Büyük insanlar her zaman büyük düşünür. Soğuk insanlara ben de soğuk davranırım. Atlas Okyanusu’nu yüzerek geçti. Biz her gece uğultularını dinlerdik rüzgarların. Bunu başarmak için çok çalışıyor. Yolun bitmesine ne kadar kaldı? Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.
ZARFLAR [BELİRTEÇLER] 1. Durum Zarfları 2. Zaman Zarfları 3. Yön Zarfları 4. Miktar Zarfları 5. Soru Zarfları
Fiillerin, fiilimsilerin, sıfatların ya da kendisi gibi zarf olan sözcüklerin anlamlarını � yer-yön, ölçü (miktar), durum, zaman ve soru � kavramlarıyla açıklayan sözcüklerdir. “ Güzel bir kitap okuyorum.” cümlesinde "güzel" sözcüğü "kitap" isminin niteliğini bildiriyor, onun nasıl olduğunu açıklıyor. Öyle ise bu sözcük sıfat görevindedir. Aynı sözcük; “Bu kitap daha güzel görünüyordu.” cümlesinde "görünmek" fiilinin nasıl olduğunu bildiriyor. İşte bu durumda "güzel" sözü zarftır.
Özellikleri Tek başlarına iken sıfatlar gibi isimden başka bir şey değildir. Zarf oldukları ancak cümlede belli olur. Çekimsiz kelimelerdir. İsim çekim eki (hâl, iyelik, çoğul ekleri vb.) almazlar. Ama isim olarak kullanılabilenler bu görevde iken bu ekleri alabilirler. Zarfların birçoğu sıfat ya da isim olarak da kullanılabildiği için sıfatların ve zarfların tanımı ve özellikleri iyi bilinerek bu fark ortaya konmalıdır. Sıfat isimden önce gelerek onu niteler veya belirtir. Ama zarf isimden önce gelmez.
Örnekler Bugün çok yürüdüm. (fiilden önce) Buraya yarın gelecekler. (fiilden önce) İki eski dost akşama kadar sohbet etti. (fiilden önce) Yarın da bayağı çok yürüyeceğiz. (zarftan önce, fiilden önce) En güzel sen konuştun.(zarftan önce, fiilden önce) En doğru kararı vermeliyiz. (sıfattan önce) Çok hararetli tartışmalar oldu. (sıfattan önce) Dün hava daha soğuktu. (adlaşmış sıfattan önce) Mevsimlerin en güzeli ilkbahardır. (adlaşmış sıfattan önce) Dargın durarak bir şey kazanamazsın. (fiilimsiden önce)
1. Durum Zarfları Fiilin durumunu yani nasıl yapıldığını bildiren sözcüklerdir. Fiile sorulan "nasıl" sorusuna cevap verir. NASILNASIL Mobilyalar çok yeni görünüyordu. Derdini iyi anlatırsan çözüm bulursun. Neden çok sessiz konuşuyorsun?" Eğri oturalım, doğru konuşalım. Düşüncelerini ne güzel dile getirebiliyorsun! Çocukça hareket ediyorsun. Böyle gelmiş, böyle gider. “ Kardeşim, hızlı koşardı.” Bu cümlede "hızlı" sözcüğü "koşmak" eyleminin durumunu anlatmaktadır. (Kardeşim NASIL KOŞARDI? HIZLI )
UYARI
2. Zaman Zarfları NEZAMANNEZAMAN Fiilin yapılma zamanını bildiren sözcüklere zaman zarfı denir. Zaman zarfları fiile sorulan "ne zaman" sorusuna cevap verir. Bugün motosiklet kullanmak istiyormuş. Bu cümlede “bugün” sözcüğü “istemek" eyleminin zamanını anlatmaktadır. ( NE ZAMAN motosiklet kullanmak istiyormuş? BUGÜN ) Az önce gitmişti. Sonra uğrarsınız. Henüz işimiz bitmedi. Artık buralara gelmeyeceğim. Yarın geleceklermiş. Okulu gelecek sene bitireceğim. Kâmil dün akşam telefon etti.
UYARI.
3. Yön/ Yer Zarfları NEREYENEREYE Fiilin yöneldiği yeri bildiren sözcüklere yön zarfı denir. Yön zarfları ek almadan kullanılır ve fiile sorulan "nere/ye" sorusuna cevap verir. Sesi duyar duymaz yukarı çıktı. Bu cümlede “yukarı” sözcüğü “ çıkmak " eyleminin yapıldığı yönü anlatmaktadır. ( NEREYE çıktı? YUKARI )
Arkadaşlar, içeri girer misiniz? Sesi duyar duymaz aşağı indim. Dışarı çıkmak için uğraşıyordu. Arabayı biraz daha ileri park et. Beri gel, barışalım. Bu yoldan geri dönülmez. Düşmana doğru ilerlediler. Aşağı inecek misiniz? Öte git de rahatlayalım. Geri gelmeyi düşünüyorlar m? Beri gel de ne ezdiğine bak." İleri git, sonra tekrar gelirsin. Dışarı çıkarsan üşürsün.
UYARI Yer-yön zarfları çekim eki alırsa adlaşır. *Işık,perdenin kenarından içeri sızıyordu. (ZARF) *Işık,perdenin kenarından içeriye sızıyordu. (AD) *Aradığını yukarı katta bulamayınca yukarı çıkmış. *Aşağı mahallede gürültü olunca,apartman sakinleri aşağı inmiş. *İçeri zili çalınca öğrenciler içeri girdi.
4. Miktar / Ölçü / Azlık - Çokluk Zarfları NEKADARNEKADAR Fiillerin, fiilimsilerin, sıfatların ya da başka zarfların anlamlarını ölçü yönünden tamamlayan, artıran, azaltan zarflardır. Miktar zarfları diğer zarflardan farklı olarak fiilin, sıfatın, zarfın miktarlarını da bildirir. Belli başlı miktar zarfları şunlardır: “en, daha, pek, çok, az, biraz, kadar, denli, gibi, fazla...” “Başım çok ağrıdı.” Bu cümlede “ çok ” sözcüğü “ ağrımak ” fiilinin miktarını bildirmektedir. Başım NE KADAR ağrıdı? ÇOK
UYARI Bu zarfları belgisiz sıfatlar ile karıştırmamak gerekir. *Çok insan bunu başarmak için çok çalışıyor. *Fazla para insanı fazla rahatsız eder. � Daha � sözcüğü bir fiilin önünde olduğunda zaman zarfı, kendi gibi zarf olan bir sözcüğün önünde olduğunda ölçü-miktar zarfı olur. *Daha iyi bir insanı bulabilmek için daha evlenmemiş. *Bizimle daha sakin konuşuyordu. *Eve daha gelmemiş.
5. Soru Zarfları Fiilleri ya da fiilimsileri soru yoluyla açıklayan sözcüklerdir. * Ne zaman bu hayaller bir gün gerçekleşecek? * Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? *Bu viran yerde nasıl yaşıyorsunuz? *Yolun bitmesine ne kadar kaldı? * Ne zaman bir köy türküsü duysam, Şairliğimden utanırım. � * Niçin gökyüzü bu kadar mavi görünür? * Neden saçların beyazlamış arkadaş?
UYARI “ Ne ” � soru sözcüğü cümle içinde soru sıfatı ve soru zamiri olarak kullanılacağı gibi soru zarfı da olabilir. *O karanlık sularda ne gördün?(zamir) *Hiçbir şey olmamış gibi ne susuyorsun?(zamir) *Benimle ne konuda konuşacaksın?(Sıfat) *Gel ecel,ne korkarsın sarı çehremden benim? (Zarf) *Aşık dediğin Mecnun misali kördür, Ne bilsin,alemde ne mevsimdir. (Zarf-zamir) *Ne ağlarsın benim zülfü siyahım. (Zarf) *Şu dünyada ben ne insanlar gördüm. (Sıfat)
UYARI � ” Nasıl ” � soru sözcüğü bir ismi belirtirse soru sıfatı, fiil ya da fiilimsiyi belirtirse soru zarfı olur. *Onun nasıl bir insan olduğunu nasıl anlayabilirim? *Gurbette nasıl bir hayat sürdüğünü nasıl bilmiyorsun?
GÖSTERME ZARFI Bunu her dil bilgisi kitabı ayrı bir zarf olarak almaz. “işte” kelimesiyle yapılır. İşte şimdi geliyorum. Bak işte dinliyorum.
ZARFLARDA PEKİŞTİRME Genellikle pekiştirme sıfatlarıyla ve ikilemelerle yapılır. Pekiştirmeli isimler de vardır ve onlar da zarf olarak kullanılır. Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden. Yüzü soğuktan mosmor olmuştu. Yağmurda sırılsıklam ıslandılar. Güpegündüz nereye gidiyorsun? Soğuktan tortop yatıyor. Evrakları paramparça mı getirecektin?
YAPI BAKIMINDAN ZARFLAR Yapı bakımından zarflar basit, türemiş, birleşik ve öbekleşmiş olmak üzere dörde ayrılır. 1. BASİT ZARFLAR Kök hâlinde olan, ek almamış zarflardır: “yarın, gece, geç, dün, pek, az, fazla, sık, iyi, çok, hiç, sabah, akşam, henüz...” 2. TÜREMİŞ ZARFLAR Yapım ekiyle veya yapım eki gibi kullanılmış bazı çekim ekleriyle yapılmış zarflardır: “sabırlı, aylarca, önce, dostça, sınıfça, yiğitçesine, erken, sabahleyin, kışın, ilkin, ileri, soğuk, içeri, dışarı, aptalca, mosmor, sanıyorum, kaçta, koşarak, okumadan, gelince, şimdilerde...” 3. BİRLEŞİK ZARFLAR Birden fazla kelimenin bir araya gelip kaynaşarak oluşturdukları zarflardır: “bugün, biraz, böyle, şöyle, birdenbire, niçin, ilk önce, nasıl...” 4. ÖBEKLEŞMİŞ ZARFLAR Birden fazla kelimenin farklı yollarla (ikileme, edat grubu, zarf-fiil grubu) bir araya gelerek oluşturdukları zarflardır: “hemen hemen, gece gündüz, er geç, ikide bir, aşağı yukarı, hemen şimdi, kırk yılda bir, öğleden sonra, arada sırada, yana doğru, az çok, -den sonra, -e dek, bazı bazı, şöyle böyle, üç aşağı beş yukarı, doğru dürüst, okuma sırasında, geldiği zaman...”