Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

DEVLET RADYOSU DÖNEMİ ( )

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "DEVLET RADYOSU DÖNEMİ ( )"— Sunum transkripti:

1 DEVLET RADYOSU DÖNEMİ (1960-1964)
PROF. DR. SERDAR ÖZTÜRK

2 27 Mayıs’ı gerçekleştirenler DP’nin suç aygıtından birisi olarak radyoyu gördüler. Bu nedenle 1961 Anayasası’nda radyoyu tüzel kişilik olarak düzenlediler. Radyo, Devrim’den sonra devletin resmi yayın organı olarak belirlendi. Hükümetler, başka zümre veya şahıslar radyoyu istismar edemezdi. İncelenen dönemdeki en önemli gelişmelerden birisi radyo örgütünün ilk kez Haber Aktüalite Servisi’ne kavuşmasıdır.

3 Bu dönemde il radyoları kuruldu
Bu dönemde il radyoları kuruldu. Bu radyoların amacı, yurttaki dinleyicileri dış radyoları dinleme zorunluluğundan kurtarmak, yabancı radyoların zarar ve etkilerinden korumak olarak belirlenmiştir. Ayrıca yurt kalkınmasına yardımcı olmak ve eğlence aracı olmak da il radyolarının amaçları arasında belirlenmiştir. 27 Mayıs sonrasında söz ve müzik programlarında köklü değişiklikler olmamıştır. Radyo yayınları yine çoğunlukla dışarıya ısmarlanmıştır. Buna karşın dil, anlatım, sunuş gibi açılardan bazı değişiklikler geçirmiş, radyo daha özgür hale getirilmiştir.

4 Bu dönemde en önemli gelişme kültür ve sanat yayınlarında görülmüştür
Bu dönemde en önemli gelişme kültür ve sanat yayınlarında görülmüştür. Manevi yayınlar azalmıştır. Yine radyonun dinleyicisi ile ilişkisi gözlenmiştir. Müzik yayınlarında dinleyici isteklerine daha fazla yer verilmiştir. Dinleyicinin sorunlarına ve önerilerine dayalı programlar yapıldı. En önemli gelişme reklam yayınlarında oldu. Reklam yayınları artmış, bu da Yön gibi bazı sol dergilerde eleştiri konusu olmuştur. Türkiye’de Amerikan tipi reklamcılığın radyoya hakim olduğu yazılmıştır. Yine radyonun dinleyici eğilimlerini saptamak, programlar konusunda dinleyicilerin tepkisini belirlemek amacıyla herhangi bir girişimi olmamıştır. Bununla birlikte önceki dönemlerden farklı olarak dinleyiciler, kimi programlara yönelik tepkilerini mektupla ya da stüdyoya gelerek daha fazla dile getirmiştir.

5 Bu dönem, ikinci bir geçiş dönemidir
Bu dönem, ikinci bir geçiş dönemidir. Radyo, özerk bir kamu tüzel kişiliği hüviyetine kavuşturulmuştur. Bu dönemdeki radyo yayınlarının bir başka özelliği “anti-komünist” içerikli yayınların artış göstermesidir. Bu programların üç özelliği vardır. İçerik yüzünden duygusal öğeler fazladır. İkinci olarak biçim yönünden oldukça başarılı programlardır. Üçüncü nokta ise programların yabancı kaynaklardan sağlanan verilerle desteklendiğidir. Bu dönemde Türk radyoculuğuyla ilgili bir başka kavram “muzır radyo yayınlarıyla mücadele”dir. İl radyolarının kuruluş nedenleri arasında bu gerekçe sayılmıştır. 40’a yakın istasyonun muzır yayın yaptığı belirtilmiştir.

6 Sonuç olarak 1961 Anayasası’nın radyo ve televizyon konusundaki ileri hükümleri ve bu doğrultuda yeni bir kurum oluşturulması çabaları nedeniyle dönemini geçiş dönemi olarak nitelemek mümkündür. Bu dönemde radyoya karşı basının ilgisi artmıştır. Gazetelerde artık radyo yayınlarıyla ilgili her türlü eleştiri ve yazılar çıkmaya başlamıştır. TRT yasası tasarısı 24 Aralık 1963’de kabul edilmiştir. 359 Sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Kanunu, 1 Mayıs 1964’te yürürlüğe girmiştir.

7 TRT DÖNEMİ TRT döneminde radyonun gelişimini özerklik dönemi ( ) ve tarafsızlık dönemi (1971 sonrası dönem) olmak üzere iki safhada inceleyebiliriz. Özerklik Dönemi ( ): Radyo, 1964 sonrasında niteliksel ve niceliksel açılardan atılımlar yaptı. Radyodaki özerklik programların da çeşitlenmesine ve daha sosyal problemlerin radyoda işlenmesinde etkili oldu. Bu ise siyasal partilerden radyoya yönelik eleştirilerin gelmesine yol açtı. TRT’nin idari ve mali özerkliği TRT tarihinde siyasileri hep rahatsız etmiştir. Buna karşın TRT içinde çalışanların bir bölümü siyasilere karşı mücadele edebilmiş, özerkliği savunmuşlardır. Hatta özerk dönemde TRT çalışanları iki sendika kurmuşlardır.

8 Özerklik Dönemi Bu dönemde özerklik konusunda yorum ve anlayış farkları belirlemeye başladı. “Cinsel Eğitim” konulu bir programa eleştiriler geldi. Eleştiriler bir gazetenin kampanyası ile yoğunlaşınca denetim konusu gündeme geldi yılında TRT kendi içinde denetim yapmaya başladı. 1964 tarihli 359 sayılı yasaya göre TRT yönetim kurulunda üniversite temsilcilerinin ağırlığı vardır. Hükümet temsilcilerinin sayısı ikidir. Kurul, eğitim ve uzmanlık temel alınarak oluşturulmuştur. TRT genel müdürü için yönetim kurulu sadece tek aday önerdiğinden, müdürün 1964 tarihli ataması da TRT’nin istekleri doğrultusunda olmaktaydı.

9 Özerklik Dönemi Sonrası
Özerklik Dönemi Sonrası Radyo Yayıncılığı: 1971’deki askeri muhtıradan sonra TRT’nin özerkliği kaldırıldı. 359 sayılı TRT Yasası 1972’deki 1568 sayılı yasa ile değişikliklere uğratıldı. Böyle bir değişikliğin nedeni, TRT’nin toplum üzerinde giderek artan etkisi, TRT’nin özerk olması nedeniyle siyasilerin TRT yayınlarına tahammülsüzlükleri sayılabilir. Yeni yasayla yapılan en önemli değişiklik, TRT’nin özerk olmaktan çıkarılmasıydı. TRT’nin sadece “tarafsız” olduğu belirtilecekti. Özerklik olmadan tarafsızlığın olacağı kuşkuludur. Nitekim de sonraki yılların da gösterdiği gelişmeler bu yönde oldu.

10 Bir tek, arasında 500 gün TRT Genel Müdürü olan İsmail Cem İpekçi döneminde özerklik bir ölçüde sağlanmıştır. Bunda genel müdürü atayan partinin ve İsmail Cem’in özerklik konusundaki anlayışının uyuşması, İsmail Cem’in bu ortamda daha rahat çalışması etkili olabilir. Yanı sıra İsmail Cem’in özerk kişiliği ve kendi öznelik payını eklemek gerekir. İsmail Cem, 359 sayılı yasaya ters düşecek tarzda TRT’de yeniliklere girişti. Radyoda sosyal içerikli programlar yayınlandı bu dönemde. Bu dönemin bir başka özelliği Ankara çapında yapılan dinleyici araştırmasının 1977’de yayınlanmasıdır. Çalışma, dinleyicileri tanımaya yöneliktir. Ancak çalışma sınırlı olduğundan dinleyicilerin özellikleri saptanamamıştır. Radyocular kafalarındaki soyut dinleyici gruplarına yayın yapmaya devam etmişlerdir.

11 1980 Sonrası Radyo Yayıncılığı: 1980 askeri darbesinden sonra 1982’de bir anayasa oluşturuldu. Bu anayasanın 133. maddesi devletin yayın tekeline devam etmesini ve yayınların tarafsızlık ilkesine göre yapılmasını öngörüyordu. 1 Ocak 1984 tarihinde 2954 sayılı Türkiye Radyo Televizyon Yasası çıkarıldı. Yasayla Türkiye’deki tüm radyo ve televizyon yayınları ile diğer tüm elektronik yayınların gözetim, denetim ve değerlendirmesini yapacak Radyo Televizyon Yüksek Kurulu oluşturuldu. 1980’lerde radyoda kültür yayınlarında daha gelenekçi tutum belirmiştir. Milli kavramı, daha çok ideolojik boyutu içinde değerlendirilmiş, evrensel kültür ve değerlerden ziyade içe yönelinmiştir.

12 Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de program formatları 1980’lerin neoliberal dalgasından etkilenmiş, eğlence, havadan sudan söyleşi ve popüler müzik ağırlıklı programlar radyoya egemen olmuştur. Bu dönüşümü konuşma programlarından örneklemek mümkündür. Daha önceleri eğitim, kültür içerikli konuşma programları 80’lerden sonra talk-show türü programlara dönüşmüştür. Örneğin Cem Ceminay gibi talk-showcular her telden müzik ve mizahla renklendirilen havadan sudan konuşmalar yapmaktadırlar.

13 1980’lerin sonlarına gelindiğinde ise Türkiye’de ilk kamusal özel radyo başvurusu yapıldı. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan başvuru sonuçsuz kalmış, Belediye’nin istasyon kurmasına izin verilmemiştir. İstanbul Bakırköy Belediyesi ise yürürlükteki yasa ve yönetmelikler içinde tarihinde deneme yayınlarına başlayacağını açıklamıştır. RTYK, BBR’nin yayın yapmasını önlemek için İstanbul Valililiği’ne başvurmuştur.

14 Radyo, dernek, belediye, üniversite gibi kurum ve kuruluşların tecimsel amacı dışında halkı bilgilendirmek, eğitmek, kültürlerini geliştirmek için en ucuz ve en ideal bir anlatım aracıdır. Radyo, ayrıca kamusal hizmetlerin daha etkin ve yararlı olması amacıyla halkla daha demokratik, etkileşimli iletişim kurabilme olanağını sağlayabilmesi açısından önemli bir iletişim aracıdır. Dinleyiciler radyo programlarına katılarak kamusal tartışmaya katılabilir. Kamusal yerel radyoların şu yararları vardır:

15 Halkı yerel kamusal konularda bilgilendirmek
Çevresiyle iletişimini kolaylaştırmak Sorunlar için tartışma ortamı oluşturmak Özel televizyonlar çok pahalı alt yapı gerektirir. Radyo kurmak ve işletmek ise daha az masraflıdır. Bu nedenle Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de radyoculuk daha yaygındır.

16 Günümüzde Günümüzde Türkiye’de radyo FM teknolojisinin de yaygın hale gelmesiyle, radyonun başlıca işlevi müzik yayını yapmak oldu. Oyun, sanat, derleme, tartışma görece geri plandadır. Ancak özel radyolar içerisinde sayıları az da olsa bazı radyo kanalları bu tipte bir yayıncılık yapmaktadır. Günümüz radyoculuğunda egemen bir başka eğilim de Amerikan tecimsel anlayışının hakim olmasıdır. Bu anlayış, izleyiciyi reklamcılara pazarlamaktır. Reklam, araç değil amaç haline gelmiştir.

17 Radyo yayınlarını günümüzde bilgisayarlar yönetmektedir
Radyo yayınlarını günümüzde bilgisayarlar yönetmektedir. Radyo programları bilgisayarın belleğine önceden kaydedilmektedir. Bilgisayarlar ise radyo yayınlarındaki özgünlüğü ve içtenliği öldürmektedir. Konuşma ve sunum biçimleri tek tiptir, aynı reklam spotları kullanılmaktadır. Hemen her radyo istasyonunda aynı müzikler çalınmaktadır. Aralarda verilen haberler kısa, kuru ve doyurucu olmaktan uzaktır.

18 Türkiye’de özel yayıncılığın radyo boyutu açısından bir başka konu, tıpkı ABD’de 1940’larda olduğu gibi yavaş yavaş radyo yayın ağlarının doğmasıdır. Belirli gazete ve televizyon patronları radyoya da el atmıştır. Kendi radyo istasyonlarını kurmuşlardır. Reklam pastasını alternatif radyolara kurdukları karşı kurdukları radyo istasyonlarıyla kapatmışlardır. Ayrıca radyodaki çok sesliğin kaybolmasına etki etmektedir bu istasyonlar. Yayın içeriklerinde radyonun sahibi olan şirketlerin etkisi olmaktadır. Türkiye’de TRT radyoları dışında özel radyo sınıflamasını dört başlıkta inceleyebiliriz.

19 - Gazete ve televizyonların kurduğu özel radyolar: Aydın Doğan Grubu (Radyo D, Kral FM, Süper FM), İhlas Grubu (TGRT FM) gibi. - Cemaat Radyoları: Fethullah Gülen (Dünya FM), Esat Coşan (Akra FM) gibi. - Siyasal radyolar: Bazı partileri desteklemektedir. Bazılarının asıl amacı siyasal görüşleri yaymaktır. Bazıları ideolojiktir.


"DEVLET RADYOSU DÖNEMİ ( )" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları