Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

AL-İ İMRAN SURESİ 67 – 100 AYET TEFSİRLERİ. Ruhu’l-Beyan Tefsiri 64. Ayet Rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) efendimiz, Kayser’e şunları.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "AL-İ İMRAN SURESİ 67 – 100 AYET TEFSİRLERİ. Ruhu’l-Beyan Tefsiri 64. Ayet Rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) efendimiz, Kayser’e şunları."— Sunum transkripti:

1 AL-İ İMRAN SURESİ 67 – 100 AYET TEFSİRLERİ

2 Ruhu’l-Beyan Tefsiri 64. Ayet Rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) efendimiz, Kayser’e şunları yazmıştır: “Allah’ın elçisi Muhammed’den (s.a.v.), Rum büyüğü Herakliyüs’e. Hidayete tabi olanlara selam olsun. Seni İslam’a çağırıyorum. Müslüman ol ki, Allah sana iki kat mükafat versin. Eğer yüz çevirirsen, Erisliler’in günahı sanadır. De ki: Ey kitaplılar! Sizinle bizim aramızda eşit olan bir kelimeye gelin. Yalnız Allah’a kulluk edelim, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım, Allah’ı bırakıp da birbirimizi Rabb’ler edinmeyelim... Şahit olun, biz müslümanlarız. (Buhari, Sahih) Rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) efendimiz, Kayser’e şunları yazmıştır: “Allah’ın elçisi Muhammed’den (s.a.v.), Rum büyüğü Herakliyüs’e. Hidayete tabi olanlara selam olsun. Seni İslam’a çağırıyorum. Müslüman ol ki, Allah sana iki kat mükafat versin. Eğer yüz çevirirsen, Erisliler’in günahı sanadır. De ki: Ey kitaplılar! Sizinle bizim aramızda eşit olan bir kelimeye gelin. Yalnız Allah’a kulluk edelim, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım, Allah’ı bırakıp da birbirimizi Rabb’ler edinmeyelim... Şahit olun, biz müslümanlarız. (Buhari, Sahih)

3 el-Esas fi’t-Tefsir 64. Ayet 1 el-Esas fi’t-Tefsir 64. Ayet 1 Şehid Seyyid Kutup, Fi Zilali’l-Kur’an da şunları söylemektedir: “ Gerçek şu ki, insanlar yeryüzü kaynaklı bütün düzenler Allah’ı bırakıp birbirlerini Rab edinirler... Bu durum ilkel topluluklarda bu şekilde olduğu gibi en ileri seviyedeki demokrasi- lerde de bu şekildedir... Rububiyetin en başta gelen özelliği, insanların ona ibadet etme mükellefiyetidir. Düzenleri, yöntem- leri, hukuku, kanunları, değer ve ölçüleri koyma hakkıdır. Şehid Seyyid Kutup, Fi Zilali’l-Kur’an da şunları söylemektedir: “ Gerçek şu ki, insanlar yeryüzü kaynaklı bütün düzenler Allah’ı bırakıp birbirlerini Rab edinirler... Bu durum ilkel topluluklarda bu şekilde olduğu gibi en ileri seviyedeki demokrasi- lerde de bu şekildedir... Rububiyetin en başta gelen özelliği, insanların ona ibadet etme mükellefiyetidir. Düzenleri, yöntem- leri, hukuku, kanunları, değer ve ölçüleri koyma hakkıdır.

4 el-Esas fi’t-Tefsir 64. Ayet 2 Yeryüzü kaynaklı bütün düzenlerde, bir grup insan, herhangi bir şekilde bu hakka sahip olduğunu iddia etmekte ve herhangi birşekilde bu konudaki yetki, bir grup azınlığın elinde bulunmaktadır. İşte başkalarının koymuş olduğu hukuki düzene, değer ve ölçülere boyun eğdiren bu grup, insanların Allah’ı bırakıp da Rab edinmiş oldukları yeryüzü Rablarıdır. Yeryüzü kaynaklı bütün düzenlerde, bir grup insan, herhangi bir şekilde bu hakka sahip olduğunu iddia etmekte ve herhangi birşekilde bu konudaki yetki, bir grup azınlığın elinde bulunmaktadır. İşte başkalarının koymuş olduğu hukuki düzene, değer ve ölçülere boyun eğdiren bu grup, insanların Allah’ı bırakıp da Rab edinmiş oldukları yeryüzü Rablarıdır.

5 el-Esas fi’t-Tefsir 64. Ayet 3 İnsanlar da bunların,uluhiyyet ve rububiyyetin özelliklerine sahip olmak iddiasında bulunmalarına müsamaha etmektedirler. Böylelikle de onlar Allah’ı bırakıp bu yalancı Rablere tapmış oluyorlar. İsterse onlara secde ve rüku etmesinler, değişen bir şey olmaz. Zira ubudiyyet, ancak kendisiyle Allah’a yönelinmesi icabeden ibadet türlerinin tümü demektir. İnsanlar da bunların,uluhiyyet ve rububiyyetin özelliklerine sahip olmak iddiasında bulunmalarına müsamaha etmektedirler. Böylelikle de onlar Allah’ı bırakıp bu yalancı Rablere tapmış oluyorlar. İsterse onlara secde ve rüku etmesinler, değişen bir şey olmaz. Zira ubudiyyet, ancak kendisiyle Allah’a yönelinmesi icabeden ibadet türlerinin tümü demektir.

6 el-Esas fi’t-Tefsir 64. Ayet 4 “Yalnızca İslam düzeninde insan (sahte Rablara esir olmak gibi bir) boyunduruktan kendisini kurtarabilmekte ve hürriyetine kavuşabilmektedir. Çünkü insan bu düzende düşünceleri, kurumları, yöntemleri hukuku, kanunları, değer ve ölçüleri sadece Allah’tan alır. Bu konuda diğer insanların konumu ne ise onunkide odur. O da bütün insanlar ile bu konuda eşittir. Hepsi aynı zemin üzerinde durur ve hepsi bir tek efendiye bakar; biri ötekini, Allah’ı bırakıp Rab edinmez. “Yalnızca İslam düzeninde insan (sahte Rablara esir olmak gibi bir) boyunduruktan kendisini kurtarabilmekte ve hürriyetine kavuşabilmektedir. Çünkü insan bu düzende düşünceleri, kurumları, yöntemleri hukuku, kanunları, değer ve ölçüleri sadece Allah’tan alır. Bu konuda diğer insanların konumu ne ise onunkide odur. O da bütün insanlar ile bu konuda eşittir. Hepsi aynı zemin üzerinde durur ve hepsi bir tek efendiye bakar; biri ötekini, Allah’ı bırakıp Rab edinmez.

7 “İşte bu manasıyla İslam, Allah’ın katında geçerli olan dindir. Bütün Rasüllerin Allah tan getirdikleri din de budur... Yüce Allah bütün Rasülleri insanları kullara ibadetten kurtarıp Allah’a ibadete ulaştırmak için bu din ile göndermiştir. Kulların zulmünden Allah’ın adaletine kavuşturmak için gönder miştir. Her kim bundan yüz çevirecek olursa o, müslüman değildir. Bu konuda te’vilciler istedikleri te’vili yapsınlar, saptırıcılar istedikleri şekilde saptırsınlar gerçek şu ki: “Allah katında geçerli din İSLAM’dır...” “İşte bu manasıyla İslam, Allah’ın katında geçerli olan dindir. Bütün Rasüllerin Allah tan getirdikleri din de budur... Yüce Allah bütün Rasülleri insanları kullara ibadetten kurtarıp Allah’a ibadete ulaştırmak için bu din ile göndermiştir. Kulların zulmünden Allah’ın adaletine kavuşturmak için gönder miştir. Her kim bundan yüz çevirecek olursa o, müslüman değildir. Bu konuda te’vilciler istedikleri te’vili yapsınlar, saptırıcılar istedikleri şekilde saptırsınlar gerçek şu ki: “Allah katında geçerli din İSLAM’dır...” el-Esas fi’t-Tefsir 64. Ayet 5

8 Ruhu’l-Furkan Tefsiri 69. Ayet Ebu Hureyre (r.a.) ’dan rivayete göre, Ebu Hureyre (r.a.) ’dan rivayete göre, Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İnsanlar gümüş ve aktın madenleri gibi- “İnsanlar gümüş ve aktın madenleri gibi- dirler, cahiliyet zamanında en hayırlı olanları dirler, cahiliyet zamanında en hayırlı olanları islamı anladıklarında en hayırlılarıdır. Ruhlar islamı anladıklarında en hayırlılarıdır. Ruhlar toplu ordulardır. Onlardan (ezelde) tanışanlar toplu ordulardır. Onlardan (ezelde) tanışanlar (dünyada) birbiriyle anlaşır, onlardan (ezelde) (dünyada) birbiriyle anlaşır, onlardan (ezelde) tanışmayanlar ise, (dünyada) birbirine ülfet tanışmayanlar ise, (dünyada) birbirine ülfet edemez (yaklaşamaz) lar.” (Ahmed İbni Hanbel:2/539) edemez (yaklaşamaz) lar.” (Ahmed İbni Hanbel:2/539)

9 Ruhu’l-Furkan Tefsiri 74. Ayet Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: - “Üç şey vardır ki, onlar bütün günahların - “Üç şey vardır ki, onlar bütün günahların temelidir, onlardan sakının. temelidir, onlardan sakının. 1.) Kibirden sakının zira iblisi Adem (a.s.)’a 1.) Kibirden sakının zira iblisi Adem (a.s.)’a secde etmemeye kibri sevketmiştir. secde etmemeye kibri sevketmiştir. 2.) Hırstan sakının zira Adem (a.s.)’ın o 2.) Hırstan sakının zira Adem (a.s.)’ın o ağaçtan yemesine hırsı sebeb olmuştur. ağaçtan yemesine hırsı sebeb olmuştur. 3.) Kıskançlıktan kaçının zira Adem (a.s.) ın iki oğlundan biri diğerini kıskançlık 3.) Kıskançlıktan kaçının zira Adem (a.s.) ın iki oğlundan biri diğerini kıskançlık sebebiyle öldürmüştür.” sebebiyle öldürmüştür.”

10 el-Esas fi’t-Tefsir 75. Ayet İbn Ebi Hatim, Said b. Cübeyr’den şöyle dediğini rivayet etmektedir: Kitab ehli “Ümmiler hakkında bizim aleyhimize yol yoktur” demeye başlayınca Allah’ın Peygamberi (s.a.) şöyle buyurdu: “Allah’ın düşmanları yalan söylüyorlar. Cahiliye döneminde bulunup da benim şu iki ayaklarımın altına almadığım hiç bir şey yoktur. Emanet bunlardan müstesnadır. O iyi olana da mutlaka eda edilecek verilecektir.” İbn Ebi Hatim, Said b. Cübeyr’den şöyle dediğini rivayet etmektedir: Kitab ehli “Ümmiler hakkında bizim aleyhimize yol yoktur” demeye başlayınca Allah’ın Peygamberi (s.a.) şöyle buyurdu: “Allah’ın düşmanları yalan söylüyorlar. Cahiliye döneminde bulunup da benim şu iki ayaklarımın altına almadığım hiç bir şey yoktur. Emanet bunlardan müstesnadır. O iyi olana da mutlaka eda edilecek verilecektir.”

11 Ruhu’l-Furkan Tefsiri 75. Ayet Kazi ve Nesefi tefsirlerinde zikredildiğine göre, ehli kitaptan emanet ehli olanlar hristiyanlardır, ehli hıyanetten murat ise yahudilerdir. Zira hristiyanlar ekseri emanete riayet ederler, Yahudilerse, kendi dinlerinde olmayan kimseyi öldürmeyi helal saydıkları gibi malını almayı da mubah sayarlar ve hangi sebeple olursa olsun başkasının malını yemeye çalışırlar ve ümmilerde bizim üzerimize bir yol yoktur, yani Ehli Kitap olmayan Arapların malını almakta bizim üzerimize bir günah yoktur derlerdi. Kazi ve Nesefi tefsirlerinde zikredildiğine göre, ehli kitaptan emanet ehli olanlar hristiyanlardır, ehli hıyanetten murat ise yahudilerdir. Zira hristiyanlar ekseri emanete riayet ederler, Yahudilerse, kendi dinlerinde olmayan kimseyi öldürmeyi helal saydıkları gibi malını almayı da mubah sayarlar ve hangi sebeple olursa olsun başkasının malını yemeye çalışırlar ve ümmilerde bizim üzerimize bir yol yoktur, yani Ehli Kitap olmayan Arapların malını almakta bizim üzerimize bir günah yoktur derlerdi.

12 Ruhu’l-Furkan Tefsiri 77. Ayet 1/2 Ruhu’l-Furkan Tefsiri 77. Ayet 1/2 Abdullah İbn-i Ebi Evfa (r.a.) ‘dan rivayet edildiğine göre: “Bir kimse çarşıda bir mal satışa çıkardı. Satıcı, Müslümanlardan alıcı olan bir kimseyi kandırmak için, bu mala karşılık (alıcı tarafından) kendisine verilmeyen para (başka alıcı tarafından) kendisine verildiğine dair yemin etti. Abdullah İbn-i Ebi Evfa (r.a.) ‘dan rivayet edildiğine göre: “Bir kimse çarşıda bir mal satışa çıkardı. Satıcı, Müslümanlardan alıcı olan bir kimseyi kandırmak için, bu mala karşılık (alıcı tarafından) kendisine verilmeyen para (başka alıcı tarafından) kendisine verildiğine dair yemin etti.

13 Ruhu’l-Furkan Tefsiri 77. Ayet 2/2 Ruhu’l-Furkan Tefsiri 77. Ayet 2/2 Akabinde şu ayet indi: “ Hakikat Allah’a olan ahidlerine ve yeminlerine bedel az bir bahayı satın alanlar, işte onlar; onlar için ahirette hiçbir nasib yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz, onlara bakmaz, onları temize çıkarmaz. Onlar için pek acı verici bir azap vardır.” (Buhari, Tefsir, Sure:3, 55) Akabinde şu ayet indi: “ Hakikat Allah’a olan ahidlerine ve yeminlerine bedel az bir bahayı satın alanlar, işte onlar; onlar için ahirette hiçbir nasib yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz, onlara bakmaz, onları temize çıkarmaz. Onlar için pek acı verici bir azap vardır.” (Buhari, Tefsir, Sure:3, 55)

14 Ruhu’l-Furkan Tefsiri 77. Ayet Abdullah İbn-i Mesud (r.a.) ‘dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasulullah (s.a.v.): Abdullah İbn-i Mesud (r.a.) ‘dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasulullah (s.a.v.): “Her kim müslüman bir kimsenin malını koparmak için, yemininde yalancı olarak yemin ederse, kıyamet gününde o kimse Allah’a, kendisine gazap etmiş olarak kavuşur.” buyurdu. “Her kim müslüman bir kimsenin malını koparmak için, yemininde yalancı olarak yemin ederse, kıyamet gününde o kimse Allah’a, kendisine gazap etmiş olarak kavuşur.” buyurdu.

15 Ruhu’l-Furkan Tefsiri 77. Ayet Ebu Hureyre (r.a.)’dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: Ebu Hureyre (r.a.)’dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah-u Teala’ya yapılan isyanlar arasında en acele ceza verilecek günah azgınlık (zulüm ve tecavüz)dür. Allah-u Teala’ya yapılan itaatler arasında sevabı en çabuk verilecek olan da sıla (akrabayı ziyaret)dır. Yalan yemin ise, memleketleri ıssız bırakır.” “Allah-u Teala’ya yapılan isyanlar arasında en acele ceza verilecek günah azgınlık (zulüm ve tecavüz)dür. Allah-u Teala’ya yapılan itaatler arasında sevabı en çabuk verilecek olan da sıla (akrabayı ziyaret)dır. Yalan yemin ise, memleketleri ıssız bırakır.”

16 Ruhu’l-Furkan Tefsiri 77. Ayet Cabir İbn-i Abdillah (r.a.)dan rivayet edildiğine göre; Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Cabir İbn-i Abdillah (r.a.)dan rivayet edildiğine göre; Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kim, bir yeşil misvak için bile olsa benim şu minberim yanımda, bile bile yalan yere yemin ederse, ateşten oturağını hazırlasın.” “Kim, bir yeşil misvak için bile olsa benim şu minberim yanımda, bile bile yalan yere yemin ederse, ateşten oturağını hazırlasın.”

17 Ruhu’l-Furkan Tefsiri 77. Ayet Ebu Hureyre (r.a.)dan rivayet edildiğine göre, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Ebu Hureyre (r.a.)dan rivayet edildiğine göre, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “ Yalan yere yapılan yemin eşyayı kıymetli gösterir, satışını kolaylaştırır fakat kazancını (bereketini) siler.” “ Yalan yere yapılan yemin eşyayı kıymetli gösterir, satışını kolaylaştırır fakat kazancını (bereketini) siler.”

18 Ruhu’l-Beyan Tefsiri 89. Ayet Abdullah b. Ömer, Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu söylüyor: “Ey Abdullah! Dünyada garipmişsin, ya da yolcuymuşsun gibi ol. Kendini mezardakilerden say.” Dünyaya meyletme ve onu vatan da tutma. Evine varmak isteyen yolcunun, başka şeylerle uğraşmayıp, bir an önce evine varmayı istediği gibi, sen de sakın kendi kendine, “dünyada uzun müddet kalacağım” deme. (Buhari, Tirmizi, İbn Mace) Abdullah b. Ömer, Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu söylüyor: “Ey Abdullah! Dünyada garipmişsin, ya da yolcuymuşsun gibi ol. Kendini mezardakilerden say.” Dünyaya meyletme ve onu vatan da tutma. Evine varmak isteyen yolcunun, başka şeylerle uğraşmayıp, bir an önce evine varmayı istediği gibi, sen de sakın kendi kendine, “dünyada uzun müddet kalacağım” deme. (Buhari, Tirmizi, İbn Mace)

19 Ruhu’l-Beyan Tefsiri 97. Ayet Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulur: “Her kim, kendisini bir zaruret veya fena bir hastalık, ya da zalim bir idareci engel olmadığı halde hacca gitmezse, dilerse yahudi, dilerse hristiyan olarak ölsün.” Burada yahudi ve hristiyanların zikredilmesinin sebebi, onların, haccı ve Kabe’yi faziletli olarak görmeyiş- lerindendir. Bil ki, bu mukaddes yerlere ancak oralara aşık olanlar çokça gidip gelmek isterler. Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulur: “Her kim, kendisini bir zaruret veya fena bir hastalık, ya da zalim bir idareci engel olmadığı halde hacca gitmezse, dilerse yahudi, dilerse hristiyan olarak ölsün.” Burada yahudi ve hristiyanların zikredilmesinin sebebi, onların, haccı ve Kabe’yi faziletli olarak görmeyiş- lerindendir. Bil ki, bu mukaddes yerlere ancak oralara aşık olanlar çokça gidip gelmek isterler.

20 Ruhu’l-Beyan Tefsiri 97. Ayet 1 Ebu Cafer el-Bakir demiştir ki: “Beytullah’ı ziyaret etmek isteyen şu üç şeyi yapmadıkça ona önem verilmez: Ebu Cafer el-Bakir demiştir ki: “Beytullah’ı ziyaret etmek isteyen şu üç şeyi yapmadıkça ona önem verilmez: a) Kendisini günahtan koruyacak vera (Allah korkusu) a) Kendisini günahtan koruyacak vera (Allah korkusu) b) Gazabını yenecek hilm (yumuşak huy) b) Gazabını yenecek hilm (yumuşak huy) c) Kendisiyle arkadaş olan Müslümanlara güzel muamelede bulunmak. c) Kendisiyle arkadaş olan Müslümanlara güzel muamelede bulunmak.

21 Ruhu’l-Beyan Tefsiri 97.Ayet 2 Her yolculuğa çıkması gerekende bu üç özelliğin bulunması şarttır. Özellikle de hacca gidenlerde... Bunları tamamlayan, haccını tamamlamış olur. Hac yoluna çıkanın, insanlara güzel ahlakla muamele- Her yolculuğa çıkması gerekende bu üç özelliğin bulunması şarttır. Özellikle de hacca gidenlerde... Bunları tamamlayan, haccını tamamlamış olur. Hac yoluna çıkanın, insanlara güzel ahlakla muamele- de bulunması gerekir.” de bulunması gerekir.” Büyüklerden biri demiştir ki: “Kabul olan haccın işareti, hacının hacdan dünyayı istemeyip, ahireti isteyerek dönmesidir.” Büyüklerden biri demiştir ki: “Kabul olan haccın işareti, hacının hacdan dünyayı istemeyip, ahireti isteyerek dönmesidir.”

22 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 1 Abdürrezzak şu rivayeti yapmaktadır: “Adamın birisi İbn Abbas’a şöyle sorar: Abdürrezzak şu rivayeti yapmaktadır: “Adamın birisi İbn Abbas’a şöyle sorar: - Bizler savaş esnasında zimmet ehline ait tavuk, koyun gibi bir takım malları elimize geçiriyoruz. İbn Abbas şöyle sorar: - Ne söylüyorsun? Adam: - Bu konuda bizim için bir mahzur yoktur, diyoruz. İbn Abbas şu cevabı verdi: - Senin bu söylediklerin Kitab Ehlinin, “ümmiler hakkında bize vebal yoktur” demelerine benzer.Kitab Ehli cizyeyi ödedikleri takdirde gönül rızalarıyla olmadığı sürece malları size helal olmaz”

23 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 2/1 İmam Ahmed Rasulullah (s.a.)’ın şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: “Her kim müslüman bir kimsenin malını haksızca almak için yalan yere yemin ederse yüce Allah ona gazab etmiş olarak Allah’a kavuşur.” İmam Ahmed Rasulullah (s.a.)’ın şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: “Her kim müslüman bir kimsenin malını haksızca almak için yalan yere yemin ederse yüce Allah ona gazab etmiş olarak Allah’a kavuşur.”

24 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 2/2 Bu hadisin ravisi şunları eklemiştir: Bu hadisin ravisi şunları eklemiştir: Ondan sonra Rasulullah (s.a.) : “Allah’ın ahdini ve kendi yeminlerini az bir pahaya değişenlerin ahirette hiç bir payı yoktur...” ayetini okudu. Ondan sonra Rasulullah (s.a.) : “Allah’ın ahdini ve kendi yeminlerini az bir pahaya değişenlerin ahirette hiç bir payı yoktur...” ayetini okudu.

25 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 2/3 Yine İmam Ahmed Rasulullah (s.a.)’ın şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: Yine İmam Ahmed Rasulullah (s.a.)’ın şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: - “Allah’ın öyle bir takım kulları vardır ki, Kıyamet Gününde onlarla konuşmaz, onları temize çıkarmaz ve onlara rahmet nazarıyla bakmaz.” - “Allah’ın öyle bir takım kulları vardır ki, Kıyamet Gününde onlarla konuşmaz, onları temize çıkarmaz ve onlara rahmet nazarıyla bakmaz.” - Onlar kimlerdir hey Allah’ın Rasulü? Denilince şöyle buyurdu: - Onlar kimlerdir hey Allah’ın Rasulü? Denilince şöyle buyurdu:

26 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 2/4 - “Ana babasından yüz çevirerek uzaklaşan bir kimse, çocuğundan uzaklaşan bir kimse ve kendisine iyiliklerde bulunmuş bir topluluğa karşı nankörlük edip onların iyiliklerini inkar eden ve onlardan uzak kalan bir kimse.” - “Ana babasından yüz çevirerek uzaklaşan bir kimse, çocuğundan uzaklaşan bir kimse ve kendisine iyiliklerde bulunmuş bir topluluğa karşı nankörlük edip onların iyiliklerini inkar eden ve onlardan uzak kalan bir kimse.”

27 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 2/5 İmam Ahmed ve hasen-sahih bir isnad ile Tirmizi, Rasulullah (s.a.)’dan şunu rivayet etmektedirler: “Üç kişi vardır ki Kıyamet Günü Allah onlarla konuşmaz, onlara rahmet nazarıyla bakmaz, onları temize çıkarmaz ve onlar için acıklı bir azab vardır: Yanında fazla su olduğu halde o suyu yolcuya vermeyen kişi, ikindiden sonra –yalan yere- herhangi bir mal üzerine yemin eden kişi, imama (devlet başkanına) bey’at edip de ona (görev, dünyalık ve benzeri şeyler gibi menfaatler) verirse bu bey’ata vefa gösteren, vermezse de ona olan bu bey’atine vefa göstermeyen kişi.” İmam Ahmed ve hasen-sahih bir isnad ile Tirmizi, Rasulullah (s.a.)’dan şunu rivayet etmektedirler: “Üç kişi vardır ki Kıyamet Günü Allah onlarla konuşmaz, onlara rahmet nazarıyla bakmaz, onları temize çıkarmaz ve onlar için acıklı bir azab vardır: Yanında fazla su olduğu halde o suyu yolcuya vermeyen kişi, ikindiden sonra –yalan yere- herhangi bir mal üzerine yemin eden kişi, imama (devlet başkanına) bey’at edip de ona (görev, dünyalık ve benzeri şeyler gibi menfaatler) verirse bu bey’ata vefa gösteren, vermezse de ona olan bu bey’atine vefa göstermeyen kişi.”

28 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 2/6 Yanında fazla su olduğu halde o suyu yolcuya vermeyen kişi, ikindiden sonra –yalan yere- herhangi bir mal üzerine yemin eden kişi, imama (devlet başkanına) bey’at edip de ona (görev, dünyalık ve benzeri şeyler gibi menfaatler) verirse bu bey’ata vefa gösteren, vermezse de ona olan bu bey’atine vefa göstermeyen kişi.” Yanında fazla su olduğu halde o suyu yolcuya vermeyen kişi, ikindiden sonra –yalan yere- herhangi bir mal üzerine yemin eden kişi, imama (devlet başkanına) bey’at edip de ona (görev, dünyalık ve benzeri şeyler gibi menfaatler) verirse bu bey’ata vefa gösteren, vermezse de ona olan bu bey’atine vefa göstermeyen kişi.”

29 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 3/1 İmam Ahmed’in rivayetine göre Abdullah b.Sabit’den demiştir ki; “Hz. Ömer Peygamber (s.a.)’in huzuruna gelerek şöyle dedi: İmam Ahmed’in rivayetine göre Abdullah b.Sabit’den demiştir ki; “Hz. Ömer Peygamber (s.a.)’in huzuruna gelerek şöyle dedi: - Ey Allah’ın Rasulü, ben Kurayza oğulların- dan yahudi olan bir kardeşimin yanından geçtim de bana Tevrat’taki özlü bazı ifadeler yazdı, onları sana sunayım mı? Rasulullah (s.a.)’ın yüzü değişik bir hal aldı. Bu sefer Abdullah b.Sabit şöyle dedi: - Ey Allah’ın Rasulü, ben Kurayza oğulların- dan yahudi olan bir kardeşimin yanından geçtim de bana Tevrat’taki özlü bazı ifadeler yazdı, onları sana sunayım mı? Rasulullah (s.a.)’ın yüzü değişik bir hal aldı. Bu sefer Abdullah b.Sabit şöyle dedi:

30 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 3/2 - Rasulullah (s.a.)’ın yüzünün ne hale geldiğini görmüyor musun? Deyince Ömer şöyle dedi: - Rasulullah (s.a.)’ın yüzünün ne hale geldiğini görmüyor musun? Deyince Ömer şöyle dedi: - Rab olarak Allah’ı, din olarak İslamı, Rasül olarak Muhammed’i seçtim, beğendim, hoşnut oldum. - Rab olarak Allah’ı, din olarak İslamı, Rasül olarak Muhammed’i seçtim, beğendim, hoşnut oldum. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.)’ın o hali geçti ve şöyle buyurdu: Bunun üzerine Rasulullah (s.a.)’ın o hali geçti ve şöyle buyurdu: - “ Nefsim elinde olana yemin olsun. Şayet aranızda Musa dahi bulunacak olsa sonra ona tabi olup beni terkedecek olursanız yine saparsınız. Gerçek şu ki ümmetler arasından benim payıma siz düştünüz ve peygamberler arasından da sizin payınıza ben düştüm.” - “ Nefsim elinde olana yemin olsun. Şayet aranızda Musa dahi bulunacak olsa sonra ona tabi olup beni terkedecek olursanız yine saparsınız. Gerçek şu ki ümmetler arasından benim payıma siz düştünüz ve peygamberler arasından da sizin payınıza ben düştüm.”

31 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 4/1 Ebu Ya’la ve el-Bezzar, Hz.Cabir’den şunu rivayet etmektedirler: Rasulullah (s.a.) şöyle buyurdu: “Kitab Ehline herhangi bir şey hakkında soru sormayınız. Çünkü onlar kendileri sapıtmış iken asla sizi doğruya iletmezler ve o takdirde sizler ya bir batılı tasdik edeceksiniz yahut da bir hakkı yalanlayacaksınız. Gerçek şu ki, eğer Musa sizin aranızda hayatta olmuş olsaydı, bana tabi olmaktan başkahiç bir şeyi yapmak ona helal olmazdı.” Ebu Ya’la ve el-Bezzar, Hz.Cabir’den şunu rivayet etmektedirler: Rasulullah (s.a.) şöyle buyurdu: “Kitab Ehline herhangi bir şey hakkında soru sormayınız. Çünkü onlar kendileri sapıtmış iken asla sizi doğruya iletmezler ve o takdirde sizler ya bir batılı tasdik edeceksiniz yahut da bir hakkı yalanlayacaksınız. Gerçek şu ki, eğer Musa sizin aranızda hayatta olmuş olsaydı, bana tabi olmaktan başkahiç bir şeyi yapmak ona helal olmazdı.”

32 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 4/2 İbn Kesir; şöyle diyor: “Bazı hadislerde de: “ Eğer Musa ve İsa hayatta olsalardı bana tabi olmaktan başka hiçbir şey yapmazlardı.” ifadeleri yer almaktadır.” İbn Kesir; şöyle diyor: “Bazı hadislerde de: “ Eğer Musa ve İsa hayatta olsalardı bana tabi olmaktan başka hiçbir şey yapmazlardı.” ifadeleri yer almaktadır.”

33 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 5 İmam ahmed, Buhari ve Müslim; Rasulullah (s.a.) ın şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir: “kıyamet günü cehennemliklerden olana şöyle denilir: İmam ahmed, Buhari ve Müslim; Rasulullah (s.a.) ın şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir: “kıyamet günü cehennemliklerden olana şöyle denilir: - Ne dersin, şayet yeryüzündeki her şey senin olsa idi, kurtulmak için onu fidye verir miydin? O kişi: - Ne dersin, şayet yeryüzündeki her şey senin olsa idi, kurtulmak için onu fidye verir miydin? O kişi: - Evet, diyecektir. Bunun üzerine yüce Allah şöyle buyuracaktır: - Evet, diyecektir. Bunun üzerine yüce Allah şöyle buyuracaktır: - Ben senden bundan daha basit bir şey istemiştim. Baban Adem’in sulbünde iken senden Bana hiçbir şeyi ortak koşmaman üzere söz almış, sen ise bana şirk koşmaktan başka hiçbir şeyi kabul etmemiştin.” - Ben senden bundan daha basit bir şey istemiştim. Baban Adem’in sulbünde iken senden Bana hiçbir şeyi ortak koşmaman üzere söz almış, sen ise bana şirk koşmaktan başka hiçbir şeyi kabul etmemiştin.”

34 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 6/1 Yine İmam Ahmed, Rasulullah (s.a.)’ın şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:“Cennet ehlinden bir kişi getirilir ve ona şöyle denir; Yine İmam Ahmed, Rasulullah (s.a.)’ın şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:“Cennet ehlinden bir kişi getirilir ve ona şöyle denir; - Ey Ademoğlu, kaldığın yeri nasıl buldun? O kişi: - Ey Ademoğlu, kaldığın yeri nasıl buldun? O kişi: - Rabbim, en güzel kalacak yerdir, der. Yüce Allah şöyle buyurur: - Rabbim, en güzel kalacak yerdir, der. Yüce Allah şöyle buyurur: - İste ve temenni et. O kişi: - İste ve temenni et. O kişi: - İsteyecek ve temenni edecek hiçbir şeyim yoktur. Ancak beni dünya hayatına döndürmeni, senin yolunda on defa öldürülmeyi temenni ediyorum. - İsteyecek ve temenni edecek hiçbir şeyim yoktur. Ancak beni dünya hayatına döndürmeni, senin yolunda on defa öldürülmeyi temenni ediyorum.

35 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 6/2 Bunu şehadetin faziletini göreceği için söyleye- cektir. Diğer taraftan cehennemliklerden bir kişi getirilir ve ona şöyle der: Bunu şehadetin faziletini göreceği için söyleye- cektir. Diğer taraftan cehennemliklerden bir kişi getirilir ve ona şöyle der: - Ey Ademoğlu, kaldığın yeri nasıl buldun? O kişi: - Ey Ademoğlu, kaldığın yeri nasıl buldun? O kişi: Rabbim son derece kötü, diyecektir. Bunun üzerine Yüce Allah ona şöyle diyecektir: Rabbim son derece kötü, diyecektir. Bunun üzerine Yüce Allah ona şöyle diyecektir: - Peki, yeryüzü kadar altın verip Benden kendini kurtarır mısın? O kişi: - Peki, yeryüzü kadar altın verip Benden kendini kurtarır mısın? O kişi: - Evet Rabbim. Yüce Allah ona şöyle diyecek: - Evet Rabbim. Yüce Allah ona şöyle diyecek: - Yalan söyledin. Çünkü Ben senden bundan daha azını ve daha kolayını istemiştim, (fakat) bunu yapmamıştın, diyecek ve bu kişi tekrar cehenneme döndürülecektir.” - Yalan söyledin. Çünkü Ben senden bundan daha azını ve daha kolayını istemiştim, (fakat) bunu yapmamıştın, diyecek ve bu kişi tekrar cehenneme döndürülecektir.”

36 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 7/1 İmam Ahmed, Buhari ve Müslim, enes b.Malik’ten şunu rivayet etmişlerdir: Ebu Talha, Medine’de ensar arasında en çok mala sahip olan kişi idi. Malları arasında en çok sevdiği şey ise “Beyruha” adlı bahçesi idi. Bu bahçe Mescidin tam karşısında bulunuyordu. Peygamber Efendimiz (s.a.) oraya giriyor ve oradaki güzel sudan içiyordu. Enes dedi ki, Yüce Allah’ın : ”Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe asla Birr’e erişemezsiniz.” buyruğu nazil olunca Ebu Talha şöyle dedi: İmam Ahmed, Buhari ve Müslim, enes b.Malik’ten şunu rivayet etmişlerdir: Ebu Talha, Medine’de ensar arasında en çok mala sahip olan kişi idi. Malları arasında en çok sevdiği şey ise “Beyruha” adlı bahçesi idi. Bu bahçe Mescidin tam karşısında bulunuyordu. Peygamber Efendimiz (s.a.) oraya giriyor ve oradaki güzel sudan içiyordu. Enes dedi ki, Yüce Allah’ın : ”Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe asla Birr’e erişemezsiniz.” buyruğu nazil olunca Ebu Talha şöyle dedi:

37 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 7/2 -Ey Allah’ın Rasulü, Allah:”Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe asla Birr’e erişe- mezsiniz.” diye buyurmaktadır. Benim mallarım arasında en çok sevdiğim ise Beyruha’dır. Ben onu Allah rızası için tasadduk ediyorum. Onun Birr’ini ve ecrini Allah’tan bekliyorum. Ey Allah’ın Rasulü, Allah’ın sana gösterdiği yerde sen onu kullan. Bunun üzerine Peygamber (s.a.) şöyle buyurdu: -Ey Allah’ın Rasulü, Allah:”Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe asla Birr’e erişe- mezsiniz.” diye buyurmaktadır. Benim mallarım arasında en çok sevdiğim ise Beyruha’dır. Ben onu Allah rızası için tasadduk ediyorum. Onun Birr’ini ve ecrini Allah’tan bekliyorum. Ey Allah’ın Rasulü, Allah’ın sana gösterdiği yerde sen onu kullan. Bunun üzerine Peygamber (s.a.) şöyle buyurdu:

38 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 7/3 - “Ne güzel ne güzel! İşte bu kar getiren bir mal, kar getiren bir maldır. Senin söylediklerini duydum, ben onu akraban arasında tasadduk etmeni uygun görüyorum.” - “Ne güzel ne güzel! İşte bu kar getiren bir mal, kar getiren bir maldır. Senin söylediklerini duydum, ben onu akraban arasında tasadduk etmeni uygun görüyorum.” Bunun üzerine Ebu Talha; Bunun üzerine Ebu Talha; - Öyle yapacağım ey Allah’ın Rasulü, diyerek bunu akraba ve amca çocukları arasında paylaştırdı. - Öyle yapacağım ey Allah’ın Rasulü, diyerek bunu akraba ve amca çocukları arasında paylaştırdı.

39 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 7/4 Buhari ve Müslüm’de, Hz. Ömer’in şöyle dediği rivayet edilmektedir: Buhari ve Müslüm’de, Hz. Ömer’in şöyle dediği rivayet edilmektedir: - Ey Allah’ın Rasulü Hayber’deki payımın dışında bana göre en değerli bulunan hiçbir malım yoktur. Onun hakkında neler yapmamı emredersin? Peygamber (s.a.) : - Ey Allah’ın Rasulü Hayber’deki payımın dışında bana göre en değerli bulunan hiçbir malım yoktur. Onun hakkında neler yapmamı emredersin? Peygamber (s.a.) : - “Aslını vakfet, meyvesini de tasadduk et, diye buyurdu.” - “Aslını vakfet, meyvesini de tasadduk et, diye buyurdu.” İşte bu buyruk vakfın meşruiyyeti konu- sunda temel delillerden birisidir. İşte bu buyruk vakfın meşruiyyeti konu- sunda temel delillerden birisidir.

40 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 8/1 İmam Ahmed, İbn Abbas’dan; şöyle dediğini rivayet etmektedir: Yahudilerden bir grup Allah’ın Peygamberi (s.a.)’nin yanına gelerek şöyle dediler: İmam Ahmed, İbn Abbas’dan; şöyle dediğini rivayet etmektedir: Yahudilerden bir grup Allah’ın Peygamberi (s.a.)’nin yanına gelerek şöyle dediler: - Peygamber olmayanın asla bilemeyeceği bazı soruları sana soracağız ve sen de bize bunlar hakkında bilgi vereceksin. Peygamber (s.a.): - Peygamber olmayanın asla bilemeyeceği bazı soruları sana soracağız ve sen de bize bunlar hakkında bilgi vereceksin. Peygamber (s.a.):

41 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 8/2 - “İstediğinizi sorunuz, buyurdu. Fakat Allah’ın adına ve Ya’kub’un, çocuklarından aldığı ahid üzere bana söz verceksiniz: Benim size verdiğim cevapların doğru olduğunu siz de bildiğiniz takdirde İslam üzere bana tabi olacaksınız.” Onlar : - “İstediğinizi sorunuz, buyurdu. Fakat Allah’ın adına ve Ya’kub’un, çocuklarından aldığı ahid üzere bana söz verceksiniz: Benim size verdiğim cevapların doğru olduğunu siz de bildiğiniz takdirde İslam üzere bana tabi olacaksınız.” Onlar : - Tamam, istediğin şekilde sana söz veriyoruz, deyip sordular: - Tamam, istediğin şekilde sana söz veriyoruz, deyip sordular:

42 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 8/3 - Bize dört husustan haber ver: İsrail kendisine hangi yiyeceği haram kıldı? Kadının suyu ile erkeğin suyunun durumu nasıldır ve bu sudan nasıl erkek ve dişi çocuk doğar? Şu ümmi peygamberin uykudaki durumunu, bir de meleklerden kimin onun dostu olduğunu bize bildir. - Bize dört husustan haber ver: İsrail kendisine hangi yiyeceği haram kıldı? Kadının suyu ile erkeğin suyunun durumu nasıldır ve bu sudan nasıl erkek ve dişi çocuk doğar? Şu ümmi peygamberin uykudaki durumunu, bir de meleklerden kimin onun dostu olduğunu bize bildir. Peygamber (s.a.) onlara bu soruların cevabını bildirdiği takdirde kendisine tabi olacaklarına dair ahid alarak şöyle buyurdu: Peygamber (s.a.) onlara bu soruların cevabını bildirdiği takdirde kendisine tabi olacaklarına dair ahid alarak şöyle buyurdu:

43 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 8/4 - “Musa’ya Tevrat’ı indirenin hakkı için size and veriyorum. İsrail’in oldukça ağır bir hastalığa yakalanıp uzun süre bu hastalığının devam etmesi üzerine Yüce Allah’a şayet bu hastalığından kendisini şifaya kavuşturacak olursa en çok sevdiği yiyeceği ve içeceği kendisine yasaklaya- cağını adamış olduğunu biliyor musunuz ve onun en çok sevdiği içecek de deve sütü idi” Onlar: - “Musa’ya Tevrat’ı indirenin hakkı için size and veriyorum. İsrail’in oldukça ağır bir hastalığa yakalanıp uzun süre bu hastalığının devam etmesi üzerine Yüce Allah’a şayet bu hastalığından kendisini şifaya kavuşturacak olursa en çok sevdiği yiyeceği ve içeceği kendisine yasaklaya- cağını adamış olduğunu biliyor musunuz ve onun en çok sevdiği içecek de deve sütü idi” Onlar: - Evet, gerçekten öyle, deyince Peygamber (s.a.): - Evet, gerçekten öyle, deyince Peygamber (s.a.): - “Allah’ım onlar hakkında şahit ol”, buyurdu. Sonra şöyle buyurdu: - “Allah’ım onlar hakkında şahit ol”, buyurdu. Sonra şöyle buyurdu:

44 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 8/5 - “Musa’nın üzerine Tevrat’ı indiren, kendisinden başka hiç bir ilah olmayan Allah adına size and veriyorum. Erkeğin suyunun katı ve beyaz, kadının suyunun ince ve sarı olduğunu, hangisi üstün gelirse ona çektiğini ve Allah’ın izniyle ona benzediğini, şayet erkeğin suyu kadının suyundan üstün gelirse Allah’ın izniyle çocuğun erkek olduğunu, şayet kadının suyu erkeğin suyundan üstün gelirse Allah’ın izniyle dişi olduğunu biliyor musunuz?” Onlar: - “Musa’nın üzerine Tevrat’ı indiren, kendisinden başka hiç bir ilah olmayan Allah adına size and veriyorum. Erkeğin suyunun katı ve beyaz, kadının suyunun ince ve sarı olduğunu, hangisi üstün gelirse ona çektiğini ve Allah’ın izniyle ona benzediğini, şayet erkeğin suyu kadının suyundan üstün gelirse Allah’ın izniyle çocuğun erkek olduğunu, şayet kadının suyu erkeğin suyundan üstün gelirse Allah’ın izniyle dişi olduğunu biliyor musunuz?” Onlar: - Evet, deyince tekrar şöyle buyurdu: - Evet, deyince tekrar şöyle buyurdu: - “Allah’ım onlara şahid ol!” Yine şöyle buyurdu: - “Allah’ım onlara şahid ol!” Yine şöyle buyurdu:

45 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 8/6 - “Tevrat’ı Musa’ya indiren adına size and veriyorum, şu ümmi peygamberin gözleri uyuduğu halde kalbinin uyumadığını biliyor musunuz?” Onlar: - “Tevrat’ı Musa’ya indiren adına size and veriyorum, şu ümmi peygamberin gözleri uyuduğu halde kalbinin uyumadığını biliyor musunuz?” Onlar: - Evet, gerçekten öyle, deyince Hz. Peygamber: - Evet, gerçekten öyle, deyince Hz. Peygamber: - “Allah’ım onlara şahid ol!” diye buyurdu. Sonra da şöyle dedi: - “Allah’ım onlara şahid ol!” diye buyurdu. Sonra da şöyle dedi: -“Benim dostum Cebrail’dir. Peygamber olarak gönderilip de velisi Cebrail olmayan hiçbir kimse yoktur.” -“Benim dostum Cebrail’dir. Peygamber olarak gönderilip de velisi Cebrail olmayan hiçbir kimse yoktur.”

46 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 8/7 Bu sefer şöyle dediler: Bu sefer şöyle dediler: - İşte bu sefer bizler senden ayrılırız. Şayet senin velin başkası olmuş olsaydı sana uyacaktık. - İşte bu sefer bizler senden ayrılırız. Şayet senin velin başkası olmuş olsaydı sana uyacaktık. Bunun üzerine Yüce Allah’ın: “De ki: Kim Cebrail’e düşmansa...” (el-Bakara 2/97) buyruğu nazil oldu.” Bunun üzerine Yüce Allah’ın: “De ki: Kim Cebrail’e düşmansa...” (el-Bakara 2/97) buyruğu nazil oldu.”

47 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 9 Hz. İbrahim’in ayakları, Kabe’yi bina ederken üzerine çıktığı oldukça sert ve sağlam bir taşta iz bırakmıştır. Böyle bir kaya parçasında ayağın iz bırakması elbetteki bir ayettir. Aynı şekilde onun topuklarına kadar batması başka bir ayettir. Başka taşların değil de bu taşın bu şekilde yumuşatılması diğer peygamberlerin mucizeleri bir tarafa onun bu mucizesinin sonraki nesillere bırakılması ise; özel olarak Hz. İbrahim için bir mucize, bir işaret, bir alamettir. Hz. İbrahim’in ayakları, Kabe’yi bina ederken üzerine çıktığı oldukça sert ve sağlam bir taşta iz bırakmıştır. Böyle bir kaya parçasında ayağın iz bırakması elbetteki bir ayettir. Aynı şekilde onun topuklarına kadar batması başka bir ayettir. Başka taşların değil de bu taşın bu şekilde yumuşatılması diğer peygamberlerin mucizeleri bir tarafa onun bu mucizesinin sonraki nesillere bırakılması ise; özel olarak Hz. İbrahim için bir mucize, bir işaret, bir alamettir.

48 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 10 İmam Ahmed, Ebu Zerr’in şöyle dediğini rivayet etmektedir: İmam Ahmed, Ebu Zerr’in şöyle dediğini rivayet etmektedir: - Ey Allah’ın Rasulü, dedim, ilk kurulan ev hangisidir? - Ey Allah’ın Rasulü, dedim, ilk kurulan ev hangisidir? -“Mescid-i Haram’dır” buyurdu. Ben: -“Mescid-i Haram’dır” buyurdu. Ben: - Sonra hangisidir? diye sordum: - Sonra hangisidir? diye sordum: -“Mescid-i Aksa’dır” buyurdu. Ben: -“Mescid-i Aksa’dır” buyurdu. Ben: - Aralarında kaç yıl vardır? diye sordum: - Aralarında kaç yıl vardır? diye sordum: -“Kırk yıl” diye buyurdu. Ben: -“Kırk yıl” diye buyurdu. Ben: - Sonra hangisi? diye sordum. - Sonra hangisi? diye sordum. -“Artık bundan sonra namaz vakti nerede girerse orada namazını kıl yeryüzünün her tarafı mesciddir,” buyurdu. -“Artık bundan sonra namaz vakti nerede girerse orada namazını kıl yeryüzünün her tarafı mesciddir,” buyurdu.

49 el-Esas fi’t-Tefsir Tamamlayıcı Bilgiler 11 Sahih bir isnad ile Hz. Ömer’in şöyle dediği rivayet edilmektedir: Sahih bir isnad ile Hz. Ömer’in şöyle dediği rivayet edilmektedir: “Haccedebilecek güce sahip olmakla birlikte hacc etmeyen bir kimsenin, yahudi veya hristiyan olarak ölmesi arasında fark yoktur.” “Haccedebilecek güce sahip olmakla birlikte hacc etmeyen bir kimsenin, yahudi veya hristiyan olarak ölmesi arasında fark yoktur.”


"AL-İ İMRAN SURESİ 67 – 100 AYET TEFSİRLERİ. Ruhu’l-Beyan Tefsiri 64. Ayet Rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) efendimiz, Kayser’e şunları." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları