Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İZMİR SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ Narlıdere Sağlık Grup Başkanlığı-İZMİR

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İZMİR SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ Narlıdere Sağlık Grup Başkanlığı-İZMİR"— Sunum transkripti:

1 İZMİR SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ Narlıdere Sağlık Grup Başkanlığı-İZMİR
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İZMİR SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ İL EĞİTİM EKİBİ YAŞLILIK NEDİR? Dr. Özlen TURGUL PhD. Dr. Aygül CERAN ÇİFTÇİ Narlıdere Sağlık Grup Başkanlığı-İZMİR

2 Yaşlılık, insanın doğumu ile başlayan yaşam süresince, ölümden önce yaşanan kronolojik bir kavramdır

3 Yaşlılık bir ayrıcalık, sosyal bir başarı ve bir meydan okumadır
Yaşlılık bir ayrıcalık, sosyal bir başarı ve bir meydan okumadır.Yaşlanma, anne karnından başlayarak yaşamın sonlanmasına kadar devam eden bir süreçtir. Zamana bağlı olarak, hastalık söz konusu olmaksızın ortaya çıkan anatomik yapı ve fizyolojik işlev değişiklikleridir.

4 Yaşlanma Tipleri: Normal Yaşlanma Biyolojik Yaşlanma
Fizyolojik Yaşlanma Duygusal Yaşlanma Fonksiyonel Yaşlanma

5 Normal Yaşlanma: Zamanın geçişine bağlı olarak , hastalık söz konusu olmaksızın ortaya çıkan anatomik ve fiziksel işlev değişiklikleridir.

6 Biyolojik Yaşlanma: Yaşlanmaya bağlı olarak insan vücudunun yapı ve fonksiyonlarında meydana gelen değişikliklerdir.

7 Fizyolojik Yaşlanma: Biyolojik değişikliklere bağlı olarak organlarda ortaya çıkan değişikliklerdir.

8 Duygusal Yaşlanma: Kişinin kendini yaşlı hissetmesine bağlı olarak yaşam görüşü ve yaşam şeklinin değişmesidir.

9 Fonksiyonel Yaşlanma:
Aynı yaşta olan bireylerle karşılaştırıldığında toplum içinde fonksiyonlarının devam ettirilememesidir.

10 YAŞLANMA VE DEMOGRAFİK DEĞİŞİM
Beklenen yaşam süresinin uzaması ve doğum hızının azalmasıyla dünya nüfusu bir önceki 50 yıla göre daha hızlı yaşlanıyor. 65 yaş üstü kişi sayısı 1998………….580 milyon 2050………….1.97 milyar

11 DSÖ 65 yaş ve üzeri bireyleri yaşlı olarak tanımlamaktadır.
YAŞLILARIN YAŞA GÖRE SINIFLANDIRILMASI DSÖ 65 yaş ve üzeri bireyleri yaşlı olarak tanımlamaktadır. Yaşlılığın seyrine ve vücut fonksiyonlarında oluşan değişikliklere göre yaşlılar: 65-74 yaş  genç yaşlılar 75-84 yaş  yaşlılar 85 yaş ve üzeri  yaşlı yaşlılar

12 Çocuk oranı:%18.8 Yaşlı oranı:%19.1
DÜNYADA NÜFUS PİRAMİTLERİ ŞEKİL DEĞİŞTİRİYOR 1998 yılında ilk defa yaşlı bireylerin oranı çocukların oranını geçti: Çocuk oranı:%18.8 Yaşlı oranı:%19.1

13 yılları arasında gelişmekte olan ülkelerin tüm nüfusunun %95 oranında, yaşlı populasyonun ise yaklaşık %240 oranında artacağı düşünülüyor.

14 Bilim ve teknolojideki gelişmelerin etkisi ile yılları arasında dünya genelinde yaşam süresi 20 yıl artmıştır. Gelecek 50 yıl içerisinde yaşam süresinde 10 yıllık uzama daha beklenmektedir.

15 Ülkemizde halen 8 milyon dolayında yaşlı vardır .
Bu sayı nüfusun yaklaşık %10 unu oluşturmaktadır. Bu sayının gelecek 20 yılda 2 katına ulaşması öngörülmektedir.

16 Yaşlı nüfusun çocuk nüfusa oranının giderek artış göstermesi toplumdaki öncelikli sağlık sorunlarının çocukluk çağı hastalıklarından yaşlı nüfusta görülen kronik hastalıklara kaymasına neden olmuştur.

17 OECD’ye göre Türkiye’de yaşam beklentisi:
YIL erkek kadın yıl yıl yıl yıl yıl yıl

18 Ülkemizde yaşayan insanların yaşam beklentilerinin artacağı ama kadınlarla erkekler arasındaki farkın yaş ilerledikçe daha da açılacağı ortadadır. 2000 nüfus sayımına göre kadınların bütün yaşlı nüfus içinde oranı %82.9 olarak belirlenmiştir.

19 65yaş üstü kişilerin %90’nda genellikle kronik bir hastalık olduğu,
%35’inde 2 %23’ünde 3 %14’ünde 4 veya daha fazla hastalık bir arada bulunduğu görülmektedir.

20 Türkiye’de 65 yaş üstü gerçekleşen ölüm nedenleri:
% Kalp hastalıkları % Kanserler % Serebrovasküler Hastalık

21 Yaşlıların Fizyolojik Özellikleri

22 Yaşlanma Üzerine Teoriler:
1-Somatik Mutasyon Teorisi 2-Serbest Radikal Teorisi 3-Hücre Yaşlanması Teorisi 4-Bağışıklık Teorisi 5-Endokrin Teorisi 6-Nöroendokrin Teorisi 7-Kullanılmaya Bağlı Eskime teorisi

23 Gerçek biyolojik yaşlanma değişik bireylerde farklı hızlarda olmaktadır.
Çünkü genetik özellikler, yaşam tarzı, hastalıklar ve kişilerin fizyolojik başa çıkma yolları çok değişiklikler göstermektedir.

24 Vücut Ağırlığı -yağsız vücut ağırlığı -serum albumini
Genellikle 60 yaştan sonra vücut ağırlığı azalmaya başlar.Yaşlanmayla birlikte; -vücuttaki toplam su miktarı -yağsız vücut ağırlığı -serum albumini -karaciğer kütlesi -böbrek kütlesi -deri kalınlığı -beyin kütlesi azalır.

25 Yaşlanmayla birlikte -vücut yağ oranı (75 yaş üzerinde azalır) -alfa-1 asit glikoprotein -prostat kütlesi -akciğer kütlesi -kalp kütlesi artar

26 Yağsız doku miktarında azalma ve yağ miktarında artış olur.
Yağsız doku kütlesindeki azalma, kas miktarı ve kuvvetinde de azalmaya neden olarak yürüyüş ve dengeyi etkiler, düşme ve kırık riskini artırır.

27 Yaşlılıkta kemiklerdeki kalsiyum miktarında azalma olur.
Yaşlılıkta iki ayrı osteoporoz formu ayırt edilmektedir: Postmenopozal osteoporoz, sıklıkla yaşları arasında gelişir. Senil osteoporoz, 65 yaşından sonra ortaya çıkar ve kadın/erkek oranı eşittir.

28 Postmenopozal osteoporoz genellikle trabeküler kemiği etkilerken, senil osteoporoz da hem trabeküler hem de kortikal kemik eşit olarak etkilenmektedir. Kadınlar, yaşlılık döneminde, yarısı menopozdan sonraki ilk 5 yılda olmak üzere toplam iskelet kalsiyumunun %40’ını kaybederler.

29

30 Gastrointestinal sistemde yaşlanmayla birlikte emilim düzeyi, motilite ve sfinkter aktivitesi, kan akımı, bazal ve uyarılmış mide asiti salınımı ve aktif transport azalmaktadır. Yaşla birlikte derideki keratinize hücreler artmakta ve deri hidrasyonunda azalma meydana gelmektedir.

31 GİS Fonksiyonlarındaki Değişiklikler:
Tat ve koku duyusunda azalma Tükrük salgısında azalma(kuru ağız yakınması besin alımını etkiler, yiyeceklerin yutulmasını güçleştirir. Ağız-diş problemleri, diş sayısında azalma Yutma güçlüğü (Özefağusun kasılma yeteneği azalır) Mide fonksiyonlarında azalma(midedeki yiyeceklerin boşalma hızının azalması, uzun süreli tokluk hissi yaratır.Bu da daha az besin tüketilmesine neden olarak yetersiz beslenme riski taratabilir.)

32 GİS Fonksiyonlarındaki Değişiklikler:
Tüketilen besinlerin emilimini sağlıyan enzimlerin aktivitesinde ve miktarında azalma sonucu kalsiyum, demir, B12 vitamini, ve folik asit vb. gibi öğelerin emilimi azalır.(anemi) Safra enzimlerinin azalması sonucu özellikle yağda eriyen vitaminlerin vücuttaki etkinliğinde düşme olur. Karaciğerden geçen kan akım hızı azalır. İncebağırsak mukozasındaki atrofi sonucu alınan besin öğelerinin vücutta kullanımı azalır.

33 GÖZLER 40 yaş gözler için bir dönüm noktasıdır.
40 yaştan sonra, özellikle ışık azlığında ve yakından ince detayları seçebilme yeteneği azalmaya başlar. Bu durum 70’li yaşlarda çok belirgin hale gelir.

34 Yaşlılığa bağlı olarak ortaya çıkan işitme bozukluklarına presbiakuzi denir. Bu tür işitme bozukluğu sensorinöral tipte olup, yani hem sensör(kokleanın) hem de nöral bölgenin(n. Statoakustikus’un akustik dalı) dejenerasyonundan kaynaklanmaktadır. Presbiakuzi, özellikle yüksek frekanslı seslerin duyulmasını engelleyen bir durumdur. Bu yaşlılarda sosyal izolasyona neden olur ki, bu da depresyona zemin hazırlayan bir durumdur.

35 Seniliteye bağlı olarak ‘fonemik regresyon’ olarak adlandırdığımız konuşmanın kavramsallaştırılmasındaki güçlük hali de ortaya çıkmaktadır. Presbiakuzili kimselerin en çok yakınmaları gelen sesi duydukları ancak anlayamadıkları şeklindedir.

36 65 yaşın üstünde her 3 yaşlıdan birinde belirgin işitme kaybı vardır.
85 yaşın üstünde ise her 2 yaşlıdan birinin işitme problemi olmaktadır.

37 Yaşlanmayla birlikte kalbimiz kısmen büyüme gösterir.
Egzersiz esnasında maksimum oksijen tüketimi her 10 yıl yaşlandıkça erkekte %10, kadında %7,5 azalmaktadır. Bununla birlikte kalbin pompaladığı kan miktarında artış olmamaktadır.

38 Kardiak muayenede en sık karşılaşılan bulgu sistolik üfürümlerdir ve 65 yaş ve üzeri kişilerde %30 ile %80 arasında görülmektedir. Sağlıklı yaşlılarda sık görülen diğer bir bulgu da S4 sesidir ve ventriküler kompliansın azalmasına bağlı olarak görülür. Diastolik üfürümler ise hiçbir zaman normal olarak kabul edilmemelidir.

39 70 yaşına geldiğimizde akciğerlerimizin maksimum soluma kapasitesinin %40’ı yitirilmektedir.

40 Yaşlanmayla birlikte bazı beyin hücreleri hasar görmekte, bir kısmı da kaybedilmektedir.
Kaybedilen sinir hücresinin yerine yenisi konmaz.Ama bu kayıplar beyinde iletiyi sağlayan hücreler arası bağlantılar ve hücre uzantılarının artırılması yoluyla organizma tarafından telafi edilmeye çalışılır. Pratik düşünce ve hatırda tutma yetileri azalmaya başlar.

41 Yaşlanmayla birlikte vücuttaki su yüzdesi %60’dan %50’ye düşer.
Susama hissinin azalmasına bağlı olarak su alımı azalır. Buna karşılık vücuttan su kaybı fazladır. Böbreğin adaptasyon mekanizmalarında ortaya çıkan bozulmalar, yaşlı bireylerde hipernatremi riskini artırmaktadır.

42 Menapozla birlikte overler fonksiyon göremez ve östrojen hormonu azalır.
Kadında iç cinsel organlarda atrofi meydana gelir. Vagen duvarının kalınlığı ve elastisitesi azalır. Aynı zamanda cinsel uyarı ile vajen içinde oluşan kayganlık eskisi kadar sağlanamaz.

43 Erkekte de buna benzer şekilde testesteron hormon düzeyinde azalma olur.
Erkekte testis boyut ve sertliklerinde azalma olurken, sperm sayısı ve hacminde de azalma gözlenir.

44 Timus %75 oranında küçülür
Yaşlıda bağışıklık hücrelerinin çoğalması yavaşlar,infeksiyonlara karşı direnci düşer. Bazal metabolizma hızı yavaşlar. Toplam enerji harcaması ve buna bağlı olarak da kalori gereksinmesi azalır.

45 Yaşlılık dönemi, tıpkı çocukluk dönemi gibi kendine has özellikleri olan bir dönemdir.
Yaşlı hasta tıbbi, sosyal, psikolojik ve etik öğeleri içeren, bütüncül ve multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir.

46 Yaşlılık döneminin sağlık sorunları günümüzde gittikçe artan bir halk sağlığı sorunudur.
Birinci Basamakta yaşlı sağlığı hizmetlerinin planlanması ve sunulması acil bir gereksinimdir. Amacımız; yaşlanma sürecinin doğal sonuçlarını saygıyla karşılayıp kabullenirken, yaşlıların yaşam kalitesini ve ömrünü uzatmak için AKTİF YAŞLANMA stratejilerinin oluşturulmasıdır.

47 Yaşlılık ta sevgi gibidir, saklanamaz.

48 Niceleri geldi, neler istediler
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler Ömer Hayyam.


"İZMİR SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ Narlıdere Sağlık Grup Başkanlığı-İZMİR" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları