cinselliğin anatomi ve fizyolojisi PROF.DR.LALE TAŞKIN 2015 nisan
Seminal mayi: griye çalan beyaz renkte, yapışkan karakterdedir Seminal mayi: griye çalan beyaz renkte, yapışkan karakterdedir. Spermlerin yaşaması için besin maddelerini içerir Bir santimetreküp seminal mayi 60-120 milyon spermiyum içerir 2-4 cm küp seminal mayi 200-400 milyon spermiyum üretir. Bir cm küp 60-120 milyon spermiyum varsa normospermi 30-60 oligospermi 1-30 milyon hipospermi Hareketsiz ise nekrospermi
Epididimis: olgunlaşan spermlerin depolandığı yerdir. Seminal Veziküller: Spermin beslenmesini sağlayacak ve vajendeki asit ortamı nötralize edecek sıvıyı salgılar. Prostat: Sperm hareketini ve vajendeki asit ortamı nötralize edecek sıvıyı salgılar. Bulboüretral bezler: Üretradaki idrarı nötralize eder ve üretrayı kayganlaştırır. Duktus Deferens: Epididimislerin genişlemiş devamıdır. Sperm iletiminde görev alır. Ejekülatör Kanallar: seminal vezikül ve prostat bezlerinden gelen salgıları alır ve sperm ile karıştırır. Oluşana semeni ejekülasyon anında üretraya ulaştırır. Üretra: Spermi vücut dışına taşır.
Testislerin 2 görevi: 1-endokrin 2-ekzokrin, Testisler bir çifttir ve skrotum içinde spermatik kordon ile asılı olarak bulunurlar. Büyüklükleri kişiden kişiye değişmekle beraber, her biri ortalama 20-30 gram ağırlığında, 4-5 santimetre uzunluğunda ve 2-2,5 santimetre kalınlıktadırlar. Spermatik kordonlar: seminal kanal (duktus vaz deferens), arter, ven ve lenf damarlarını ihtiva eder. Her testis içinde küçük ve oldukça kıvrımlı sperm kanalcıkları bulunur. Bunlara seminifer tübül denir. Bu kanalcıklar beyindeki hipofiz bezinin salgıladığı FSH’nın etkisi ile spermatogenezis sürecini gerçekleştirir. Testislerin intertstisiyel hücrelerinden, yine hipofiz bezinden salgılanan ve ICSH adı verilen hormonun etkisiyle testosteron hormonu üretilir.
Erkek üreme sisteminin hormonal kontrolü Hipotalamustan salgılanan gonadotropin salgılayıcı hormon (GnRH) hipofizden glikoprotein yapısınnda folikül stimüle edici hormon (FSH) ve luteinize edici hormon (LH-ICSH) salgılanmasını sağlar. LH-ICSH endojen testosteron üretimini aktive eder. FSH’nin kontrolu altında spermatogenezis olayı testislerde gerçekleşir.
Testis tümörleri 15-35 yaş arası erkeklerde en sık görülen tümörlerdir. En önemli risk faktörü inmemiş testistir. Diğerleri; Testis travması Babada kardeşte olması İnguinal herni ve kabakulak orşiti Erken tanı için Bilgilendirme ve KKTM
Erkek Boşaltım Yolları : Epididimis testislerde olgunlaşan spermler ileri yollara sevkedilerek spermin hareket ve fertilizasyon yeteneği kazandığı ve Depolandığı epididimise ulaşır.
Vesika seminalis: Epididimiste olgunlaşan spermler skrotumdan inguinal kanala doğru ilerleyen kanal vasıtası/duktus deferens ile seminal veziküle ulaşır. Seminal vezikül 6 cm uzunluğunda 1 cm genişliğindedir. Mesane rektum arasında kese şeklindeki oluşumdur. Spermin asit olan vajende yaşaması için alkalen mayi salgılar. ( alkalin, viskoz, berrak. içinde bol miktarda fruktoz, aminoasit, prostataglandin ve fibrinojen olan mai)
Prostat bezi: Mesanenin altında yer alır. Arkada rektum ile komşudur. 15-20 gm. Ağırlığında yaklaşık ceviz büyüklüğündedir. alkalin mai salgılar - ejakulasyonda kasılarak seminal mainin dışarı atılmasını sağlar.
Cowper ( Bulbo-uretral bezler) Fındığa benzer iki tanedir. Prostat bezinin iki yanında yer alır.. süte benzer koyu kıvamlı, alkalin ve mukoprotein içeren mai salgılar. Bu mai ayrıca seksüel birleşmede penil üretrayı kayganlaştırdığı gibi erkeklerdeki asit üretra ve kadının vajinasındaki asit ortamı nötralize ederek spermin hareket yeteneğini arttırır.
Seminal mayi Griye çalan beyaz renkte ve yapışkan karakterdedir. İçinde spermlerin yaşamasını sağlayan protein, lipid, fruktoz gibi besin maddeleri bulunur. 1 cm küp seminal mayi 60-120 milyon spermium ihtiva eder. Her ejakülasyonda yaklaşık 2-4 cm küp seminal mayi ile beraber 200-400 milyon spermium dışarı atılır.
KADIN ÜREME ORGANLARI İÇ ÜREME ORGANLARI DIŞ ÜREME ORGANLARI Kadında iç ve dış üreme organları, over hormonlarının etkisi ile gelişir ve olgunlaşır. Bu gelişme İU hayatta başlar pubertede ve fertil çağı boyunca sür
DIŞ ÜREME ORGANLARI Mons pubis- bağ ve yağ dokusu Labium major- mons pubisten aşağı doğru inen yağ ve bağ dokusu uzantısı, koruyucu görevi vardır. Damar ve sinir yönünden zengin Labium minor-damar ve sinir↑ Klitoris-labia minörlerin üstte birleştiği yer-damar ve sinir↑
DIŞ ÜREME ORGANLARI Vestibul- labia minörler açıldığında ortaya çıkan üçgen saha. Üretra ve vajina açılır. Vajinal açıklığın iki yanında bartolin bezleri ve Himen de burada bulunur. Vestibül ince mukozal bir yapıya sahiptir. Bu nedenle kimyasallardan(renkli ve kokulu hijyenik bağ gibi) ısıdan, akıntıdan ve sıkı giyeceklerden kolayca irrite olur. Bu nedenle pamuklu çamaşır giyilmeli, bölge temiz ve kuru tutulmalı, sıkı giyecekler giyilmemeli.
DIŞ ÜREME ORGANLARI Himen: vajinal açıklığı kısmen örten elastikmukoz membran. bekaret Yunanca zar anlamına gelen “hymen” aynı zamanda evlilik tanrısı Hymenaous'a da adını vermiştir Ergenlik döneminde östrojen etkisi ile esnekliği artan ve beden gelişimi ile birlikte açıklığı genişleyen bu zar, bugüne dek yapılmış pek çok araştırmanın da gösterdiği gibi kadınların ilk cinsel ilişkilerinde kanama ve yırtık meydana gelmemektedir. İlk cinsel ilişkide, olguların yalnız %43'ünde kanama meydana geldiğini gösteren bir çalışmada, bu kanamanın kökeninin de her zaman kızlık zarı olmadığı, cinsel ilişki sırasında zarar görebilen diğer dış genital organlar veya vajinanın da kanamada rol oynayabildiği tanımlanmıştır.
bekaret Ceza yasası değişmeden önce Bekaret kavramının ahlak ile eş anlamlı kılınması, yurtlardan, okullardan öğrencilerin muayeneye sevk edilmesine, namus adına işlendiği iddia edilen cinayetlere, intiharlara neden olmuştur. Bugün Türkiye'de mevcut hukuki düzenlemeler, tıbbi nedenler dışında mahkeme kararı olmadan genital muayene yapılamayacağını açıklığa kavuşturmuştur.
İç Üreme Organları Overler: tuba uterinaların fimbrial ucuna komşu, iri badem görünümünde Endokrin(hormon) ve ekzokrin(ovulasyon) görevleri var iki tabakası var. 1-medulla :kan, lenf ve sinir 2-korteks: Bir germ hücresi ile onu çevreleyen folikül hücrelerinden oluşan FOLİKÜLER yapılar mevcut
İç Üreme Organları
İç Üreme Organları Tuba uterinalar: 10 cm uzunluk,0.6 cm çapında uzun ince tüp şeklinde oluşumlar. Ovulasyonla overlerden atılan ovanın uterusa taşınmasını sağlar. Ortada en geniş kısmı olan Ampullada fertilizasyon gerçekleşir.
İç Üreme Organları UTERUS ve GÖREVLERİ Kaslı, kalın duvarlı armut biçiminde bir organ, 7,5 cm uzunluğunda ve 3.5 cm genişliğinde, 2.5 cm kalınlığında, 60 gr ağırlığında. Simetrik, düzgün ve serttir. Her ay fertilize ovumun yerleşmesi için uygun bir ortam hazırlamak Embriyo olgunlaşana kadar beslenmesini ve olgunlaşmasını sağlamak
İç Üreme Organları Serviks, uterusun vajene açılan kısmıdır. 2.5 cm uzunluğundadır. Ortada uterus kavitesi ile vajeni birleştiren kanal bulunur. Noboth glandları servikal kanaldadır. Kokusuz, irritan olmayan,estrojen ve progesterona cevap veren alkalen bir mai salgılarlar.Bu mai de spermlerin asit olan vajende yaşamasını sağlar.
İç Üreme Organları
İç Üreme Organları
İç Üreme Organları
İç Üreme Organları Uterusun En iç tabakası Endometriyum: özel bağ dokusu, salgı yapan epitel hücreleri ve glandlardan oluşur. Over hormonlarının etkisi ile değişip kalınlaşır. uterin siklus/menstrual siklus bu tabakada olur. Bu değişim puberteden menopoza kadar sürer. 28 günde bir olaylanan bu değişime uterin ya da menstrual siklus adı verilir. Over hormonlarının kontrolu altındadır.
İç Üreme Organları Vajina Serviksten vajinal açıklığa kadar uzanır. 7-10 cm. uzunluğunda ince duvarlı ve genişleme kapasitesine sahiptir. Vajinal mukoza katlardan oluşur. Bu katlar vajenin doğum sırasında genişlemesini sağlar. Vajinal mukoza estr&proges. cevap verir. Böylece vajenin asit olan pH sı korunur.
İç Üreme Organları Vajinanın görevleri: doğum kanalı, Koitusun gerçekleştiği ve Menstrual kanın dışa aktığı kanaldır.
Kadında Üreme siklusu Siklus ortalama 28 gün devam eder. Bu müddet menstrual kanamanın başlangıcından diğer menstrual kanamanın başlangıcına kadar olan süredir. Her siklus devresinde bir ovum gelişir, olgunlaşır ve fertilizasyona hazırlanır. Bu sırada endometriyumda fertilize ovum için hazırlanır. kadında Üreme fonksiyonlarının normal devam edebilmesi için menarştan menopoza kadar her ay düzenli bir siklusun gerçekleşmesi gerekir.
ÜREME SİSTEMİNİN HORMONAL KONTROLU Tüm hayat boyunca etkileri süren hormonlar embriyonik ve fetal hayatta bile üreme organlarının normal gelişimleri için önemlidir. Üreme sisteminde hipotalamus- hipofiz- over ekseninde pozitif ve negatif geri bildirimler ile hormonal kontrol sağlanır.
Hipofiz ön lobundan salgılanan ve overleri etkiliyen GTH’lar, hipotalamustan salgılanan GnRH tarafından kontrol edilir. GnRH, hipotalamusta sinir hücreleri tarafından salgılanır.. Muhtelif beyin merkezleri GnRH ‘nu etkiler.
Hipofiz önlobundan salgılanan GTH’lar: Hipofiz önlobundan salgılanan GTH’lar:. FSH: Erkekte spermatogenezisin olaylanmasında rol oynar. Kadında;Puberte ile beraber her siklusta overlerdeki folliküllerin olgunlaşmasını ve olgunlaşan folliküllerden estrojen salgılanmasını sağlar.
LH: Erkekte: ismi ICSH’dur. Testesteron yapımını kontrol ederler LH: Erkekte: ismi ICSH’dur. Testesteron yapımını kontrol ederler. Kadında: FSH ile birlikte ovulasyonu ve korpus luteumun şekillenmesini sağlar. LH, testis ve ovaryum hücrelerinde hormon yapımında kullanılmak üzere kolesterol yığılmasını sağlar.. .
testesteron Testesteron, embriyonik hayatın 2. ayında salgılanmaya başlar. Bu devrede az salgılanması erkek fetusta dış genitallerin yeterli gelişmemesine neden olur. 11-13 yaşlar arasında salgılanması artar, 40 yaştan sonra azalır, 80 yaşta %20 kalır. Pubertede sekonder seks karakterlerinin gelişimini sağlar. Laringeal mukoza hipertrofi olur, larinks genişler e ses kalınlaşır. Kaslarda protein, kemiklerde kalsiyum depolar, kemik uzamasından ve epifizleşmeden sorumludur.. Metabolik hızı artırır Kırmızı kan hüc artırır.
estrojenler Ovarial föliküllerden salgılanan estrojenler Hipotalamus ve hipofizi geri bildirim mekanızması ile etkiler. Primer ve sekonder seks karakterlerinin gelişimini sağlar Uterus, vajina, serviks, fallop tüplerini ve memeleri pubertede; üreme siklusunda, gebelikte ve menopozda etkiler. Siklusun ilk yarısında endometriyumda proliferatif fazı hazırlar Kalsiyum metabolizmasını etkiler, kemik uzamasına vve epifizleşmeden sorumludur. Metabolizma hızını artırır. Kan kolesterolünü ayarlar. Estrojenler; estrodiol ve estrone olarak iki şekli bilinir. Estriol estrodiol ve estrone ‘nun son ürünüdür. Çocuklukta çok az salgılanır, pubertede 20 kez artar.
progesteron Korpus luteumdan salgılanan progesteron hipotalamus ve hipofizi geri bildirim mekanızması ile etkiler. Siklusun ikinci yarısında endometriyumda sekretuvar fazı hazırlar Gebelikte endometriyumun yıkılmasını önleyerek gebeliğin devamını sağlar. Üreme sistemini pubertede, üreme siklusunda ve gebelikte etkiler. Bazal vucut ısısını yükseltir. Solunum merkezini uyararak solunumu artırır.
prostaglandinler Birçok dokuda bulunur. Erkekte veziküle seminalisten salgılanır. Üreme siklusu ile ilişkileri; Olgun over folikülü içindeki Prostaglandin artışı ovulasyonun gerçekleşmesini sağlar Endometriyumdan sentez edilen prostaglandinler uterus kontraksiyonlarını artırır. Menstruasyon mekanızmasında rol oynar.
Kadında üreme siklusu Üreme sisteminde iki siklus gerçekleşir Ovariyel siklusun iki fazı vardır. 1-Foliküler faz 2-Luteal faz Folikül olgunlaşmasının gerçekleştiği faza FOLLİKÜLER FAZ-PREOVULATUVAR FAZ estrojen hormonu salgılanır Korpus luteumun şekillendiği ve dejenere olduğu faza LUTEAL FAZ-POSTOVULATUVAR FAZ progesteron ve estrojen hormonları salgılanır. Üreme sisteminde iki siklus gerçekleşir 1-OVARİAL SİKLUS 2- ENDOMETRİYAL SİKLUS
Foliküler faz Siklusun ilk günü ovariyel foliküller FSH’ya cevap vermeye ve gelişmeye başlar. Gelişmesini sürdüren folikülden daha fazla miktarda estrojen/foliküler mayi salgılamaya devam eder. Bu mayi folikül içine dolarak bir iç basınç yaratır. Bu sırada folikül içindeki primer oosit büyür ve I. Meyoz bölünmesini gerçekleştirerek oosit II. adını alır. Böylece gelişmiş olan foliküle Graff folikülü denir.
Folikül gelişimi Ovulasyon Korpus luteum gelişimi Korpus luteumun Ov aryum Folikül gelişimi Ovulasyon Korpus luteum gelişimi Korpus luteumun dejenerasyonu
OVULASYON foliküler mayinin yaptığı iç basınç ve folikül çevresindeki damarlaşmanın yaptığı dış basınç ile graaf folikülü en ince yerinden çatlayarak içindeki oosit II overlerden atılır. Bu olaya ovulasyon denir. Ovulasyon siklusun yaklaşık 12-14. günlerine rastlar. Bu sırada estrojen kandaki en yüksek düzeyindedir.
luteal faz Ovulasyondan sonra ilk 3 günde geride kalan folikül hücrelerinin içine kolesterol yığılmaya başlar ve sarı bir görünüm alır. Bu nedenle bu oluşuma korpus luteum, bu faza da luteal faz denir. Korpus luteumdan daha çok progesteron daha az estrojen salgılanır. Korpus luteum ovulasyondan sonra 1 hafta olgunlaşmaya devam eder. Bu zaman fertilize ovumun implantasyon zamanıdır. Eğer fertilizasyon olmamış ise korpus luteum gerilemeye başlar. Böylece progesteron ve estrojenin kandaki düzeyi düşer.
Gebelik oluşmazsa Korpus luteum geriler; progesteron ve östrojen düzeyleri düşer (korpus albikans) Endometriyumun kan desteği azalır Endometriyal dokular dökülür = menstrüasyon
ENDOMETRİYAL SİKLUS Üreme siklusunda İkinci bir siklus, ovariyal siklus tarafından etkilenerek fertilize ovumun implantasyonu için hazırlanan endometriyumda görülür. Endometriyal siklusun üç fazı proliferatif faz sekretuvar faz menstrual faz
Proliferatif Faz -overlerde folilüler fazın kontrolundadır Sekretuvar faz - overlerde luteal fazın kontrolündedir.
Endometriyal fazlar Sekretuvar fazın son günü iskemik faz olarak isimlendirilir. Ovulasyondan 24-48 saat içinde fertilizasyon gerçekleşmez ise korpus luteum geriler, estrojen ve progesteronun kandaki seviyeleri düşer, endometriyumun fonksiyonel tabakası geriler ve iskemi görülür. Endometriyum menstruasyona hazırdır. Ovulasyondan sonra 14 gün süren bu faza premenstrual faz da denir.
Endometriyal fazlar Menstrual Faz Korpus luteumun gerilemesi ile progesteron ve estrojen hormonları çekilmesine ve progesteronun kontrolu altındaki prostaglandinlerin endometriyumda birikmesine bağlı Endometriyal arterlerde spazm fonksiyonel tabakada iskemi kan damarlarında nekroz ve kanama Kanamanın artması üstteki nekroze fonksiyonel tabakanın kalkmasına neden olur Uterin kaviteye dökülen doku ve kan uterus kontraksiyonlarını başlatır.Böylece vajinal kanama ile tüm fonksiyonel tabaka atılır.
Uterus (endometriyum kalınlığı)
menstruasyon Menstruasyonun Mekanizması Endometrial fonksiyonlar, estrojen ve progesteron hormonları tarafından kontrol edilir. endometriyal spiral arterler ovariyal hormonlara karşı hassastır ve menstruasyonun olaylanmasında anahtardır. Prostaglandinler sekretuvar fazda progesteronun etkisi altında endometriyumda birikir ve endometriyum arteriollerinde vazokonstrüksiyon yaparak endometriyumun fonksiyonel tabakasına kan akımının azalmasına, iskemiye ve arteriollerde nekroz ve kanamaya yol açar. Bu kanama ile tüm fonksiyonel tabaka dökülür, Düz arteriyollerin beslediği bazal tabakadan endometriyal siklus yeniden şekillenir.
menstruasyon Progesteron, prostaglandinler üzerine etkisinden dolayı menstrual sürecin ortaya çıkmasında önemli rol oynarlar. Progesteronun ortamda olmadığı anovulatuvar kanamalar, estrojenin düşmesi ile proliferatif fazdaki endometriyumun yıkılması ile gerçekleşir. Menstrual kanama, rüptüre olmuş kan damarlarının vazokonstruksiyonu ve hasar görmüş damarlarda pıhtılaşmanın hızla şekillenmesi ile kontrol edilir.
Menstrual fazdaki değişiklikler Premenstrual gerilim/sendrom: Pr. mens. Dönemde (7-10 gün önce) başlar 30-40 yaşlarda sık görülür. Belirtileri; Emosyonel değişiklikler Somatik problemler Motor etkiler Nedenleri: Estr/prog. Dengesizliği Sıvı retansiyonu Prostaglandinlerin aşırı salgıl. Diyetteki vit. Ve şeker yetersizliği Psikososyal faktörler Tedavi: Danışmanlık Kafein ve Na düşük diyet Egzersiz ve vitaminler Diüretikler Analjezik ve trankilizanlar
Menstrual fazdaki değişiklikler Nedenleri: Ovulasyonlu sikluslarla ilişkili-(progesteron/prostoglandin salgılanması) Bazen psikolojik faktörler Tedavi Sıcak uygulama Uygun beslenme Egzersiz Uyku Masaj Olumlu turum geliştirme İlaç tedavisi – ovulasyonu baskılıyan oral kontraseptifler ya da prostaglandin sentezini baskılıyan non-steroidal antienflamatuvar ilaçlar- aspirin, ibuprofen, naproksen sodyum gibi. Dismenore Primer dismenore Pelvik bir patoloji ile ilgili değildir. Ovulasyonlu sikluslarla Şişmanlıkla ve Uzun süren menstrual kanama ile ilişkili olduğu belirtilmektedir. 20 yaşlarda artar. İlk doğumla birlikte azalır. (uterin adrenerjik sinir ağındaki azalmaya bağlı) Belirtileri Kanamadan 1-2 gün önce ortaya çıkar. İlk 24 saatte artar Alt abdominal bölgede kramp şeklinde,bele, kasıklara vulvaya yayılabilir. Terleme yorgunluk, GİS belirtileri MSS belirtileri
Menstrual fazdaki değişiklikler Sekonder dismenore Pelvik bir patoloji ile ilgilidir. (PID, endometriozis, myomlar,uterus prolapsusu, servikal stenoz gibi) Tedavi nedene yöneliktir. Primer ve sekonder dismenoreyi ayırt etmek önemlidir. Bunun için; Menarş özelliği Siklusun özelliği Üreme hikayesi Emozyonel faktörler araştırılır.
Vulva sağlığı için kadının uyması gereken hijyen kuralları; Her eliminasyondan önce ve sonra eller yıkanmalıdır. Vulva her zaman kuru ve temiz tutulmalıdır.. Her eliminasyondan sonra önce vulva sonra anal bölge olmak üzere vulva önden arkaya doğru temizlenmeli ve kurulanmaldır. Yıkama ve kurulama işlemi tuvalet kağıdı aracılığı ile olmalıdır. Böylece el- vulva- anal bölge arasındaki kontaminasyon zinciri kırılmış olur. Her gün banyo yapılmalı, iyi yıkanmış, iyi durulanmış hafif ve sıkmayan pamuklu kulot kullanılmal› ve her gün değiştirilmelidir., Kulotun yıkanmasında fazla deterjan, beyazlatıcı ve yumuşatıcı kullanılmamalı, iyice durulanmalıdır. • Vajinal deodoranttan ve sık yapılan antiseptikli vajinal duştan kaçınılmalıdır (ortalama haftada bir kez yapılması normaldir)
Beyaz ve parfümsüz tuvalet kağıdı ve hijyenik bağlar tercih edilmelidir. Menstruasyon sırasında pedler günde en az 3-4 kez değiştirilmelidir Banyo sırasında vulva dikkatlice yıkanmalıdır. Klorlu suda, havuzda ve denizde yüzdükten sonra mutlaka hemen duş alınmalı ve kuru mayo giyilmelidir. Bornozlar ya da havlular kuru tutulmalı ve kuru giyilmelidir. Başkasına ait havlu ya da çamaşırlar kullanılmamalıdır. Sıkı giyecekler perineal ventilasyonu önleyerek nemli bir ortam yaratacakları için tercih edilmemelidir. Cinsel eş temiz olmalı, şüpheli bir durum varsa mutlaka kondom kullanılmalıdır.. Ventilasyonu sağlamak ve kuru tutmak için gece yatarken kulot çıkarılmalıdır. Tek eşli cinsel yaşam, kondom ile enfeksiyonlardan korunmak, doğurganlığı planlamak, erken yaşta cinsel ilişki ve gebelikten sakınmak üreme sağlığı için alınması gereken önlemlerdir.
Erkek üreme sistemi
Testisin iki görevi ekzokrin endokrin
Seminal mayi: griye çalan beyaz renkte, yapışkan karakterdedir Seminal mayi: griye çalan beyaz renkte, yapışkan karakterdedir. Spermlerin yaşaması için besin maddelerini içerir Bir santimetreküp seminal mayi 60-120 milyon spermiyum içerir 2-4 cm küp seminal mayi 200-400 milyon spermiyum üretir. Bir cm küp 60-120 milyon spermiyum varsa normospermi 30-60 oligospermi 1-30 milyon hipospermi Hareketsiz ise nekrospermi
Epididimis: olgunlaşan spermlerin depolandığı yerdir. Seminal Veziküller: Spermin beslenmesini sağlayacak ve vajendeki asit ortamı nötralize edecek sıvıyı salgılar. Prostat: Sperm hareketini ve vajendeki asit ortamı nötralize edecek sıvıyı salgılar. Bulboüretral bezler: Üretradaki idrarı nötralize eder ve üretrayı kayganlaştırır. Duktus Deferens: Epididimislerin genişlemiş devamıdır. Sperm iletiminde görev alır. Ejekülatör Kanallar: seminal vezikül ve prostat bezlerinden gelen salgıları alır ve sperm ile karıştırır. Oluşana semeni ejekülasyon anında üretraya ulaştırır. Üretra: Spermi vücut dışına taşır.
Erkek üreme sisteminin hormonal kontrolü Beyinden salgılanan nöropeptitler ve nörotransmiterler (dopamin, norepinefrin, asetil kolin, serotonin) hipotalamusta gonadotropin salgılayıcı hormonu (GnRH) uyarır. GnRH hipofizden glikoprotein yapısınnda folikül stimüle edici hormon (FSH) ve luteinize edici hormon (LH) salgılanmasını sağlar. • LH spermatogenezisi dolaylı olarak uyarırken, endojen testosteron üretimini de aktive eder. • FSH’nin hedefi ise spesifik reseptörleri olan Sertoli hücreleridir. Bu nedenle testosteron ve FSH, seminifer kanal epiteline etki eder. E
Testosteron, testisin leydig hücrelerinden salgılanan bir hormondur Testosteron, testisin leydig hücrelerinden salgılanan bir hormondur. Adenohipofizden puberteyle birlikte salgılanmakta olan gonodotropinler leydig hücrelerinden testosteron salgılanmasını artırır. Testosteron hormonunun en önemli etkisi vücuttaki protein dengesini olumlu yönde düzenlemesidir (Anabolizan etki). Bunun sonucu olarak da erkek vücudu daha kaslı bir görünüm kazanır, kasları daha güçlü olur. Vücuttaki protein dengesinin olumlu yönde etkilenmesiyle kemikleşme ve kemiklerin büyümesi de kolaylaşır. Testosteron alyuvar yapımını artırır. Testosteron vücudun bazal metobalizmasını da yükseltir. • Testosteron gırtlak kaslarını, kıkırdaklarını ve ses tellerini büyütmektedir. Bu da erkeklerde sesin kadınlara oranla daha kalın olmasın ayol açar. • Penis skrotum ve testislerde büyümeyi sağlar. • Deriyi daha dayanıklı kılar.Kıllanmayı düzenler
Kadınlarda cinsel cevap siklusu: Cinsel uyarı : Tanımı ve ölçümü zor olan psikolojik ve fizyolojik değişikliklerin tümüdür. iki şekilde ortaya çıkar. 1-Psişik uyarı: görme, işitme, koku alma 2- refleks uyarı: tamamen refleks bir olay olup dokunma ile ortaya çıkar. Bu her iki uyarı birbirini etkileyici niteliktedir.
Refleks uyarıda Genital bölgedeki dokunmaya ve basınca duyarlı reseptörler ile özellikle estrojenin etkisindeki vajinal mukoza önemli role sahiptir.
S1 -S2 -S3 den gelen parasempatik uyarı Kadınlarda Cinsel Cevabın İlk Belirtisi olan Vajinal Lubrikasyonda Fizyolojik Aktivite (cinsel uyarıdan 10-30’’ sonra başlayan ve vazokonjesyon sonucu vajinal duvardan sızan transüda karakterinde mukoid sıvı) S1 -S2 -S3 den gelen parasempatik uyarı Vagina arteriyollerinde dilatasyon Vazokonjesyon Transüdasyon
Kadınlarda cinsel cevap siklusu: Vazokonjesyon ile başlayan uyarılma döneminde Klitoris ereksiyonu Labialarda ve memelerde konjesyona bağlı dolgunluk Ateş basması Uterusun pelviste yükselmesi Volonter kaslarda tonüs artışı
Kadınlarda cinsel cevap siklusu: Cinsel cevap siklusu 3 evrede gerçekleşir Plato evresi Orgazm Çözülme Cinsel uyarının sürmesiyle birlikte cinsel heyecan giderek artar ve plato evresine girilir. Cinsel organlardaki ve memelerde yerel kanlanma artışının yanında genel olarak kan dolaşımı hızlanır. Plato evresinin sonlarına doğru kaslardaki gerilim, solunum ve kalp hızında ve kan basıncında artma belirginleşir ve perine kaslarında kasılmalar gözlenir
Kadınlarda cinsel cevap siklusu Orgazm evresi: Evreler arasında süre açısından en kısa ancak cinsel haz açısından en yoğun olanıdır. Orgazm sırasında vajinanın dış 1/3 lük kısmındaki kaslarında ritmik kasılmalar meydana gelir. Bu kasılmaların şiddeti ve sayısı kişiden kişiye oldukça değişkendir. Genellikle 3-5 bazen 10-15 defa kasılma olur. Başlangıçta çok güçlü ve kısa aralıklarla olan bu kasılmaların, gittikçe şiddeti ve aralık süresi uzar.
Kadınlarda cinsel cevap siklusu Çözülme evresi: Genital organlarda oluşmuş fizyolojik değişikliklerin aynı sırayı takip ederek uyarı öncesi duruma dönmesi, gevşeme dönemi.
Kadınlarda cinsel cevap siklusu: Fizyolojik olarak orgazm vajinal ve klitoral uyarıların klitoriste toplanması ile klitoris ve beyin arasında gerçekleşir, cinsel bölgelerden başlayarak tüm bedende hissedilir. Mastürbasyon ya da cinsel birleşme ile yaşanan orgazm fizyolojik açıdan aynıdır.
Orgazm Tipleri Vulvar (klitoral, mastürbatuar) orgazm Vajinal ( koital) orgazm tip orgazm: Regüler kontraksiyonlar serisi. 13 sn süreli 2-6 kontraksiyon tip orgazm: Regüler ve irregüler kontraksiyonlar. 50 sn süren 5-7kontraksiyon tip orgazm: İrregüler kontraksiyonlar serisi. 24 sn sürer.
Kadında Cinsel Yanıt Döngüsü
Erkekte Cinsel İşlev Fizyolojisi ve Cinsel Yanıt Döngüsü Uyarılma evresi:( psişik ve refleks) Erkekte dış genital organlar cinsel uyarıya belirgin duyarlılığa sahiptir. Uyarılma genital organlarda bölgesel konjesyona bağlı Peniste ereksiyon ile başlar.
Plato evresi: . Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de cinsel organlardaki kanlanma artışının yanında vücudun genelinde de kan akım hızında artış olur. Bu evrenin süresi kişiler arasında hatta aynı kişide değişik zamanlarda oldukça değişkendir. Erken boşalması olan erkeklerde aşırı kısadır. Orgazm evresi: Bu evrede ejakulasyon gerçekleşir. Orgazm evresi boyunca testis derisi ve testislerde plato evresinde oluşan değişikliklere ek başka bir şey gözlenmez.
Çözülme evresi: Kadınlarda olduğu gibi bu evrede, genital organlarda oluşmuş fizyolojik değişikliklerin aynı sırayı takip ederek uyarı öncesi duruma dönmesi gerçekleşir, gevşeme yaşanır. Yanıtsız evre: Bu evre sadece erkeklerde vardır. Orgazmdan sonra erkekler yeniden cinsel olarak uyarılmaları için kişisel farklılıklar gösterebilen ve yaşla paralel olarak artan bir süreye gereksinim duyarlar.