Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

SON DÖNEM TÜRK DIŞ POLİTİKASI “EKSEN KAYMASI” TARTIŞMALARI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "SON DÖNEM TÜRK DIŞ POLİTİKASI “EKSEN KAYMASI” TARTIŞMALARI"— Sunum transkripti:

1 SON DÖNEM TÜRK DIŞ POLİTİKASI “EKSEN KAYMASI” TARTIŞMALARI
VE “EKSEN KAYMASI” TARTIŞMALARI

2 SON DÖNEM TÜRK DIŞ POLİTİKASI
Ahmet Davutoğlu’nun şahsında Türkiye’nin dış politika vizyonu Temel parametreler Son dönemlerde Türk Dış Politikasının hedefi Hedef; güçlü bir ekonomiye sahip olmak ve bölgede lider ülke konumuna ulaşmaktır. Son dönem Türk dış politikasında öne çıkan ilişkiler Komşularla ve Ortadoğu ülkeleri ile ilişkiler Kafkasya ve Orta Asya ülkeleri ile ilişkiler İsrail, ABD ve AB ile ilişkiler Eksen kayması tartışmaları Geçmişten günümüze Türk Dış Politikası’nın ekseni Türkiye’nin taahhütlerine ve anlaşmalara bağlılığı (NATO, AB, diğerleri)

3 AHMET DAVUTOĞLU’NUN ŞAHSINDA TÜRKİYE’NİN DIŞ
POLİTİKA VİZYONU

4 AHMET DAVUTOĞLU’NUN ŞAHSINDA TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKA VİZYONU
Temel parametreler Davutoğlu, Türkiye’nin dış ilişkiler stratejilerini belirlerken alışılmışın dışında kararlar almıştır. Türkiye; komşuları ve yakın bölgesindeki ülkeler ile daha sıkı işbirliği sürecine girmeyi hedeflemektedir. Bu sayede Ortadoğu bölgesinde lider konuma gelmeyi, AB müzakerelerinde elini daha fazla güçlendirmeyi hedeflemektedir. Bunun dış siyasetteki adı “Stratejik Derinlik”tir. Türkiye, Afro-Avrasya bölgesinin göbeğinde geniş bir ülkedir. Çok yönlü bölgesel sorunların içindedir. Bu yüzden sorunları bir bütün olarak görüp çözmek zorundadır. Herhangi bir ülke ile işbirliğine girip diğer ülkeleri dışlaması sorunları ötelemenin dışında hiçbir netice vermeyecektir. Türkiye’nin çeşitli bölgesel birliktelikler oluşturması bir çok bölgede aynı anda etkin olmasına imkan tanıyacaktır. Bu sayede dünyadaki etki alanını canlı tutabilmeyi başaracaktır.

5 AHMET DAVUTOĞLU’NUN ŞAHSINDA TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKA VİZYONU
Temel parametreler (devam) Davutoğlu dış politikasını belirlerken birçok yöntem geliştirmiştir. Bunlardan birincisi bütünleştirilmiş dış politika yaklaşımıdır. Türkiye’nin Ortadoğu sorunlarına veya diğer sorunlu bölgelere karışmamak gibi bir lüksü yoktur. Türkiye kendi içinde birçok etnik kimliği barındırmaktadır. Birçok etnik kimliğin bir arada yaşadığı, ihtilafların çözümsüz kaldığı bir coğrafyada yaşadığı için , birçok sorunu tek bir pencerede görüp, bütün sorunları birbirine bütünleşmiş tek bir dış siyaset anlayışı ile çözümlemesi gerekmektedir. Bütünleştirilmiş dış politika açılımı Ortadoğu bölgesinde barışın oluşturulması ve Kafkasya bölgesinde istikrarın yaratılması için gereklidir. Türkiye öncelikli dış sorunlarına önem verirken diğer ikincil sorunlarını da asla ihmal etmemelidir.

6 AHMET DAVUTOĞLU’NUN ŞAHSINDA TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKA VİZYONU
Temel parametreler (devam) Davutoğlu’nun sunduğu ikinci yöntem yapıcı politikalarla uyumlu diplomatik hamleler geliştirmektir. Bu bağlamda ılımlı demokratik Arap ülkeleri, İsrail, ABD ve AB ülkeleriyle ilişkilerde hassas dengelerin iyi ayarlanması gereklidir. Davutoğlu’nun sunduğu üçüncü yöntem Türkiye’nin uluslararası kriz dönemlerinde çıkarları doğrultusunda her yerde etkin olabilmesinin gerekliliğidir. Türkiye kendi çıkarları doğrultusunda Ortadoğu, Kafkasya ve AB ülkelerinde etkin olmalıdır. Bu stratejinin başarılı örneği Rus-Gürcü savaşında görülmüştür. Başbakan Erdoğan Rus-Gürcü savaşının sonrasında Rusya ve Gürcistan’ı ziyaret etmiştir. Bu bağlamda Türkiye Karadeniz’de NATO- Rusya krizini engellemiştir. İki taraf arasında güvenilir, uzlaşmacı bir rolü başarıyla üstlenmiştir.

7 AHMET DAVUTOĞLU’NUN ŞAHSINDA TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKA VİZYONU
Temel parametreler (devam) Ortadoğu bölgesinde gelişen İsrail’in Gazze saldırısı sonrası Erdoğan dört önemli Arap ülkesini ziyaret etmiştir. Ayrıca Davutoğlu diplomatik bir yapı oluşturup Şam ve Kahire arasında kriz zamanında arabuluculuk rolünü üstlenmiştir. Dördüncü yaklaşım ise her ülkeye eşit mesafe yaklaşımıdır. Türk diplomatları bölgesel sorunlarda titiz ve hassas davranmaktadır. Gerekli gördüğü zamanlarda cesaretle tepkisini koyabilmektedir. Bunun en güzel örneği İsrail’in Filistin’e haksız güç kullanımı yaptığı son Gazze saldırısı sonrası görülmektedir. Önemli bir müttefik olan İsrail son yaptığı insanlık dışı katliamlardan sonra Türkiye tarafından resmen cezalandırılmıştır.

8 AHMET DAVUTOĞLU’NUN ŞAHSINDA TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKA VİZYONU
Temel parametreler (devam) Beşinci yaklaşım ise uluslararası kararlar alınırken sivil toplum örgütlerinin, iş konseylerinin ve diğer örgütlerinde etkisinin artırılmasıdır. AKP iktidarı öncesi dönemlerde bir bölgesel sorunun çözümlenmesinde ya da dış siyaset ile ilgili bir karar alınırken bu tip örgütlere çok fazla danışılmamaktaydı.

9 TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ KOMŞULARIYLA VE ORTADOĞU ÜLKELERİYLE İLİŞKİLER

10 TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ
Komşularla ve Ortadoğu ülkeleriyle ilişkiler Türkiye, İran nükleer krizinde Brezilya ile birlikte arabuluculuk rolünü üstlenmiştir. Müzakereler neticesinde de, İran ile bir anlaşma yapılmıştır. (Tahran Bildirgesi) BM Güvenlik Konseyinde İran’a yaptırım oylamasında Türkiye imzaladığı anlaşmaya sahip çıkarak ret oyu vermiştir. Bu sayede İran ile ilişkilerde sorun yaşanmamıştır. ABD, 2003 operasyonundan beri istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Irak’tan 2011 yılında çekileceğini beyan etmiştir. Bu durumda oluşacak otorite boşluğundan Türkiye’nin etkilenmemesi için ABD’nin yanı sıra Irak hükümetiyle de görüşmeler yapılmaktadır. İran da, Irak’ta yaşayan ve çoğunluk olan Şii nüfusu kullanarak bölgedeki etkinliğini arttırmayı hedeflemektedir.

11 TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ
Komşularla ve Ortadoğu ülkeleriyle ilişkiler (devam) Tahran’ın Hizbullah ve Hamas’a desteği Ahmedinejad’a Arap toplumları arasında popülarite kazandırmıştır. Fakat İran etnik olarak Perstir ve dini olarak Şii mezhebindendir. Bu nedenle halkların büyük çoğunluğunun Arap ve Sünni Müslüman olduğu Ortadoğu bölgesinde, hükümetler nezdinde kendini lider olarak kabul ettirmesi zor görünmektedir. Ayrıca İran’ın zayıf ekonomisi bölgesel güç olmasını engellemektedir. Türkiye ise dünyanın 16. büyük ekonomisidir. Her ne kadar Arap olmasa da Sünni Müslüman'dır ve Arap ülkeleri ile tarihi ve kültürel bağlara sahiptir. Bu bağlamda İran’a alternatif olarak bölge liderliği rolünü oynayabilecek potansiyele sahiptir.

12 TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ
Komşularla ve Ortadoğu ülkeleriyle ilişkiler (devam) Suriye ile ilgili olarak, Türkiye, Suriye ile İsrail arasında dört yıl önce arabuluculuk rolünü üstlenmişti. Fakat İsrail ile yaşanan gerginlikten sonra İsrail Türkiye’nin arabuluculuğuna sıcak bakmamaktadır. Ayrıca Suriye ile ekonomik işbirliği anlaşmaları imzalanmıştır ve vize uygulamaları kaldırılmıştır. Aynı şekilde Lübnan ve Ürdün ile vize muafiyet anlaşmaları imzalanmıştır. Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesi için de protokoller imzalanmıştır. Fakat Türkiye; Dağlık-Karabağ sorununun çözülmesini ve Ermeni soykırım iddiaları için tarih komisyonun kurulmasını istediği için protokoller uygulanamamıştır.

13 TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ
Komşularla ve Ortadoğu ülkeleriyle ilişkiler (devam) Türkiye; Gazze işgali sonrası Davos’ta ve Gazze’ye yardım filosu olayında sert şekilde İsrail’in karşısında durmuş, bu nedenle İsrail ile ilişkiler gerilmiştir. Filistin’e insani yardım ve ablukanın kaldırılması konularındaki kararlılığı, Arap halkları nazarında Erdoğan’a karşı hayranlık kazandırmıştır. Ancak Arap ülkeleri yönetimlerinde aynı etki yarattığı şüphelidir. Türkiye; laiklik, demokrasi kavramlarıyla İslam dininin bir arada olduğu yönetim şekli ile Ortadoğu Arap ülkeleri için model olmaktadır.

14 TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ KAFKASYA VE ORTA ASYA İLE İLİŞKİLER

15 TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ
Kafkasya ve Orta Asya ile ilişkiler Kafkasya ve Orta Asya bölgesinde Rusya faktöründen dolayı Türkiye siyasi olarak çok fazla etkinlik gösterememektedir. Fakat ekonomik ilişkiler artırılmaya çalışılmaktadır. Azerbaycan ile ilişkiler, Ermenistan ile imzalanan protokollerden dolayı gerilmiştir. Fakat tarihi ve kültürel bağlar ve enerji alanındaki işbirliğinden dolayı gerginlik yumuşatılmıştır. Rusya ile büyük ölçekli ekonomik işbirliği anlaşmaları imzalanmıştır. Enerji alanında yeni yatırımlar yapılacaktır. İş adamlarına yönelik vize muafiyeti sağlanmıştır. Türkiye; enerji alanında AB ve Kafkasya bölgesi arasında köprü görevi görmektedir. Bu bağlamda enerji nakil hatları projeleri önemlidir.

16 TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ İSRAİL, ABD VE AB İLE İLİŞKİLER

17 TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ
İsrail, ABD ve AB ile ilişkiler Erdoğan Davos çıkışı sonrası Arap halkları nazarında sempati kazanmıştır. Ancak aynı etkiyi Arap hükümetleri nezdinde söylemek pek gerçekçi değildir. İsrail’in Gazze işgali, akabinde Türkiye’nin yardım gemisine yaptığı saldırıdan sonra Türkiye-İsrail ilişkileri kopma noktasına gelmiştir. Fakat Türkiye-İsrail ilişkilerinin tamamen koparılması zordur, zira geçmişten gelen yakın diplomatik ve askeri işbirliği süreci devam etmektedir.

18 TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ
İsrail, ABD ve AB ile ilişkiler (devam) Türkiye, İsrail’i ilk tanıyan “Müslüman” ülkedir (1949). İsrail silah sanayinin de önde gelen müşterilerindendir. Ayrıca geçmiş yıllarda Türkiye; İsrail ve Suriye arasında arabuluculuk rolünü de üstlenmişti Türkiye’nin Ortadoğu bölgesinde ve Müslüman Arap Dünyasında lider olma çabası, Ankara’nın Batı ve İsrail ile ilişkilerinde sorun yaşamasına neden olmaktadır.

19 TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ
İsrail, ABD ve AB ile ilişkiler (devam) AB ile ilişkilere gelindiğinde, Almanya ve Fransa’nın; Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini engelleme çabalarından dolayı AB-Türkiye müzakere süreci yavaşlamıştır. Ancak Türkiye AB tam üyelik hedefinden vazgeçmemiştir. AKP iktidarı başlangıçta çalışmalarını AB müzakere süreci üzerinde yoğunlaştırmasına rağmen, AB’nin Türkiye’nin tam üyeliğine isteksiz davranması neticesinde alternatif arayışlara yönelmiştir. Bu bağlamda ABD; AB’nin Türkiye’yi dışladığını iddia etmekte ve Türkiye’nin bu yüzden Batı’dan uzaklaştığını ifade etmektedir.

20 TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ
İsrail, ABD ve AB ile ilişkiler (devam) Doğu ile gelişen ilişkilere bakılarak Türkiye’nin Avrupa ve ABD’den uzaklaştığını söylemek gerçekçi olmayacaktır; zira farklı ülkeler ile gelişen ilişkiler Türkiye’nin çıkarları açısından önemlidir. Ayrıca Türkiye halen NATO’nun etkili bir üyesidir ve AB üyeliği için müzakerelere devam etmektedir. Öte yandan Türkiye, Ortadoğu barış sürecinin gerçekleşmesi için ABD’ye yardım etmiştir. Fakat süreç İsrail ile Türkiye arasındaki gerginlikten dolayı kesilmiştir. Türkiye; 5+1 grubuyla İran arasında nükleer enerji konusunda da etkin arabuluculuk rolü izlemiştir.

21 TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ
İsrail, ABD ve AB ile ilişkiler (devam) Brezilya ile birlikte sürdürdüğü arabuluculuk sonucunda İran’ı uranyum takası konusunda ikna etmiştir. Fakat ABD’nin itirazları nedeniyle anlaşma yürürlüğe konmamıştır. Oysa Türkiye, İran’ın nükleer silah sahibi olmasından, ABD ve NATO’ya göre daha tedirgindir çünkü İran ile sınır komşusudur. BM Güvenlik Konseyinde, Türkiye’nin İran’a yönelik yaptırımlara ret oyu vermesi sonucu gerilen Türkiye- ABD ilişkileri yeniden güven ortamına oturtulmaya çalışılmaktadır. İran ve Ortadoğu’nun geleceği için ABD’nin Türkiye ile derin ve istikrarlı bir ilişkisi olması gerekir. Bu konuda Obama ve Erdoğan’a sorumluluk düşmektedir.

22 TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ
İsrail, ABD ve AB ile ilişkiler (devam) ABD yönetimine düşen diğer bir sorumluluk da, Türk ve İsrail liderlerini bir araya getirerek ilişkilerin toparlanmasına katkıda bulunmaktır. Ayrıca deneyimler Türk-Amerikan ilişkilerinin zaman zaman sorun yaşamakla birlikte, iki ülkenin birbirlerinin dış politikası ve güvenlik politikaları açısından taşıdığı önem nedeniyle kısa zamanda düzeldiğini göstermektedir. Nitekim bölgeye yönelik ortak çıkarların fazlalığı ABD-Türkiye ilişkilerinin eski istikrarına kavuşmasını kolaylaştıracaktır. Bu ortak çıkarlar; Merkezi bir yönetim altında toplanmış barış içinde bir Irak yaratılması. Militan olmayan ve nükleer gücü olmayan İran. Arap-İsrail uyuşmazlığının sona ermesi.

23 TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ
İsrail, ABD ve AB ile ilişkiler (devam) Radikal grupların gelişme ve yayılmasının sona ermesi İsrail ile ilişkilerin düzeltilmesi Ortadoğu’da geniş kapsamlı istikrar sağlanması için İsrail-Filistin Savaşının bitirilmesidir.

24 EKSEN KAYMASI TARTIŞMALARI

25 EKSEN KAYMASI TARTIŞMALARI
Geçmişten günümüze Türk Dış Politikasının ekseni Türk dış politikası eksen tartışmaları yapılırken, son 200 yılda Cumhuriyet öncesinde ve Cumhuriyet döneminde dış politikanın nasıl bir eksene oturduğunun saptanması ve tartışmaların bu şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Tanzimat Fermanından itibaren batılı değerler benimsenmeye başlamıştır. Dış politikada da Osmanlı Devleti, 1. Dünya savaşı başladıktan sonra dahi büyük devletler arasında denge politikası izlemiştir. Türk dış politikasında denge politikaları Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir. 2. Dünya savaşı sonrası dönemde Türkiye Batı ile ilişkilerini yoğunlaştırmış, pek çok Batılı kuruma üye olmuştur. NATO, Batı Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi üyelikleri ve devam eden AB süreci bunun örneğidir. Fakat Türkiye bu dönemde dahi sırtını doğuya çevirmemiştir.

26 EKSEN KAYMASI TARTIŞMALARI
Geçmişten günümüze Türk dış politikasının ekseni (devam) Günümüzde de Türkiye aynı eksen üzerinde ısrarla ilerlemektedir. Bazı AB üyesi devletlerin dışlamalarına rağmen AB müzakerelerine devam etmektedir. Tahran ile gelişen ilişkilerin temelinde de İran’ın mevcut yönetim şekline duyulan sempati değil, nükleerden arındırılmış bir Ortadoğu isteği vardır.

27 EKSEN KAYMASI TARTIŞMALARI
Türkiye’nin taahhütlerine ve anlaşmalara bağlılığı (NATO, AB, diğerleri) Dış politikada eksen kayması yorumları, Batı’nın bugüne kadar göz ardı ettiği Türkiye’nin gücünü keşfetmesinden doğan endişelerin sonucudur. Soğuk Savaş döneminde Batı; Türkiye’nin İran, Ortadoğu, Arap dünyası ve Orta Asya bölgelerini kapsayan coğrafyada bölgelerle ilişki kurmasını istememiştir. Dönemin getirdiği konjonktüre uygun olarak davranmaya çalışan ve NATO müttefikliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini ön planda tutan Türkiye, doğusundaki ve güneyindeki çıkarlarını ihmal etmiştir. Şimdi ise değişen konjonktüre uygun olarak Türkiye’nin dış politika vizyonu da değişmiştir. Artık Türkiye bölgesinde sadece ABD çıkarlarına hizmet eden bir ülke olmak istememektedir. Kendi çıkarlarını daha ön planda tutmak istemektedir. Bu bağlamda Türkiye’nin tüm bölgelerde özellikle Ortadoğu bölgesinde önemli çıkarları vardır. Türkiye’nin İran ile yakın ilişkiler kurması da küresel güçlerden bağımsızlığını ifade etmesinin bir yolu olarak değerlendirilebilir.

28 EKSEN KAYMASI TARTIŞMALARI
Türkiye’nin taahhütlere ve anlaşmalara bağlılığı (NATO,AB,diğerleri) Önceleri Türkiye’nin iç ve dış açılımlarını ABD projeleri olarak değerlendiren çevreler, bugün Türkiye’nin eksen değiştirdiğini, Batı’dan koptuğunu, doğulaştığını iddia etmektedirler. Türkiye’nin batı ekseninden koptuğu iddia ediliyorsa sorulması gereken şunlardır: Türkiye NATO’dan ayrıldı mı? Türkiye Avrupa Konseyi’nden çıktı mı? AB müzakerelerini kesti mi? AGİT’ten ayrıldı mı? ABD ile bütün ilişkilerini kopardı mı? Medeniyetler İttifakı’ndan ayrıldı mı? Demokrasi, insan hakları, temel hak ve özgürlükler, hukuk devleti, laiklik ilkelerinden vazgeçti mi? Bunlar eğer gerçekleştiyse evet Türkiye’nin ekseni tam olarak batıdan koptu diyebiliriz…

29 KAYNAKÇA Kibaroğlu, Mustafa and Kibaroğlu, Ayşegül (2009), “Global Security Watch: Turkey, A Reference Handbook”, Westport, Connecticut. London: Praeger Security International. Fuller, E. Graham (2009), “Yeni Türkiye Cumhuriyeti: Yükselen Bölgesel Aktör”, Çev: Doç. Mustafa Acar, İstanbul: Timaş Yayınları. Bülent Aras, “Davutoğlu Era in Turkish Foreign Policy”, Insight Turkey, Vol.11 No.3 (2009) pp Lesser, Ian O. (2007), “Beyond Suspicion. Rethinking US-Turkish Relations”, Washington: Woodrow Wilson International Center for Scholars. Senem Aydın Düzgit & Nathalie Tocci, ‘Transforming Turkish Foreign Policy: The Quest for Regional Leadership and Europeanisation’, CEPS Commentary, 12 November 2009 at (accessed 14 November 2009). SETA Policy Brief, (December 2009) Çandar Cengiz, “Turkey’s “Soft Power Strategy”: a New Vision for a Multi-Polar World”, Brief No: 38 at (accessed 08 December 2009) Gordon, H. Philip ve Taşpınar, Ömer (2009), “Türkiye’yi Kazanmak: Türkiye Batı için Neden Vazgeçilmez”, Çev: Metin Okur, İstanbul: Timaş Yayınları.

30 Şamiloğlu, Famil, “Türk Dış Politikasında eksen kayması varmı”, Usak, 21.01.2010,
Çopur, Hakan, “Türk Dış Politikasının ekseni kayıyormu”, Ekopolitik, Nisan 2010 Ayhan, Veysel, “Eksen kayması tartışması ve Türkiye, Ortadoğu ilişkileri”, Eralp, Yalım, “Eksen kayması”, Gürer, Cüneyt, “Dış politikada eksen kayması, eksen genişlemesi ve yeni bir eksenin oluşumu”,

31 Bolat, Aydın, “Eksen kayması değil yeni Türkiye vizyonu”, 29.12.2009


"SON DÖNEM TÜRK DIŞ POLİTİKASI “EKSEN KAYMASI” TARTIŞMALARI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları