasıl ders çalışmalıyım?” sorusundan önce “Niçin ders çalışmalıyım?” sorusuna yanıt vermelidir. Çocuğunuzun “niçin ders çalışması gerektiği” sorusunun cevabını bulmasına yardımcı olmak en önemli adımdır.
DÜZENLİ DERS ÇALIŞMASINI SAĞLAYIN Ancak sürekli şekilde "ders çalış" ikazı olumsuz etki yapmakta ve öğrenciyi bıktırmaktadır. Ona güvendiğinizi belli ederek uyarınız. Bazı öğrenciler bu ikazlar karşısında kendisi için değil de ailesi için ders çalışması gerektiği düşüncesine kapılıp daha yoğun kaygı hissedebilir. Ya da ailesine tepki göstererek ders çalışmayı aksatabilir. Ders çalışmanın, öğrenciye ait bir sorumluk alanı olduğu hatırlatılmalıdır.
Ders programı hazırlama konusunda çocuğunuzu teşvik ediniz. Programa uyup uymadığını ona hissettirmeden takip edebilirsiniz. Zaman zaman programa uymakta zorlanabilir, bunu hoşgörü ile karşılayabilirsiniz. Ancak uyumsuzluk süreci devam ederse uyarıda bulunun ve ders programını yeniden beraber gözden geçirin, gerekirse okulunuzun rehberlik servisine yönlendirin. (rehberlik servisinin olmadığı hallerde sınıf öğretmeniyle görüşün) Verimli çalışmak çok çalışmak değil, belirlenmiş amaçlar doğrultusunda etkili ve planlı çalışmaktır. Plan yapıldığı zaman çocuğun diğer sosyal faaliyetlere de (resim,müzik,spor, tv, bilgisayar) zaman ayırması mümkün olacaktır.
Çocuğunuza uygun bir çalışma ortamı hazırlayın Çalışma ortamı düzenlenirken şunlara dikkat edilmelidir: Ortamın sessiz olması, dikkat dağıtacak unsurların olmaması ( televizyon, cep telefonu, misafir… ) Uygun çalışma masası ve sandalyenin olması. Mekanda ısı ve ışığın yeterli olması. Ortamın düzenli olması (ihtiyaç duyacağı çalışma materyallerinin yanında bulunması, dağınık olmaması ) Çalışma ortamının sık sık havalandırılması. Çalışma ortamının mümkünse sabit bir yer olması.
Çocuğunuzun sınırlarını zorlamayın. Her çocuğun kapasitesi, yetenekleri, ilgileri, farklıdır. Çocuğunuzdan yapabileceklerinden fazlasını beklemek, onlardaki kaygı düzeyini artıracaktır. Çocuğunuzu tanımaya, ilgi, yetenek ve değerlerini öğrenmeye çalışın. Onu ilgi ve yetenekleri dışındaki alanlara zorlamayın.
AŞIRI SÖYLEMLERDEN UZAK DURUN En az şu kadar net yapmalısın. ‘’ Türkçe ve Matematiği ful yapmalısın.’’ Kendini dersine vermelisin. Başkaları günde 3-4 saat ders çalışıyor… Derece yapmalısın Bu yıl mutlaka kazanmalısın’’ vb. zorunluluk ifade eden cümleler öğrencinin kaygısının artmasına neden olmaktadır. Bu tür zorunluluk ifade eden sözleri mümkün olduğunca az kullanmaya çalışın.
Negatif motivasyondan uzak durun. Bazı anne babalar çocuklarının motivasyonunu artırmak için; “bu gidişle sen asla kazanamazsın”, “yata yata sınav kazanılmaz” “bu kafayla gidersen zor kazanırsın“ “Hele bir kazanma o zaman hesaplaşacağız” gibi sözler söylerler. Bu tür ifadeler çocuğunun kendine olan güvenini kaybetmesine ve daha çok kaygı duymasına sebep olur.
SORUMLULUK DUYGUSUNU ARTIRMAYA ÇALIŞIN Okul başarısını etkileyen en önemli faktörlerden biri de çocuğun sorumluluk almaya ve başladığı işi bitirmeye alışmasıdır. Aldığı sorumlulukların üstesinden gelme yeteneğini gösterirse, onu taktir etmeniz ve onu ödüllendirmeniz yerinde bir davranış olacaktır. İşi başarmış olmanın doğuracağı mutluluk çocuğa cesaret verecek ve git gide daha önemli sorumluluklar yüklenmeye yöneltecektir.
KENDİNE GÜVENMESİNİ SAĞLAYIN ONU DERS VE SINAVLAR KONUSUNDA PANİĞE SEVK ETMEYİN
TEHDİT ETMEYİN Öğrenci sınavda başarılı olamazsa yaşayacağı durumu bir ceza gibi göstermeyin. "Eğer kazanamazsan, falan okula gidersin." gibi sözler onun gideceği okulu, yapacağı işi sevmesine imkan bırakmaz. Tehdit; sınav kaygısının artmasına neden olur.
* TAKDİR VE ÖVGÜ ---Çocuğunuzu takdir edin. Çocuğunuzun, sürekli olumsuz yanlarını, yapamadıklarını vurgulamak yerine, olumlu yanlarını görmek onun kendisine olumlu bakmasını kolaylaştırır. ---Yapamadıkları ile değil yapabildikleri ile daha çok ilgilenin --- Sık sık eleştirmek yerine, geçmişteki başarılarını onaylayın. Olumlu yanlarını ve çabalarını tespit ederek övün.
OKUL AİLE DAYANIŞMASI Öğretmenleriyle sürekli işbirliği ve iletişim kurun Geç kalma-devam devamsızlık,başarı takibini yapınız, Arkadaş çevresini tanıyınız, Ders içi ve ders dışı faaliyetlerinin takibini yapınız, Okula ve öğretmenlerine karşı olumlu tutumlar takının, Çocuğunuzun özel durumları varsa, bunlar hakkında mutlaka öğretmeni bilgilendirin. ÖĞRETMENİNİN ONUN HAKKINDAKİ ÖNERİLERİNİ DİKKATE ALIN
ONUN OKUL BAŞARILARINI UYGUN BİR ŞEKİLDE ÖDÜLLENDİRİN Ödüllendirmede sadece maddi öğeleri değil, maneviyatı da kullanın. Gururunu okşayan sözler, içten bir sarılma bazen çok etkili olabilmektedir. Çalışmaları ailesi tarafından desteklenmeyen, başarısızlıklarından dolayı sürekli eleştirilen, sosyal ihtiyaçları yeterince karşılanmayan çocuklar; kendilerini değersiz biri olarak görür ve kendilerini küçümserler. Bu da onun var olan yeteneklerini gizlemesine neden olabilir.
OKULU SIRADAN BAHANELERLE AKSATMASINA İZİN VERMEYİN, BU DURUMU DENETLEYİN (özürsüz devamsızlık 10 gün, özürlü 20 gün) DERSLERİNE ENGEL OLABİLECEK İSTEKLERİNİ UYGUN BİR ŞEKİLDE SINIRLAYIN Günümüzde özellikle Televizyon, bilgisayar ve cep telefonu konusunda seçici ve sınırlayıcı olun.
Çocuğunuzu kardeşleri,arkadaşları veya başka çocuklarla asla kıyaslamayın Bu durum hem size hem de kıyasladığınız kişiye kin beslemesine ve kendine güvensizliğe yol açar. Unutmayın ki her insanın yetenekleri farklıdır. Önemli olan çocuğu başkalarıyla değil;kendisi ile kıyaslamaktır. Çocuğun dünü ve bu günü arasındaki olumlu ve somut farkları görebilmek ve çocuğa yansıtabilmektir.
Ona yaşından ve olduğundan daha küçükmüş gibi davranmayın, kendini ifade etmesini sağlayın. Çocuğunuz bir sorununu anlatmaya başladığında dinlemeye gayret edin. Çocuğunuz size sorununu açtığında “Ben senin yaşındayken …” diye başlayan yaşantılarınızı anlatma yerine daha çok anlatmasına, içini dökmesine yardımcı olmaya çalışarak hissettiklerini sorun.
Aptal, budala, tembel gibi aşağılayıcı sözleri asla kullanmayın
ONU ARKADAŞLARI İLE REKABETE SÜRÜKLEMEYİN ÇOK AŞIRI DERS ÇALIŞMASINI SINIRLAYIN OKUL VE DERSLER HAKKINDA BELLİ ARALARLA DURUM DEĞERLENDİRMESİ YAPIN
HER ZAMAN İÇİN ONUN YANINDA OLDUĞUNUZU HİSSETTİRİN Eğitim düzeyiniz ne olursa olsun veli olarak çocuğunuza destek verip başarması yönünde teşvik etmeniz, olumlu sonuçlar almanıza yardımcı olacaktır. “Sen bizim evladımızsın. Seni seviyoruz ve hep seveceğiz.” şeklinde açıklamalar yaparak öğrenciye destek olunmalıdır.
ANCAK ; “İçinden sevmek” diye bir sevgi türü yoktur. Dokunmadan, paylaşmadan, dinlemeden sevgi olmaz. * Sevgi, övgü ve takdir; insana değerli olduğu duygusu verir; değerli olduğunu hisseden insan da çevresine değer verir. "Sevgi, çocuğun kendisini tanımasına ve yeteneklerini geliştirmesine yardım etmektir."
Çocuk hakkında bütün kararları "çocuğumu en iyi ben tanırım" anlayışıyla almak ve ondan sadece bu kararlara uymasını beklemek; mutsuz, kendi yetenek ve ilgisine yabancı ve bu nedenle de kendisiyle barışık olmayan bir insan yaratır. Çocuğunuza Seçme Fırsatı Verin ve Birlikte Kararlar Alın
ÇOCUĞUNUZA OKUMA KONUSUNDA MODEL OLUN, ONU OKUMAYA TEŞVİK EDİN, OKUMA ALIŞKANLIĞI KAZANMASINA YARDIMCI OLUN
Dengeli ve sağlıklı beslenmesini Sağlayın. HAFTA SONLARI VE YAZ TATİLLERİNDE YETERİNCE DİNLENMESİNİ SAĞLAYIN Çocuğunuzu sabah kahvaltısı yapmadan okula göndermemeye çalışınız. Özellikle ergenlik çağındaki çocuklar, hızlı bir büyüme ve gelişme dönemi içindedirler. Bu konuda titiz olunuz.
Çocuğunuzun uykusunu alması; hem ertesi günkü dersleri algılamasında hem de günlük çalışmalarında enerjik ve zinde olması açısından oldukça önemlidir. Uyku en az 7, en fazla 8 saat olarak ayarlanmalıdır. Düzenli Uyku
ÇOCU Ğ UNUZLA KONU Ş URKEN D İ KKAT ETMEN İ Z GEREKENLER Çocuğunuzu suçlamadan,eleştirmeden konuşun. “Zamanında çalışsaydın düşük not almazdın” demek yerine “Düşük not almanın sebeplerini bir düşünelim” deyin., Onunla alay etmeden, ad takmadan konuşun “bu kadar basit bir problemi bile yapamıyorsun aptal mısın sen ” demek yerine “Anlamadığın yer neresi, birlikte yapmaya çalışalım” deyin
Ona nutuk çekmeden konuşun “Ben senin yaşındayken sınıf birincisiydim…” diye başlayan cümleler çocuğu sıkar ve çoğu zaman dinlemez. Onu korkutmadan konuşun “Hele derslerine çalışmada karnen kötü gelince görüşürüz” demek yerine “Karnenin iyi olmasını istiyorsan derslerine çalışman gerekiyor” deyin Çocuğunuzu sorguya çekmeden konuşun. “Okumayıp da ne yapacaksın, bu devirde okumayana iş yok bilmiyor musun?” demek yerine “Eğer okumayı seçersen iyi bir meslek sahibi olup iyi bir iş bulabilirisin” deyin.
Birbirinize bağlılık amaç, sınav araçdır. ** Çocuğunuzun ders çalışması ve sınavda başarılı olması uğruna onunla ilişkilerinizi tehlikeye atmayın. ** Çocuğunuzun başarısı için maddi manevi fedakarlıklar yaptığınız doğrudur. Karşılık beklemek de en doğal hakkınızdır. FAKAT; **Çocuğunuz gayret ettiği halde, eğer sonuç istediğiniz gibi değilse, elinden gelenin o kadar olduğunu kabullenin.
Çocuğunuzla ilgili yaşadığınız problemlerinizde Okul Rehberlik Servisinden yardım alabilirsiniz.
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER