Uzm. Dr. Çiğdem AYDEMİR Kriz Dergisi 7(1): 21-25.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
1 Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği, 2 Koç Üniversitesi
Advertisements

PSİKİYATRİK ACİLLER Dr. Elif USAL. Acil psikiyatri genel psikiyatrinin, acil terapotik girişimin sıklıkla gerekli olduğu durumlarla başetmek için özel.
GERİATRİK HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE AKUPUNKTURUN YERİ
KANSER VE PSİKİYATRİ Prof Dr Behcet Coşar
Makalenin Yazarları: Vehbi Aytekin SANALAN Esra TELLİ Yavuz SELİM
AİLE Bir toplumda hukuki temele dayalı evlilik ve akraba bağlılığı (anne, baba, çocuklar, büyükanne ve baba ile yakın akrabalar) oluşmuş, aynı mekanda.
Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyonda Disiplinler Arası Yaklaşım
Depresyon Hastalarında Belirti Şiddeti ve Umutsuzluğun İntihar Davranışı Üzerindeki Etkisi Ülkü Kural
ENGELLİ BİREYLERİN BAKIMI
Çocuk Psikiyatrisinde acil durumlar
YaşlılıkPsikiyatrisi
GRUP SEMPTOM Konu : Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesine Başvuran Hasta ve Hasta Yakınlarının Sağlık Hizmetleri Hakkındaki Bilgi ve Yararlanma.
BURSA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ “ ADIM ADIM SAĞLIK ” EĞİTİMLERİ.
Yaşar KOCAOĞLU Demografik Dönüşüm ve Yaşlanma
NÜFUS.
TÜRKİYE’ DE YAŞLI İNTİHARLARI. Yapılan son sayımda elde edilen verilere göre Türkiye’ de 70 milyon 586 bin 256 kişi yaşamakta ve bunların % 7.1’ i 65.
DEĞİŞEN AİLE Kazanım: Aile yaşamında değişen kadın erkek rollerini fark eder. 12. Sınıf 61 nolu kazanım etkinliği.
İLKÖĞRETİM ÇAĞI ÇOCUKLARINDA OKUL İÇİ ŞİDDETİN İRDELENMESİ: BİR ANKET ÇALIŞMASI Sözen S 1, Baysal SU 2, Ekizoğlu O 1, Tüzün B 1, Tüzün Ü 3 1 İstanbul Üniversitesi.
Dünya ve Türkiye’de Psikiyatrik Hastalıklarda Tamamlayıcı ve Alternatif Tedavilerin Yaygınlığına Genel Bir Bakış Ümit Avşar1, Memet Işık1, Ümmü Zeynep.
«Özel Gereksinimli Bireylerin Yetersizlik Tür ve Düzeylerine Göre Tanılama ve Destek Eğitim Hizmetlerine Katılma Durumları» Mustafa AYRAL, Şenol DEMİRHAN,
BASINÇ YARASI PREVALANSI
GERİATRİ.
KRONİK HASTALIKLAR *Genellikle tam iyileştirilmeleri söz konusu olmayan, *Sürekli, *Yavaş ilerleyen, *Çoğu kez kalıcı sakatlıklar bırakan, *Oluşmasında.
Yaşlı Bakım Ekonomisinin Gelişmesinde Üniversitelerin Rolü
BÖLÜM 11 ORTA ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE FİZİKSEL GELİŞİM.
SALDIRGANLIK-ŞİDDET-BASKI
BÖLÜM 5 CİNSİYET. BÖLÜM 5 CİNSİYET CİNSİYET Cinsiyet Üzerindeki Biyolojik, Sosyal ve Bilişsel Etkiler Cinsiyet Kalıp Yargıları, Benzerlikler ve Farklılıklar.
HANGİ ANA BAŞLIKLARI İŞLEYECEĞİZ :
Uygulama 3.
NÜFUS ÖZELLİKLERİ VE NÜFUSUN ÖNEMİ
POLATLILILAR FER İ YA NUR TA Ş KAYA-EZG İ M İ HR İ BAN TARHAN.
Kesikli Olasılık Dağılımları
SU BİZİM İÇİN HAYATTIR YANİ TÜM CANLILARIN.
İntihar Oranı En Yüksek 10 Ülke
Giriş ve Amaç: Sigara kullanımı dünyadaki önlenebilir ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Bu ölümlerin çoğu düşük ve orta gelirli ülkelerde oluşmakta,
Suisit-İntihar-Özkıyım
Aile Hekimliğinde Sürekli Sağlık Bakımı
Doç.Dr. FİKRET RAMAZANOĞLU Hazırlayanlar ELİF OFLU & K.TANYA ŞAMDAN
TÜRKİYE’NİN NÜFUS YAPISI VE BEKLENTİSİ Ak Parti Sosyal İşler Başkanlığı Prof. Dr. Nükhet HOTAR
Tek-gen Hastalıkları.
YAŞLILIKTA DEPRESYON ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
Araş. Gör. Dr. N. Emel ELVERİCİ ARDIÇ
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE GELİŞİM
AİLENİN TANIMI, ÖNEMİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ
YAŞLILARDA SERUM B12 VİTAMİNİ, FOLAT VE PLAZMA HOMOSİSTEİN DÜZEYLERİ
GRUP: VİTAMİNİ KABUĞUNDA
ÜLKEMİZDE NÜFUS / Nüfusumuzun Özellikleri
Bir Eğitim Hastanesi Psikiyatri Kliniğinde Yatarak Tedavi Gören Gebe Olguların Değerlendirilmesi Gözde Salihoğlu, Burak Okumuş, Çiğdem Uygur, Ahmet Erkan,
Acil Sağlık Hizmetlerinde Ölümlerin Değerlendirilmesi (Ankara ) Altuğ Aysun,Ahmet Haki Türkdemir,Gökhan Girgin,Vecihi M.Kutlay Ankara 112 Acil.
VAKA REDLERİ ve YOL AÇTIĞI SORUNLAR (Ankara, 2003) Altuğ Aysun,Ahmet Haki Türkdemir,Gökhan Girgin,Vecihi M.Kutlay.Fahri Arıca Ankara 112 Acil Sağlık.
EVİN OKULA YAKINLAŞMASI PROJESİ
SHB-221 TÜRKİYENİN TOPLUMSAL VE EKONOMİK YAPISI
Şakir ÇINKIR, Funda NAYIR
ERGENLİK DÖNEMİ ANNE-BABA SORUMLULUKLARI
Adölesan Kızlarda Haftalık Demir Folik asit Desteği - Demir Eksikliği Anemisinin Yönetimi İçin Etkin Bir Beslenme Tedbiri Dr Burcu Aykanat Yurtsever Karadeniz.
Arş. Gör. Dr. Ayşegül ÖZSALİH YILMAZ
TÜRKİYE NÜFUSUNUN ÖZELLİKLERİ —Nüfus artışı yüksektir — Genç nüfus fazladır. — Aktif nüfus fazladır.(çalışabilecek nüfus). Çalışma çağındaki nüfustur.
TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ. TOPLUMSAL CİNSİYET-1 Toplumsal cinsiyet, bireyin belirli bir cinsten olduğuna ilişkin bilgiye, bu bilgi dahilinde olmak üzere.
BASINÇ YARASI PREVALANSI. Basınç yarası, kemik çıkıntılarının dış yüzeylerindeki deri ve subkütan dokunun uzun süreli basınca maruz kalması ve sürtünmenin.
AİLE Bir toplumda hukuki temele dayalı evlilik ve akraba bağlılığı (anne, baba, çocuklar, büyükanne ve baba ile yakın akrabalar) oluşmuş, aynı mekanda.
BAKIMIN KALİTESİNİN GELİŞTİRİLMESİNDE
Ayşe Özkaraman, Nihal Orlu, Öznur Usta Yeşilbalkan, Ayfer Karadakovan
ETKİLİ İLETİŞİM VE TOPLUMSAL CİNSİYET
Doç.Dr.Mehmet Merve ÖZAYDIN
DEMOGRAFI.
Araş. Gör. Dr Abdullah Kaan KURT
İDARECİ EĞİTİMİ.
İlaç Uygulamalarında Hemşire İzleminin Önemi: X İlaç Uygulaması
TÜRKİYE'DE ERGEN PROFİLİ
Sunum transkripti:

Uzm. Dr. Çiğdem AYDEMİR Kriz Dergisi 7(1): 21-25

 Bu yazıda yılları arasında 65 yaş ve üstü grupta intihar sebepleri, yöntemleri, yaş, cinsiyet özellikleri açısından değerlendirilerek daha önce yapılmış diğer çalışmalar ile karşılaştırılmıştır.  Türkiye'de kişi yaşamakta ve bunların %4.7'sini 65 yaşın üzerindeki kişiler oluşturmaktadır. DPT verilerine göre yaşlı nüfusun 2000 yılında toplam nüfusun %5'ini 2010 yılında ise %6.1'ini oluşturması beklenmektedir.

 Yaşlılık bireyin fiziksel görünüm, güç, rol ve statü açısından kayba uğradığı, yeti yitimleri ve fiziksel hastalıkların artarak bireyin çevreye bağımlı hale geldiği bir dönemdir.  Türk aile yapısında yaşlılar özellikle geleneksel kesimde aile içinde önemli kararlarda rol oynarlar, önerilerine itibar edilir, izinler alınır, duaları ile destekleri beklenir.

 Ülkemizde yaşlının bir kurumda bakılması ya da kalması, tercih edilen bir yol değildir. Çoğunlukla yaşlılar yaşamlarının sonuna kadar aileleri ile veya bazen yalnız yaşamakta, bir kuruma yerleştirildiklerinde ise çevre olumsuz tepkiler göstermekte, yakınlarında ise suçluluk duyguları oluşturmaktadır.  Kurumların sayı ve kapasitelerinin düşük olması da bunda önemli bir etkendir. Yaşlılara hizmet veren merkezler ve bağlı oldukları kurumlar Tablo 1'de gösterilmiştir.  Bunlardan sadece 6 tanesinin 1950 öncesinde, geri kalanının  ise 1970'li yıllardan sonra açılmış olması da dikkat çekici bir gerçektir.

 Yapılan çalışmalar daha önce tanımlanmış geleneksel risk faktörlerinin aksine evlerinde yaşayan yaşlıların kurumlarda yaşayanlardan daha çok depresif semptom gösterdiklerini saptamıştır.  Çalışmacılar bunu huzurevlerinin sosyal ve fiziksel ortamlarının iyi olmasına ve evinde yaşayanların sosyal ve ekonomik problemlerle daha çok yüz yüze gelmesine bağlamaktadır (Erkan ve Eker 1998).

 Sağlık ve diğer sosyal sorunlar ortaya çıktığında ekonomik bağımsızlığı ve sosyal güvencesi olanlar göreceli olarak kolay olarak çözüme ulaşmaktadırlar.  Kendi sosyal güvencesi olmayan yaşlıların bakımından çocukları aracılığı ile yine devlet sorumludur.

 Biyolojik değişiklikler, hastalıklar, emeklilik, kayıplar ve ekonomik güçlükler yaşlılık döneminin önemli problem alanlarıdır. Yapılan tüm çalışmalar bu faktörlerin depresyon oluşumundaki önemini vurgulamaktadır.  Yaşlılarda depresyondan çok gelip geçici depresif semptomlar daha sık görülse bile; depresyon yaşlılarda en sık görülen emosyonel problemdir. Sağlıklı yaşlı populasyona ait bir tarama çalışmasının bugüne kadar yapılamamış olması nedeni fikir vermesi açısından bir geriatri servisinde yatan hastaların psikiyatrik tanılarının dağılımı Tablo 2'de verilmiştir (Güngen ve ark 1998).

 Geriatri servislerine ayaktan başvuran hastalarda ise depresyon oranı % 30.7'dir. Bu %7-36 arasında değişen diğer çalışma sonuçları ile uyumlu bulunmuş ancak kadın-erkek farkı saptanmamıştır (Ertan ve ark. 1998).

 Depresyonun en önemli komplikasyonu olarak ise intiharlar gündeme gelir. Tablo 3'te DİE tarafın-dan toplanan intihar istatistiklerine göre yılları arasında 65 yaş ve üst grubun yaş ve cinsiyet dağılımı ile intiharların nedenleri ve yöntemlerine göre dağılımları verilmektedir.

 Yapılan pek çok çalışmada yaşlıların intihar için yüksek risk grubu olduğu saptanmıştır (Resnik ve Cantor 1970). Bugüne kadar yapılan kısıtlı sayıdaki çalışmalar ise etnik grup farklılığının intihar sayı ve özellikleri açısından da farklılık getirdiğini göstermiştir (Burvill 1995, Manton ve ark. 1987).  Ülkelerin dini inanışları ve sosyal durumları intihar olayları üzerinde etkilidir. Daha önceden yapılmış istatistiksel çalışmalar Türkiye'de genel olarak intiharlar ve yaşlı intiharlarının sayısı ve oranının diğer ülkelerden, özellikle batı ülkelerinden daha düşük olduğunu göstermiştir. Bunda İslamiyet'in intiharı özellikle yasaklıyor olması ve güçlü aile bağlarının etkili olduğu düşünülebilir.

 Özellikle ilerleyen yaşla birlikte insanların dinsel yönelimlerinin artması, yaşlı intiharlarının ülkemizde göreceli olarak daha az görülmesinin nedeni olabilir. Tüm bu gerçeklere rağmen 22 yıl içinde bu grup intiharlar 47'den 139'a çıkarak üçe katlanmıştır; 75 ve üstü yaş grubunda ise yedi kat artma olmuştur.  Bu sonuçlar engelleyici faktörlere rağmen ülkemizde yaşlı intiharlarının arttığını ve risk grubu içinde görülmeleri gerektiğini vurgulamaktadır.

 Cinsiyet dağılımı incelendiğinde erkekler ile kadınlar arasındaki belirgin fark dikkati çekmektedir.  Bu erkeklerin risk altında olduğunu gösteren bir bulgudur. Bu bulgu diğer etnik gruplardan elde edilen bulgularla uyumlu görünmektedir (Purcell ve ark. 1999).

 En sık kullanılan intihar yönteminin kendini asma olduğu görülmüştür. Bunu yüksek bir yerden atlama ve ateşli silahlarla yapılan intiharlar izlemektedir.  Diğer çalışmalardaki yöntem sıralaması buna benzemekle birlikte en çok Japon asıllıların intihar yöntemleri Türkiye'de intihar eden yaşlı grubun sıralamasına uymaktadır (Purcell ve ark. 1999). Diğer ülkelerde kadınların daha çok ilaç alarak kendilerini zehirleme yolu ile intihar ettiklerini gösteren bulgular mevcuttur.

 Elde edilen sonuçlar destek sistemleri ve dinsel yasaklamalara rağmen yaşlılarda intihar sayısının yükseldiğini göstermektedir.  Toplumun endüstrileşmesi sürecinde geniş aileden çekirdek aileye geçiş ile aile bağlarındaki zayıflama yaşlılarda sosyal izolasyon ve çevreye yabancılaşma ile sonuçlanmaktadır.  Bu değişiklikler ise depresyon ve bunun sonucunda intiharı getirmektedir. Öte yandan ortalama yaşam beklentisinin uzaması ile birlikte bu grubun toplum içindeki sayısı ve oranı artmaktadır.

 Bireylerde ilerleyen yaşla birlikte sağlık sorunları ve sosyal problemler kaçınılmaz olarak artar ve bu sorunların çözümlenmesi için yeni yapılanmalara ihtiyaç duyulur.  Özellikle metropollerde bu tür ihtiyaçlar daha belirgindir. Yalnız yaşayan yaşlıların evlerinin bakımı ve beslenme gibi gereksinimlerini karşılamak üzere kurulan destek servisleri, sosyal izolasyonlarını önlemeye yönelik hizmet veren gündüz hastaneleri ya da kulüpleri gibi düzenlemelere ya da yaşlıların minimal destekle yaşayabilecekleri kurumlara olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.