Toplam Talep (AD) Eğrisi

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Deflasyonist ve Enflasyonist Açık
Advertisements

POST KEYNESYEN İKTİSAT
İKTİSAT FAKÜLTESİ İKTİSAT BÖLÜMÜ Para Teorisi ve Politikası
Toplam Arz, Toplam Talep ve Ekonomik Denge*
Toplam Talep- Toplam Arz [AD-AS] Modeli
ARZ VE TALEP I: PİYASALAR NASIL İŞLER?
FAİZ ORANI DAVRANIŞI.
1) Otomatik Denkleşme Mekanizmaları A. Fiyat Denkleşme
9. BÖLÜM Faktör Piyasası-1.
Enflasyon Enflasyon, bir ekonomide para miktarının (nominal gelirin) yine o ekonomideki mal ve hizmet miktarına (reel gelire) göre daha fazla artması nedeniyle.
Döviz Piyasası ve Döviz Kurunun Belirlenmesi
Bölüm 25 Toplam Arz- Toplam Talep. 2 Toplam Talep (AD) Monetaristler: AD negatif eğimli, sadece para arzı değişiklikleri kaymasına neden olur. Keynesyenler:
Toplam Talep ve Toplam Arz.
Makroekonomi ... ekonominin bütünüyle ilgilenir
PARA TEORİSİ: FAİZ ORANLARININ ANLAMI, ÖLÇÜMÜ VE BELİRLENMESİ
Makroekonomi.
Bu bölümde Sabit kur rejiminde fiyat ve çıktının dengeye nasıl geldiğini, Sabit kur rejiminde para ve maliye politikalarının etkisini, Dalgalı döviz kurunun.
MAKROEKONOMİ”YE GİRİŞ
BP EĞRİSİ.
TA-TT SORULARI.
ARZ YÖNLÜ İKTİSAT.
CASE FAIR OSTER Prepared by: Fernando Quijano & Shelly Tefft.
Toplam Talep ve Toplam Arz.
26 Para Talebi ve Denge Faiz Oranı BÖLÜM İÇERİĞİ
Ünite 9 ENFLASYON PROF. DR. TÜMAY ERTEK
KPSS SORULARI KLASİK MAKRO İKTİSAT TEORİSİ
İKTİSAT FAKÜLTESİ İKTİSAT BÖLÜMÜ Para Teorisi ve Politikası
Ünite 4 GELİR ve ÜCRET DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ:TOPLAM TALEP-TOPLAM ARZ (AD-AS) MODELİ.
IS-LM Para ve Maliye Politikaları
23 Toplam Harcama ve Denge Çıktı Düzeyi BÖLÜM İÇERİĞİ
Tüketici tercihinde etkili dört bileşen
PARA TEORİSİ VE PARA POLİTİKASI
Mal piyasalarında denge
MAKRO EKONOMİ POLİTİKALARI VE TARIM SEKTÖRÜ İLİŞKİLERİ
Klasik ve Keynesçi İktisat
MAKRO EKONOMİ POLİTİKALARI VE TARIM SEKTÖRÜ İLİŞKİLERİ
Bazı anahtar terimler Piyasa Talep Arz Denge fiyatı
MAKRO EKONOMİYE GENEL BAKIŞ
Keynezyen Analiz ve IS-LM Modeli
IS-LM Para ve Maliye Politikaları
Faiz Oranlarının Davranışı
Doç. Dr. Ahmet UĞUR İnönü Üniversitesi İktisat Bölümü
TÜKETİMİ DİĞER ETKİLEYEN FAKTÖRLER
PARA POLİTİKASI.
ENFLASYON.
ENFLASYON 1. tüketici fiyat endeksi (TÜFE) İşgücü istatistik bürosu tarafından her ay tipik kentli tüketicinin satın aldığı piyasa sepetini temsil eden.
Toplam çıktı Bir ekonomide belirli bir dönemde üretilen (arz edilen) toplam mal ve hizmet miktarıdır. toplam gelir Belirli bir dönemde üretim faktörlerinin.
ENFLASYON.
PARANIN MAKROEKONOMİDEKİ ROLÜ
Para Politikası Yönetimi
MAKRO EKONOMİYE GİRİŞ VE TEMEL KAVRAMLAR
Milli Gelir ve Fiyatların Genel Düzeyi: Toplam Talep ve Toplam Arz
MAKRO İKTİSAT II BÖLÜM 13-2 TOPLAM ARZ VE TOPLAM TALEP: MAKRO DENGE
ENFLASYON.
MAKRO İKTİSAT I BÖLÜM 9 UZUN DÖNEMDE HASILA VE FİYAT DÜZEYİ: KLASİK MAKRO MODEL YRD. DOÇ. DR. OKTAY KIZILKAYA.
IS-LM KONUSUNDA ARASI KPSS’DE ÇIKMIŞ BAZI SORULAR
Toplam Arz, Toplam Talep ve Ekonomik Denge*
İçerik PARA (PARANIN ÖZELLİKLERİ, FONKSİYONLARI, ÇEŞİTLERİ, PARANIN KIYMETİNİN ÖLÇÜLMESİ, ENFLASYON, DEFLASYON, DEVELÜASYON, REVALÜASYON, PARA POLİTİKASI)
DÖVİZ VE DÖVİZ PİYASASI
Faizlerin Belirlenmesi
Para, Banka ve Finansal Piyasaları Niye Çalışıyoruz?
Alternatif Makro Modeller: Yeni Klasik İktisat
Yrd. Doç. Dr. Akın Usupbeyli
Alternatif Makro Modeller: Monetarist İktisat
Esnek Döviz Kuru Sisteminde Para Politikası
S.1.Aşağıdakilerden hangisi tüketim fonksiyonunu etkileyen değişkenlerden biri değildir? A) Harcanabilir gelir düzeyi B) Enflasyonla ilgili tahminler.
Alternatif Makro Modeller: Yeni Keynesyen İktisat
MAKRO İKTİSAT II BÖLÜM 13-2 TOPLAM ARZ VE TOPLAM TALEP: MAKRO DENGE
MAKRO İKTİSAT II BÖLÜM 13-1 TOPLAM ARZ VE TOPLAM TALEP: MAKRO DENGE
Sunum transkripti:

Toplam Talep (AD) Eğrisi toplam talep bütün nihai mal ve hizmet piyasalarındaki fiyatların ortalamasını belirten genel fiyat düzeyi ile bütün nihai mal ve hizmetlerin talep edilen mıktarlarının parasal değerini belirten reel GSYİH arasındaki ilişkiyi ele alır. toplam talep (AD) eğrisi Toplam çıktı (gelir) ve fiyat düzeyi arasında negatif ilişkiyi gösteren bir eğridir. AD eğrisi üzerindeki her nokta mal ve para piyasalarının her ikisinin de dengede olduğu noktadır.

Toplam Talep (AD) Eğrisi Toplam Talep Eğrisi: Bir Uyarı Toplam talep eğrisinin neyi temsil ettiğini anlamanız önemlidir. Toplam talep eğrisi basit bireysel talepten veya piyasa talebinden daha karmaşıktır. AD eğrisi bir piyasa talep eğrisi değildir ve ekonomideki bütün piyasa taleplerinin toplamı da değildir. Niçin böyle olduğunu anlamak için, basit, aşağı eğimli hane halkı talep eğrisinin altındaki mantığı anımsayınız.

Toplam Talep (AD) Eğrisi  FIGURE 27.6 Toplam Talep (AD) Eğrisi AD eğrisi boyunca bütün noktalarda, mal piyasası ve para piyasasının her ikisi de dengededir. Politika değişkenleri G, T ve Ms sabittir.

Toplam Talep (AD) Eğrisi Aşağı Eğimli (Negatif Eğimli) bir Talep Eğrisi için Diğer Nedenler Tüketim Bağlantısı Tüketim bağlantısı AD eğrisinin aşağı eğimli olması için başka bir bağlantı sağlar. Fiyat seviyesinde bir artış para talebini artırır ve bu faiz oranının artmasına, faiz oranındaki artış tüketimin (ve aynı zamanda planlanan yatırımın) azalmasına ve bu da toplam çıktının(gelirin) azalmasına yol açar. Tüketimde ilk baştaki düşüş (faiz oranındaki yükselmeden kaynaklanan) çıktıdaki genel düşüşe katkıda bulunur.

Toplam Talep (AD) Eğrisi Aşağı Eğimli (Negatif Eğimli) bir Talep Eğrisi için Diğer Nedenler Reel Varlık (Servet) Etkisi reel (servet) varlık veya reel gelir etkisi fiyat düzeyindeki bir değişim sonucu oluşan değişmenin tüketimde sağladığı değişme, yani fiyatlar düştüğü zaman aynı gelir ile insanlar daha fazla mal ve hizmet satın ala bilir faiz oranı etkisi Fiyat düzeyinde bir azalma faiz oranlarında da bir azalmaya, faiz oranlarındaki azalma da yatırım ve tüketim harcamalarında artışlara neden olur uluslararası ikame etkisi Yurt içinde üretilen malların fiyatlarının artması yerli mallar yerine yabancı malların tercih edilmesine neden olur

Toplam Talep (AD) Eğrisi Toplam Talep Eğrisinde Kaymalar  FIGURE 27.7 The Effect of an Increase in Money Supply on the AD Curve Para arzında (Ms) bir artış toplam talep eğrisinin AD0’dan AD1’e kaymasına sebep olur. Ms’deki bir artış faiz oranını düşürür, bu düşüş planlanan yatırımı (ve böylece planlanan toplam harcamayı) arttırdığı için toplam talepte bu kayma meydana gelir. Nihai sonuç her bir olası fiyat seviyesi için çıktıda bir artıştır. .

Toplam Talep (AD) Eğrisi Toplam Talep Eğrisinde Kaymalar  FIGURE 27.8 Hükümet Harcamalarında bir Artış veya Net Vergilerde bir Düşüşün AD Eğrisi Üzerindeki Etkisi Hükümet harcamalarında (G) bir artış veya net vergilerde (T) bir düşüş, toplam talep eğrisinin AD0’dan AD1’e kaymasına neden olur. G’deki artış planlanan toplam harcamayı arttırır ve bu da her bir olası fiyat düzeyinde çıktıda bir artışa neden olur. T’ deki bir düşüş tüketimin artmasına neden olur. Tüketimdeki artış sonra planlanan toplam harcamayı arttırır ve bu da her bir olası fiyat düzeyinde çıktıda artışa neden olur.

Toplam Talep (AD) Eğrisi Toplam Talep Eğrisinde Kaymalar  ŞEKİL 27.9 Toplam Talep Eğrisini Kaydıran Etmenler

Toplam Talep (AD) Eğrisi Toplam Talep Eğrisinde Kaymalar Beklentiler Gelecekteki gelirler ile ilgili beklentiler Gelecekteki enflasyon ile ilgili beklentiler Gelecekteki kar ile ilgili beklentiler Maliye Politikası Devlet harcamaları Vergiler ve transfer ödemeleri Uluslararası faktörler Döviz kurunda değişmeler Dış dünya gelirinde değişmeler 4. Para Politikası

Toplam Arz Eğrisi toplam arz ekonomideki mal ve hizmet arzının toplamı . Toplam Arz Eğrisi; Bir Uyarı toplam arz (AS) eğrisi ekonomideki bütün firmalar tarafından üretilen toplam çıktı ile fiyat düzeyi arasındaki ilişkiyi gösteren eğri. Toplam arz eğrisi, bir piyasa arz eğrisi olmadığı gibi ekonomideki bireysel arz eğrilerinin basit bir toplamı da değildir. Bunun sebebi, birkaç firmanın (bazı tartışmalarda birçok firmanın) piyasada belirlenen fiyatlara tepki vermeyişidir.( kabul etmeyişidir). Bunun yerine söz konusu firmalar fiyatlarını kendileri belirlerler.

Toplam Arz Eğrisi Kısa Dönem Toplam Arz Eğrisi  ŞEKİL 28.1 Kısa Dönem Toplam Arz Eğrisi Kısa dönemde toplam arz eğrisi (fiyat/çıktı tepki eğrisi) pozitif eğimlidir. Toplam çıktının düşük olduğu durumlarda eğri oldukça yataydır. Ekonomi tam kapasiteye doğru yaklaştıkça eğri dikleşir. Tam kapasite durumunda dik hale gelir.

Toplam Arz Eğrisi Kısa Dönem Toplam Arz Eğrisi Kısa Dönemde AS Eğrisi Niçin Pozitif Eğimli Olabilir? Nedenlerden biri, ücretlerin, talepteki değişme neticesindeki fiyatları geriden takip etmesi olabilir. Bu bize pozitif eğimli kısa dönem AS eğrisini verir. Bu bölümdeki temel vurgu, eğer ücretler kısa dönemde yapışkansa bunu anlamı ücretler fiyatları geriden takip eder. Buda kısa dönemde AS’nin pozitif eğimli olmasının sebebidir. Firmaların talep eğrileri, marjinal maliyet eğrilerinde bir kayma olmaksızın yer değiştirecektir.

Toplam Arz Eğrisi Maliyet şoku ya da arz şoku Maliyetlerdeki bir değişmenin kısa dönem toplam AS eğrisini kaydırması Kısa Dönem Toplam Arz Eğrisinde Kaymalar  FIGURE 28.2 Shifts of the Short-Run Aggregate Supply Curve

Denge Fiyat Seviyesi denge fiyat seviyesi Toplam arz ve toplam talep eğrilerinin kesiştiği noktada oluşan fiyat seviyesi  ŞEKİL 28.3 Denge Fiyat Seviyesi AD üzerindeki her bir noktada hem para piyasası hem de mal piyasası dengededir. AS üzerindeki her bir nokta ekonomideki bütün firmaların fiyat/çıktı kararlarının temsilcisidir. P0 ve Y0, para piyasası ile mal piyasasının dengesi ile ekonomide bulunan firmaların fiyat çıktı kararlarını oluşturdukları dengedir.

Uzun Dönem Toplam Arz Eğrisi  ŞEKİL 28.4 Uzun Dönem Toplam Arz Eğrisi AD eğrisi AD0’dan AD1’e kaydığında, başlangıç denge fiyat seviyesi P0’dan P1’e, çıktı seviyesi Y0’dan Y1’e yükselir. Uzun dönemde ücretlerin tepkisiyle AS eğrisi AS0’dan AS1’e kayar. ücretler tam tepki verdiğinde üretim Y0’a geri dönecektir. Y0, bazen potansiyel GSYİH olarak adlandırılır.

NEDENLERİNE GÖRE ENFLASYON ÇEŞİTLERİ Nedenlerine göre enflasyon iki türdendir: 1. Talep enflasyonu 2. Maliyet enflasyonu Bu iki türden başka, bir de ek olarak enflasyon beklentisinden kaynaklanan enflasyon vardır. Genelde, tam istihdam düzeyinde, para arzının üretime göre çok daha fazla artması fiyatların artmasına neden olur.

NEDENLERİNE GÖRE ENFLASYON ÇEŞİTLERİ Talep Enflasyonu: Fiyat düzeyindeki artış, toplam talepteki artışlardan kaynaklanıyorsa, buna talep enflasyonu denmektedir. Toplam talepteki artış, tüketim (C) yatırım (I) devlet harcamaları (G) veya net ihracattaki (NX) artıştan kaynaklanabilir. Ekonominin başlangıçta, tam istihdam düzeyinde bulunduğunu varsayalım. Toplam talepteki bir artış, hem fiyat düzeyini hem de reel GSYİH’yı artırır.

NEDENLERİNE GÖRE ENFLASYON ÇEŞİTLERİ Firmalar, tam istihdam gelir düzeyinde istihdam yapabilmek için kaynaklarını aşırı yoğunlukta kullanmak zorundadırlar, yani, üretim faktörlerine aşırı talep vardır → ücretler ve diğer girdi fiyatları (maliyetler) artacaktır → SRAS (arz eğrisi) sola kayacak ve fiyat düzeyi daha da artacaktır. Fiyat düzeyinin artması devlet harcamalarını (G) artıracak ve toplam talep eğrisi (AD) sağa kayacak, fiyatlar tekrar artacaktır. Bu prosedür tekrarlanarak fiyat düzeyi sürekli artar. (En çok görüleni G artması ile bütçe açıklarının yaratılması ve bu açıkların para basarak karşılanmasıdır.) Bu duruma, talep artışından kaynaklanan enflasyon spirali denir.

Talep Artışından Kaynaklanan Enflasyon Spirali

NEDENLERİNE GÖRE ENFLASYON ÇEŞİTLERİ 2. Maliyet Enflasyonu: Maliyetlerdeki bir artış, kısa dönem toplam arz (SRAS) eğrisini sola kaydırır. Bu durumda, fiyat düzeyi artar (P↑) ve reel GSYİH azalır (Y↓) ve stagflasyon olur. Başlangıçta, ekonomi tam istihdam düzeyinde ise deflasyonist açık ortaya çıkar. Deflasyonist açığın kapatılması için, genelde toplam talebi (AD) artırıcı politikalar uygulanır → genişleyici para politikası veya maliye politikası uygulanır. Bunun sonucunda, (Y ↑) ve aynı zamanda (P↑). 20

NEDENLERİNE GÖRE ENFLASYON ÇEŞİTLERİ Fiyat düzeyinin artmaya devam etmesi, işçilerin reel ücretlerini düşürecek, bir müddet sonra nominal ücretlerin artırılması (ve sair girdi fiyatlarının) maliyetleri artıracak ve SRAS eğrisi tekrar sola kayacak → P↑ (fiyatlar artmaya devam edecek.) Toplam talebin tekrar artırılması ile prosedür tekrarlanacak. Bu duruma maliyet artışından kaynaklanan enflasyon spirali denir. 21

Maliyet Artışından Kaynaklanan Enflasyon Spirali

NEDENLERİNE GÖRE ENFLASYON ÇEŞİTLERİ 3. Enflasyon Beklentisi: Enflasyon beklentisi de enflasyona neden olur. Talep enflasyon veya maliyet enflasyon spiralini kontrol edip enflasyonu durdurmak kolay değildir. Dolayısı ile, insanlar enflasyonun devam edeceği beklentisi içinde karar alırlar. Bu nedenle, enflasyon devam eder: - memurlar ve işçiler enflasyon beklentisi ile maaşlarına zam isterler, - bankalar enflasyon beklentisi ile mevduat ve kredilere yüksek faiz uygularlar. 23

NEDENLERİNE GÖRE ENFLASYON ÇEŞİTLERİ Ücretler ve faiz oranının artması firmaların maliyetlerini artırır, kısa dönem arz eğrisi, SRAS sola kayar. Diğer taraftan toplam talep eğrisi AD sağa kayar. Bu sürecin devam etmesiyle, beklenildiği gibi fiyat düzeyi artmaya devam ederken gelir düzeyinde değişiklik olmaz. Bir sonraki şekil üzerinde enflasyon beklentisi ile gerçekleşen fiyat artışları gösterilmektedir. 24

ENFLASYON BEKLENTİSİ İLE GERÇEKLEŞEN ENFLASYON

ENFLASYONUN EKONOMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Enflasyonun ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini kısaca aşağıdaki gibi özetleyebiliriz; Ekonomi, bazı ekonomik birimler kazanırken bazılarının kaybettiği bir kumarhaneye dönüşür. Sınırlı kaynakların yanlış yönlendirilmesine neden olur. Etkinlik, adil gelir dağılımı, ekonomik büyüme hedeflerinin elde edilmesini zorlaştırır. 26

ENFLASYONUN EKONOMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ 1. Enflasyonun gelir dağılımı üzerindeki etkisi: Enflasyon faiz oranlarının artmasına neden olur. Reel faiz oranı pozitif ise, parası olan işadamları parasını bankalaya yatırarak, bono ve tahvil alarak kazançlar sağlarlar. Dar ve orta gelirli olan genelde sabit gelirli kişiler tasarruf edip bankaya koyacak paraları çok azdır veya hiç yoktur ve yüksek reel faizden yararlanamazlar. Ayrıca, enflasyon ve dolayısı ile yüksek faiz oranı yatırımcıları yeni yatırım yapmaktan alıkoyar → yatırımlar azalır, işsizlik artar ve ülkede gelir dağılımı iyice bozulur. 27

ENFLASYONUN EKONOMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ 2. Enflasyonun büyüme üzerindeki etkisi: Enflasyon sonucu artan yüksek faiz ortamında yatırımların azalması, ekonomik büyümede yavaşlamaya ve işsizliğin ve yoksulluğun artmasına neden olur. Enflasyon ortamında yatırım yapmak iş adamları için riskli olur çünkü gelecekte fiyatların ne olacağını tahmin edemediklerinden gelecek belirsizdir. İşadamları, ancak çok yüksek kar beklentisi olan sınırlı sahalara yatırım yaparlar. Dolayısı ile yatırımın azalmasıyla ekonomik büyüme de yavaşlar. 28

ENFLASYONUN EKONOMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Faiz oranlarındaki artışın enflasyon artışının altında kalması (reel faiz oranın negatif olması) durumunda ise, insanlar paralarını bankalara yatırmak yerine tüketim harcamalarını artırırlar ve altın, emlak ve döviz gibi üretken olmayan yatırım araçklarına yönelirler. Bu durumda, bankalardaki mevduatlar azalır → yatırımlar için kredi olanakları azalır → yatırımlar azalır ve ekonomik büyüme yavaşlar. 29

ENFLASYONUN EKONOMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ 3. Enflasyonun Dış Ticaret Üzerindeki Etkisi: Ülkemizde fiyatlar genel seviyesi artarken, diğer ülkelerde artmıyorsa, yabancı mal ve hizmetler göreli olarak daha ucuz olacak ve bu durumda ülkemiz ithalatı artacak, ihracatı azalacaktır → ödemeler dengesi negatif etkilenecek → üretim ve istihdam azalacak, ödemeler dengesinde açık varsa daha da artacaktır. Enflasyonun dış ticaret üzerindeki olumsuz etkisini dengelemek için döviz fiyatını artırmak (yerel paranın değer kaybetmesi) gerekmektedir. Dalgalı kur politikasında bu ayarlamayı piyasaların yapacağına inanılır. 30

ENFLASYONUN EKONOMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ 4. Enflasyonun Kaynak Tesisi Üzerindeki Etkisi: Enflasyon kaynakların verimsiz kullanılmasına neden olur. Gelir dağılımı, yatırım, istihdam, büyüme ve ödemeler dengesi gibi çeşitli konularında olumsuzluklara neden olur. 5. Enflasyonun Toplumsal Etkileri: Enflasyonun gelir dağılımı, istihdam, büyüme üzerindeki olumsuz etkileri topluma olumsuz yansımaktadır. Uzun dönemde, işsizlik, yoksulluk, dolandırıcılık hırsızlık, şiddet, intihar olayları gibi toplumda çeşitli olumsuzluklara neden olabilir. 31

ENFLASYON İLE İŞSİZLİK ARASINDAKİ İLİŞKİ : PHILLIPS EĞRİSİ Toplam talep artınca, bir taraftan fiyat düzeyini artırırken diğer taraftan üretimi artırdığından, istidamı da artırmakta, yani işsizliği azaltmaktadır. Enflasyon oranı ile işsizlik arasında bir negatif ilişki vardır. Ekonomide bu negatif ilişki, Phillips eğrisi olarak bilinir. Phillips eğrisi kısa ve uzun dönem olmak üzere iki zaman çerçevesinde incelenir. 32

ENFLASYON İLE İŞSİZLİK ARASINDAKİ İLİŞKİ : KISA DÖNEM PHILLIPS EĞRİSİ Beklenen enflasyon oranı ile doğal işsizlik oranı ele alındığında enflasyon ile işsizlik arasındaki değiş tokuşu gösterir. Örnek: Tam istihdam düzeyinde doğal işsizlik oranı %6 ve beklenen işsizlik oranı %12 ise, kısa dönem Phillips Eğrisi bu noktadan geçen aşağı doğru eğilimli eğridir. Beklenen enflasyon oranı %12 ise AD0 ‘dan AD1 kayarsa, SAS0 ise SAS1 kayarsa gerçekleşen ve beklenen enflasyon oranı aynı olacak, işsizlik oranı da doğal işsizlik oranına eşit olacak. Bu durum şekil 9.7 ile 9.8’de A noktası ile gösterilmekte. 33

ENFLASYON İLE İŞSİZLİK ARASINDAKİ İLİŞKİ : KISA DÖNEM PHILLIPS EĞRİSİ Beklenen enflasyon oranı %12 iken toplam talep fazla artarsa, yani AD0 ‘dan AD2 kayarsa, (SAS0 ise SAS1 kayarken) gerçekleşen enflasyon beklenen enflasyon oranndan daha fazla olacak, işsizlik oranı ise doğal işsizlik oranından daha az olacaktır. Bu durum şekil 9.7 ile 9.8’de B noktası ile gösterilmekte. Beklenen enflasyon oranı %12 iken SAS0 ise SAS1 kayarken, toplam talep değişmez ve AD0 olarak kalırsa, bu durumda gerçekleşen enflasyon beklenenden daha az, gerçekleşen işsizlik oranı da doğal işsizlik oranından daha fazla olacak. Bu durum C noktasıdır. 34

Phillips Eğrisi

ENFLASYONLA MÜCADELE POLİTİKALARI Enflasyonla mücadelede maliye, para ve kur politikaları uygulanır: Ekonomide talep enflasyonu ve enflasyonist açık varsa, daraltıcı maliye politikası ve/veya daraltıcı para politikası uygulanır. Ekonomide maliyet enflasyonu sonucu stagflasyon varsa maliye ve para politikası firmaların maliyetlerini azaltıcı ve üretimi artırıcı şekilde olmalı. Bu durumda, firmalara düşük faizli krediler sağlanmalıdır.Aynı zamanda verimliliği artırıcı AR-GE programları desteklenmelidir. 36